Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1083 E. 2018/1297 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1083
KARAR NO : 2018/1297

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili bankanın … Şubesi arasında 21.02.2014 tarihinde “Finansman Sözleşmesi”nin akdedildiğini, bu sözleşme gereğince davalının çalışanlarına yapacağı aylık maaş ödemelerinin 1 yıl müddetince müvekkili bankadan açacakları hesaplar üzerinden yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 18. Maddesindeki; “Kurum’un bu sözleşmede ve eklerindeki taahhütlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmesi şartıyla banka, kuruma 47.000.-TL’yi fatura karşılığı ödeyecektir.” hükmü gereği davalı şirket hesaplarına ödediğini, müvekkili bankanın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, Finans maaş Sözleşmesinin 5. maddesi; “Kurum, bu sözleşmenin yürürlüğü süresince her ay toplam 450 adet personelin maaş ödemesini banka aracılığıyla yapılacağının taahhüt eder. Aylık maaş ödemesi yapılacak olan personel sayısının 450 adedinin %10’una tekabül eden tutar kadar düşmesi/azalması halinde kurum, bu sözleşmenin 19. maddesinde yer alan cezai şart bedelini bankaya ödemeyi taahhüt eder” dendiğini, Sözleşmenin 6. Maddesi; “Kurum, personeline ödeyeceği maaş tutarını banka nezdinde açılacak kurum hesabında ödeme gününden en geç 2 iş günü öncesine Sözleşmenin 19. Maddesi; “Sözleşme akdedilen kurumun yazılı taahhütlerinden herhangi birini gününde ve tam olarak yerine getirmemesi veya sözleşeme süresi içinde, sözleşmenin uygulanmasının fiilen durdurması, vazgeçmesi ya da sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi halinde, kurum, bankanın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, söz konusu durumun meydana geldiği günü takip eden 3 iş günü içerisinde 47.000TL’yi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bankanın o tarihte kısa vadeli kedilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, herhangi bir ihtara, ihbara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve defi iddiasında bulunmaksızın derhal bankaya ödemeyi taahhüt eder.” hükmünü ihtiva ettiğini, Ancak davalı şirketin sözleşme süresi 1 yıl olmasına karşın sözleşmenin yapılmasından 2 ay sonra 21.04.2014 tarihinden itibaren sözleşmeye uymamaya başladığını, bunun üzerine davalı şirkete …. Noterliği’nin 14.01.2015 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek sözleşmeye aykırılığının neticelerinin ihtar edildiğini, ihtarname gereğince davalı şirketin sözleşmenin 19. Maddesi gereğince kendisine ödenen 47.000.-TL promosyon bedelini sözleşme tarihinden itibaren müvekkili bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyen faiz olan 5.580.-TL ile birlikte toplam 53.580.-TL olarak ödemesi gerektiğini, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi, müvekkil banka tarafından keşide edilen ihtarnameye karşın edimlerini, yerine getirmemesi üzerine taraflarınca …. İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra dosyasına haksız itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verildiğinden bahisle itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı Banka arasında 21.02.2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşme gereği … Belediyesi’nin alt işvereni olan Müvekkili şirketin Keçiören Belediyesi nezdinde çalışan 450 personelin maaş ödemesini işçiler adına açılan vadesiz mevduat hesabına yatırılması üzerine sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin hak edişlerinin Keçiören Belediyesince ödendikten sonra müvekkili şirketin bunu toplu olarak bankaya yatırmakla, banka tarafından ise bu toplu miktarın her bir işçinin hesabına maaşı miktarında ödendiğini, sunulan 2014 yılı Ocak – Şubat – Mart ve Temmuz ayı dekontlarında da söz konusu ödemelerin görüleceğini, bu paranın davacı bankaya yatırılmasına karşılık davacının müvekkili şirkete KDV dahil 47.000.-TL ödeme yaptığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin 1 yıl geçerli olmak üzere imzalandığını ve sözleşme gereği tüm maaş ödemlerinin de davacı banka üzerinden yapıldığını, fakat davacı banka tarafından …. Noterliği’nin 14.01.2015 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu ihtara karşı taraflarından … Noterliği’nin 21.01.2015 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini, bunun üzerine davacı bankaca …. İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası üzerinden müvekkili şirkete karşı 47.000.-TL asıl alacak, 7.480,21TL işletilmiş faiz olmak üzere toplam 54.480,21TL icra takibi başlatıldığını ve bu takibe süresi içerisinde itiraz edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasında mevcut maaş sözleşmesi gereği ödediği bedelin ve cezai şart alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 47.000.-TL asıl alacak 7.480,21-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.480,21-TL alacağın tahsili amacıyla 17/02/2015 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 25/02/2015 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve davacı bankanın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Taraflar arasında mevcut maaş sözleşmesi gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, bu anlamda davalının icra takibine konu bedeli iade etmesi gerekip gerekmediği ve yine cezai şartın ödenmesinin gerekip gerekmediği ve miktarlarına ilişkin rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, Bilirkişiler Emekli Banka Müdürü … ve Doç. Dr. … tarafından sunulan 24/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı Bankanın TBK m. 112, 117 ve 179 çerçevesinde 17.02.2015 takip tarihi itibariyle davalı. … LTD. ŞTİ’den 47.000,00 TL Asıl Alacak ve %20,28 temerrüt faiz oranından hesaplanan 9.505,12 TL Temerrüt Faizi olmak üzere toplam 56.505,12 TL olarak alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak Davacı bankanın icra takip talebi, olan 47.000,00 TL Asıl Alacak ve 7.480,2-TL Temerrüt Faizi olmak üzere toplam 54.480,21 TL alacak talebinin tespit edilen 56.505,12 TL’den az olması ve taleple bağlılık ilkesi nedeni ilfe davacı banka icra takip talebinin değerlendirilmeye alınması gerektiği hususunun tespit edildiği, 17.02.2015 Takip tarihi itibariyle tespit olunan 47.000,00 TL Asıl Alacağın tamamı ödeninceye kadar tamamı ödeninceye kadar %20,28 temerrüt faizinin uygulanabileceği, kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı … A.Ş. … Şubesi ile davalı … LTD. ŞTİ. arasında 21.02.2014 tarihli Finansmaaş sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 15. maddesi bir delil antlaşması niteliğinde olup, madde ile banka kayıtlarının esas alınmasının kararlaştırıldığı
Sözleşmenin 1. Maddesi; Personel tanımı Sözleşmenin imzalandığı sırada KURUM’da çalışan ve sözleşmenin imza tarihinden sonra çalışmaya başlayacak çalışanları kapsamakta olup, tanımı yapılan personelin maaş ve ödemleri BANKA aracılığıyla gerçekleştirilecektir.
Sözleşmenin 5. Maddesi; Kurum, bu Sözleşmenin yürürlüğü süresince her ay toplam 450 adet personelin maaş ödemesini banka aracılığıyla yapılacağının taahhüt eder. Aylık maaş ödemesi yapılacak olan personel sayısının 450 adedinin %10’una kabul eden tutar kadar düşmesi /azalması halinde kurum, bu sözleşmenin 19. maddesinde yer alan cezai şart bedelini bankaya ödemeyi taahhüt eder.
Sözleşmenin 6. Maddesi; Kurum, personeline ödeyeceği maaş tutarını banka nezdinde açılacak kurum hesabında ödeme gününden en geç 2 iş günü öncesine kadar tam ve eksiksiz olarak bulunduracağını taahhüt eder.
Sözleşmenin 13. Maddesi; Sözleşme taraflarca 21.02.2014 tarihinde imzalanmış olup, Sözleşme KURUM Personellerinin ilk maaş ödemesinin gerçekleştiği tarihten itibaren 1 (BİR) yıl süre ile yürürlükte kalacaktır. Sözleşmenin yürürlülük süresinin bitiminden 3 (üç) ay öncesine kadar Taraflardan herhangi birinin fesih ihbarında bulunmaması halinde sözleşmenin yürürlülüğü otomatik olarak birer yıllık dönemler halinde uzayacaktır.
Taraflar BANKA’nın bu sözleşmenin yürürlüğünü her zaman serbestçe ve tek taraflı olarak sona erdirebileceği hususunda mutabakata varmıştır.
Sözleşmenin 18. Maddesi; Kurum’un bu sözleşmede ve eklerindeki taahhütlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmesi şartıyla Banka kurum’a 47.000.- TL’yi KDV dahil fatura karşılığı ödeyecektir.
Sözleşmenin 19. Maddesi; Sözleşme akdedilen kurumun yazılı taahhütlerinden herhangi birini gününde ve tam olarak yerine getirmemesi veya sözleşme süresi içinde, sözleşmenin uygulanmasının fiilen durdurması, vazgeçmesi ya da sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi halinde, kurum, bankanın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, söz konusu durumun meydana geldiği günü takip eden 3 iş günü içerisinde 47.000 TL’yi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bankanın o tarihte kısa vadeli kedilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, herhangi bir ihtara, ihbara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve defi iddiasında bulunmaksızın derhal bankaya ödemeyi taahhüt eder.” Hükümlerinin taraflarca kararlaştırıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında 21.02.2014 tarihli sözleşme uyarınca , davalı şirket bünyesinde bulunan 450 adet personel maaşının 1 yıl süreyle davalı banka tarafından ödenmesi hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamakta olup İhtilaf, sözleşmenin 18. maddesi gereği davacı bankaca davalı kuruma yapılan 47.000.-TL promosyon ödemesinin, davalı kurumca sözleşme hükümlerine uyulmadığı gerekçesiyle davacı banka tarafından sözleşme ihlali gerekçesi ile tazmini istemidir. Davalı taraf sözleşmesel yükümlülüklerini 4 ay yerine getirmiş sonrasında ise ifa etmemiş ve bu ifa etmemede bir kusurunun olmadığını da ortaya koymamıştır. Sözleşmenin 19. Maddesi uyarınca “Sözleşme akdedilen kurumun yazılı taahhütlerinden herhangi birini gününde ve tam olarak yerine getirmemesi veya sözleşme süresi içinde, sözleşmenin uygulanmasının fiilen durdurması, vazgeçmesi ya da sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi halinde, kurum, bankanın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, söz konusu durumun meydana geldiği günü takip eden 3 iş günü içerisinde 47.000 TL’yi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bankanın o tarihte kısa vadeli kedilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, herhangi bir ihtara, ihbara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve defi iddiasında bulunmaksızın derhal bankaya ödemeyi taahhüt eder.” Hükmü gereği tazminat hükmünde olan ve tacir olan taraflarca sözleşme kapsamında özgür iradeleri ile kararlaştırılan bedelin davacı tarafça hak kazanıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça …. Noterliği’nin 14.01.2015 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile “Banka ile Muhatap arasında 21.02.2014 tarihinde Finansmaaş Sözleşmenin akdedildiğini, bu sözleşmenin imzalanmasını müteakip sözleşme süresince muhatap personelinin maaş ödemelerinin bankaları aracılığıyla yapılması gerekirken, 21.04.2014 tarihinden itibaren muhatabın bahsi geçen sözleşme hükümleri gereği üzerine düşen yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediğini, maaş ödemlerini bankaları aracılığıyla yapmamaya başladığını, sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, bu nedenle sözleşmenin 13.maddesi hükmü gereği sözleşmeyi feshettiklerini ve yine aynı sözleşmenin 19. maddesi uyarınca da 47.000-TL tutarındaki cezai şart bedelinin 14.01.2015 tarihinden itibaren bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyen faizi ile birilikte toplam 53.580.-TL’nin bankaya en geç 3 gün nakit olarak ödenmesi gerektiğini, ödeme yapılmadığı takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtaren bildirilmiş olup; davalı şirket vekillerince söz konusu ihtarnameye … Noterliği’nin 21.01.2015 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verilmiş olması nedeni ile 21.01.2015 tarihi itibariyle temerrütün oluştuğu, temerrüt faiz oranın davacı banka tarafından ibraz edilen dönem faizleri ile %20.28 oranı olarak belirlenerek sözleşmenin imza tarihi olan 21.02.2014 tarihinden 14.01.2015 kat tarihine kadar bilirkişi raporu ile hesap edilen 8.631,39 TL faizi ile birlikte 47.000 TL cezai şart bedeli olamak üzere toplam 55.631.39 TL davacı alacağı olduğu tespit olunmuş takip talebi ile bağlı kalınarak takibin takip koşulları ile devamı gerektiği ,icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de usulünce yetki itirazında bulunulmadığı nazara alınarak usulünce yetki itirazının mevcut olmadığından itirazın yersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 10.896,04-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.721,54-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 657,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.063,55-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.342,82-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 685,69-TL ilk gider, 1.400-TL bilirkişi, 99-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.184,69-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır