Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/632 E. 2020/699 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/632
KARAR NO : 2020/699
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … ‘ın arsa sahibi ve davalılar … ve …’ in yüklenicisi bulunduğu, Eyüp İlçesi, … Mah. … caddesi, … Sok. … Pafta, … Ada, 1 Parsel no’daki arsanın üzerine inşa edilecek olan 24 bağımsız bölümlü taşınmazın taşeronluğunu üstlendiğini, Müvekkilinin üstlendiği işin karşılığı olarak da kendisine kısım ödeme yapılacağı taahhüt ettiğini, Müvekkili ile davalılar … ile … arasında ayrıca 26.04.2006 tarihinde … Noterliğince düzenlenen Düzenleme şeklinde Taşınmaz Mal satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereği, davalı yükleniciler Eyüp İlçesi … … Mah. … Cad. … sk. … pafta, … Ada, … parsel no daki arsanın üzerine inşa edilecek olan 24 bağımsız bölümlü taşınmazın 3. katındaki 15 nolu daireyi ve bu daireye isabet edecek arsa payı ile birlikte müvekkile satmayı kabul ve taahhüt ettiklerini, müvekkili bu dairenin bedelini davalı müteahhitlere ödendiğini, ancak söz konusu taşınmazın yapımı … Belediyesi taraf ından kaçak yapıldığı gerekçesi ile durdurulduğunu, halen de taşınmaz mühürlü halde kabası bitmiş durumda olduğunu, arsa sahibi … tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/… D. İş nolu dosya üzerinden yaptırılan delil tespiti ile inşaatın 16.03.2007 tarihindeki mevcut durumunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, inşaatın mevcut halindeki tüm yapım, malzeme ve işçilik kalemleri müvekkil tarafından sağlandığını, müvekkilinin gerek, taşeronluğunu üstlendiği işten gerekse de bedelini ödeyerek satın aldığı dairenin kendisine verilmemesinden dolayı zarara uğradığını, bu nedenlerle öncelikle müvekkilin taşeronluğunu üstlendiği işlerin bedelinin tespiti ile kendisine satışı vaad edilen gayrimenkulün piyasa rayiç bedelinin belirlenerek davalılardan müştereken ve müteselsilsen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemidir.
Davacı … ile davacı … ve diğer davalı … arasında düzenlenen … Noterliği’nin 03/10/2006 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” ile 15 nolu dairenin davalı …’a satışı kararlaştırılmış, Buna göre, davacı … ve davalı … ‘er yüklenici; davacı … ise “yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi”, dava dışı … arsa sahibi olup, davalılardan … ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamıştır.
Aynı taraflar arasında aynı gayrimenkule ait Sözleşme iptali yönünde açılan dava … Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/… E 219/… K sayılı kararı ile yargılaması yapılmış ve … Noterliği’nin 03/10/2006 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” ile 15 nolu dairenin davalı …’a satışında davanın kabulü ile sözleşmenin feshi yönünde verilen karar İstinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
Davanın tarafları arasında eser sözleşmesi bulunmamakta olup, davacının taşeronluk işi gereği davalılardan alacak talebine ilişkindir.
HMK’nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında reesen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Somut olayda da Taraflar, tacir olmadığı gibi eldeki davada Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Bu nedenle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır