Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1115 E. 2019/208 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1115
KARAR NO: 2019/208
BİRLEŞEN 12. ASLİYE
TİCARET MAHKEMESİNİN
2015/1178 E. SAYILI DOSYASI
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2015

KARAR TARİHİ : 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasından zayi nedeni ile iptali istenilmiş olan keşidecisi … Ltd. Şti. olan, lehdarı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ve ciro yolu ile … …’a ve ondan da müvekkili şirkete geçmiş olan çekin, … …’tan öğrencisinin eğitim hizmeti karşılığı olarak alındığını, fakat müvekkili elinde bulunan bu çekin her nasılsa kaybolduğunu, bunun üzerine işbu çek hakkında çekin iptali davasının ikame edildiğini, Bu dava dosyası üzerinden, dava konusu keşidecisi … Ltd. Şti. olan; … Bankası … Şubesi’ne ait … numaralı, keşide yeri İstanbul olan, 25.10.2015 tarihli 10.000 TL bedelli ve … Ltd. Şti. ve … …’ın ciranta olarak yer aldığı ve bu şirketten müvekkiline ciro yoluyla verilen çek hakkında ödeme yasağının konulduğunu, Söz konusu ödeme yasağı konulan çeki daha sonradan kötü niyetle iktisap eden, müvekkilinden sonra cirosu bulunan davalı …üstriyel Ürünler tarafından kullanılmak sureti ile ciro edildiğini, keşide tarihinde ibraz edilmesi ve çekin ödeme yasağı nedeni ile karşılığının ödenmemesi üzerine diğer davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, Söz konusu çekte ciranta olarak yer alan, müvekkili şirketten sonra kaşesi bulunan …üstriyel Ürünler ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, bu şirkete dava konusu çeki veya herhangi bir çeki de ciro etmediğini, bu çekten dolayı da herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili … Eğitim’in elinden rızası hilafına çıkan yani kaybolan çek ile ilgili her ne kadar zayi nedeni ile kıymetli evrakın iptali davası açılmış ise de, söz konusu çekin sonradan ortaya çıkması ve kimin elinde olduğunun bilinmesi nedeni ile ve aynı zamanda çek hakkında icra takip başlatılıp keşideci … Yapı, cirantalar … İnş. Ltd. Şti., … … ve yine müvekkili … Eğitim hakkında da icra işlemlerinin başlatılması üzerine, işbu çekin iadesi ve yapılacak olur ise ödemenin istirdadının istenmesi, çekin iadesi için de ayrıca bu davayı açmak zorunda kalındığını, Müvekkili hakkında bu davaya konu çeke ilişkin başlatılan … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasından icra işlemleri yapılması muhtemel olduğundan ve böyle bir durumda hem müvekkili şirket ve hem de keşideci ve diğer cirantalar mağdur olacağından icra takibinin şimdilik tedbiren durdurulmasının gerektiğini, bu nedenlerle dava konusu çekle ilgili başlatılmış olan … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasından yapılacak işlemler sonucu ileride telafisi imkansız zararlara yol açılmaması için öncelikle teminatsız, bu mümkün olmadığı takdirde teminat mukabili takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, neticeten davanın kabulü ile bilgileri verilen çek ile ilgili müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu çek metninden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin ciranta konumundaki davacı borçlu ile doğrudan doğruya ilişkisi olmayan bir firma olup çeki de başka bir cirantadan ciro yoluyla devraldığını, Davaya konu çekin, şekli anlamda yasal tüm unsurları taşımakta olup, kambiyo vasfına engel olumsuz bir durumunun da söz konusu olmadığını, bu bağlamda TTK 790. maddesine uygun olarak birbirine bağlı ve muntazam ciro zincirine göre müvekkilinin çeki devralarak yetkili hamil olduğunu, Yasal karine gereği iyi niyetli ve meşru hamil konumundaki müvekkiline karşı davacının kambiyo senedinden doğan sorumluluğunun ortadan kalkması için TTK’nın 792. maddesi gereği müvekkilinin kötü niyet veya ağır kusurunun ispatının gerektiğini, ancak dosyada davacının müvekkilinin kötü niyet ya da ağır kusurlu olduğuna yahut bile bile borçlu zararına hareket ettiğine dair bir iddiası ve dava sebebi olmadığı gibi bunu ispat eder nitelikte bir delil de ortaya konmadığını, bu halde müvekkili yönünden davanın reddi gerekliliğinin ortaya çıktığını, Davacı borçlunun, senet metnindeki imzasına ya da senet metninden anlaşılan kambiyo taahhüdünün geçerliliğine etki eden şekli unsurlara yahut sorumluluğu ortadan kaldıran mutlak defi niteliğinde bir sebep ileri sürmediğini, aksine davacının anlatımlarına göre davaya konu çeklerdeki imzanın bizatihi kendilerine ait olduğunu, bu bağlamda davacının tek gerekçesinin ciro niteliğinde imza ettiği çekin sebebi bilinmez şekilde iradesi dışında elinden çıkmış olduğu iddiasının olduğunu, ancak bu durumun konuya dair yasal düzenlemelere göre, davacının senetten kaynaklanan ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, şeklen hak sahibi görünen kişiden çeki iktisap eden kimsenin kötü niyetle veya ağır kusurla davranmamış olduğu takdirde, kazammınm korunduğunu ve bu gerekçeyle de çek bedelini tahsil etme hak ve talebine sahip olacağından davacının meşru ve iyi niyetli hamil olan müvekkiline karşı sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığını, Davacının kendisinden sonra gelen ciranta olan diğer davalı ile aralarında çekin verilmesini gerektirecek nitelikte bir temel ilişkisinin olmadığına dair iddiasının müvekkili yönünden ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, zira TTK 792. maddesinde açıkça belirtildiği üzere nispi nitelikteki bu iddianın ancak iyi niyetli hamil olan müvekkilinin kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunun yahut bilerek borçlunun zararına hareket ettiğinin ispatlanması halinde mümkün olduğunu, aşağıda açıkladıkları üzere böyle bir durumun söz konusu olmadığını, Müvekkilinin çeki davacı dışındaki başka bir cirantadan devraldığını, bu itibarla davacıyla aralarında doğrudan ticari bir ilişki ya da tanışıklık bulunmadığını, dolayısıyla da çekin irade dışı kaybolduğuna dair bir bilgiye sahip olmasının kendisinden beklenemeyeceği gibi böyle bir imkânı ya da yasal yükümlülüğünün de bulunmadığını, bu hususun aksini ortaya koyan dosyada bir delilin de mevcut olmadığını, Bunların dışında ödemeden men talimatı ya da mahkemece ödeme yasağı kararı verilmiş olmasının yerleşik ve süregelen Yargıtay İçtihat ve uygulamaları gereği müvekkilinin ihtiyati haciz yapmasına ya da kambiyo takibi başlatmasına engel olmadığı gibi kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunun kabulü için yeterli olmadığını, zira davaya konu çekin, şekli anlamda yasal tüm unsurları taşımakta olup kambiyo vasfına engel bir olumsuz durumun da söz konusu olmadığını, TTK 790. maddesine uyarınca birbirine bağlı ve muntazam ciro zincirine göre müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, konuya ilişkin mevzuat ve yargı uygulamalarına göre yasal çek hamili olan müvekkilinin yasadan doğan takip hakkını kullanmasına engel bir durum bulunmadığını, Bu durumda yetkili hamilin icra takibi yapmaya hakkı vardır. Zira yetkili hamili bağlayıcı nitelikte verilmiş bir tedbir kararı yoktur.” sonucuna varıldığını, emsal nitelikteki bu kararlar gereği müvekkilinin kanunun verdiği hak ve yetkiye dayanarak takip başlatmasını kötü niyet ya da ağır kusur yahut bile bile borçlu zararına hareket etmesi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını bu nedenlerle Müvekkili yönünden davanın reddine, ayrıca davacı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından keşide edilen ve daha sonra …nin elinden rızası hilafına çıkmış olan ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında iptali için dava açılan çekden … Bankası … şubesine ait, keşidecisi müvekkili şirket olan lehdarı … Ltd Şti ve ciro yolu ile … …’a ve ondan da … Eğitim ve sosyal Hizmetler eline geçen 25/10/2015 keşide tarihli 10.000 TL bedelli çekin, sonradan sahte kullanılarak kötü niyetle iktisap edilmiş olması nedeni ile, öncelikle ileride telafisi imkansız zararlara yol açılmaması adına çek akkında başlatılan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir konulmasını, çek nedeni ile müvekkilinin borcunun olmadığının tespiti ile müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; keşideci konubundaki daacı borçlu ile doğrudan doğruya ilişkili olmadığını, çeki iradesi dışında kaybettiğini iddia edilen ciranta ile harhangi bir ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin çeki dava dışı başka bir cirantadan ciro yoluyla devraldığını, davaya konu çeklerdeki imzanın bitatihi kendilerine ait olduğunu, ayrıca davacının borçlusu olduğu çekin cirantası olan … Eğitim Kurumlarınca kargo taşıması sırasında çaldırıldğını bahsetmesine rağmen yine davaya konu çek ve takibe dair anılan ciranta tarafından müvekkil aleyhine … Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile menfi tespit davasında bu bu durumdan hiç bahsetmediğini, davaya konu çekin şekli anlamda yasal tüm unsurları taşıdığını, kambiyo vasfına engel bir olumsuz durumun da söz konusu olmadığını, TTK 790. madde uyarınca birbirine bağlı ve mantazam ciro zircirine göre müvekkilin yetkili hamili olduğunu belirterek müvekkili yönünden kukuki dayanaktan yoksun ve ahksız olduğu sabit olan davanın reddine, ayrıca davacı aleyhine alcağın %20 oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava ;rızası dışında elinden çıkan çeklerin istirdatı talebine ilişkindir.
Asıl Dava; asıl dava davacısı …nin asıl dava davalılarına … Bankası … Şubesi’ne ait … numaralı, keşide yeri İstanbul olan, 25.10.2015 tarihli 10.000 TL bedelli nedeni ile borçlu olup olmadığı tespiti, birleşen davanın ise; birleşen dava davacısı … Ltd. Şti.’nin davalısı keşidecisi davacı şirket olan lehdarı … İnş San. Tic Ltd Şti ve ciro yolu ile … …’a ve ondan da … Eğitim ve sosyal Hizmetler eline geçen 25/10/2015 keşide tarihli 10.000 TL bedelli çek nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından asıl dava davacısı ve birleşen dava davacısı borçlular aleyhine 10.000-TL asıl alacacağın, 48,90-TL işlemiş faiz, 1.000-TL %10 tazminat ve 30-TL %0,30 Komisyon olmak üzere toplam 11.078,90-TL alacağın tahsili amacıyla 11/11/2015 tarihinde 10 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına konu çeki ile ilgili açılan çek iptali davası için … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP üzeinden celp edilmiş, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/07/2016 tarih … esas … karar sayılı karanın incelenmesinde; ” her ne kadar davacı vekili zayi nedeniyle çek iptali davası açmış ise de; TTK’nın 758/2 maddesi gereğince iptali istenen çekleri elinde bulunduranların bilindiği, davacı tarafa çekleri elinde bulunduranlara karşı 1 ay içinde istirdat davası açması için kesin süre verildiği ve kesin süre içerisinde davacı vekilinin dava konusu ettikleri 4 çek için süresi içerisinde istirdat davası açtıkları ve buna ilişkin ilgili mahkeme evraklarının dosyamıza celbedildiği anlaşıldığından konusuz kalan dava nedeniyle… ” gerekçesi ile konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Asıl dava Davacısı vekilinin müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının …’de bulunduğunu bildirdiği görülmekle … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayısı ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi …’ye aldırılan talimat bilirkişi raporunda; Davacı ile davalı …Ltd. Şti. arasında ticari ilişki olmadığı, Davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasında ticari ilişki olmadığı, Yukarıda yapılan tespitler neticesinde davacının davaya konu 25.10.2015 keşideli, … nolıı, 10.000,00-TL bedelli, …’ya ait çek’e dayalı borcunun olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davalı … ve … Ticari defterleri üzerinde Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2015 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 31/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı … ticari defter kayıt ve belgelerine göre; dava konusu çekin ticari ilişki kapsamında dava dışı … Tekstil’den alındığı, çekin yine ticari ilişki kapsamında dava dışı … Tekstil’e teslim edildiği, Asıl ve birleşen davadaki davacı şirketlerin; işbu davaya konu çekten dolayı davalı …’a borçlu olup olmadıkları hususunun hukuki değerlendirmeyi gerektirdiği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdatı istemine ilişkindir.
Davalı, iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu, çeki ticari alacağına karşılık kendisinden önce gelen cirantadan aldığını savunmuştur.
Dava konusu çek incelendiğinde, … … Şubesine ait 28.03.2014 tarihli ,10.000-TL bedelli, … nolu, keşidecisi … Ltd. Şti., lehdarı … İnşaat …Ltd. Şti olan, arkasında sırasıyla … …, … Eğitim..ltd Şti, … Ltd Şti, … İnşaat.. Ltd Şti, … Tekstil… Ltd Şti, ve davacı … ithalat… Ltd Şti,nın ciroları olan, süresinde ibraz edilmiş ancak ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamamış bir çek olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.
Davacının, davalının çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini ispat etmesi gerekir. Bununla birlikte davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.
Çekin illetten mücerret olması sebebiyle davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyetinin bulunmaması karşısında, Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacının ve birleşen dosya davacısının davalının çeki iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispat edemediğinin kabulü gerekir. Anılan durum karşısında davanın ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve davacılar aleyhine %20 tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Asıl davanın REDDİNE,
Alacağın %20 bedeli olan 2.000-TL tazminatın asıl dosya davacısından alınıp davalı …’a verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 170,78-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 126,38-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde asıl dava davacısına iadesine,
3-Asıl dava Davalısı … vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL vekalet ücretinin asıl dava davacısından tahsili ile Asıl dava Davalısı …a verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
5-Birleşen … Atm ye ait … E – … K sayılı karar ile açılan davanın REDDİNE,
Alacağın %20 bedeli olan 2.000-TL tazminatın birleşen dosya davacısından alınıp davalı …a verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 170,78-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 126,38-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde birleşen dava davacısına iadesine,
7-Birleşen dava Davalısı … vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL vekalet ücretinin asıl dava davacısından tahsili ile Birleşen dava Davalısı …a verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırına iadesine,
Dair, Birleşen davacı … Vekili Av … ve asıl dava ve birleşen dava davalısı … Vekili Av … ın yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda , kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır