Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/734 E. 2019/1099 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/734
KARAR NO: 2019/1099

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2014
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kuruluşun amacının denizlerimizde ve karasularımızda seyreden Türk ve yabancı bayraklı gemilerin seyir güvenliğine yardımcı olmak, seyir emniyeti ve gemi kurtarma ile ilgili her türlü hizmetleri yapmak, tekel alanı içerisinde can kurtarma hizmetleri yapmak ve bunlarla ilgili cihaz ve tesisleri kurmak, işletmek ve bunların her türlü bakımı, onarım, yenileme ve donatımlarını sağlamak olduğunu, müvekkili kuruluşun… kayıt numarası ile yaptığı “varlıklar yangın ve İlave teminatları sigorta hizmeti alımı” ihalesini davalının kazanması neticesinde 27/02/2014 tarihinde taraflar arasında sigorta sözleşmesi imzalandığını, Kadıköy’deki Kaptan …Kılavuzluk istasyonunda kalorifer sistemine ait 10 tonluk yakıt tankının 07/03/2014 tarihinde yapılan kontrolünde üzerinde bulunan yakıt seviye gösterge çubuğunun üst bağlantı yerinde koparak yere düştüğünün, bu nedenle yakıt tankındaki ilk belirlemelere göre 6.500 litreye yakıtın tahliye giderine aktığının, koruma sistemi tahliye motoru vasıtası ile foseptik çukuruna basıldığının ve bu nedenle söz konusu yakıtın kullanılamaz hale geldiğinin tespit edildiğini, 13/03/2014 tarihinde müvekkilinin kılavuzluk istasyonu yetkililerinin tuttuğu tutanakla yapılan ölçümlemeler neticesinde zayi olan yakıt miktarının 6.463 lt olduğunun tespit edildiğini, Müvekkilinin bu durumu 12/03/2014 tarih ve … sayılı yazısı ile davalıya bildirerek hasar dosyası oluşturulmasını ve eksper tayini yapılmasını talep ettiğini, 13/03/2014 tarih ve …sayılı yazısı ile davalının bildirilen yakıt tankı hasarının meydana geliş şeklini kabul ettiğini ancak yakıt kaybıyla ilgili bir teminat bulunmadığı gerekçesi ile tazminat tahakkuku yapılmayacağını bildirdiğini, teknik şartnamenin ilk iki maddesinin müvekkili kuruluşun tüm menkul ve gayrimenkul en geniş teminatla sigorta altına alındığını, bu anlamda söz konusu yakıtın gösterge çubuğunun yerinden kopması nedeniyle zayi olmasının da sözleşme bakımından doğrudan zarar niteliğinde olduğunu, söz konusu yakıtın müvekkili tarafından yapılan ihale neticesinde satın alındığını, zararın hesaplamasında gerekli mazot litre fiyatı, yakıt alım ihalesi ve devamında imzalanan sözleşmeyle ortaya çıkan 3,11-TL olarak belirlendiğini, zararlarının da bu birim fiyattan 3,11-TLx6.463lt=20.099,93-TL olduğunu, davalı ile imzalanan sözleşmenin 36.1.2. Maddesine göre 30.000-TL’ye kadar olan ödemelerin bildirimi müteakip 10 gün içinde yapılacağının düzenlendiğini, buna göre hasar bildiriminin davalıya yapıldığı 13/03/2014 tarihini takip eden ve ödemenin mümkün olduğu 11. Gün 25/03/2014 tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıyla imzalanan 27/02/2014 tarihli sigorta sözleşmesi ve poliçe kapsamında 6.463 lt kalorifer yakıtının foseptik çukuruna akarak tamamen kullanılamaz hale gelmesi sonucu oluşan 20.099,93-TL zararın talep edildiği tarihi takip eden 11. Günden 25/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek %12,75 ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı müdürlüğün faaliyet gösterdiği Kadıköy İstanbul adresinde bulunan işyerinin …sayılı yangın poliçesi ile bu poliçede verilen teminatlar dahilinde 01/03/2014-2015 tarihleri arasında müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, dava konusu olay ile ilgili müvekkili şirket nezdinde … sayılı hasar dosyası açılarak incelemeler yapıldığını, yapılan incelemede; sigortalı işyerinin boğaz gemi geçişlerini kontrol eden kıyı emniyeti genel müdürlüğüne bağlı bir karakol olduğunun, istasyondaki binanın ısıtmasını binanın ısıtmasını fuil oil kalorifer sistemi ile yapıldığının, bodrum katta fuil oil kalorifer sistemi ekipmanları bulunduğunun, tankın dış kısmında alt sevyi ile üst seviyeyi birbirine bağlayan şeffaf plastik gözetleme borusu bulunduğunun, tank seviye gözetleme plastik borusunun üst bağlantı kelepçesinin gevşeyip hortumunun yerinden çıktığının ve yakıt tankı içindeki yakıtın tahliye olduğunun tespit edildiğinin ,yakıt tahliyesi sırasında zemine akan yakıtın foseptik çukuruna oradan da tahliye motoru aracılığı ile kanalizasyona boşaltıldığının anlaşıldığını, teknik şartname incelendiğinde yakıt kaybı ile ilgili herhangi bir teminatın poliçede yer almadığının anlaşıldığını ve hasar isteminin red edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Davanın, taraflar arasındaki poliçe ve sözleşme kapsamında klavuzluk istasyonunda bulunan yakıt tankı üzerindeki yakıt gösterge çubuğunun kopması nedeniyle akarak zayii olan akaryakıt bedelinden kaynaklanan hasar bedelinin poliçe konusunda davalıdan tahsili istemidir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller kapsamında davacının dayandığı sözleşme ve poliçe kapsamında istenebilir hasar bedeli tazminat alacağının tespiti için mahkememizce resen seçilecek üç kişilik bilirkişi heyeti vasıtası ile inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verildiği, Ticaret ve Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. …, Kimya Mühendisi Bilirkiş…ve Sigortacı Bilirkiş… tarafından sunulan 24/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda; Başlangıç tarihi 01.03.2014 ve bitiş tarihi 01.03.2015 olan klasik yangın sigorta poliçesinde “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 5.inci maddesinde “Sigorta şirketleri, yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları bina, tesis ve işletmelerde, bu Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek zorundadır” dendiği, dolayısıyla davalı sigortanın bu olayda zararı ödemesinin gerektiğini, davacının talep ettiği 6480×3,11=20.152,80-TL sigorta hasar tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesinin uygun olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın bilirkişi heyetine yeniden tevdi ile davalı vekilinin rapora karşı itirazları doğrultusunda ek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/02/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; Dava konusu … no.lu Klasik Yangın Sigorta Poliçesi ile poliçenin tanzim edilmesinde temel teşkil eden ihale dokümanı ile ekleri olan sözleşme, idari şartname, teknik şartname ve eklerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; Teknik Şartnamenin 1. maddesindeki Sigorta Konusu gereğince yakıt tanklarının dava konusu yangın sigorta poliçesi kapsamında olduğu, ancak dava konusu somut olayda olduğu gibi emtia/yakıt teminatının ve yakıt kaybı teminatının, ihale dokümanı ile ekleri olan sözleşme, idari şartname, teknik şartname ve eklerinde kesinlikle talep edilmediği ve dolayısıyla bu dokümanlar doğrultusunda düzenlenmiş olan dava konusu … no.lu Klasik Yangın Sigorta Poliçesinde de mevcut olmadığı, ayrıca yangın sigortası genel ve özel şartlarında da “yakıt tankının seviye kontrol borusunun üst bağlantı kelepçesinin gevşeyip hortumun verinden çıkması ve yakıt tankındaki mazotun dışarıya akarak zayi olması” olanını teminat kapsamına alan herhangi bir maddenin mevcut olmadığı, bu nedenle de dava konusu olayın ve oluşan zararın sigorta poliçesi kapsamında olmadığı ve davalı sigorta şirketinin dava konusu tazminat talebi ile ilgili olarak herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin ek bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda dosyanın yeni oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile itirazları doğrultusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Öğretim Üyesi Bilirkişi Doç. Dr. …, Öğretim Üyesi Bilirkişi Doç. Dr…. ve Öğretim Üyesi Bilirkişi Yrd. Doç. Dr. … tarafından sunulan 10/05/2017 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; Dava konusu olayda Klasik Yangın Sigorta Poliçesi ile bu poliçenin tanzim edilmesine temel teşkil eden ihale dokümanları, sözleşmeler, idari ve teknik şartnameler ile ekleri incelendiğinde; teknik şartnamenin 1. maddesine göre yakıt tanklarının dava konusu Yangın Sigorta Poliçesi kapsamında olduğu, ancak dava konusu olayda gerçekleştiği şekilde yakıt teminatının ve yakıt kavbıfeminatının. yukarıda belirtilen dokümanlara ve eklerine göre talep edilmesinin söz konusu olmadığı, tanzim edilmiş olan dava konusu Klasik Yangın Sigorta Poliçesi genel ve özel şartlarında yakıt kaybı teminatının bulunmadığı, yakıt tankında bulunan yakıtın seviyesini gösteren şeffaf plastik borunun üst bağlantı kelepçesinin gevşeyerek yerinden çıkması neticesinde yakıt tankında bulunan mazotun akarak zayi olmasının teminat kapsamında bulunmadığı, dolayısıyla hortum kelepçesinin gevşemesiyle plastik hortumun yerinden çıkması sonucu oluşan dava konusu zararın, taraflar arasında akdedilmiş sigorta poliçesi kapsamında olmadığı, davalı tarafın, dava konusu tazminat talebinden dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen 2. Bilirkişi raporu ile ilk bilirkişi rapor ve ek rapor arasındaki çelişki ve rapora karşı beyan ve itirazlar nazara alınarak dosyanın yeni seçilecek bilirkişi heyetine tevdine, bilirkişilerden taraf iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan 24/04/2015 tarihli rapor, itiraz üzerine oluşturulan 24/02/2016 tarihli ek rapor ve sonrasında ibraz edilen 10/05/2017 tarihli 2. Rapor ve bunlara yönelik itirazlarında irdelendiği aradaki çelişkilerinde giderildiği rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, bilirkişiler tarafından sunulan 02/02/2019 tarihli 3. Bilirkişi raporunda; Davalı sigorta şirketinin Kaptan … Klavuzluk İstasyonunda kalorifer sistemine ait 10 tonluk yakıt tankının 07.03.2014 tarihinde zayi olmasi şeklinde gerçekleşen rizikonun uyuşmazlik konusu sigorta poliçesi ile verilen kuvertur kapsamında gerçekleşen bir olay olmaması nedeniyle talep edilmesinin yerinde olmadığına, TTK’ nun rizikonun gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan mevcut düzenlemeler uyarınca dava tarihi itibariyle sigortacınınn sorumluluğunda olduğu olduğu kanıtlanmayan zarar tutarı dolayısıyla sigortacının temerrüdünün gerçekleşmediği ve davacı idareye karşı tazmin sorumluluğı bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;

Taraflar arasında Klasik Yangın Ticari Sigorta Poliçesi ile ; davacı sigortalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ ne ait bina , Makine ve Teçhizatları 01.03.2014 – 01.03.2015 vadeli…sayılı sigorta sözleşmesi ile , poliçe ön yüzünde de belirtilen yangın sigorta poliçesi ek teminatları ( kar ağırlığı, sel ve su baskını, yer kayması, fırtına, dahili su , duman, kara taşıtları çarpması, deniz taşıtları çarpması, hava taşıtları çarpması, enkaz kaldırma rizikolarına karşı ) ekli özel ve genel şartlar ile klozlar mucibince sigorta kapsamına alındığı, davacı sigortacı ilgili Kloz/Klozlar kapsamında sigorta konusu Davacı idarenin Kadıköy’ de bulunan Kaptan …Klavuzluk İstasyonunda bulunan 10 tonluk yakıt tankından yakıt gösterge çubuğunun 07.03.2014 tarihinde koparak düşmesi sonucu tahliye giderine akarak zayi olan 6.463 Lt yakıt emtiasına ilişkin zararının poliçe kapsamında ödenmesini talep etmekte olup, uyuşmazlık konusu ; davacı ile davalı sigorta şirketi arasında mevcut sigorta sözleşmesinde yer alan teminat ve şartlar uyarınca davacı nezdinde 07.03.2014 tarihinde meydana gelen yakıt tankından kalorifer yakıtı emteasın boşaltılması ile ilgili zarar tutarınn davalı sigorta kuruluşundan talep tahsil edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı, davanın tarafları arasında gerek olayın oluş biçimi gerekse yakuıt tankında akrak zayi olan ve olay sonrasında pompa ile foseptik çukuruna basıldığı beyan olunan yakıt miktar ve tutarı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinin tanzim ounduğu tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı TTK.’nun ” Genel Hülkümleri ” ile Mal Sigortaları” na ilişkin düzenlemeleri göz önünde bulundurulmak suretiyle çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Kural olarak sigorta şirketleri gerek poliçe genel ve özel şartları ve gerekse TTK’nun konuya ilişkin düzenlemeleri uyarınca zarar görenlerin gerçekte uğradıkları zararları tazmin etmek yükümlülüğü altındadır. Sigortanın sebepsiz zenginleşme aracı sayılmaması gerektiği gibi, rizikonun gerçekleştiği tarih itibariyle sigortacının ancak sigortalısının hakikaten teminata giren bir riziko nedeniyle uğradığı zararın tazmin edilmesi kaydıyla borç yükünden kurtulacağı kabul edilmiştir. Davacı ile sigortalısı arasında münakit Yangın Sigorta Poliçesinin A- Sigortanın Kapsamına ilişkin maddesi ile Bu sigorta ile yangının, yıldırımın, infilakın veya yangın ve infilak sonucu meydana gelen duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar, sigorta bedeline kadar temin olunduğu belirtilmiştir .Sigorta poliçesi ve/ya işbu poliçede yer alan teminatlar hiçbir zaman haksız kazanç vesilesi olamayacağından ancak sigortacının düzenlediği poliçe uyarınca verdiği kuverture dahil bir rizikonun gerçekleşmesi halinde zarara uğrayan sigortalı/sigorta ettirenin nezdinde gerçekleşen ve sigora sözleşmesi you ile kapsam altına alınmış zararın giderilmesi gerekeceği anlaşılmıştır.
6102 sayılı T.T.K’ nün 1401. maddesi uyarınca sigorta sözleşmelerinin zorunlu unsurlarından olan Sigorta Genel Şartlarının tasdikine 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ nun uyarınca T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yetkili kılınmıştır.Buna göre Sigorta Genel Şartlarının oluşturulması, yayını ve gerek görülmesi halinde yapılacak değişiklikler konusunda Hazine Müsteşarlığı yetkili kılınmıştır. T.T.K ‘nda buna göre Sigorta sözleşmesinin sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi yükümlendiği sözleşme olduğu ifade edilmiştir
Sigorta Genel Şartları, Poliçe üzerinde açıkça ifade edilmiş, teminatın kapsamı, ek sözleşme ile teminata ilave edilebilecek haller, teminat dışında kalan zararlar, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını içeren koşullar olup,T.T.K bahsedildiği üzere Genel şartların yanısıra özel şartlarında akitler arasında hükümlerini doğurabilmesi için poliçe metninde yer alması gerekmektedir.
Poliçe ön yüzünde teminat altına sigortalı kıymetlerin neler olduğu belirlenmiş olup diğer bir ifade ile ( Bina, Emtea, Dekorasyon, Makine, Teçhizat, Demirbaş vs.) tanımlamaları altında yer alan para ile ölçülebilir kıymetlerden hangilerin alınan prim ile sigorta kuvertürüne dahil edildiği hususuna yine aynı şekilde poliçe ön yüzünde yer verilmekte olup, somut poliçe açısından bu sigortalı kıymetlerin sadece BİNA ve MAKİNE- TEÇHİZAT olduğu ,Davalı sigorta şirketinin Kaptan … Klavuzluk İstasyonunda kalorifer sistemine ait 10 tonluk yakıt tankının 07.03.2014 tarihinde zayi olmasi şeklinde gerçekleşen rizikonun uyuşmazlik konusu sigorta poliçesi ile verilen kuvertur kapsamında gerçekleşen bir olay olmaması nedeniyle talep edilmesinin mümkün bulunmadığı, dolayısıyla sigortacının temerrüdünün gerçekleşmediği ve davacı idareye karşı tazmin sorumluluğı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 343,30-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 298,90-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu 600-TL bilirkişi raporu giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır