Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/673 E. 2020/175 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/673
KARAR NO: 2020/175

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 01.06.2013-30.06.2014 süreli …’in … Hizmetleri Sözleşmesinin 01.06.2013 tarihinde imzalanmış olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede 75 adet bayi açılması hedeflenirken müvekkil firmaca açılan bayi sayısının 86’yi bulduğunu ve Kayıtlı Elektronik pazarındaki …, …’e Pazar üstünlüğü sağladığını, davalı şirketçe, sözleşmenin mali gerekliliklerini yerine getirmemenin öncesinde; çalışma sürecinde profesyonellik dışı davranışlar sergilenmiş olduğunu, başta müvekkil şirket Yönetim Kurulu Başkanı olmak üzere tüm şirket personeline sözleşme kapsamındaki kayıtlı elektronik posta satış ve pazarlama danışmanlığı dışında harici görevler yüklediğini ve baskıyla hiçbir ek ödeme yapılmaksızın normal tam zamanlı çalışma saatlerini aşın derecede aşan çalışma saatleri zorunlu kılındığını, ayrıca işten ayırma tehdidiyle baskı oluşturmuş olduğunu, davalı şirketin bu bu tavrının müvekkili şirkete personelinin işten ayrılmalarına neden olduğunu ve müvekkil şirkete ciddi ek maliyetler yükletmiş olduğunu, davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmede yer almayan bir çok konuyu kapsayan tek taraflı irade beyam içeren sözleşmenin Feshi ve Rekabet Yasağı Protokolü hazırladığını ve müvekkilinden imzalamasını istediğini, protokol içeriğinde taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiğini, müvekkil şirket tarafından kendilerinin ibra edildiği ve müvekkil şirket tarafından cezai şart ödeneceği gibi hükümlerin düzenlendiğini, bu sebepten kötü niyetle hazırlanan protokolün müvekkil tarafından kabul edilmediğini ve imzalanmadığını, Davalı şirket tarafından Bakırköy … Noterliğinin 19.03.2014 tarih … no’lu ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin 18.03.2014 tarihi itibarı ile feshediliğini ihtar ettiğini, davalı şirket ihtarnamesinde, müvekkil şirket tarafından sözleşmenin 3.2 maddesi gereğince taahhüt edilen uzman personelin tahsis edilmediğini bu nedenle sözleşmenin 3.10 ve 3.11 maddelerinde belirtilen hedeflerinin ve sözleşmede hiç yer almamasına rağmen satış taahhütlerinin gerçekleşmediğini iddia ettiğini, bu iddiaların tümünün gerçek dışı ve kabul edilemez olduğunu, davalı şirketin ihtarnamesinde; müvekkil davacının sözleşmenin 5.1 maddesinde düzenlenen gizlilik taahhüdünün ihlal edildiği iddia edildiğini, müvekkil şirket ile ihtarnamede bahsi geçen …A.Ş. arasında hiçbir organik ya da profesyonel ilişki yada danışmanlık bağının mevcut olmadığını, müvekkil tarafından ticari ve gizli belgelerin bu şirkete aktarıldığı iddiasının gerçekdışı olduğunu, ihtarname içerisinde … isimli çalışanın davalı şirketten ayrılıp bir diğer şirkette çalışmaya başlaması müvekkille ilişkilendirilmiş olduğunu fakat bunun kabulünün mümkün olmadığını, Davalı şirket ihtarında müvekkil şirketin rekabet yasağına aykırı fiiller işeyerek sözleşmenin feshine neden olduğunun ve TTK mad. 55’te düzenlenen haksız rekabete ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinin iddia edildiğini, Müvekkil şirketin daha önce belirtilen şekilde ihtarda bahsedilen şirket ile hiçbir bağının bulunmadığını, müvekkili şirketin sözleşme ile yükümlendiği edimlerini aksatmadan yerine getirdiğini, davalı şirketin 2014 yılı Ocak ayı ödemesinin eksik yatırılmış olduğunu, Şubat ve Mart aylarında ise ödemelerin hiç yapılmadığını ve müvekkil şirketin …’ ten KDV dahil 87.857,48 TL alacağı bulunduğunu, ayrıca sözleşmenin feshine ilişkin 6. Maddesini ihlal edip sözleşmeyi süresi içinde fesheden davalı şirketin müvekkil şirkete 90 günlük aylık ücret ödemekle yükümlü olduğunu, sözleşme 4.1 maddesi gereğince 58.000+KDV aylık ücret üzerinden 90 günlük KDV dahil toplam 205.320,00 TL ödemek zorunda olduğunu, bu kapsamda davalı şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan 87.857,48 TL alacağı ile davalı tarafça taraflar arasındaki sözleşme süresinden önce feshinden kaynaklanan sözleşmenin 6.maddesi gereğince ödemekle yükümlü olduğunu, 90 günlük toplam 205.320,00 TL’nin faizlerle birlikte ödenmesi için Beyoğlu … Noterliğinin 21.03.2014 tarih, … no’lu ihtarnamesinin gönderildiğini fakat davalı şirketçe bir girişimde bulunulmamış olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile eksik yapılan 2014/Ocak ödemesi ile ödenmeyen Şubat ve Mart ayları hizmet bedeli toplamı 87.857,48 TL ile, sözleşmenin 6.maddesini ihlal edip sözleşmeyi süresi içinde fesheden davalının, müvekkili şirkete ödemekle yükümlü olduğu 90 günlük aylık ücret KDV dahil 205.320,- TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari döviz faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı taraf arasında 01.06.2013 tarihli “Pazarlama, Satış ve Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini açıkça ihlal ederek müvekkilinin zararına sebep olduğunu, Sözleşme gereği aşağıda sayılan kişilerin …kadrosunda olmak üzere …’e ait ofislerde ve unvanlarla …’in tüm ticari bilgilerine sahip olarak…kartvizitli, otomobili ve araçlarıyla tam zamanlı olarak çalışmaya başladığını, … isimli şahsın ise …’te 20.06.2013-13.12.2014 tarihleri arasında yönetici olarak çalıştığını, …’te e-fatura projesini yönettiğini, davacının … için tahsis ettiği çalışanlarının hileli davranışları ile … yöneticilerini aldatarak …’i maddi ve manevi zararlara uğrattıklarını, Davacı şirket yetkilisi …’in … ile 01.06.2013 tarihli “Pazarlama, Satış ve Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesinden 5 ay sonra … adına …A.Ş.firmasını muvazaalı olarak kurduğunu müvekkili şirket çalışanı…ile birlikte bu şirket üzerinden müvekkili … aleyhine faaliyette bulunduğunu, …’in yetkilisi olduğu davacı şirket ile …A.Ş.firmasının adreslerinin aynı olduğunu, Davacı şirket çalışanı …ve …’ın …’ten ayrıldıktan sonra… firması ile çalışmaya başladığını ve davacı şirket çalışanı…’in de bilgisi dahilinde… firması adına Ankara’da bayi toplantısı organize ederek …bayilerini de bu toplantıya davet ettiğini, …in Ankara bayilerinden …ŞİRKETİ’nin bu toplantıdan sonra … firması adına faaliyet göstermeye başladığını, … ile e-fatura alanında ticari faaliyette bulunan…LTD.ŞTİ. yetkilisi…İ’nin 15.03.2014 tarihli yazı ile …’e bilgi vererek davacı şirket yetkilisi …, …, …şirketi ve …’nin …aleyhine haksız rekabet oluşturacak bazı faaliyetlerde bulunduklarını bildirdiğini, …’nin Ankara’da … adına çalışan…firmasının başvuru merkezi yetkilisi olduğunu, Davacı şirket adına çalışan… ve …’ın, …’yi de kandırarak ve kendilerini … çalışanıymış gibi göstererek …’in ve …’ın bazı müşterileri ile Ankara’da faaliyet gösteren … A.Ş.ile iş görüşmeleri yaptıkları, anlaşma sağladıklarında ise müşteriye… BİLİŞİM firmasının banka hesap numarasını verdikleri ve faturasını düzenlediklerinin tespit edildiğini, 27.03.2014 saat 10.44’te davacı şirket çalışanı …tarafından kullanılan …’e ait “…., …tr” e-posta adresine “e…com” e-posta adresinden gelen e-posta ve ekin …sunucularına da geldiğini, bu e-posta ekindeki … dokümanı incelendiğinde … tarafından hazırlanmış Bayilik Sözleşmesi’nin açıkça kullanıldığı ve… firması adına uyarlanarak kullanılmak üzere onay işlemleri yürütüldüğünün görüldüğünü, …’in davacı Yenidünya’nın yetkilisi olarak … ile imzaladığı sözleşmenin 4.1 maddesinde, sözleşme kapsamındaki hizmetler için kendisi ile birlikte 6 personel istihdam ederek 58.000-TL aylık ücret almayı kabul ettiğini, bu ücretin Yenidünya’nın banka hesabına ödendiğini, …’in bu ücreti aldığını, diğer 6 personele de dağıttığını beyan ettiğini, ancak diğer 6 personele beyan ettiğinden daha az dağıttığını, …’e tevdi ettiği faturalarda masrafları olduğundan fazla gösterdiğini, …’ten toplam 625.400,- TL maddi gelir elde ettiğini, …’ten edindiği teknik ve ticari bilgileri kullanarak …ile rekabet eden… firmasını muvazaalı olarak kurduğunu, taahhüt ettiği satışlar gerçekleşmediğin gib…için gizli faaliyetlerde bulunarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, davacının müvekkilinden hizmet bedeli alacağı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki sözleşme gereğince tarafların edinimlerini yerine getirip getirmedikleri ve sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesinin haklı olup olmadığı, bu bağlamda davacının haksız fesih nedeni ile davalıdan isteyebileceği alacağı ile ayrıca sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağını isteyip isteyemeyeceği konusunda olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, tanık beyanları, tarafların ticari defter ve kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında mevcut sözleşme gereği tarafların edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmedikleri, bu anlamda sözleşmenin davalı tarafça feshinin haklı olup olmadığı, sözleşmenin haksız yere feshedilmesi halinde davacının bir alacağının doğup doğmadığı, yine sözleşmeden kaynaklanan cari hesaptan dolayı davacının alacağının bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Ticaret ve Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Bilirkişi Y. Doç. Dr. …, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … ve Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi… tarafından düzenlenen 18/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin incelenen 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, Davalı şirketin incelenen 2013 ve 2014 yık ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacı cari hesaptan dolayı 87.857,48 TL alacaklı olduğu, davalının fesih bildiriminin hakti nedene dayandığı, bu nedenle, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 maddesine göre talep etmiş olduğu 205.320,00 TL’tik alacağın şartlarının gerçekleşmediği kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı itirazları nazara alınarak dosyanın yeni oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir … ve Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından sunulan 01/06/2018 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; yapılan incelemeler ile; Davacı yanın davalı yandan ödenmeyen faturalardan kaynaklanan 87.857,48 TL alacaklı olduğu, Davacı tarafından yapılan harcamalara ilişkin davalı yana düzenlenen faturalarda fazla hesaplanan toplam (3.713,88 +3.559,53 +4.225,81=) 11.499,22 TL’nin, davacı yanın alacağından düşülmesi gerektiği, ancak davalı tarafın söz konusu harcamalara ilişkin faturalara süresinde itiraz etmeyip kabul edilmiş olması yönünden davacı yanın alacağından düşülüp düşülmeyeceği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, Davacı yanın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı eylemlerinin, taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsılmasına ve sözleşmenin devamının davalı taraf yönünden çekilmez hal almasına sebep olduğu, dolaysıyla davalının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin &r3-maddesine dayanarak davacı yanın davalı taraftan KDV dahil 205.320,- TL talep etme şartlarının oluşmadığı ve davacının konuya ilişkin talebinin TMK.2 hükmü ile bağdaşmadığı kanaati bildirilmiştir.
2. Bilirkişi raporuna da itirazların bulunması nedeniyle tarafların iddia ve savunmaları dosyaya ibraz edilen deliller, ibraz edilen bilirkişi raporları bu rapora karşı beyan ve itirazlar davacı tarafça dosyaya ibraz edilen 29/08/2018 tarihli hukuki mütalanın irdelendiği ve davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının değerlendirildiği yeni bir heyetten rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi …, Bilirkişi Prof. Dr. …, Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 3. Bilirkişi raporunda; Davalı’nın iddialarında belirtmiş olduğu gibi Davacı’nın sözleşmenin derhal feshini makul ve geçerli hale getirebilecek nitelikteki faaliyetlerinin ispatlanamamış olduğu, bu şekildeki bir feshin Davacı şirket dışında tamamen Davalı için işe alman ve Davalı için görevlendirilen çalışanları da etkilediği, bu kişilerin de iş akdinin feshedilmesinin kaçınılmaz olduğu, bu durumun Davacı tarafı bu işçilerin ihbar, kıdem vb. yasal tazminatları ile karşı karşıya bırakacağı, zaten sözleşmedeki 3.3 ve 6.3 maddelerindeki 3 aylık ihbar ve ödeme yükümlülüğünün bu zararları karşılamaya yönelik olduğu, açıklanan nedenlerle, Davalı’nın sözleşme süresi içerisinde yapmış olduğu fesih nedeniyle Davacı’nın gerçekleşmiş fatura ödemelerinin yanı sıra sözleşmedeki 3 aylık ücret-primleri de ödemesinin hakkaniyete uygun olacağı, Davacı tarafından yapılan harcamalara ilişkin davalı yana düzenlenen faturalarda fazla hesaplandığı tespit edilen toplam 11.499,22 TL nin, davacı cari hesap alacağından düşülmesi gerektiği ve sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedildiğinin benimsenmesi halinde davacı alacağının; 76.358,26 TL ile sınırlı olacağı, bu tutar için davacı talebi gibi, 21.03.2014 ihtarname tarihinden, 16.05.2014 dava tarihine kadar ticari faiz oranı üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının ise 1.351,96 TL olacağı, Davacı tarafından yapılan harcamalara ilişkin davalı yana düzenlenen faturalarda fazla hesaplandığı tespit edilen toplam 11.499,22 TL nin, davalı tarafın söz konusu harcamalara ilişkin faturalara süresinde itiraz etmeyip kabul etmiş olması karşısında davacı cari hesap alacağından düşülemeyeceği ve sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin benimsenmesi halinde davacı alacağının; 293.177,48 TL olacağı, bu tutar için davacı talebi gibi, 21.03.2014 ihtarname tarihinden, 16.05.2014 dava tarihine kadar ticari faiz oranı üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının ise 5.190,85 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı ödenmemiş alacak ve sözleşmenin haksız feshi nedeni ile cezai art alacağı talebidir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki sözleşme gereğince tarafların edinimlerini yerine getirip getirmedikleri ve sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesinin haklı olup olmadığı, bu bağlamda davacının haksız fesih nedeni ile davalıdan isteyebileceği alacağı ile ayrıca sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağını isteyip isteyemeyeceği konusundadır.
Taraf delileri toplanmış , … kayıtları ve savcılık soruşturma dosyası getirtilmiş dosya bilirkişi incelemesine tevdi edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, tanık beyanları, tarafların ticari defter ve kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında mevcut sözleşme gereği tarafların edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmedikleri, bu anlamda sözleşmenin davalı tarafça feshinin haklı olup olmadığı, sözleşmenin haksız yere feshedilmesi halinde davacının bir alacağının doğup doğmadığı, yine sözleşmeden kaynaklanan cari hesaptan dolayı davacının alacağının bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Ticaret ve Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Bilirkişi Y. Doç. Dr. …, Yeminli Mali Müşavir Bilirkiş… ve Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi…tarafından düzenlenen 18/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin incelenen 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, Davalı şirketin incelenen 2013 ve 2014 yık ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacı cari hesaptan dolayı 87.857,48 TL alacaklı olduğu, davalının fesih bildiriminin hakti nedene dayandığı, bu nedenle, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 maddesine göre talep etmiş olduğu 205.320,00 TL’tik alacağın şartlarının gerçekleşmediği kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı itirazları nazara alınarak dosyanın yeni oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir … ve Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından sunulan 01/06/2018 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; yapılan incelemeler ile; Davacı yanın davalı yandan ödenmeyen faturalardan kaynaklanan 87.857,48 TL alacaklı olduğu, Davacı tarafından yapılan harcamalara ilişkin davalı yana düzenlenen faturalarda fazla hesaplanan toplam (3.713,88 +3.559,53 +4.225,81=) 11.499,22 TL’nin, davacı yanın alacağından düşülmesi gerektiği, ancak davalı tarafın söz konusu harcamalara ilişkin faturalara süresinde itiraz etmeyip kabul edilmiş olması yönünden davacı yanın alacağından düşülüp düşülmeyeceği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, Davacı yanın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı eylemlerinin, taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsılmasına ve sözleşmenin devamının davalı taraf yönünden çekilmez hal almasına sebep olduğu, dolaysıyla davalının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin &r3-maddesine dayanarak davacı yanın davalı taraftan KDV dahil 205.320,- TL talep etme şartlarının oluşmadığı ve davacının konuya ilişkin talebinin TMK.2 hükmü ile bağdaşmadığı kanaati bildirilmiştir.
2. Bilirkişi raporuna da itirazların bulunması nedeniyle tarafların iddia ve savunmaları dosyaya ibraz edilen deliller, ibraz edilen bilirkişi raporları bu rapora karşı beyan ve itirazlar davacı tarafça dosyaya ibraz edilen 29/08/2018 tarihli hukuki mütalanın irdelendiği ve davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının değerlendirildiği yeni bir heyetten rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi …, Bilirkişi Prof. Dr. …, Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 3. Bilirkişi raporunda; Davalı’nın iddialarında belirtmiş olduğu gibi Davacı’nın sözleşmenin derhal feshini makul ve geçerli hale getirebilecek nitelikteki faaliyetlerinin ispatlanamamış olduğu, bu şekildeki bir feshin Davacı şirket dışında tamamen Davalı için işe alman ve Davalı için görevlendirilen çalışanları da etkilediği, bu kişilerin de iş akdinin feshedilmesinin kaçınılmaz olduğu, bu durumun Davacı tarafı bu işçilerin ihbar, kıdem vb. yasal tazminatları ile karşı karşıya bırakacağı, zaten sözleşmedeki 3.3 ve 6.3 maddelerindeki 3 aylık ihbar ve ödeme yükümlülüğünün bu zararları karşılamaya yönelik olduğu, açıklanan nedenlerle, Davalı’nın sözleşme süresi içerisinde yapmış olduğu fesih nedeniyle Davacı’nın gerçekleşmiş fatura ödemelerinin yanı sıra sözleşmedeki 3 aylık ücret-primleri de ödemesinin hakkaniyete uygun olacağı, Davacı tarafından yapılan harcamalara ilişkin davalı yana düzenlenen faturalarda fazla hesaplandığı tespit edilen toplam 11.499,22 TL nin, davacı cari hesap alacağından düşülmesi gerektiği ve sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedildiğinin benimsenmesi halinde davacı alacağının; 76.358,26 TL ile sınırlı olacağı, bu tutar için davacı talebi gibi, 21.03.2014 ihtarname tarihinden, 16.05.2014 dava tarihine kadar ticari faiz oranı üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının ise 1.351,96 TL olacağı, Davacı tarafından yapılan harcamalara ilişkin davalı yana düzenlenen faturalarda fazla hesaplandığı tespit edilen toplam 11.499,22 TL nin, davalı tarafın söz konusu harcamalara ilişkin faturalara süresinde itiraz etmeyip kabul etmiş olması karşısında davacı cari hesap alacağından düşülemeyeceği ve sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin benimsenmesi halinde davacı alacağının; 293.177,48 TL olacağı, bu tutar için davacı talebi gibi, 21.03.2014 ihtarname tarihinden, 16.05.2014 dava tarihine kadar ticari faiz oranı üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının ise 5.190,85 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafça Prof. Dr…. ,davalı tarafça ise Prof Dr….tarafından hazırlanan hukuki uzman görüşleri ve yine taraflarca ibraz edilen Adli Bilişim Uzmanı… ve … imzalı teknik uzman raporu dosya içerisine alınmıştır.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 01.06.2013 tarihinde 01.06.2013-30.06.2014 tarihleri arasında …’in Kayitk …Hizmetleri Sözleşmesinin imzalanmış olup, Taraflar arasındaki “…- …Pazarlama, Satış ve Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi” başlıklı Sözleşmenin konusu “Yenidünya’nın …’e; …’in ürün ve hizmetlerinin bölgesindeki gerçek kişi ve tüzel kişi müşterilere pazarlanması, satışı ve müşteri ilişkilerinin takibinden sorumlu olacak … ile bayilik sözleşmesi imzalayacak olan … Başvuru Merkezleri(TBM) belirlenmesi, oluşturulması, hedeflerin belirlenmesi, performans takibi ve kanal/bayi yönetimi ile ülke genelinde doğrudan ve TBM’leri aracılığıyla yaygın satış, pazarlama, tanıtım, müşteri ilişkileri faaliyetlerinin yürütülmesi ve bu konularda inceleme ve değerlendirme yapılması,… yönetimine görüş ve önerilerde bulunulması ve karar verilmesi bu konularla ilgili … yönetiminde onaylanacak ve alınacak kararların tamamen icra edilmesi” şeklinde olduğu, Sözleşmenin 4.2 maddesinde sözleşme kapsamında yapılan işin “… hesabı adresi satışı” olduğu
Davalı şirket tarafından Bakırköy … Noterliğinin 19.03.2014 tarih … no’lu ihtarnamesi keşide edilerek davacı şirket tarafından sözleşmenin 3.2 maddesi gereğince taahhüt edilen uzman personelin tahsis edilmediği bu nedenle sözleşmenin 3.10 ve 3.11 maddelerinde belirtilen hedeflerinin ve satış taahhütlerinin gerçekleşmediği beyan edilerek taraflar arasındaki sözleşmenin 18.03.2014 tarihi itibarı ile feshediliğini ihtar ettiği görülmüştür.
Sözleşmenin 3.3. Maddesinde: ” çalıştırılacak işçilerin bordroya alınması, kadroya edilmesi veya personelin görev ve çalışmasıyla ilgili ve benzeri her nevi hususlarda …’in tek başına serbestçe karar verebileceği, …’nın bu kararlar karşısında hiçbir iradesinin de bulunmadığı açıkça belirtilmektedir. 3.2. maddede …dahil 7 kişinin tam çalışma zamanlarını …’e vereceği, 3.7’de verilecek ekipmanın …tarafından sağlanacağı, bunların da …’in kendi resmi çalışanları ile denk olacak şekilde belirleneceği belirtilmektedir.
Bu kapsamda Sözleşme gereği … kadrosunda olmak üzere …’e ait ofislerde tam zamanlı olarak
• … (… İcra Kurulu Üyesi)
• … (… Ege ve Akdeniz Bölge Müdürü)
• … (… Kanal Satış Direktörü)
• …(…Pazarlama Direktörü)
• … (… İç Anadolu ve Karadeniz Bölge Müdürü)
• … (…Doğu Marmara Bölge Müdürü)
•… (… Batı Marmara Bölge Müdürü) ünvanı ile çalışacağı hususu kararlaştırılmıştır.
Taraflar arşındaki sözleşmenin 6.3 maddesindeki hüküm uyarınca davacının 205.320,00 TL alacak talep etmesinin şartlarının oluşup oluşamadığının belirlenebilmesi için öncelikle sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olup olmadığının tespit edilmesi gerekmekte olup, davalının sözleşmenin feshine gerekçe olarak göstermiş olduğu hususları geçerli delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Davalı sözleşmenin haklı sebeplerle önelsiz feshinin yerinde olduğunu iddia ederken, davacı haklı sebeplerin gerçekleşmediğini sözleşmeden kaynaklı edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini ileri sürmektedir.
Davalı tarafından süreli olarak yapılan sözleşmenin derhal haklı nedenle feshine gerekçe olarak :
Davacı şirket bünyesinde çalışan uzman…’ın davacının bağlantılı olduğu… firmasında istihdam edilmesi ve bu yolla haksız rekabette bulunulmuş olması,
… hesabı satışlarının gerçekleştirilmemiş olması dolayısıyla sözleşmeye aykırı davranılmış olması,
Davacının bağlantılı olduğu … firması tarafından müşterilere daha düşük teklifler sunularak davalı şirketin zarara uğratıldığı ve sözleşme devam ederken ticari bilgilerin 3. kişilere açıklanması suretiyle sözleşmenin ihlali,
Ticari mümessil, ticari vekil veya diğer tacir yardımcılarının işletme sahibinin izni olmaksızın doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendilerinin ya da üçüncü kişinin hesabına işletmenin yaptığı türden bir iş yapamayacağı gibi kendi hesabına da bu tür işlemleri üçüncü kişilere yaptıramayacağı kuralının ihlali,
TTK md. 55/d maddesinde belirtilen üretim ve iş sırlarının hukuka aykırı bir şekilde ifşa edilmesi, özellikle gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendirme ve başkalarına bildirme suretiyle rekabetin ihlali,
Davacının muvazaalı olarak kurduğu … firması ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvurarak e-Fatura… yetkisi almak suretiyle … ile doğrudan rekabete girmek suretiyle haksız rekabette bulunarak sözleşmeye aykırı davranması hususları ileri sürülmüş olup, Kısaca davalı tarafça “Sözleşmenin 3.2 maddesi gereğince taahhüt edilen uzman personelin tahsis edilmediği, bu nedenle sözleşmenin 3.10 ve 3.11 maddelerinde belirtilen hedeflerin ve satış taahhütlerinin gerçekleşmediği, sözleşmenin 5.1 maddesinde düzenlenen gizlilik taahhüdünün ihlal edildiği, davacı ile …A.Ş. arasında organik bağ olduğu, ticari ve gizli belgelerin bu şirkete aktarıldığı, Zeynep Beyhan isimli çalışanın ayartılarak şirketten ayrılmasının sağlandığı” hususları feshe gerekçe olarak gösterilmiştir.
Sözleşmenin haklı nedenle feshi için önemli bir sebebin varlığı gerekmekte olup bu kapsamda somut olayın özellikleri, ticari ilişkinin tarzı, kişisel ve maddi ilişkiler, satıcının başarısı, fesih hakkını kullanan tarafın davranışları, sözleşmenin süresi, önemli bir rol oynadığı gibi ,diğer bir husus da fesih esnasında gerektiren tüm sebeplerin biliniyor olması gerekmemekle birlikte söz konusu önemli sebeplerin fesih tarihinden önce gerçekleşmiş olmaları gerekir. Fesih tarihinden sonra meydana gelen ve haklı sebep teşkil edebilecek olaylar haklı sebep olarak kabul edilemez.
Davalı tarafça Fesih gerekçeleri ;
Sözleşmedeki edimlerin gereği gibi yerine getirilmemesi, Davacının haksız rekabette bulunması,Davacının rekabet yasağına aykırı davranması olup, Sözleşmedeki Edimlerin Yerine Getirilmemesi Dolayısıyla Sözleşmenin İhlali iddiası davacının taahhüt ettiği edimleri gereği gibi yerine getirmediği, sözleşmede taahhüt edilen uzman personelin davalı şirket için tahsis edilmediği, sözleşme ile hedeflenen satış rakamlarına ulaşılamadığı 86 bayiden 16’sının davalı adına hiçbir faaliyette bulunmadığı, 22 adedinin ise sözleşme kurulduktan sonra feshedildiği iddia edilmiş ise de davalı tarafından her ne kadar taahhüt edilen personelin istihdam edilmediği iddia edilmekteyse de sözleşmenin 3.2 maddesinde öngörülen yedi personelin davalı bünyesinde tam zamanlı işe başlatıldığı sabit olup davalı söz konusu personelden işten ayrılanlar olduğunu ve yerine davacının öneride bulunmadığı, bu şekilde sözleşmeyi ihlal ettiğini ileri sürmekte ancak, buna ilişkin hiçbir somut delil ortaya konulamamıştır.
Davalı bu bağlamda ayrıca sözleşmede belirlenen hedeflerin tutturulamadığını ileri sürmekte olup Sözleşme ile bir yıl içerisinde hedeflenen bayii sayısının 75 olduğu ancak ibraz edilen bilirkişi raporu ile sözleşmenin feshedildiği tarihte bu sayının 86 olduğunu belirlenmiştir, davalı tarafça 86 bayinin 16’sının herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı 22 adedinin ise sözleşmesinin sonradan feshedildiğini bildirmekte ise de dosyaya ibraz edilen 3. Bilirkişi raporu ve Adli Bilişim Uzmanı raporunda davalının fesih tarihinde internet sayfasında yayımlanan listede 80 adet aktif bayi yer aldığı ,bunun dışında 22 bayi sözleşmenin sonradan fesihlerinin ve sözleşmenin sona ermesine dört aylık bir süre varken, süresinden önce sona erdirilen bir sözleşmede bir yıl için taahhüt edilen rakamlara ulaşılamamış olması sözleşmenin haklı sebeple feshine gerekçe olamayacağı anlaşılmıştır.
Haksız Rekabet Yoluyla Sözleşmeye Aykırılık iddiasında Davalı Çalışanı …’ın Ayartılması Yoluyla Haksız Rekabet Kuralının İhlal edildiği iddia olunmakta olup,
Sözleşmenin feshine haklı gerekçe olarak ileri sürülen ve ilk bilirkişi heyetinin haklı fesih sebebi olarak kabul ettiği davalı çalışanının ayartılması yoluyla haksız rekabet yapıldığı iddia olunmakta olup;
Davalı çalışanının dava dışı… firmasında çalışmaya başlamasının TTK md. 55 (1) b’ sayılan haksız rekabet hallerinden birisini teşkil edebilmesi için TTK md. 55 /1- b de haksız rekabet hallerine örnek olarak sayılan işletme personelinin ayartılması hali bir müteşebbisin, üçüncü kişilerin işçisi, vekili veya diğer yardımcı kişilerinin mevcut sözleşmelerini sonlandırarak iş yerini değiştirmesine yönelik çabaları olarak tanımlanabilir.
Haksız rekabet teşkil edecek sözleşmenin ihlaline teşvikten bahsedilebilmesi için ayartılan şahsın işvereni ile arasındaki sözleşmeyi bizzat kendi isteğiyle değil, ayartanın müdahalesi ile ihlal etmesi şarttır. ( Yargıtay 11. HD2014/5903 E., 2014/12056 K)
“(…) davacı şirket çalışanlarının işten ayrılmaları ve davalı şirketlerde çalışmaya başlamaları ile davacı şirketin satışlarının düşmesi arasında illiyet bağının bulunmadığı, işten ayrılanların iş akitlerinde bonservis bedeli, cezai şart gibi düzenleme bulunmaması nedeniyle özgür iradeleri ile işten ayrılmış olmalarının ayartma olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.” ( Yargıtay 11. HD., 2014/5903 E., 2014/12056 K.)
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta davalı çalışanı …’ın savcılıkta verdiği ifadede işten mobbing nedeniyle ayrıldığını belirtmekte ve … dışında …, … ve … şirketleriyle iş görüşmesi yaptığını ileri sürmektedir. Davalı çalışanının doğrudan kendisini ayarttığı ileri sürülen firmada işe başlamayıp üç aydan fazla bir süre değişik şirketlerde iş görüşmelerinde bulunmuş olması, …’ın 20.06.2013 -13.12.2014 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde çalıştığı,13.12 2014 tarihi itbariyle davalı şirketten istifa ederek ayrıldığı davalı tarafından feshin ise 18.03.2014 tarihinde gerçekleştiği durumu nazara alındığında dava dışı …veya davacı tarafından ayartıldığı iddiasının açıkça ortaya konulamadığı , bu kapsamda bir şirket çalışanının rakip şirkette çalışmaya başlaması tek başına haksız rekabet oluşturmayacağı gibi davalı çalışanı…’ın davacı …A.Ş.’de değil dava dışı … şirketinde istihdam edildiği Ayartma eyleminin gerçekleşmemiş olması karşısında bu yolla haksız rekabet yapıldığı iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Türkkep vekili tarafından Şüpheliler …, …,…, …, …, …, …hakkında “Haksız rekabet, hizmet nedeniyle emniyeti suistimal ve dolandırıcılık” suçu iddiası ile 24/04/2014 tarihinde yaptığı şikayet üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından …sayılı dosyadan yürütülen soruşturma sonucunda verilen 21.05.2015 tarihli, 2015/ 43751 sayılı kararda “Kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildiği, takipsizlik kararına müşteki vekili tarafından 16.06.2015 tarihinde yapılan itiraz üzerine İstanbul…Sulh Ceza Hakimliği’nce …D.İş.sayılı dosyadan verilen 11/01/2016 tarihli kararda, “İtirazın Reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı İle Dava Dışı …Şirketi Arasında Organik Bağ iddiası haklı feshe bir diğer gerekçe yapılmakta olup:
… ticaret sicil müdürlüğü sicil gazeteleri örnekleri ile davacı…A.Ş.’nin ana sözleşmesinin 17.06.2013 tarihinde tescili ile Mecidiye Mah… Sok.No…, K.1 Beşiktaş…/IST. adresinde kurulduğu, kuruluştaki 50.000,- TL sermayenin tamamının … tarafından taahhüt edildiği, kuruluş tescilinin 21.06.2013 tarih ve 8347 sayılı T.T.S.Gazetesinde ilan edildiği , 26/03/2014 tarihli “Firma Sicil Bilgileri”nde iş adresi Mecidiye Mah. …Sok.No…, K.1…/İST. olarak belirtildiği,
…A.Ş.’nin eski unvanı “….A.Ş.” unvanı altında Ataşehir, Kozyatağı Mah… Cad.No…. İST” adresinde ana sözleşmesinin 01.11.2013 tarihinde tescili ile kurulduğu, kuruluştaki 50.000,- TL sermayenin tamamının … tarafından taahhüt edildiği kuruluş tescilinin 07.11.2013 tarih ve … sayılı T.T.S.Gazetesinde ilan edildiği, 27.12.2013 tarih ve … sayılı T.T.S.Gazetesinde tescili ilan edilen Şirketin 11.12.2013 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, şirketin adresinin Mecidiye Mah. … Sok.No… Beşiktaş- …/İST. olarak değiştirilmesinin onaylandığı, şirketin 50.000,0 TL sermayesinin tamamının …’a ait olduğu, Mecidiye Mah. … Sok.No…. Beşiktaş- …/İST. adresinde yapılan 07.01.2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, şirketin unvanının “…A.Ş.” olarak değiştirilmesine karar verilmiş olup, kararın tescilinin 17.01.2014 tarih ve… sayılı T.T.S.Gazetesinde ilan edildiği , 26/03/2014 tarihli “Firma Sicil Bilgilerinde …Sistemleri ve Danışmanlık Hizm.A.Ş.’nin iş adresi Mecidiye Mah. … Sok.No… …/İST. olarak belirtildiği,02.12.2014 tarihli …-… sayılı …müzekkere cevabı ile …A.Ş.’nin en son sicil kayıtlarında … sicil numaralı şirketin adresinin Dikilitaş Mah…. Sok… Beşiktaş olarak belirtildiği bu hali ile ; davalı şirket ile davacı şirket arasındaki 01.06.2013 tarihli sözleşme devam ederken,…A.Ş.’nin eski unvanı “…A.Ş.” unvanı altında Ataşehir, Kozyatağı Mah…Cad.No….İST” adresinde 01.11.2013 tarihinde kurulduğu, 11.12.2013 tarihinde de şirketin adresinin, davacı …A.Ş.’nin Mecidiye Mah. …Sok.No…, K.1 Beşiktaş-…/İST. adresine nakledildiği anlışlmıştır.
Davacı şirket yetkilisi …’in … ile 01.06.2013 tarihli “Pazarlama, Satış ve Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesinden 5 ay sonra … adına ….A.Ş. Şirketini kurduğu, …’in rakip konumundaki… AŞ firmasıyla iş ortaklığı tesis ederek sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği ve yine …AŞ’nin, Gelir İdaresi Başkanlığına başvurarak e- fatura özel… yetkisi aldığı ve … ile doğrudan rekabete girişerek açıkça sözleşmeyi ihlal ettikleri iddia edilmektedir.
Dosyaya ibraz edilen 1. ve 2. Bilirkişi raporu ile ve davalı tarafça ibraz edilen Hukuki Uzman görüşünde davalı çalışanının davacı ile aynı adreste faaliyet gösteren dava dışı… firmasında istihdam edilmiş olmasının her iki şirket arasındaki organik bağın ispatı bakımından yeterli kabul edildiği anlaşılmaktadır. Dosyaya ibraz edilen bu raporlarda davacı ile dava dışı … firmasının aynı adreste bulunması, çalışan…’ın … şirketiyle mail üzerinden irtibata geçip fatura düzenlediği her iki şirket arasında organik bağın varlığı bakımından yeterli görülmüş olmasına rağmen her iki şirketin adresinin aynı olması hali de, Yargıtay HGK, E.2003/9-279, K.2003/292, T.16.04.2003 tarihli kararında organik bağın varlığının kabulü için tek başına yeterli görmediği gibi şirketlerin aynı alanda faaliyet yürütmeleri ve yöneticilerinin birbirlerini tanımalarını veya ortakların akraba olmalarını organik bağın varlığı bakımından yeterli görmemektedir.
Davalı tarafından feshin gerçekleştirildiği 18.03.2014 tarihinde şirketlerin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde anılan şirketlerin ortaklarının, yöneticilerin veya faaliyet alanlarının aynı olmadığı, şirketlerin arasında herhangi bir ticari ve iktisadi bağımlılığın bulunmadığı görülmüş, bu durumda aynı adreste kayıtlı olmak dışında herhangi bir ilişkisi olmayan iki şirket arasında organik bağın varlığından söz etmek mümkün değildir.
Bahse konu raporlarda… tarafından davalı şirkete gönderilen yazının davalı çalışanının … ile e-posta yazışmalarında da davalı çalışanını cc de ekli olduğu beyan olunarak organik bağın varlığından söz edilmiş ise de Mail içeriğinde adı geçen ve davalı çalışanınca teklif götürüldüğü ileri sürülen … şirketinin bu tarihte davalının müşterisi olmadığı, bu şirkete yapılan teklif Kayıtlı Elektronik Posta (…) hizmetine değil, E-Fatura hizmetine ilişkin olduğu nazara alınarak organik bağın varlığına ilişkin tespitine yönelik görüşe itibar olunmamıştır. Bu durumda davacı ile haksız rekabette bulunduğu ileri sürülen dava dışı … şirketi arasında organik bir bağın varlığının kanıtlanamadığı bu durumda davalı tarafın davacı ile arasındaki sözleşmeyi haklı sebeple feshinden söz edilemez.
Davalı kendisi tarafından kullanılan başvuru formunun dava dışı …şirketi tarafından kullanılmış ve müşterilerine teklif götürülmüş olmasının haksız rekabet anlamına geldiğini ileri sürmekte olup Davalının İş Ürünlerinden İzinsiz Yararlanmak, Gizlilik İhlali ve Davalının Müşterilerini Ayartmak Suretiyle Haksız Rekabet iddiası ile ilgili olarak ; 27.03.2014 ,03.04.2014 ve 19.06.2014 tarihli e-postalar ve davalıya ait bir … dokümanının dava dışı …firması tarafından kullanılması, diğeri ise davalının müşterilerine ilişkin bilgilerin elde edilerek bunlara teklif götürüldüğü iddia edilmiş olup davalı tarafından sözleşme 18.03.2014 tarihinde fesih edilmiş olup bahse konu 27.03.2014 tarihli e-posta ve diğer e postalar fesih tarihinden sonra olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … D. İş sayılı kararı sonrasında…’e ait …marka tablet bilgisayar ve … laptop üzerinde yapılan adli bilişim incelemesi raporunda, çeşitli zamanlarda turkkep.com.tr adresine girildiği tespit edilmiş ancak inceleme talebine konu herhangi bir bilgi, belge ya da veriye rastlanmadığından, Davacı …’in haksız rekabet yaratan faaliyetlerde bulunduğunu gösteren herhangi bir bulguya rastlanmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi …’in, …’in kayıtlı elektronik posta hizmeti sağlayıcılığı alanında doğrudan rakibi olan … AŞ firmasının yetkililerine de giderek … için oluşturulmuş hazır bayileri … firmasına yönlendirmeyi ve …firmasının ana bayiliğini almayı teklif ettiği, … firmasının yetkililerinin bu teklifi reddettiği , …’ten e-fatura konusunda teklif almak isteyen bir bankanın e-posta yoluyla…, … ve…’nden bilgi istediği, satış temsilcisi olan …’nin ilgili bankayı araması üzerine …’ın bankayı aradığı ve e-fatura konusunda teklif verebileceğini söylediğinin öğrenildiği iddia olunmakta olup dava dışı … şirketinin Kasım 2013 tarihinden itibaren E-Fatura alanında hizmet vermeye başlayan davalı ile aynı alanda faaliyet gösterdiği davacı firmanın ise davalıya … pazarlama, satış ve danışmanlık hizmeti verdiği gözetildiğinde haksız rekabet koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davalının bayilik sözleşmesi olarak kullandığı formun dava dışı … firması tarafından değiştirilerek kullanılmış olmasının … firması tarafından kullanılan formatın sır niteliğinde bir teknik bilgi olmadığı fesih tarihinde internet ortamında gerek PDF formatında bayilik sözleşmesine, gerekse de …’in bayilerine ulaşılabildiği bu hali ile iddia edilen belgelerin herkese açık gizli bilgi/ticari sır niteliğine sahip olmayan bilgi ve belgeier olduğu TTK ‘nun 57. maddesinde sözü geçen haksız rekabet koşullarının oluşmadığı , davacının sözleşme ile belirlenen yani özel yetkilendirilen (… pazarlama satış ve danışmanlık hizmeti) alan ile sınırlı olarak yetki verilmemiş bir alanda rekabet yasağından söz edilemeyeceği, taraflar arasındaki 01.06.2013 tarihli sözleşme dikkate alındığında davacı… A.Ş.’nin davalı … A.Ş.’nin bağımlı tacir yardımcısı olarak nitelendirilemeyen davacının TBK md. 553 kapsamında rekabet yasağına tabi olduğundan söz edilemeyeceği,… satışları ile sınırlı özel yetkinin sözleşmenin konusu olmayan e-fatura alanına genişletilerek rekabet yasağı kapsamında değerlendirilmeyeceği anlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında Davalı’nın iddialarında belirtmiş olduğu gibi davacı’nın sözleşmenin derhal feshini makul ve geçerli hale getirebilecek nitelikteki faaliyetlerinin ispatlanamamış olduğu ve davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 maddesine göre 3 aylık hizmet bedeli toplamı KDV dahil 205.320,00 TL talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın cari hesap alacağı iddiası ile ilgili olarak ; Taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesine davacının cari hesaba dayalı olarak davalıdan dava tarihi itibarıyla 87.857,48 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça davalı tarafa düzenlenen KDV dahil toplam 713.257,47 TL tutarında 12 adet faturaya karşılık davalı tarafça toplam 625.400,00 TL ödeme yapıldığı davacının alacağı (713.257,47- 625.400,00=) 87.857,47 TL cari hesap alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile davacının hizmet bedeli alacağı olmadığını, hizmet bedeli hak edişleri toplamı 625.400,- TL ödemeyi gösteren liste ve banka dekontlarının ekli olup alacağına dayanak gösterdiği …’e usulüne uygun 10 adet fatura toplamı 632.439,18 TL bedelli faturalarda masrafları olduğundan yüksek göstererek …’i zarara uğrattığı hususunun ibraz edilen …Ltd.Şti.raporu ile tespit edildiğini, müvekkilince teslim alınan faturalar dışında, davacının tek taraflı olarak düzenlediği 25.021,70 TL tutarındaki faturayı 21.03.2014 tarihli ihtarname ekinde davalıya gönderdiğini, davalı tarafından kabul edilmeyen bu fatura içeriği hizmetin verildiğinin ispat edilmesi gerektiğini belirtmiş, 18.09.2017 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu’na karşı itirazlarını sunduğu 07.11.2017 havale tarihli dilekçesinde ise, cevap dilekçelerinin ekinde de sundukları… Ltd.Şti.yetkilisi YMM … tarafından düzenlenen denetim raporunun 18.sayfasında, Davacı tarafından düzenlenen yansıtma faturalarında toplam 27.859,60 TL tutarın sözleşmede yer almadığı halde fazla olarak yansıtıldığının tespit edildiğini, bu tutarın davacının alacağından mahsubunu talep etmiştir.
Davacı tarafından yapılan harcamalara ilişkin davalıya düzenlenen faturalarda fazla hesaplandığı 01.06.2018 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam (3.713,88 +3.559,53 +4.225,81=) 11.499,22 TL nin, davalı tarafça itiraz edilmeyen faturalara ilişkin olup süresinde itiraz etmeyip kabul etmiş olması karşısında, bu tutarın davacı alacağından mahsup edilmesinin yerinde olmadığı bu sebeple cari hesaptan kaynaklı 87.857,47 TL alacağın tahsili gerektiği kanaatine varılmış davalı taraf davacı tarafından keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin 21.03.2014 tarih, … no’lu ihtarnamesi ile temerrüte düşürülmüş olduğu da nazara alınarak ve sözleşmenin davalı tarafça süresinden önce ve haklı feshe yol açan ağırlıkta sözleşmeye ve rekabet yasağına aykırılık halleri bulunmaksızın bu nedenle de haklı fesih koşulları oluşmaksızın tek taraflı olarak olağanüstü fesih edilmiş olması nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 maddesine göre 3 aylık hizmet bedeli toplamı KDV dahil 205.320,00 TL alacaktan sorumlu olduğu, tarafların ekonomik iktisadi durumu nazara alınarak hükmolunan bu alacaktan herhangi bir indirim de yapılmaksızın temerrüt tarihi olan 22.03.2014 tarihinden itibaren tahsiline karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 87.857,48-TL fatura bedeli alacağının temerrüt tarihi olan 22/03/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Sözleşme hükümlerine aykırılık nedeniyle talep olunan 205.320,00-TL alacağın temerrüt tarihi olan 22/03/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 20.026,95-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 5.006,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.020,20-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 28.972,42-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.031,95-TL ilk gider, 8.750-TL bilirkişi, 545-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 14.326,95-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır