Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/751 E. 2019/614 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/751 Esas
KARAR NO: 2019/614

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağı)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı şirketin 2013 yılı başında açacağı … ve … Restoranlarında %40 ortaklık teklifini müvekkili şirketin kabul ettiğini, adi ortaklık kurulduğunu, iki işletmenin %60 ortağının davacı olduğunu, adi ortaklık sözleşmesine göre davalı şirkete 3.200.000,00-TL ödeme yapıldığını, işletmelerin kurulma, açılma ve faaliyete

geçme masraflarının bu parayla karşılandığını, davalının 2013 yılı ekim ayında … Restoranını 2013 yılı Haziran ayında… Restoranını açtığını 2 restoran için 31 Aralık 2013 tarihine kadar düzenli olarak rapor sunup %40 adi ortaklık payını ödediğini
01/01/2014 tarihinden itibaren bugüne kadar %40 adi ortaklık payının davalı tarafça ödenmediğini, her iki restoranın… Aş ye satışı için görüşme yapıldığını öğrendiklerini, davalıya …Noterliğinin 11/06/2011 tarih ve… yevmiyeli ihtarının gönderildiğini, davalının cevap vermediğini ancak… Aş nin cevabi ihtar ile satma sürecini doğruladığını belirterek; Öncelikle adi ortaklık sözleşmesini ihlal ettiği için satış ve devrin tedbiren yasaklanmasını adi ortaklığı idare etmek üzere kayyum atanmasını, işletmeler 3. Şahsa devir edilmiş ise satış ve devir bedelinin tümü taraflar arasındaki adi ortaklığın sermayesi haline geleceğinden tasfiyenin bu satış ve devir üzerinden yapılmasına, davacı şirketin aylık kar payı alacakları ödenmediğinden 01/01/2014-31/04/2014 tarihleri arasındaki 6 aylık dönem için 500.000,00TL adi ortaklık kar payı alacağının reeskont faizi ile davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmesini İstanbul …ATM nin … E sayılı dosyasında talep ve dava etmiştir.Daha sonra İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin birleşmesi sonucu dava dosyası mahkememiz esasını almıştır.
Davacı vekili 18/03/2019 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taleplerini 231.573,67 TL ıslah ettiklerini ve toplam 731.573,67 TL istediklerini,500.000 TL ye dava tarihinden itibaren, 231.573,67 TLye ıslah tarihinden itibaren işleyecek en büyük banka mevduat faizi(reeskont) ile hüküm kurularak tahsiline karar verilmesini istemiştir.

CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Taraf şirketler arasında …ve … Restorant işletmeleri üzerine adi ortaklık sözleşmesi kurulduğu ve işletmeler üzerinde %40 davalı hak sahipliğinin bulunduğu iddiasının doğru olmadığını, taraflar arasında yasaya uygun olarak kurulan ve yürürlüğe girmiş bir sözleşme bulunmadığını, kurulması hedeflenen ancak kurulamayan sözleşmenin kar paylaşımı sözleşmesi olduğunu, sözleşme taslağını ibraz edeceklerini, sözleşme taslağının 1. Maddesinde bunun açıklandığını, kar paylaşımının Günaydınla ortaklık olmadığını ve 3. Şahıslara karşı bu anlama gelen hiçbir ifade kullanılmayacağını sözleşmenin 5.4 maddesinde tarafların kabul ettiğini,
Borçlar Kanunu Hükümlerine göre kurulmuş bir sözleşme olmadığını davacı tarafından müvekkili şirkete gönderilen 3.200.000,00 TLnin davalı şirketin hesaplarına avans olarak girdiğini, müvekkili şirket tarafından bu meblağın davacıya aynen ödendiğini, ardından sözleşmenin kurulacağına olan inançla yapılan ödemeler mahsup edilerek davacıya 2.794.617,83 TL daha ödenip avans hesabının kapatıldığını.Taraflar arasındaki sözleşme taslağının, taslakta açıklanan ve 5,000.000,00 TL yi aşan yatırım bedellerinden, davalının payına düşen ve ödemekle yükümlü olduğu bakiye bedelin ödenmemesi nedeniyle gerçekleşmediğini,
Davacının kötü niyetli olduğunu, işletmelerden davalıya hisse verilmediğini belirterek; haksız ve kötü niyetli davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
İhbar Olunan …vekili 25/08/2014 tarihli beyanında özetle;
Davacının ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteminin reddi gerektiğini, ortaklık iddialarının doğru olmadığını,adi ortaklık ilişkisinin varolduğunun kabulünde dahi davalı … ın hisse satışı ile işletme devri yapmadığını, kayyım atanması talebininde reddi gerektiğini bildirmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava alacak istemine ilişkindir.
Davacının işletmelerin üçüncü kişilere satışının önlenmesi konusundaki ihtiyati tedbir talebi İstanbul …ATM nin 26/08/2014 tarihli karar ile reddedilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmıştır.
Davalı …A.Ş nin ticaret sicil dosyası alınmış, davacı şirketin ve ortaklarının , davalı şirkette hissedar olmadıkları tespit edilmiştir.
Davacı tarafça davalı şirkete yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları ve kayıtları, davalı şirket tarafından davacıya sunulan … ve …restoranlarına ait raporlar, mail yazışmaları,davacı tarafça davalı şirketi ve bilgi amaçlı …ye gönderilen …Noterliği nin … yevmiye ve 11/06/2014 tarihli ihtarnamesi,…tarafından cevaben gönderilen …Noterliğinin 17/06/2014 tarihli bildirimi,YMM … nin HMK 293 maddesi gereğince düzenlediği 02/04/2018 tarihli uzman görüşü sunulmuştur.
Davalı tarafça yapılan kar payı sözleşme taslağı metni,şubelerin açılışına ilişkin kayıtlar,davacıya yapılan ödemeleri ilişkin banka kayıtları, mailler dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce Ymm …, Akademisyen Doç dr… ve Yrd doç dr …dan oluşan heyetten 15/09/2015 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.Raporda özetle; ” taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu, tarafların anlatımlarına göre adi ortaklığın tasfiyesi için TTK 639/7 gereğince haklı fesih sebeplerinin oluştuğu, 2013 yılında yapılan ödemeler dikkate alınarak davacının ocak 2014 ten itibaren işletmelerin kar payı dikkate alınarak %40 oranında kar payı ödemesi isteyebileceği” bildirilmiştir.
Davacının isteyebileceği kar payı miktarının belirlenmesi için bilirkişi heyetinden 15/06/2016 tarihli ek bilirkişi raporu alınmış ancak işletme hesaplarının ayrı ayrı sunulması halinde kar payı hesabının yapılabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları ve davacı alacağının belirlenmesi bakımından Akademisyen finans bilirkişileri Prof Dr …, Prof Dr… ve Akademisyen Hukukçu bilirkişi Prof Dr … dan oluşan heyetten 19/12/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.Alınan bilrkişi raporu hüküm vermek için yeterli bulunmuş ve karara esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunmadığı, tarafların dosyaya sunulan ” kar paylaşımı sözleşmesi” başlıklı , konusu .. .ve … larının açılış giderleri işletilmesi ve kar paylaşımı olan yazılı metin dahilinde çalışmaya başladıkları,
Davacı şirketin davalı şirkete 3.200.000 TL ödeme yaptığı, 2013 yılı içinde her iki işletmenin faaliyete geçtiği, davalı …A.Ş nin davacı şirkete;
06/08/2013 tarihinde 109.957,00 TL
10/09/2013 tarihinde 52.994,60 TL
10/10/2013 tarihinde 28.010,52 TL
13/11/2013 tarihinde 68.057,34 TL
09/12/2013 tarihinde 40.000,00 TL
17/12/2013 tarihinde 10.498,00 TL
14/01/2014 tarihinde 25.173,20 TL
11/02/2014 tarihinde 64.611,93 TL
18/02/2014 tarihinde 6.079,58 TL olmak üzere 405.382,17 TL ödeme yaptığı, davalının bu ödemeleri kendi ticari defterlerine borç ödemesi olarak kaydettiği, ve davacıdan aldığı 3.200.000,00 TL ödemeden düştüğü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın doğması ile davalının 05/06/2014 tarihinde 2.794.617,83 TL yi davacıya ödeyerek hesabı kapattığı,
Dosyaya sunulan 07/08/2013 tarihinden başlayıp 03/03/2014 tarihine kadar süren maillerde yapılan ödemelerin “kar payınız” ifadesi ile açıklandığı , maillerin ekinde bulunan raporlardada işletmelerin aylık kar tutarları ile bu karlardan davacının payına düşen kısmın belirlendiği, tarafların bu ödemeler konusunda taslak sözleşmede belirledikleri şekilde hareket ettikleri,

Taslak sözleşme ve yapılan fiili uygulamaya göre; tarafların … ve …ları üzerinde diğer tüm işletmelerden bağımsız , adi ortaklık benzeri bir ilişki tesis ettikleri, davacının verdiği 3.200.000 TL karşılığında her iki işletmenin karının %40 ına hak kazandığı , davalı şirketin 2013 yılı Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül- Ekim- Kasım-Aralık aylarına ait kar payı ödemesi adı altında ödemelerini yaptığı, Aralık 2013 tarihinden itibaren ödeme yapmadığı, böylece yükümlülüğünü ihlal ettiği,
Davalı …A.Ş nin davacıya 05/06/2014 tarihi itibariyle 2.794.617,83 TL + 405.382,17 TL = 3.200.000 TL ödeme yaptığı,bu paranın alınan bedele mahsubu sonucu;
Davalı şirketin; Haziran 2013 -Aralık 2013 tarihleri arası için 405.382,17 TL ( davalının fiilen belirlediği miktar) Aralık 2013 tarihinden- 05/06/2014 tarihleri arası içinde 326.191,50 TL (her iki işletmenin ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihine kadar olan karları üzerinden 19/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen aylık ortalama kar üzerinden %40 a isabet eden kısım)olmak üzere 405.382,17 TL+ 326.191,50 TL = 731.573,67 TL Kar payı alacağı olduğu sabit bulunmuştur.
Davalı tarafça davacı tarafından verilen 3.200.000 TL, 05/06/2014 tarihinde tamamen ödenerek borç kaydedilen miktar kapatıldığından, verilen para esasına dayanan kar payı ortaklığının da kendiliğinden tasfiye olduğu sabit bulunmuştur. Tasfiye sonucuna göre davacının alması gereken miktarda mahkememizce hüküm altına alınmıştır. Tasfiye tamamlanmış olmakla tasfiye için kayyım atanması talebi bu nedenle yerinde bulunmamıştır.
Davacı tarafın verdiği bu para ile … ve… %40 hissesine ortak olduğu, bu nedenle her iki restoranın dava dışı ihbar olunan … Holding e satışından elde edilen gelirin belirlenip bu miktar üzerinden alacaklı olduğu iddiasında ise; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması, davacının verdiği para ile davalı … A.Ş de hisse ve işletme devrini gerektirir bir ortaklığın tesis edilmemesi, ticaret sicil kayıtları ve davalı şirket kayıtları ile hisse devredildiğini, işletme payı devredildiğini ispat edememesi gözetilerek talepler kabul edilmemiştir.
Taraflar arasındaki kar payı esasına dayalı adi ortaklığın 05/06/2014 tarihi itibariyle tasfiye olduğu ve davacının bu tasfiye sonucu 731.573,67 TL alacağı bulunduğu sabit olmakla davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
1-731.573,67 TL üzerinden davanın kabulüne,
Kabul edilen miktarın 500.000,00 TL sinin dava tarihi olan 24.07.2014 tarihinden itibaren reeskont faiziyle bakiye 231.573,67 TL nin ıslah tarihi olan 18/03/2019 dan itibaren reeskont faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine,
2- Peşin alınan 12.493,45 TL harcın mahsubu ile eksik 37.480,35 TL eksik nisbi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
Davacı tarafından yapılan 20.581,35 TL yargılama gideri (bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri, peşin harç, ıslah harcı) nin ve AAÜT gereğince 43.212,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
3-HMK 333 mad gereğince artan gider avanslarının karar kesinleşince ve talep halinde yatıran taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …