Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/661 E. 2018/1021 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/661
KARAR NO : 2018/1021

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 07/05/2014
KARAR TARİHİ : 04/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
… Ticaret Sicilinde … Merkez … sicil numarasıyla kayıtlı … A.Ş. Ünvalı şirketin toplam 2.161.320.000 hissesi …, …, …, …, …, …, … (…) … , …, …, …, …, …, …, … ve … A.Ş’ne kayıtlı iken; anılı hisselerin devri zımnında satıcılar tarafından verilen 17.12.2010 tarihli vekaletnameler gereği … ile … arasında 20.12.2010 tarihli “Anonim Şirket Hisse Devri ve İbra Sözleşmesi” imzalandığını, 20.12.2010 tarihli “Anonim Şirket Hisse Devri ve ibra Sözleşmesinin 6.6 maddesine göre … Satıcılara 1.000.000 USD-$ ceman 15.000.000,00-$ ödeyeceği hususunda mutabakata varıldığını,
sözleşmenin “Bakiye Devir Bedeli’nin Ödeme Şartları” başlıklı 6.7.2. maddesine göre bakiye bedel 7 eşit taksit halinde beheri 2.000.000,00-$ olan 7 adet bononun tediyesi ile ödeneceği hüküm altına alındığını, bonoların gerek belirtilen vekaletnameler ile ve gerekse sözleşme ile tanınan yetkiye istinaden borçlusu tarafından alacaklılardan … adına tanzim edildiğini,
26.04.2011 tarihli “Anonim Şirket Hisse Devri ve İbra Sözleşmesi’ne Katılma Belgesi” ile … A.Ş. … yerine “Alıcı” sıfatını kazandığını, önceki alıcı … ise katılan … A.Ş.’nin fiilini taahhüt ve garanti eden müşterek ve müteselsil borçlu sıfatına haiz olduğunu, söz konusu katılma gereği taraflar arasında 26.04.2011 tarihli “Beyan ve Tutanak” imzalandığını ve bu değişikliklerin hükme bağlanarak tutanakta belirtilen bonoların da gereği gibi tanzim edilerek değiştirildiğini,
sözleşme, belge ve beyanlar gereği 26.04.2011 tarihinde alacaklısı …, borçlusu … A.Ş., müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde aval verenleri … A.Ş., … ve … olan
26.04.2011 tanzim 01.10.2011 vade tarihli 2.000.000,00-$,
26.04.2011 tanzim 01.04.2012 vade tarihli 2.000.000,00-$,
26.04.2011 tanzim 01.10.2012 vade tarihli 2.000.000,00-$,
26.04.2011 tanzim 01.04.2013 vade tarihli 2.000.000,00-$,
26.04.2011 tanzim 01.10.2013 vade tarihli 2.000.000,00-$,
26.04.2011 tanzim 01.04.2014 vade tarihli 2.000.000,00-$,
26.04.2011 tanzim 01.10.2014 vade tarihli 2.000.000,00-$
bedelli bonoların imzalandığını, 17.11.2011 tarihinde, borçlusu … A.Ş. müşterek ve müteselsil borçlu – garanti eden … ve Satıcılar adına vekaleten, kendi adına asaleten … arasında “II. Tadil Sözleşmesi Protokol” başlıklı belge imzalanarak;
26.04.2011 tanzim, 01.10.2011 vade tarihli ve 2.000.000,00-Ş bedelli bono yerine; 16.11.2011 tanzim, 01.04.2015 vade tarihli ve 2.385.000,00-$ bedelli bononun tanzim edilerek teslim edildiğini,
26.04.2011 tanzim, 01.10.2013 vade tarihli ve 2.000.000,00-$ bedelli bononun çekilen protestoya rağmen ödenmediğinden dolayı … icra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından borçlular hakkında icra takibi ikame edildiğini, anılı icra takibinin borçlulara gönderilen ödeme emirlerinin tebliği ile kesinleştiğini, ancak; 6 ayı aşkın bir süre geçmesine borçlular tarafından herhangi bir ödeme gerçekleşmediğini,
bunun üzerine İcra ve iflas Kanununun 43. Maddesi mucibince … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından yapılan takibin 03.02.2014 tarihinde iflas takibine çevrildiğini,
iflas takibine ilişkin ödeme emirlerinin borçlu şirketlere tebliğ edildiğini, iş bu davada iflası istenen … Nin herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi; takibe konu borcu da ödemediğini, bununla birlikte …1.0….2014 tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde de davalı şirketin Olağan Genel Kurul Toplantı İlanında şirketin içinde bulunduğu mali sıkıntı ve TTK 376. Maddesinde belirtilen hallerden hangisinin uygulanacağı hususunda karar verileceği açıkça belirtilmediğini beyanla, davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
İcra takibinin dayanağı olan bononun 20.12.2010 tarihli Anonim Şirket Hisse Devri ve İbra Sözleşmesine Dayandığını, sözleşme ile … Ailesinin “… AŞ.” bünyesindeki hisselerini davalı müvekkilime değil “… AŞ.” ye devrettiğini, asıl borçlunun bu şirket olduğunu, davalı şirketin iflasının istenebilmesinin mümkün olmadığını, hisse devir ilişkisinin tarafı bulunmayan ve nihayetinde işbu hisse devir sözleşmesi kapsamında tanzim edilen 7 adet emre muharrer senedin tarafları ve vadeleri farklı 7 adet emre muharrer senet ile değiştirilmesi neticesinde ortaya çıkan yenileme sözleşmesi kapsamında hukuki ilişkiye kefil olan davalı müvekkili “… AŞ.” nin iflasının istenebilmesi hukuken mümkün olmadığını,
Bu yenileme sözleşmesi nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş numaralı dava dosyasında verilen ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce onanan kararda, “taraflar arasındaki 17.11.2011 tarihli “II. Tadil Sözleşmesi ve Protokol ” başlıklı sözleşmenin bir tecdit sözleşmesi olduğu kabul edilmiş ve bu nedenle ilk sözleşme ve senetlerdeki muacceliyet şartı gibi tüm teminat hükümlerinin ortadan kalkacağına hükmedildiğini”
davacı tarafa verilen emre muharrer senetlerden 01.04.2012 vade tarihli olanının … İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı icra takip dosyası üzerinden ve tamamıyla senet borçlusu ticaret şirketlerinin gelirlerinden tahsil edildiğini, 01.10.2012 vade tarihli olanının bizzat senet borçlusu “… A.Ş.” tarafından banka havalesi suretiyle ve yine 01.04.2013 vade tarihli olanının … İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı icra takip dosyası üzerinden ve yine tamamıyla senet borçlusu ticaret şirketlerinin gelirlerinden tahsil edildiği ve icra takip dosyalarının infaz olduğunu, bu yolla davacı tarafa her defasında tüm ferileri ile birlikte “2.000.000 USD” ödenmiş olup 01.10.2013 vade tarihli senedin tahsilinde gecikme yaşayan davacı tarafın baskı yaratmak ve kendisine tanınan bir imkânı suistimalen erken tahsilat hedefiyle esas ilişkinin tarafı bulunmayan ve iflasa tabi olmayan davacının müvekkilinin iflasını talep ettiğini, beyanla davacının iflas talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı dava talebinde özetle;Müvekkili hakında iflas koşullarının oluşmadığını, bu nedenle ibraz edilecek iyileştirme projesi gereğince müvekkili şirket hakkında uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, …’nin … İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasında yapılan iflas talepli takibin kesinleşmesi nedeniyle iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İflas talebine konu edilen … İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … tarafından borçlular … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. Ve … aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 2.000.000,00 Usd bono, 958,90 Usd işlemiş faiz, 6.000,00 Usd komisyon olmak üzere toplam 2.006.958,90 Usd alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi, icra harç ve giderleri ve vekâlet ücreti ile birlikte tahsilinin talep edildiği,
Davalı … A.Ş.nin ödeme emrine itiraz etmediği, alacaklı vekilinin 03/02/2014 havale tarihli dilekçesi ile talebini İİK. 43.maddesi gereği kambiyo senetleri ile iflas takibine dönüştürdüğü, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği,
borçlulardan … A.Ş. hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında ve … A.Ş.ve … hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında aynı icra takibine dayanarak iflas davası açıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında … A.Ş.ve … hakkında verilen iflas kararının … Bam … Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda; takibin dayanağı bononun asıl borçlusu … A.Ş hakkındaki dava ile birleştirilmesi gerektiği belirtilerek verilen iflas kararı kaldırılmıştır.
Bono asıl borçlusu … A.Ş ile bonoya aval veren … A.Ş arasında iflas kararı verilmesi ve borcun ödenmesi konusunda öncelik-sonralık ilişkisi bulunduğu gözetilerek, bu hususun … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HMK. nun 166.(1) maddesi hükmü gereğince; ‘Aynı yargı çevresinde, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.’ hükmü uyarınca
Mahkememiz dosyası ile … ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile HMK 166.maddesi gereğince birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerler;
HÜKÜM /
1-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası tarafları ve dava konusu itibari ile davamız ile bağlantılı bulunduğundan mahkememiz dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Yargılamanın birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,
Birleştirme kararı verildiğinin DERHAL MAHKEMESİNE BİLDİRİLMESİNE,
Taraf vekillerinin huzurunda, H.M.K.nun 166/1. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte temyizi kabil olmak üzere karar verildi. 04/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …