Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1126 E. 2018/747 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1126 Esas
KARAR NO : 2018/747
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/11/2015
KARAR TARİHİ: 10/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile dava dışı … isimli şahıs şirketi arasında satış sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşme çerçevesinde müvekkil şirkete ait çeklerin dava dışı şirkete teslim edildiğini, dava dışı şirketin müvekkil şirkete sözleşme kapsamında teslimi gereken malları sözleşmede belirtilen kesin vadede teslim etmemesi sebebiyle … 12.Noterliği’nden gönderilen ihtarname ile sözleşmeyi feshettiklerini ve verilen çeklerin iadesini talep ettiklerini, iade edilmeyen çeklere ödeme yasağı kararı alındığını, ödeme yasağı bulunan 20/09/2015 vade tarihli 15.000-TL bedelli çek dava dışı şirket tarafından iş bu davanın davalısı olan faktoring şirketine temlik edildiğini, davalı şirket çek yönünden ihtiyati haciz kararı alarak ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını ve müvekkil şirkete ait menkul malların haksız bir biçimde haczedildiğini, dava dışı şirketçe malların müvekkile teslim edilmediğinden müvekkil şirkete kesilen hiçbir fatura bulunmadığını, davalı şirkete temlik edilen çekin dayanağını teşkil eden faturanın sahte olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkil şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın kötü niyetli olması sebebiyle alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap diekçesi özetle; müvekkilinin dava konusu çeki müşterisi … ile aralarında aktedilmiş olan faktoring sözleşmesine binaen devir aldığını, çekin müvekkile devir ve ciro edilmesini sağlayan faturaya bağlı alacak temliki işlemi 6361 sayılı kanunda belirtilen esaslara ve BDDK’nın belirlediği kriterlere uygun olarak eksiksiz yerine getirildiğini, yasanın öngördüğü prosedür tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olmakla müvekkil davacıya karşı iyi niyetli, meşru hamil sıfatını kazandığını, davacının ileri sürdüğü itiraz ve iddialar hukuken şahsi defi niteliğinde olup, davacı ve dava dışı … arasındaki ilişkide doğrudan taraf olmayan müvekkil firmaya karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin çeki 30.03.2015 tarihinde teslim aldığını, davacının dilekçesinde belirttiği ödeme yasağı kararının 27.07.2015 tarihinde bankaya bildirildiğini, bu tarih müvekkilin çeki iktisap ettikleri tarihten yaklaşık 4 ay sonrası olduğunu, davacının iddiasının aksine müvekkilin dava dilekçesinde belirtilen hususları bilmesi mümkün olmadığını, müvekkil şirketin davacı ve dava dışı … arasındaki ticari ilişkinin niteliğini bilmesinin mümkün olmadığını, davacı ile diğer davalının arasında düzenlenen çek üzerinde avans ibaresinin olmadığını, müvekkil şirketin de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, davacı tarafın müvekkil şirkete var olmayan sorumluluklar yükleyerek ispat külfetinden kurtulmaya çalıştığını, müvekkil şirketin dava konusu çekin meşru, haklı ve iyiniyetli hamili olduğunu, müvekkilinin davaya konu çeki temlik cirosu ile teslim almadığını, ciro alacağın garanti edilmesi anlamında konulduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizce dosyanın yapılan incelemesinde, davacı tarafın 15.000-TL bedelli dava konusu çekin keşidecisi olduğu bildirdiği, ve davaya konu çekin dava dışı …’na aralarındaki sözleşme nedeni ile teslim ettiğini dava dışı …’nun yükümlülüklerini yerine getirmediğinden kendisinden senedin iadesini talep ettiğini ve senede ilişkin mahkemede ödeme yasağı kararı aldığını bildirerek davaya konu ile ilgili çekin davalı … şirketine temlikini usul ve yasaya aykırı olduğunu davalının gerekli özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmediğini bildirerek eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Davalı ise savunma ve delillerini bildirerek davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkememizce yapılan değerlendirmede davalı … şirketinin davaya konu çekin faturaya dayalı ve düzgün ciro ile hamili olduğu, davalının kötü niyetli veya ağır kusurunun ispatlanamadığı dava dışı …’nun sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği hususunun dosya kapsamı dikkate alındığında davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, değerlendirilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 256,17-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 220,27-TL harcın davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğunda karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır