Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1039 E. 2019/58 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1039 Esas
KARAR NO : 2019/58

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin … Ltd.Şti.nin eski hissedarı olduğunu, 08/08/2012 tarihinde hissesini devir ederek bahse konu şirket ortaklığından ayrıldığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrıldıktan sonra şirketin davalı bankadan kredi kullandığını, 11/04/2013 tarihli Kredi/Müteselsil Kefalet Sözleşmesinde ve Kefalet Sözleşmesinde müvekkilinin şahsen/kefaleten imzasının bulunmadığını, Kefalet Sözleşmesi kanuni şartlarının da oluşmadığını, … .Ltd.Şti.nin kullandığı kredi nedeniyle davalı banka tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından şirket ve şahsi kefaleti olan şahıslarla beraber müvekkili aleyhine alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından usulsüz tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini ve müvekkilinin evinin usulsüz olarak satışa çıkarıldığını, imzası bulunmadığından borçlu olmayan müvekkili hakkında takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve tüm bu nedenlerle müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, davalı taraf kötü niyetli olduğundan tazminata hükmedilmesine, icra takibi nedeniyle menkul, gayrimenkul ve tüm hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacı borçlu hakkında müvekkili faktoring şirketine olan sözleşmeye dayalı finansman borcundan dolayı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davacı borçlu tarafça dosya borcu ödendiğini ve akabinde dosyada vaki diğer borçlular aleyhine rücu belgesi alındığını, müvekkilinin davalı borçlunun da yetkilisi bulunduğu … Ltd. Şti. ile 28.03.2012 tarihinde … numaralı Faktoring Sözleşmesini imzaladığını ve anılan sözleşme hükümleri çerçevesinde … Ltd. Şti.’ne vermiş olduğu mobilya dekorasyonu hizmetinden doğmuş 106.200,00-TL bedelli fatura konusu alacaklarının 25.000,00 TL’lik kısmını müvekkil şirkete devir ve temlik ettiğini, temlik edilen alacaklara ilişkin olarak anılan firmaya faktoringin finansman hizmeti verildiğini, davacı tarafın da dava dilekçesinde belirtmiş olduğu üzere davacı taraf 08.08.2012 tarihine kadar söz konusu şirketin hissedarı olduğunu, bu nedenle 28.03.2012 tarihinde imzalanmış olan ve davacı tarafın da müteselsil kefil olarak bizzat imza ettiği iş bu sözleşme ve dolayısıyla sözleşmeden doğan borç sebebi ile sorumluluğu söz konusu olduğunu, davacı tarafın muhatap şirketin ortaklığından ayrıldıktan sonraki bir döneme ait kredi borcu olduğu iddiası bu meyanda gerçeği yansıtmadığını, davacının henüz şirket hissedarı iken söz konusu finansman sağlanmış ve davacı da bizzat müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeye imza attığını, müvekkil şirket tarafından iş bu aralarında davacının da bulunduğu 28.03.2012 tarihi ve … numaralı Faktoring Sözleşmesini imzalayan taraflara … Noterliği’nin 10.12.2014 tarih ve … yev. No.lu ihtarnamesini keşide ederek muhatap firmaya sağlanmış finansmanın tüm ferileri ile birlikte ödenmesini aksi halde icra takibi cihetine gidileceğini ihtar ettiğini, iş bu ihtarname sözleşmede imzası bulunan müteselsil kefillere de ayrı ayrı tebliğ edildiğini, buna rağmen ne davacı ne muhatap şirket ne de diğer kefiller söz konusu borcu ödeme yoluna gitmediğinden icra takibi yoluna gidildiğini, müvekkil şirketin icra takibi yapmasında bir hata ya da yasaya aykırılık hali bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyetle dava ikame eden davacının dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti istemli açılmış ancak yargılama sırasında davacı taraf icra dosya borcunu ödemiş ve davaya istirdat davası olarak devam olunmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine toplam 25.525,00-TL alacağın tahsili amacıyla 07/01/2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin 03/10/2018 tarihli raporunda; ”İnceleme konusu faktoring sözleşmesinde …’e atfen atılı imzalar ve Ltd. Şti. adına atılı imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğu” kanaatiyle rapor edilmiştir.
GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanan deliller, Adli Tıp Kurumu raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı hakkındaki takibin dayanağı olan Faktoring Sözleşmesi’ndeki imzanın davacı eli ürünü olduğu anlaşıldığından davanın reddine, icra dosyası hakkında ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL harçtan davacıdan peşin alınan 435,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 391,51-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.063,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır