Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/806 E. 2018/967 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/806
KARAR NO : 2018/967

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/05/2007
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Almanya’da yaşayan müvekkilinin … T.A.Ş. nin dövize yüksek faiz verdiği şeklindeki reklamın etkisiyle 22.01.1999 ve 12.10.1999 tarihlerinde … A.Ş.ndeki hesabına döviz bazında mevduat yatırdığını, takiben kendisine üzerinde … yazan ve logosu … olan 11 adet hesap cüzdanı teslim edildiğini, logo ve isim benzediğinden müvekkilinin başka bir bankaya para yatırıldığını aklına bile getirmediğini, 03.07.2003 tarihinde bankaya el konularak … ye devredildiğini, intikal sonunda müvekkiline faiz ödenmediği gibi anaparasının … hesaba yatırıldığı belirtilerek ödenmediğinden bu davanın açılma gereğinin doğduğunu, davalının paranın … Ltd. bankasına yatırıldığını iddia ettiğini, halbuki müvekkili parasının buraya aktarılmasının müvekkili talimatı dışında gerçekleştiğini, … T.A.Ş. ile … Ltd.’in her ikisinin de uzan grubuna bağlı olduğunu, her ikisinin de logolarının … olduğunu, hesap cüzdanları ve kayıtlarının aynı formatta oldukları ve aynı şubeden işlem yaptıklarını, halbuki … Ltd.’in paravan olarak kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkilinin … T.A.Ş. ne para yatırdığından doğan zarardan birinci derecede sorumlu olduğunu, ayrıca … Ltd.’in hâkim ortağı sıfatıyla …’ın da doğan zarardan birinci derecede sorumlu olduğunu, bankaları denetlemek için kurulmuş olan …nun da zarardan sorumlu olduğu, kurumun bankanın yönetim kurulu üyeliğine atanan … ve … Başkanı sıfatıyla …’nın da … işlemlerinden doğan zararlardan sorumlu olduklarını, parasının diğer mevduatlarda olduğu gibi … tarafından müvekkiline iade edilmesi gerektiğini beyanla, açıklanan nedenlerle mal kaçırma tehlikesi nedeniyle ihtiyati tedbir konulmasına, yapılacak tespiti takiben dava konusu 759.600,-TL’lik doğan zarardan sorumluluğu bulunan …’dan, … T.A.Ş.’den, denetim yükümlülüğünü ihlal ettiğinden … ve davalı yöneticilerinden, bu tür durumlarda doğan zararı karşılamak üzere kurulmuş olan …’den ve diğer davalılarla birlikte zarara ortak olan … Ltd.’den alınarak faiziyle birlikte müvekkiline verilmesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /
Davalı Müflis … İflas İdaresi vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; … T.A.Ş.’nin … tarihi itibarıyla iflasına karar verilmiş olması nedeniyle bu şirketin artık hukuki sıfatının iflas idaresi tarafından üstlenilmesi nedeniyle davanın sıfat yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının … şubesi aracılığıyla … Ltd. hesabına para yatırarak … Ltd. hesap cüzdanları aldığını, müvekkilinin bu işlemlere aracılık hizmeti verdiğini, yani davacının birikiminin bizzat … hesaba yatırılmasını istediğini, bu nedenle müvekkili iflas idaresine bir talep yöneltemeyeceğini, zira müflis şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, müvekkilinin sadece havale hizmeti sunduğunu, hatta davacının … Şubesindeki mevduat hesabında bulunan parasının … T.A.Ş. aracılığıyla … Ltd. e aktarılması için 20.12.1995 tarihli dilekçe ile talimat verdiğini, sonraki para yatırma işlemlerinin de … temsilciliği aracılığıyla … Ltd.’ye havale yapılarak gerçekleştirildiğini, davacının daha fazla faiz getirisi nedeniyle … Ltd.’i kendi iradesi ve talimatıyla tercih ettiğinden talebini … Ltd.’e yöneltmesi gerektiği, yargı kararları ve Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu beyanla, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddin, aksi taktirde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu işlemlerin idare tarafından ihdas edilen işlemlerden olduğundan görev itirazında bulunduklan ve idari yargıda görülmesi gerektiğinden davanın reddinin gerektiğini, … nin devletin ilgili kurumlarının yaptığı bütün işlemlerden sorumlu bir devlet güvence kurumu olmadığı gibi fona devrinden önce bankalarda denetim ve gözetim yetkisinin de bulunmadığını, müvekkilinin sigorta kapsamındaki mevduat hesap sahiplerine ödeme yapabildiğinden husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacının … Ltd. nezdinde hesap açılmak üzere 11 ayrı işlemde havale gönderdiğini, … Ltd. nezdindeki mevduatlar sigorta kapsamında olmadığından fona devrinden bahisle tasarruf mevduatı kapsamında olmayan … hesapların ödenmesinin istenilmesinin kanuna uygun olmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacının mevduatlarını bilerek ve isteyerek … hesaplara gönderdiğini, müflis şirket ile … Ltd. ayrı tüzel kişilikleri bulunduğunu, banka ile mudi arasındaki sözleşmesel ilişkinin fonun sorumluluğunu doğuracak bir bağlayıcılığı bulunmadığını, davacının parasına faiz de istediğini, ancak anapara ödeme sorumlulukları bulunmadığı gibi faiz için de bir ödeme sorumlulukları bulunmadığını beyanla, davanın husumetten reddine, aksi halde hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde … Ltd. Şti.nezdindeki mevduatının ödenmemesi sebebiyle açtığı bu davanın hukuki temeli bulunmadığını, … hesapların tasarruf mevduatı güvencesi dışında olduğundan fondan istenemeyeceğini, ayrıca yurt dışında kurulmuş olan … bankaların 4389 sayılı Bankalar Kanunu kapsamında da olmadıklarından müvekkili kurumun düzenleme ve denetleme görevi kapsamında da olmadığını, davanın adli yargıda görülmesi mümkün olmadığından görev itirazında bulunduklarını, yetki itirazları bulunduğu davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi gerektiği, … ve …’nin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğundan müvekkili kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, davacının alacağını iflas masasına yazdırması gereğini yerine getirmediğini, müvekkili kurumun hizmet kusurundan bahsedilmekte ise de somut herhangi bir tespitte bulunulmadığından illiyet bağı oluşturulmaya çalışıldığını, müvekkilinin denetim ve gözetim faaliyetlerini yerine getirmediği iddiasının gerçekle ilgisinin bulunmadığını beyanla, öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, aksi halde husumetten ve esastan reddine, avukatlık ücreti ile yargılama masraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … tarafından bankaya verilen talimatların eksiksiz uygulanması ve gerçekleşme derecesini takip etmek üzere Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanarak kararlan veto yetkisi verildiğini, adı geçenin yönetim kurulunu toplantıya daveti üzerine kurulun topluca istifa ettiği, bu nedenle 3 hafta süre ile yönetim kurulu toplantısı yapılamadığını, takiben yönetimin … ye devri üzerine yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görevinin devamına karar verildiğini, dava dilekçesindeki iddianın aksine müvekkiline verilmiş bir denetim yetkisi bulunmadığını, … tarafından atanan görevlilere 4389 sayılı yasanın 24/6 maddesi hükmü gereği husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumetten reddinin gerektiğini, müvekkilinin bu esnada görevini yerine getirdiği ve …’ya verdiği bilgilerle durumu izah ettiğini, davacı zararının oluşmasında müvekkilinin hiçbir kusurlu işlemi ve ihmali bulunmadığını, zira … tarafından banka yöneticileri için yapılan suç duyurusunda müvekkilinin suçlanmadığı gibi görevini yaptığının ifade edildiğini, kusursuzluk durumunun Yeminli Murakıp mütalaalarında da yer aldığını, … Ltd. Şti. hesaplarının müvekkili sorumluluğunda olmadığını beyanla, davanın husumet yönünden reddine, aksi halde esastan reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Ltd. Ve …’ya tebligat yapılmış, ancak davaya cevap vermemişlerdir.
Dava dilekçesinde yer alan … hakkındaki dava mahkememizin 28/09/2018 tarihli celsesinde bu davalı yönünden tefrik edilip yeni esasta davanın devamına karar verilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava davalı … aracılığıyla diğer davalı … LTD bankasında açılan hesapta bulunan davacının parasının ödenmemesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir .
… Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ceza yargılaması yapıldığı, davalı …, … ve Müflis …’nın müşteki, davalı …’ın ve … ortaklarının sanık olduğu, dolandırıcılık iddiası ile açılan kamu davasında … yönünden dava dosyasının tefrik edilerek aynı mahkemenin … sayılı esasına kaydedildiği, bir kısım sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet kararında … yöneticilerinin diğer davalı … LTD ye paraları aktararak dolandırıcılık yaptıklarının sabit görüldüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Ağır Ceza Mahkemesi nin tefrik kararı dikkate alınarak davalı … yönünden dava dosyasının tefriki ile diğer davalılar yönünden davanın devamına karar verilmiştir.
Davalı … tarafından … TAŞ yönetimine el konulup , bankanın güçlendirilmesi için yönetim ve denetiminin …na devredildiği anlaşılmıştır.Davalılar … ve … yönünden; ” görülen Kamu hizmetinin yöntemi , kanuna uygun olarak yürütülüp yürütülmediği , zararın doğumunda hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığı ” nın belirlenmesi gerekecektir. Bu hususlar ancak idari yargıda çözümlenebilecektir, mahkememizce … ve … yönünden açılan davada davalıların Yargı yolu itirazı kabul edilmiştir.
Davalı … ve … nın müflis … TAŞ nin yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlüğüne … tarafından atandıkları tespit edilmiştir.Davalıların görev yaptığı dönemde görevin ifası sebebi ile açılmış bulunan davalar … aleyhine açılmış sayılacaktır ( 5411 sayılı Bankalar Kanunun 127/5 mad gereğince ) bu nedenle davalıların davada taraf ehliyeti yoktur . Bu nedenle husumet itirazı kabul edilerek dava şartı yokluğundan haklarındaki davanın usulen reddine karar verilmiştir.
Davalı … TAŞ hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi nin … esas sayılı dosyasında 08/06/2005 tarihinde verilen iflas kararının 20/04/2006 tarihinde kesinleştiği dosya içine alınan karar örneğinden anlaşılmıtır.
Davacı vekili tazminini istediği alacak yönünden … TAŞ iflas masasına başvurmuş bu talebi 12/12/2014 tarih ve … numaralı karar ile reddedilmiştir. Diğer davalı … LTD mahkememizce yapılan tebligatlara rağmen davacı alacağının varlığı ve tazmini yönünden herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
Mahkememizce …, … ve emekli banka müdürü …’dan davacının iddiaları ile davalıların sorumlulukları var ise her bir davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler sorumluluk miktarları değerlendirilerek rapor tanzim etmeleri istenmiş, bilirkişilerden 24/06/2009 tarihli kök rapor, 15/09/2010 tarihli 1.ek rapor ve 04/04/2011 tarihli 2.ek rapor aldırılmıştır.
Mahkememizce davacının delil olarak bağlı olduğu davalı Müflis … TAŞ ve … Ltd nin … de bulunan 1996 ila 2007 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi emekli banka Müdürü …, … ve …’ın hazırladığı 29/05/2018 tarihli rapor alınmıştır.Raporda özetle;
” Davacının gönderdiği havale tutarı 262.696,96 DEM olarak belirlenmiş olup, bu paranın 01/01/2002 tarihindeki Euro geçişi ile karşılığı 134.314,82 Euro olacaktır.
a- Müflis … T.A.Ş.nın iflas tarihi olan … tarihinde davacının yatırdığı 134.314,82 Euro nun istenebilir alacak tutarının TL.sı karşılığının 224.601,24 TL. sı olup,iflas masasından istenen 759.600TL nin tamamı reddedildiğinden alacağın 224.601,24 TL. olarak kayıt ve kabulünün yerinde olacağı,
b- Diğer davalılar …, …nun ve çalışanları …, … ve hissedarı … ve … Limitet’in hukuken sorumlu sayılmaları halinde dava tarihi olan 15.05.2007 itibarıyla sorumluluk tutarlarının 242.827,76 TL. olarak hesaplandığı,
Dava tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 242.827,76 TL. matrah üzerinden T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli krediler avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz isteminde bulunmasının mümkün olduğu” sonucuna varılmış, rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacının talimatı ile davaya konu paranın … LTD hesabına yatırıldığı ibraz edilen belgelerden anlaşılmakla bu davalının paranın tazmininden sorumlu olduğu sabit görülmüştür. Diğer davalı … TAŞ ise davalı … LTD nezdinde davacının hesabının açılmasına aracılık edip yönlendirdiğinden , bu husus … Ağır Ceza Mahkemesi nin dosyasında tespit edilen maddi vakıalarla sabit olduğundan, hakkındaki davanın TMK 2 maddesinde açıklanan dürüstlük ve iyiniyet ilkesi çerçevesinde kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce ayrıntısı hükme esas alınan 29/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere ; davalı Müflis … TAŞ İflas İdaresi yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere istenebilir asıl alacağının TL karşılığının davalının iflas tarihi olan 08/06/2005 ‘e kadar işleyen faizi ile birlikte 224.601,24 TL olarak davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya dair istemin reddine,
Davalı … Ltd. Yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 242.827,76 TL’nin dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-Davalı … yönünden davanın tefrikine dair 28/09/2017 tarihli ara karar oluşturulduğundan ayrıca bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … ve … yönünden İdare Mahkemesi görevli olup, yargı yolu dava şartı nedeniyle davanın HMK 114 ve 115 gereğince dava şartı yokluğundan usulen REDDİNE,
3-Davalı … ve … yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulen REDDİNE,
4-Davalı Müflis … TAŞ İflas İdaresi yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere istenebilir asıl alacağının TL karşılığının davalının iflas tarihi olan 08/06/2005 ‘e kadar işleyen faizi ile birlikte 224.601,24 TL olarak davalı müflisin iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
5-Davalı … Ltd. Yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 242.827,76 TL’nin dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi ile e birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 16.587,56 TL harçtan peşin alınan 10.254,60 TL harcın mahsup edilerek 6.332,96 TL harcın davalı … Limited’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Yine harçlar kanunu hükümlerine göre 35,90 TL harcın Müflis … T.A.Ş. İflas İdaresi’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 15.945,70 TL yargılama giderinden davanın kabul nispetine göre 12.082,38 TL yargılama giderinin davalı … Limited’den ve Müflis … T.A.Ş. İflas İdaresi’nden alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 20.519,67 TL nispi ücreti vekaletin davalı … Limited’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davalı Müflis … T.A.Ş. İflas İdaresi’nden alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar … ve … vekil ile temsil edildiklerinden yürürlükte olan AAÜT gereğinde 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
11-Davalı … vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
12-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile davalı … vekili AV. …, davalı Müflis … İflas İdaresi vekili AV. …, davalı … vekili AV. …’ın yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI YARGILAMA GİDERİ (DAVACI)
16.587,56 TL KARAR HARCI 10.254,60 TL PEŞİN HARÇ
10.254,60 TL PEŞİN HARÇ 13,10 TL BAŞVURU HARCI
6.332,96 TL BAKİYE İLAM HARCI 5.400,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
278,00 TL TEB.MÜZ.POSTA GİDERİ
15.945,70 TL TOPLAM GİDER