Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/392
KARAR NO : 2020/188
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile gerçekleşecek işe istinaden teminat amacı ile davalıya “15/07/2019 vade tarihli, 35.000-TL bedelli … İstanbul şubesine ait … numaralı çek, 30/07/2019 vade tarihli 35.000-TL bedelli … İstanbul Şubesine ait … numaralı 30/08/2019 numaralı çek ve 30/08/2019 vade tarihli 30.000-TL bedelli … İstanbul Şubesine ait … numaralı çekleri verdiğini, ancak davalının söz konusu edimin yerine getirmediğini ve müvekkilinin davalıya teminat amacı ile vermiş olduğu rin bedelsiz kaldığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin ilgili çekler nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından teminat amacı ile davalıya verilen çeklerin bedelsiz kaldığından bahisle, bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK’nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
Anılan maddeye göre; “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Dava 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2.maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.
Davacı taraf dava açıldıktan sonra 19/11/2019 tarihinde arabuluculuğa başvuru yapıldığına dair tutanağı ve 11/12/2019 tarihli anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son oturum tutanağını sunmuştur.
6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun(HUAK) 16.maddesinde, “(1) Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar….” hükmü ile sürecin başlangıcını;
HUAK madde 17/1’de belirtilen haller olan;
“a) Tarafların anlaşmaya varması.
b) Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
c) Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
ç) Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
d) (Değişik: 12/10/2017-7036/23 md.) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi.”
Arabuluculuk sürecinin sona erme hallerini düzenlemiştir.
6325 sayılı Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesi ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…”hükmünü içerir.
Davacı yanın, dava açılırken dava dilekçesine son tutanağı(anlaşmazlık) ekleyerek davayı açması gerekirse de başvuru yapılıp bu tutanağın eklenmemesi halinde izlenecek usul 18/A maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, arabulucuya başvuru yapıldığı anlaşılıyor ancak son tutanak eklenmemişse davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilmesi gereklidir. Mahkememizce ihtar yapılmıştır.
Somut olaya bakıldığında;davacı tarafın davayı 25/09/2019 açtığı, arabuluculuk başvurusununda 19/11/2019 tarihinde yapıldığı, arabuluculuk başvuru tarihinin 19.11.2019, son tutanağı tarihinin 11/12/2019 olduğu ve dava tarihinden sonra tutulduğu anlaşılmıştır .
… BAM … HD … sayılı örnek kararında açıklandığı üzere; Dava açılmadan önce tarafların anlaşamadığını gösterir arabuluculuk son tutanağı düzenlenmediğinden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulen reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/2 delaleti ile 6102 sayılı yasa 5/A-16325 sayılı yasa 18/A-2 ve HMK 115/2 md. uyarınca ARABULUCUĞA BAŞVURU DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 512,33-TL den 54,40-TL. nispi karar harcının mahsubu ile kalan 457,93-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2020
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır