Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/810 E. 2018/648 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/810 Esas
KARAR NO : 2018/648
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/04/2008
KARAR TARİHİ: 26/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin yatırım yapmak amacıyla … … Bankası TAŞ.ye para yatırdığını, … Grubu’na ait … ve … ‘e el konulması sonrası … … Bankası TAŞ.nin mevduatları ödemede sıkıntıya düştüğünü ve bu süreç sonunda bankanın yönetiminin 03/07/2003 tarihinde TMSF na devredildiğini, bu devrin akabinde … … Bankası TAŞ olayını araştıran komisyon tarafından yolsuzluk raporu hazırlandığını, devlet kurumlarının da doğan zararlardan sorumlu olduğunun ortaya konulduğunu, müvekkiline herhangi bir faiz ödemesi yapılmadığı gibi anaparasının da iade edilmediğini, müvekkilinin parayı … … Bankası TAŞ.ye yatırdığını, paranın … bankasına yatırıldığını bilmediğini ve böyle bir talimatının olmadığını, müvekkilinin yatırdığı mevduatın geri ödenmemesi nedeniyle doğan zarardan … … Bankası TAŞ.nin birinci derece sorumlu olduğunu, … … Bankası TAŞ.nin TMSF bünyesinde olduğunun kabulü ile müvekkiline ödeme yapması gerektiğini belirterek; davanın kabulü ile müvekkilinin yatırdığı 84.317,61 Euronun faizi ile birlikte 173.685,84 TL olarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı … 25/04/2008 havale tarihli dilekçesinde özetle ;
Davalının davalı bankaya Yönetim Kurulu üyesi olarak BDDK kararıyla 27/12/2001 tarihinde atandığını, 12/06/2003 tarihinde BDDK’nın kendisine yönetim kurulu kararlarını veto yetkisini verdiğini, kendisinin 03/07/2003 tarihinden sonra yine yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak atandığını, kendisinin seçilmiş bir yönetim kurulu üyesi olmadığını, görev tanımı yapılmış bir kamu görevlisi konumunda olduğunu, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, bankayı ilzam ve temsil yetkisine sahip olmadığını, 4389 sayılı Bankalar Kanunun 24/6 hükmü uyarınca davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, yeni Bankacılık Kanunu’nun 127/5 hükmünün de aynı düzenlemeyi içerdiğini, Yargıtay HGK’nın 2005/11-630 E. Ve 2005/737 K sayılı ve 21/12/2005 tarihli kararıyla TMSF tarafından atanan yöneticiye husumet yöneltilemeyeceğini hükme bağladığını, diğer yandan görev tanımında davalının görevinin denetim olarak değil BDDK’nın talimatlarını yerine getirmek olarak belirlendiğini, zararın oluşumunda davalının hiçbir kusurunun bulunmadığını, BDDK tarafından yapılan suç duyurusunda da davalıya sorumluluk atfedilmediğini, görevlendirme yazısının … bankasını kapsamadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Müflis … Bankası TAŞ iflas idare masası vekili 04/06/2008 havale tarihli dilekçesinde özetle;
Müflis bankanın sıra cetvelin 07/11/2006 tarihinde ilan edildiğini, sıra cetveline karşı ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde şikayet 15 gün içinde maddi hukuka ilişkin dava yoluna gidilebileceğini, davacının ilkin iflas masasına başvuruda bulunması gerektiği ve bu başvurunun iflas idaresi tarafından değerlendirilmesinin gerekli olduğunu, bu yola gidilmediğini, husumete ve teminat yatırılmasına ilişkin itirazların vaki olduğunu, davalı banka nezdinde davacının hesabının bulunmadığını, davacının mevduatının davalı … bankasında bulunduğunu, davalı bankanın davalı … bankası nezdinde mevduat yatırılmasına sadece aracı olduğunu, 1998-2003 dönemine ilişkin olan ve ekte sunulan ödeme fişleri tahtında davacının anılan dönemde mevduatını … bankasına gönderdiğinin açıkça anlaşıldığını, Yargıtay içtihatlarının kendisine … hesabına düzenlenmiş olan banka hesap cüzdanının gönderildiği kişinin itiraz etmemesinin hesabı kabul ettiği yönünde yorumlanacağını, olayda da TTK.m. 23/3 hükmünün uygulanacağını, ayrıca davacının yazılı talimatının bulunduğunu, yine davacının 31/03/2003 tarihli işlemle hesabından 5000 Euro’luk kısmı çektiğini, bu olguların davacının kendi iradesiyle hareket ettiğini gösterdiğini, davacının dayandığı yerel mahkeme kararlarının hep yüksek mahkemece bozulduğunu öne sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı BDDK vekili 18/06/2008 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Dava konusu alacak ile Kurumun bir ilgisinin bulunmadığını, yargı yolu itirazları bulunduğunu, idari yargının görevli olduğunu, davacının hesabının güvence dışında olan bir … hesabı vasfı taşıdığını, 5021 sayılı Kanun m. 1 hükmü gereğince TMSF tarafından herhangi bir ödeme yapılamayacağını, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 13 uyarınca davalı … a doğrudan dava açılamayacağını, koşulları varsa hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk esaslarına göre İdare’ye karşı dava açmak gerekeceğini, bu davalının 2001-2003 yılları arasında davalı bankadaki gelişmelerden BDDK’yı haberdar etme görevini üstlendiğini, banka sahiplerinin hileli işlemleri sistematik bir biçimde teknolojik bir altyapıya istinaden gerçekleştirdiğini, bunun suç duyurularına konu olduğunu, … hesabına yönelik ödeme yükümlülüğünün davalı … bankada olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı TMSF vekili 19/06/2008 tarihli cevap dilekçesinde özetle ;
Görev ve husumet itirazında bulunmuş, dava konusu hesabın … bankası nezdinde bulunduğunu, bu borcun yegane borçlusunun … bankası olduğunu … hesaplarının 46 ile başladığını, davacının yazılı talimatlarından davacının kendi mevduatının … hesabına yatırıldığının bilinciyle hareket ettiğinin açık ve kesin olduğunu, davalı banka ile davalı … bankasının işleyişlerinin farklı olduğunu, … mevduatının davacının açık iradesi olmadan ve yazılı talimatları vaki olmadan işlemesinin söz konusu olmadığını, davacının yüksek faiz getirisini kendi iradesiyle tercih ettiğini, … mevduat ilişkisinin TMSF’yi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığını, kaldı ki kurum yönünden idari yargının görevli olduğunu, öncelikle yargı yolu itirazlarının değerlendirilmesini istediklerini, faize ilişkin bir yükümlülüklerinin de bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava davalı … Bankası aracılığıyla diğer davalı … Bankası … LTD bankasında açılan hesapta bulunan davacının parasının ödenmemesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir .
İstanbul … ACM … Esas sayılı dosyasında davalı … AŞ ortakları hakkında dolandırıcılık iddiası ile kamu davası açılmış mahkememiz dosyası davalısı … yönünden dava dosyası tefrik edilerek bir kısım sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir .bu mahkumiyet kararında … … Bankası yöneticilerinin diğer davalı … LTD ye paraları aktararak dolandırıcılık yaptıkları sabit bulunmuştur .
Mahkememizce de İstanbul … ACM dosyasından tefrik edilen dava dosyası dikkate alınarak davalı … yönünden dava dosyasının tefriki ile diğer davalılar yönünden davanın devamına karar verilmiştir.
Davalı … tarafından … … Bankası TAŞ yönetimine el konulup , bankanın güçlendirilmesi için yönetim ve denetimi …na devredilmiştir. Bu fon aracılığı ile yönetimi gerçekleştirmiştir . Mahkememiz dosyasında BDDK ve TMSF yönünden açılan davanın ” görülen Kamu hizmetinin yöntemi , kanuna uygun olarak yürütülüp yürütülmediği , zararın doğumunda hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığı ” nın belirlenmesi gerekecektir. Bu hususlar ancak idari yargıda çözümlenebilecektir , mahkememizce BDDK ve TMSF yönünden açılan davada davalıların Yargı yolu itirazı kabul edilmiştir.
Davalı … müflis … … Bankası TAŞ nin yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlüğüne TMSF tarafından atanmıştır. Davalının görev yaptığı dönemde görevinin ifası sebebi ile açılmış bulunan davalar TMSF aleyhine açılmış sayılacaktır ( 5411 sayılı Bankalar Kanunun 127/5 mad gereğince ) bu nedenle davalının davada taraf ehliyeti yoktur . Husumet itirazı kabul edilerek dava şartı yokluğundan usulen red kararı verilmiştir.
Davalı … TAŞ hakkında İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi nin … esas sayılı dosyasında 08/06/2005 tarihinde verilen iflas kararının 20/04/2006 tarihinde kesinleştiği dosya içine alınan karar örneğinden anlaşılmıtır.
Davacı vekili tazminini istediği alacak yönünden … … Bankası TAŞ iflas masasına başvurmuş bu talebi 12/12/2014 tarih ve 2750 numaralı karar ile reddedilmiştir. Diğer davalı … Bankası … LTD mahkememizce yapılan tebligatlara rağmen davacı alacağının varlığı ve tazmini yönünden herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
Mahkememizce davacının alacağının belirlenmesi bakımından bilirkişi Prof Dr .. , mali müşavir … , Dr … ın hazırladığı 13/12/2010 tarihli rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda özetle ; davalı … bankasının davaya konu mevduat alacağından yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu , davalı … Bankasının MK 2 mad gereğince diğer davalı … bankası ile birlikte sorumluluğunun mahkemenin takdirinde bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının dosyaya ibraz ettiği ve davalı … AŞ den getirtilen hesap kayıtlarının incelenmesi bakımından bankacı bilirkişi … ‘ün 24/03/2017 tarihli raporu alınmıştır. Raporda özetle ” davacı … tarafından imzalanarak verilen 25/03/1996 tarihli hesap açma talimatı başlıklı yazı ile davalı … LTD de 50.000 DM lik 12 ay vadeli hesap açıldığı , dosyaya alınan ticari defter içeriği ve ek dekontlardan 31/03/1997 tarih ve BİMREF :BQ30 ile 57.230,19 DM ilave tahsilatın yapıldığı ,… Bank … LTD antetli ve … hesap numaralı vadeli DTH cüzdanı fotokopisi içeriğine göre davacının 19/03/2001 işlem tarihi itibari ile 130.064,85 DM bakiyesi bulunduğu , 31/03/2003 işlem tarih itibari ile davacının davalı … bankası … LTD nin … mevduat numaralı hesap cüzdan fotokopisine göre bakiye 75.466,32 euro alacağın kaldığı , bu alacağa davalı … Bankasının iflas tarihi olan 08/06/2005 e kadar işlemiş avans faizinin 16.434,45 euro ilavesi ile sonuçta 91.902,77 euro toplam alacağının bulunduğu ” bildirilmiştir.
Davalı … TAŞ iflas idaresi vekili bilirkişi raporuna karşı dosyaya sunduğu 06/04/2017 tarihli beyanında ” kabul anlamına gelmemek kaydı ile 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin yasa hükümleri doğrultusunda müvekkilinin iflasına karar verildiği 08/06/2005 itibari ile davacının bilirkişi raporu ile hesaplanan ve … numaralı hesaba ait cüzdan fotokopisi ile belgelenen 84.317,61 euro ya işleyen faiz ile birlikte toplam alacağın 97.758,18 euro hesaplanacağını müvekkilinin iflasına karar verildiği 08/06/2005 deki … döviz alış kuru 1.6642 kabul edilerek, davacı alacağının TL karşılığının 162.689,16 TL olacağını” açıklamıştır.
Davacının talimatı ile davaya konu paranın … Bankası … LTD hesabına yatırıldığı ibraz edilen belgelerden anlaşılmakla bu davalının paranın tazmininden sorumlu olduğu sabit görülmüştür. Diğer davalı … TAŞ ise davalı … Bankası … LTD nezdinde davacının hesabının açılmasına aracılık edip yönlendirdiğinden , bu husus İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi nin dosyasında tespit edilen maddi vakıalarla sabit olduğundan, hakkındaki davanın TMK 2 maddesinde açıklanan dürüstlük ve iyiniyet ilkesi çerçevesinde kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce bilirkişi … ‘ün raporunda davacı alacağının müflis … Bankası TAŞ nin iflas tarihi itibari ile 91.902,77 euro tespiti , davalı banka vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesindeki açıklamaları, davacının dava dilekçesinde harcını yatırarak talep ettiği miktarın 84.317,65 euro ve işleyen faiz toplamının TL karşılığının 173.685,84 TL olduğunu açıklaması gözetilerek ;
Davalı … TAŞ nin 08/06/2005 iflas tarihi itibariyle , asıl alacak ve faiz toplamı 162.689,16 TL ile sorumlu bulunduğu
Davalı … Bankası … LTD . ŞTİ nin ise (davacının talebi ile bağlı olmak üzere) 84.317,65 Euro nun dava tarihine kadar işleyen faizi ile birlikte toplam173.685,84 TL den sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır.Davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davalı … yönünden davanın tefriki ile … Esasa kaydedildiğinden ayrıca karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalı TMSF ve BDDK yönünden İdare Mahkemesi görevli olup, yargı yolu dava şartı nedeniyle davanın HMK 114 ve 115 gereğince dava şartı yokluğundan usulen REDDİNE,
3-Davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulen REDDİNE,
4-Davalı … TAŞ İflas İdaresi yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 84.317,65 Euro asıl alacağın davalının iflas tarihi olan 08/06/2005 ‘e kadar işleyen faizi ile birlikte toplam 97.758,18 Euro olduğu anlaşılmakla iflas tarihindeki TL karşılığı 162.689,16 TL’nin iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE, Fazla istemin REDDİNE,
5-Davalı … Ltd. Yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 84.317,65 Euro karşılığı 173.685,84 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 11.864,48 TL harçtan peşin alınan 2.344,80 TL peşin harcın mahsup edilerek 9.519,68 TL eksik harcın davalı … Bankası … LTD . ŞTİ den alınarak hazineye gelir kaydına,
Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 35,90 TL harcın davalı … AŞ ‘dan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 3.381,5 TL ( bilirkişi ücreti , tebligat gideri , müzekkere gideri, başvuru harcı ) yargılama giderinin davalı … Bankası … LTD . ŞTİ ve davalı … AŞ’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 16.371,15 TL nispi ücreti vekaletin davalı … Bankası … LTD. ŞTİ den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davalı … AŞ ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar Tasarruf Mevduat Fonu (TMSF) ,Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK) ve Zeki Cumhur Doğan kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 ‘er TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Artan avansın karar kesinleştiğinde , talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile davalı … İflas idaresi vekili Av. … ile davalı BDDK vekili Av. …’ın yüzüne karşı, diğerler davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/06/2018

Katip Hakim