Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1132 E. 2020/715 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1132
KARAR NO : 2020/715
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2015
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma davalı firma arasında reklam kullanımları hususlarında yazılı sözleşme yapıldığını, sözü edilen reklam anlaşmaları gereği taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu, Davalı şirkete sözleşme gereği reklam konusu anlaşma için ödeme olarak 3 adet çek verildiğini, sözleşmeden anlaşılacağı üzere davacı firma reklam anlaşmasını … … A.Ş. ve yine … …’ e bağlı … Ltd Şti ile yaptığını, Davalı firma kayyuma devredildiği, ayrıca yayın organlarının Türksat uydusu ile de bağlantılarının kesildiğini, Türk uydularından kaldırıldığını, hiçbir şekilde basın yayın iletişim yapamadığını, bu nedenle davalı firma edimini yerine getirmesi imkansız hale geldiğinden sözleşmenin feshine karar verilmesi gerektiğini, Davalı firma ve diğer grup firmaları ile ilgili gelişen hukuki durum yapılan sözleşmede davalının yerine getirmesi gereken yükümlülüklerin durduğu ve imkânsız hale geldiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen anlaşmadan doğan haklarını kullanamamakta ve her geçen gün zarara uğradığını, Taraflar arasındaki sözleşme sürekli borç doğuran sözleşme niteliğinde olup davalının edimi bir kerede ifa edilebilecek bir türde olmayıp belirli bir zaman diliminde sürekli ifa niteliği taşıdığını, nitekim davalının üstlendiği edim müvekkilinin sunduğu reklamları belli bir süre zarfında sürekli olarak kendi bünyesindeki gazete ve televizyon kanalları aracılığıyla yayımlamak olduğu için davalının edimini yerine getirildiği iddiası yersiz olduğunu, … Ltd Şti ile 16.01.2015 tarihli sözleşmenin davalının edimlerini yerine getirmesinin imkansız hale gelmesi nedeniyle sözleşmenin feshine, 30.11.2015 keşide tarihli 96.250,00 TL bedelli … nolu , 29.02.2016 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli … nolu, 31.03.2016 keşide tarihli 96.250,00 TL bedelli 8001980 nolu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, Dava konusu çeklerin müvekkiline iadesine, Açılmış olan menfi tespit davasının devamı esnasında dava konusu çeklerin mecburen ödenmek zorunda kalınması halinde, bu çek bedellerinin davalı şirketten ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından tüm edimler yerine getirildiğini, … Sulh Ceza Hakimliği’ nin 2015-… D. İş sayılı dosyası ile … Holding A.Ş. ve bağlı şirketlerine kayyım atanmasına karar verildiğini, Kayyım heyetinin atanması akabinde yapılan tahkikat neticesinde davacı tarafından hizmetin alındığını, yine davacının iddiasının aksine müvekkili şirket edimini yerine getirmiş olduğundan davacı tarafın davalı şirkete vermiş olduğu çek ödemelerinin hak edildiğini, bununla birlikte davalı şirketin davacıya borcu olmadığı gibi davacının davalı şirkete borcu bulunduğunu, Davacı tarafından talep edilen ödeme yasağı ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mevcut reklam kullanımları hakkındaki sözleşme gereği tarafların edimlerine yerine getirip getirmedikleri, davalının edimini yerine getirmediğinin tespiti halinde davacı tarafından verilen çeklerin iadesinin gerekip gerekmediği ve miktarı ile ifa imkansızlığı nedeniyle sözleşmenin feshinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Taraflar arasında mevcut reklam kullanımları hakkındaki sözleşme gereği tarafların edimlerine yerine getirip getirmedikleri, davalının edimini yerine getirmediğinin tespiti halinde davacı tarafından verilen çeklerin iadesinin gerekip gerekmediği ve miktarı ile ifa imkansızlığı nedeniyle sözleşmenin feshinin gerekip gerekmediğine ilişkin rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Bilirkişi Yrd. Doç. Dr. … ve Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne göre yapıldığı, bu itibarla lehine takdiri delil sayılabilecek 2015 yılı Ticari Defterine, davacının çekleri kayıtlarına aldığının tespit edildiği, uyuşmazlık konusu sözleşmenin tarihi ve içeriği taraflarca belirtilmediği gibi, reklam sözleşmesinin örneğine de dosya içerisinde yer verilmediği, bu hususta dava konusu edimlerin yerine getirilip getirilmediği, edimlerin mahiyeti hususunda sözleşmenin dosyaya ibrazının sağlanması hususunda takdirinin Mahkeme’ye ait olduğu, ancak dosyanın mevcut durumu itibariyle davalının kabulünde olan sözleşme hükümleri dolayısıyla ifa imkansızlığı gerçekleşmeden evvel davalıya karşı yükümlendiği edimlerini ifa ettiğini ispat edemediği, bu bakımdan TBK 136 hükmü uyarınca “imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü” olup davalının davacıdan almış olduğu çekleri iade etmesi gerektiği, davacının davalıya borçlu olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporuna karşı itirazlar nazara alınarak Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2015 ve 2016 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, … Hukuk Fak. Öğretim Üyesi Bilirkişi … ve S.M.M Bilirkişi … tarafından sunulan 2. Bilirkişi raporunda; Davacı’ ya ait 2016 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı’ ya ait 2017 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığının ilgili ilmi ve kazai esaslar da gözetilmek kaydıyla sayın Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, Sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan ifa imkânsızlığı yönünden daha önce dosyaya sunulmuş olan Rapor’un kısmında, (b) ve (c) bendinde işaret edilen hususların tetkikatın bu aşamasında da, bilhassa savı bakımından davacı yanca görüş izhar etmeye salih surette dosyaya ibraz edilmediği, mezkur sebeple de nihai görüş arz edilmesi koşullarının tekemmül edemediği, bu meyanda, dava yanlarının 7.5.2019 tarihli Duruşma Tutanağı’na intikal eden beyanlarından davacı yanın anlatımının bilhassa açıklığa kavuşturulmuş olması gerektiği, 17.5.2019 UYAP çıktı tarihli dilekçe ekinde davalı yanın sunduğu fatura suretlerinin somut çekişmeyle ilgili işle irtibatının olup olmadığının tespitinin Bilirkişiliğimizin uzmanlığı bünyesinde olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı … A.Ş. , … … Tic. A.Ş. ile ve bu şirkete ait grup şirketi olan davalı … Ltd. Şti ile reklam anlaşması yaptıkları … … grubunun faaliyetlerinin durdurulmuş ve kayyuma devredilip yayın organlarının Türksat Uydusu ile bağlantısı kesilmesi nedeni ile hiçbir şekilde yayın yapamaz durumda olduğu, davalı firmanın edimini yerine getirmesi imkansız hale geldiğinden sözleşmenin feshine karar verilerek davalıya verilen 30.11.2015 keşide tarihli 96.250,00 TL bedelli … nolu , 29.02.2016 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli … nolu, 31.03.2016 keşide tarihli 96.250,00 TL bedelli … nolu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, 3 adet dava konusu çeklerin istirdatı taleplerinde bulunmuş olup, Davalı taraf ise protokol gereği üstlendiği tüm edimlerin yerine getirildiği, davalı şirketin bağlı bulunduğu … AŞ ve bağlı bulunduğu şirkete FETÖ/PYD terör örgütüne finansal kaynak sağlama suçundan kayyım atanmasına karar verildiği, kayyım heyetinin atanması akabinde yapılan tahkikat neticesinde davacı tarafından hizmetin alındığının tespit edildiği, davalı şirkete verilen çek bedellerinin hak edilmiş olduğu, davalı ve davacı şirketin karşılıklı olarak birbirlerine borcu bulunmadığı beyan olunarak davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Dava sözleşmenin ifa imkansızlığı sebebi feshi ile sözleşme dolayısı ile karşı tarafa verilen çeklerin iadesine ve çekler dolayısı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Menfi tespit ve istirdat istemi bakımından, çekin de aralarında bulunduğu kambiyo senetleri soyut borç ikrarı içeren senetlerdir. Hukukumuzda soyut borç ikrarı kural olarak geçerli olup soyut borç ikrarında bulunan borçlu karşısında alacaklının alacağın sebebini ispat etmesi kural olarak zorunlu değildir. Kambiyo senetlerinde de geçerli olan soyutluk prensibinin etkisi de bu kurala paralel olarak kambiyo taahhüdünün sebepten bağımsız soyut bir hukuki işlem olması şeklinde ortaya çıkar. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senedi ile borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmek yükümlülüğü altına girer. Bir kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddia edilmesi sureti ile açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir.
Öte yandan çek, yazılı ve mücerret bir havale aracı olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Somut olayda davacının çek keşide etmesinin altındaki temel ilişkinin taraflar arasındaki reklam anlaşması olduğu , geçerli bir borç ilişkisi kapsamında ödeme vasıtası olarak keşide edildiği kabul edilmesi gereken çekin geçerli bir alacak hakkı ihtiva etmediğinin, çekin sipariş edilen mal karşılığı avans olmak üzere verildiği ancak hizmetin verilmemiş olması nedeni ile Menfi tespit ve istirdat istemi esasen taraflar arasında varlığı kabul edilen sözleşme ilişkisinde ifa imkansızlığına dayanan iade yükümlülüğüne (TBK 136/2) dayandırılan ve karşılıksız kaldığı yolundaki iddiasını geçerli bir borç ilişkisi kapsamında ödeme vasıtası olarak keşide edildiği kabul edilmesi gereken çekin geçerli bir alacak hakkı ihtiva etmediğinin Bu nedenle davacı tarafça soyut bir borç ikrarı niteliğinde olan bir kambiyo senedinin bedelsizliği ileri sürülmesi nedeniyle önce borcun sebebini, daha sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini yahut geçersizliği davacı tarafça ispatı gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı ile Davacı ile davalı arasında, ticari ilişki olduğu, dosya münderecatında taraflar arasında yazılı bir anlaşmanın bulunduğu, Davacının, davalı ile aralarındaki sözleşmenin fesh edilmesini ve sözleşmenin edimlerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davalıya verdiği 30.11.2015 keşide tarihli 96.250,00 TL. Bedelli … nolu … Bankası … Şubesi Çeki, 29.02.2016 keşide tarihli 100.000,00 TL. Bedelli … nolu … Bankası … şubesi Çeki,31.03.2016 keşide tarihli 96.250,00 TL. Bedelli … nolu … Bankası … Şubesi Çeklerin ödemesinin yapılmadan kendilerine iade edilmesin talebinde bulunduğu ,Dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti için ticari defterler ve belgeler üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapıldığı, Davacının, davalıya verdiği Çeklerin usulünce tutulan defterlerde kayıtlı olup, muhasebe kayıtlarında yer aldığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında mevcut 16.01.2015 tarihli PROTOKOL ile ,
Madde 1- Taraflar: … A.Ş. (… diye anılacaktır) … Ltd Şti/… … Basın ve Basım A.Ş. (…JKOZA … diye anılacaktır)
Madde 2- Sözleşmenin Konusu: İşbu sözleşmenin konusu, …/… … (… ) ile …nın müşterilerinin 2015 yılı reklam kullanımları ile ilgili çalışma prensiplerini, taahhütleri ve anlaşma detaylarını içerir.
Madde 3- Tarafların Yükümlülükleri:
3.1…, portföyünde bulunan müşterilerinin reklamlarını Madde 2 de bulunan mecralarda kullanmayı taahhüt eder.
3.2…/… … …’ in en az 2 gün önce gönderdiği reklam araç ve gereçlerini belirtilen rezervasyon tarihlerinde yayınlamayı taahhüt eder.
3.3Vaktinde yayınlanmayan veya yanlış yayınlanan ilanlar için fatura kesilmeyecektir.
3.4… kanunlara aykırı ilan yayınlanma talebinde bulunamaz bulunsa bile …/… … bu ilanları yayınlamama hakkını saklı tutar ve yayınlanmayan ilanlardan … herhangi bir hak talep edemez.
3.5… portföyünde bulunan (…) ve yeni portföyünde eklenecek firmalar için 2015 yılında 700 bin TL (KDV DAHİL) bütçeyi aşması durumunda Madde 2 de belirtilen mecralarda, kullandığı total bütçenin yarısı kadar free yayın hakkı elde edecektir. Bu hakkın kullanımında aksaklık olması veya kullanılamaması durumunda bu free yayın hakkına karşılık selen bedel iade edilecektir.
3.6… hak ettiği free yayın hakkını, herhangi bir mücbir (deprem, afet, olağanüstü doğa olayları, hukuki şartlar, mecraların kapanması, el değiştirmesi ve benzeri durumlarda…) kullanamama durumu ortaya çıkarsa kullandığı tutarın yarısını oluşturan free yayın tutarını ödeme olarak geri almayı bu sözleşme ile talep etme hakkına sahip olup, …/… … bu sözleşme ile toplam kullanılan tutarın yarısını geri ödemeyi peşinen ve şartsız kabul etmiş olur.
Madde 4- Ücret ve Komisyon:
4.1…./… …, …nın belirtilen kullanı
anlaşmaların dışında ekstra % 7 komisyon vermeyi kabul eder
Madde 5- Faturalandırma ve Ödeme:
5.1…./… … ilanlar yayınlandıktan en geç bir hafta içinde faturaları keser ve vadeli çekler ile ödemelerini … ’ dan alır.
Madde 9 Sözleşme Süresi ve Bitim Tarihi:
İş bu Sözleşme 9 maddeden oluşmuş olup, tek nüsha olarak hazırlanmıştır. Sözleşme taraflarca 16.01.2015 tarihinde imzalanmış ve yürürlüğe girmiş olup 31.12.2015 tarihine kadar geçerlidir. 2015 yılını kapsayacak şekilde bir yıl geçerlidir. ” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür.
01.01.2015-30.09.2015 tarihleri arasında davacı şirketin davalı şirketten 45 adet fatura karşılığı toplam KDV dâhil 587.728,04 TL tutarında hizmet aldığı mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edilmiş olup
Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/4104 d. iş sayılı dosyası ile ; davalı şirketin de içerisinde bulunduğu grup şirketlere C. Başsavcılığının talebi kabul edilerek Şirketlere Yönetim Organının Yetkilerinin Tümü ile Devredildiği Kayyımlar Atanması ve yeni yönetim kurulunun atanan kayyımlarca oluşturulması yönünde karar verildiği ve 26.10.2015 tarihi itibariyle davalı … Tic Ltd Şti’ ne kayyım atandığı görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi tarafından taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ile Davacı’ ya ait 2016 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı’ ya ait 2017 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı analaşılmış olup,sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan ifa imkânsızlığı yönünden: taraflar arasında reklam anlaşması yapılmış olduğu her iki tarafın da kabulünde olup , 01.01.2015-30.09.2015 tarihleri arasında davacı şirketin davalı şirketten 45 adet fatura karşılığı toplam KDV dâhil 587.728,04 TL tutarında hizmet aldığı ,, taraflar arasındaki 16.01.2015 tarihli protokolün Faturalandırma ve Ödeme başlıklı 5.1.Madde sinde “…/… … ilanlar yayınlandıktan en geç bir hafta içinde faturaları keser ve vadeli çekler ile ödemelerini … ’ dan alır.” düzenlemesinin yer aldığı … Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/… d. iş sayılı dosyası ile 26.10.2015 tarihi itibariyle davalı … Tic Ltd Şti’ ne kayyım atandığı , 30.11.2015 keşide tarihli 96.250,00 TL bedelli … nolu , 29.02.2016 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli … nolu, 31.03.2016 keşide tarihli 96.250,00 TL bedelli … nolu çeklerin 01.01.2015-30.09.2015 tarihleri arasında davalı tarafça verilen hizmet nedeni ile düzenlendiği , Çeklerin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmaması tek başına karşılıksız kaldığını kanıtlamaya yeterli olmadığı kanaatine varılmış bu kapsamda Davacı tarafça çeklerin bedelsiz kaldığı yönündeki davacı iddiasının ispat edilmediği kanaatine varılarak davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 4.995,17-TL den 54,40-TL. nispi karar harcının mahsubu ile kalan 4.940,77-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır