Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/538 E. 2019/528 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/538
KARAR NO : 2019/528

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/08/2011
KARAR TARİHİ : 21/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkili lehine çek hesabı açtığını ve bu hesaptan … keşideli çek karşılığından müvekkiline 64.000 USD tutarlı kredi kullandırıldığını ve bu kredinin teminatı olarak müvekkiline ait hesaplarla birlikte 3. kişi hesaplarına da rehin blokajı konulduğunu ve çekin ödenmemesi üzerine bu kez 30.11.1999 keşide tarihli … ve … tarafından keşide edilen 68.000 USD tutarlı yurt dışı çekine iştira yapılmak suretiyle hesap açıldığını ve kredi sözleşmesinin imzalandığını ancak davalının müvekkilinin de cirosu bulunan yurt dışı çeki ile ilgili hiçbir takipte bulunmadığını, davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, müvekkiline de bildirim yapmadığını ve çekin akıbetini öğrenmek amacıyla müvekkilince çekilen ihtara da cevap vermediğini, hesabı kat edip borcun ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, çekle ilgili işlem yapmayarak müvekkilini zarara uğrattığını, buna rağmen bankanın müvekkilinden 71.408,62 USD tahsil ettiğini ve bakiye alacak olarak da 7.992,04 TL alacaklı olduğu iddiası ile İstanbul … icra müdürlüğünün… sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını belirterek bu takipte istenen 7.992,04 TL den borçlu olmadığını tespitine ve müvekkilinin uğradığı 71.408,62 USD miktarındaki zararının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 30.11.1998 tarihli belgenin Türk Hukuk açısından çek olmayıp adi havaleden ibaret olduğunu, belgenin Amerika da ve orada bulunan bankaya hitaben düzenlendiğini, ihtilafların çözüm yerinin de Amerika olduğunu, davacının belge tutarının tahsil edilip edilmediğini izlemesi gerektiğini, müvekkili bankanın davacıyı uyarma görevinin olmadığını belirterek haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, davalı bankanın davacıya açtığı kredi karşılığı davacı tarafından rehin olarak verilen çeki zamanında tahsile koymayarak ve davacıya iade etmeyerek zamanaşımına uğratmış olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucu … E…. K sayılı 20.06.2006 tarihli kararla davacının davalıya İstanbul … icra müdürlüğünün…esas sayılı takip sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve talep ettiği zarar ilişkin tazminat açısından da senet bedelinin 68.000 USD olup müterafik kusura göre, davacının %50 kusurunun tenzili ile talep edebileceği tazminatın 34.000 USD olduğu ve bankanın icra takibinde istediği 7.992,04 TL nin USD karşılığı olan 12.947,22 USD nin 34.000 USD miktarındaki zarardan tenzili ile davacının dava tarihi itibarıyla davalı bankadan 21.052,78 USD miktarında tazminat isteyebileceği kabul edilip bu miktar tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş ve kararın temyizi üzerine;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18.09.2008 tarihli kararıyla “……..dava menfi tespit ve tazminat istemini ilişkindir. Dava dilekçesinde husumet…AŞ ye yöneltilmiştir. Menfi Tespit davasının konusunu oluşturan…Aş nin davacı aleyhine giriştiği icra takibinde istediği alacağı 31.07.2002 tarihli “alacak temlik sözleşmesi” ile TMSF ye temlik edilmiş ve davaya TMSF 01.11.2002 tarihli dilekçe ile katılmış, daha sonrada 14.12.2006 tarihli “alacak temlik sözleşmesi ile” takip konusu alacak … Varlık AŞ ye temlik edilmiştir.
Dosyada mevcut temlik sözleşmeleri alacağın temliki ile ilgili olup, sözleşmelerde borcun nakli söz konusu edilmemiştir. Davacı yan tazminat talebinin dayanağını, çek iştira hesabı için davalı bankaya teminat ve rehin olarak bırakılan 3. şahıs çekinin davalı bankaca işleme konulmayıp zaman aşımı uğratılması olarak göstermiştir. Mahkemece karar başlığından davalı olarak … Varlık Yönetim AŞ ve parantez içine alınarak … AŞ-TMSF olarak gösterilmiş, hükümde menfi tespit isteminin kabulü, tazminat isteminin de kısmen kabulü ile tazminatın davalıdan tahsiline şeklinde oluşturulmuştur. Hüküm fıkrası davacının taleplerini ve bu taleplerden kimin sorumlu olduğu konusunu açıkça göstermekten uzak ve infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. O halde mahkemece davacının talepleri dosyada mevcut temlik sözleşmeleri ile birlikte değerlendirilip , hangi davalının ne sebeple sorumlu olduğunun açıkça belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmaya gerektirmiştir. Kararın davalı … Varlık Yönetim AŞ yararına bozulmasına……” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozularak gönderilmiş ,usul ve yasaya uygun bulunan bozma kararına uyularak yargılamaya…esas sayılı dosya ile devam edilmiştir.
Yargıtay bozma kararı doğrultusunda yeniden araştırma yapılmış ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen …AŞ nin BDDK nun 26.09.2006 tarih ve …nolu kararına göre, … AŞ bünyesinde devren birleştirildiği, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 109. maddesi hükmü çerçevesinde Fon Kurulunun 07.12.2005 tarih ve 515 sayılı kararıyla bankanın… AŞ ana sözleşmesinin ikince maddesinde belirtilen ünvanının 14.12.2005 tarihi itibarıyla… Fon Bankası AŞ olarak değiştirildiği anlaşılmış, dava … Fon Bankası AŞ tebligat yapılarak davaya iştiraki sağlanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde ;Davalı … A.Ş. (Yeni unvanı: …)’nin banka kayıtlarından davacıdan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiği şekilde 7.992,04 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, dosyaya sunulan 31.07.2002 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile bu icra dosyasındaki banka alacağının TMSF’ye temlik edildiği, ancak daha sonra aynı alacağın 14.02.2006 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile … Varlık Yönetim A.Ş.’ye temlik edildiği, bu durumda menfi tespit davasında icra dosyasındaki alacağı temlik alan …Varlık Yönetim A.Ş.’nin davalı olup, davacının menfi tespit davasının … Varlık Yönetim A.Ş. aleyhine görülmesi gerektiği, icra dosyasında talep edilen alacaktan dolayı davacının borçlu olduğunun saptandığı, bu nedenle menfi tespit davasının davalısı …Varlık Yönetim A.Ş. aleyhindeki menfi tespit davasının reddinin gerektiği, davacının 30.11.1998 tanzim tarihli 68.000 ABD Doları bedelli senedinin tahsil edilmeyip zaman aşımına uğraması nedeniyle talep ettiği tazminat davası açısından da davalı bankanın TTK’nın 738. maddesi uyarınca poliçe hükümlerine tabi olan senedin zaman aşımına uğramasında kusurlu bulunduğu zira davacıyı haberdar etmediği gibi senedi de iade etmediği, davacının da senedin tahsil edilip edilmediğini araştırmadığı ve kendisine banka tarafından gönderilen ihtara rağmen iade için her hangi bir girişimde bulunmadığı, buna göre, zaman aşımına uğramasında her iki tarafın de %50’şer oranında müterafik kusurlu olduğu, davacının tazminat olarak talep ettiği 71.408,62 USD miktarındaki zararını ispatlayamadığı, zararın senet bedeli olan 68.000 ABD Doları miktarında bulunduğu ve davacının %50 oranındaki kusurunun tenzili ile kalan %50’sinden davalı bankanın sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılarak, 08/03/2010 tarih, …esas… karar sayılı kararı ile;
“1-Davacı tarafından davalılar (… Yönetim Varlık AŞ) aleyhine açılan icra dosyasına dayalı olarak açılan Menfi Tespit davasının reddine,
2-Davacı tarafından, davanın diğer nedeni olan 68.000 USD lık bonosunun tanzim edilmesinden dolayı açılan davanın kısmen kabulüne ve 34.000 USD nın davalı … Bankasından alınarak davacıya verilmesine, bu miktara dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a. Maddesi gereğince değişen oranlardaki döviz faizinin uygulanmasına,” dair karar verilmiştir.
Mahkeme kararı tekrar temyiz incelemesine gönderilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/04/2013 tarih 2011/20 esas 2013/6904 karar sayılı ilamı ile; Dava, davalı bankanın davacıya açtığı kredi karşılığı davacı tarafından rehin olarak verilen senedi (çeki) zamanında tahsile koymayarak ve/veya davacıya iade etmeyerek verilen senedi (çeki) zamanaşımına uğratmış olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı taraf tazminat istemini, açılan çek iştira hesabı için davalı bankaya teminat ve rehin olarak bırakılan 3. şahıs çekinin davalı banka tarafından işleme konulmaması nedeniyle zamanaşımına uğratılmasına dayandırmıştır. Davalı …davacıya senet karşılığı 64.000 ABD Doları bedelli kredi açmış, güvence olarak da davacıya cirolu … ve… imzalı, 30.11.1998 tanzim tarihli, yabancı banka üzerine keşideli 68.000 ABD Doları tutarlı senedi almış olup, tahsil amacıyla gönderilen bu senedin karşılığı bulunmadığından senet iade edilmiştir. Davalı bankanın iştira ettiği davaya konu senetle ilgili olarak yapması gereken yasal işlemleri zamanında yerine getirmemesi nedeniyle davacının uğradığı bir zararın olup olmadığı ile bu zararın kapsamının tayini ve sonucuna göre, davalı bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti için öncelikle kredi karşılığı teminat olarak davalı bankaya verilen senedin niteliğinin belirlenmesi zorunludur. Bu durumda, davaya konu uyuşmazlıkta öncelikle çözümü gereken husus, davaya konu senedin davacının iddia ettiği gibi çek mi yoksa davalı tarafın savunduğu gibi adi havale niteliğinde mi olduğu hususlarının açıklığa kavuşturulmasıdır. Zira, davaya konu senedin niteliği belirlendikten sonra ancak uygulanacak yasal hükümler tespit edilebilecektir. Bu nedenle öncelikle yabancı dilde düzenlenmiş belgenin niteliğinin ve hangi hukuka tabi olduğunun açıklığa kavuşturularak, sonucuna göre dayanılan senetten dolayı davacının, bu davanın açılmasından önce senet ilgilileri hakkında takip yaparak senet bedelini ilgililerinden tahsili yoluna gitmesinin gerekli olup olmadığının belirlenmesi ile senet ilgililerinden tahsil olanağı kalmadığının anlaşılması halinde davalı bankanın sorumluluğunun belirlenmesi; düzenlenen senet çek niteliğinde ise bu takdirde davalı bankanın zamanında yasal işlemleri yapmış olması halinde bedelini çek ilgililerinden tahsil edip edemeyeceğinin tespit edilmesi, tahsil edilme imkanı olduğunun anlaşılması halinde bu imkanın kaçırılması nedeniyle davalı bankanın sorumluluğuna gidilebileceği hususları üzerinde durularak, bu hususların açıklığa kavuşturulmasının gerektiği, düzenlenen belgenin yabancı banka üzerine keşide edildiği ve yabancı dilde hazırlanmış olması nedeniyle bu belgenin niteliği ve tabi olduğu hukukun tayini için yabancı hukuktan anlayan bilirkişi kurulundan tüm bu hususları açıklayan, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre tarafların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden taraflar davacı ve davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, mahkemece davacının davalı… Varlık Yönetim A.Ş. aleyhine icra dosyasındaki borca dayalı olarak açtığı menfi tespit davasının reddine karar verilmiş olup, menfi tespit davasına konu miktar 7.992,04 TL olması nedeniyle davalı … A.Ş. yararına hüküm altına alınacak vekalet ücretinin bu davalıya karşı açılan menfi tespit davasının değeri olan 7.992,04 TL üzerinden tespit edilmesi gerekirken, bu davalı yararına vekalet ücreti olarak dava değerini aşan 9.626,24 TL tutarındaki vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile Mahkeme kararını bozmuştur.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyaları İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesine devir edilmiş ve iş bu dosya … esas numarasını almıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin kapatılması üzerine de dosya Mahkememize tevzi edilmiş ve yargılama mahkememizin … Esas sayısı ile yürütülmüştür.
İkinci bozma üzerine Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/04/2013 tarih 2011/20 esas 2013/6904 karar sayılı bozmasına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, sunulan deliller, Yargıtay bozma kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak mahkememizce resen seçilecek 3 kişilik bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak davacının istenebilir tazminat alacağının olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesine karar verildiği, Banka Müfettişi bilirkişi …, bilirkişi Yrd. Doç. Dr. … ve Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 30/10/2014 tarihli bilirkişi raporunda; Çeke ilişkin kanunlar ihtilafını düzenleyen 6102 sayılı Yeni TTK. 820’de de tekrar edilen olay tarihi itibari ile uygulanacak 6762 sayılı ETK. 732 hükmü uyarınca çekin unsurlarının bulunup bulunmadığı ve uygulanacak hukukun ödeme yerine göre belirleneceği, Çekin ödeme yeri… Florida State olduğundan olayda çeke ilişkin kurallar açısından ilgili eyaletçe de benimsenen Amerikan Federal Yasaları tatbik edileceği, buna göre, Amerika Federal Yasaları’na göre çeke ilişkin olayda uygulanacak düzenlemenin, Uniform Commercial Code “negotiable insturments” kıymetli evrak bölümünde yer aldığı, İlgili hükümlere göre uyuşmazlık konusu belgenin çek vasfını taşıdığı, 30 gün içerisinde ibrazı gerekip zamanaşımı süresinin 6 ay olduğu, çeke dayalı müracaat hakkının kaybedilmesinde davacı ve davalının %50 müterafık kusurlu olduğu, Ancak davalının sorumluluğuna gitmeden evvel davacının çeki devraldığı cirantaya karşı temel ilişkiden doğan haklarını kullanmak üzere, yasal yollara müracaat etmesi gerektiği, bir sonuca ulaşamadığı takdirde davalı bankaya müracaat edebileceği, aksini düşünmenin adalete aykırı sonuç doğuracağı gibi davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın tekrar bilirkişilere tevdi edilerek tarafların itirazlarının tek tek değerlendirilmesi suretiyle ek rapor düzenlenmesine karar verildiği, bilirkişiler tarafından sunulan 15/01/2016 tarihli ek raporda; Mahkeme dosyasına sundukları 30.10.2014 tarihli kök bilirkişi raporundaki görüşlerini halen korudukları; çeke dayalı müracaat haklanın kaybedilmesinde davacı ve davalının %50 müterafik kusurlu olduğu, ancak davalının sorumluluğuna gitmeden evvel davacının çeki devraldığı cirantaya karşı temel ilişkiden ya da sebepsiz zenginleşmeden doğan haklarını kullanmak üzere, yasal yollara müracaat etmesi gerektiği, bir sonuca ulaşamadığı takdirde davalı Banka’ya müracaat edebileceği, aksini düşünmenin adalete aykırı sonuç doğuracağı gibi davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları nazara alınarak dosyanın yeniden bilirkişi incelemesine tevdine karar verilmiş olup, Bilirkişiler Prof. Dr…., Doç. Dr. … ve Doç. Dr. … tarafından sunulan 21/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu çek için zamanında takip yapılmaması ve zamanaşımına uğramasında önceki heyetler tarafından da ifade edildiği üzere çeki rehin veren davacının ödemeleri takipte ihmal sebebiyle % 50 ve kredi veren davalı bankanın da takipte, bildirim ve iadede ihmal sebebiyle % 50 kusurlu olduğu, Bakiye kredi alacağının devralan diğer davalı … …Varlık Yönetim A.Ş. nin ise herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, Çek zamanaşımına uğramış ise de Yargıtay kararında da ifade edildiği gibi davacıya ciro eden dava dışı kişi ile temel borç ilişkisine dayanan tahsil imkânları denendikten sonra zararın varlık ve tutarı kesin olarak ortaya çıkabileceği, Davacı, devreden ile aralarında çek dışında bir borç ilişkisi bulunmadığını beyan ettiği, Böyle bir durumda, temel borç ilişkisine dayanan gerçek bir alacak bulunmadığından, bunun kaybı sebebiyle davacının zararı söz konusu olmayacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu, Yargıtay bozma ilamları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;davalı bankanın davacıya hesap açtığı ve bunun üzerinden kredi kullandırdığı, kredi tutarının 64.000 USD olduğu, teminat olarak dava dışı kişilerce düzenlenmiş, 31.11.1998 tarihli bir çekin teminat olarak verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
68.000 USD miktarlı çekin muhatabı bir Amerika Birleşik Devletleri Bankası olan … olup ilgili şube ise … şubesidir. Dava konusu çek muhabir banka…New York’a ibraz edilmiştir, muhabir bankanın damgası ise 03.10.1999 tarihidir. Çekin karşılıksız çıkması üzerine davalı banka 16.05.2000 tarihinde kredi hesabını kat ederek, bu tarihte gönderdiği ihbarname ile paranın ödenmesini istemiştir.
Davalı banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davacının halen 7.992.04 TL borcunun bulunduğu belirlenmiş olmakla davacının menfi tespit talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının tazminat talebi bakımından ise, Yargıtay bozma gerekçesinde özetle, yabancı dilde düzenlenmiş belgenin niteliğinin öncelikle yabancı hukuk uzmanı tarafından belirlenmesi, hangi hukuka tabi olduğunun açıklığa kavuşturulması, uygulanacak yasa hükümlerinin belirlenmesi gerektiğini, buna ek olarak davacının bu davayı açmadan önce senedin ilgilileri hakkında takip yapması durumunda tahsil kabiliyeti, tahsil imkânının bulunması halinde bunun kaçırılması sebebiyle davalı bankanın sorumluluğunun olabileceği ifade edilmiştir.
Taraflar arasında çek iştira hesabı açıldığı , davalı bankaya teminat ve rehin olarak davacı tarafça üçüncü şahıs çeki verildiği, davalı banka tarafından işleme konulmaması sebebiyle zaman aşımına uğratıldığı iddia edilmekte tazminat istemi bu temele dayandırılmaktadır.
Davalı banka senet karşılığı 64.000 usd bedeli kredi kullandırmış olup güvence olarak da davacıya ciro edilen… ve … imzalı 30.11.1998 tanzim tarihli yabancı bankanın (… Bank) muhatabı olduğu 68.000 USD tutarlı senedi almış sonrasında tahsil amacıyla ibraz edilen fakat karşılığı bulunmayan senet iade edilmiştir. Davalı bankanın yasal işlemleri yerine getirip getirmediği ve bu şekilde davacının zaranın olup olmadığının tespiti bakımından Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere kredi karşılığı teminat olarak davalı bankaya verilen senedin niteliğinin tespit edilmesi gerekir.
Çeke ilişkin kanunlar ihtilafını düzenleyen 6102 sayılı Yeni TTK. 820’de de tekrar edilen olay tarihi itibari ile uygulanacak 6762 sayılı ETK. 732 hükmü uyarınca çekin unsurlarının bulunup bulunmadığı ve uygulanacak hukukun ödeme yerine göre belirleneceği, Çekin ödeme yeri …Florida State olduğundan olayda çeke ilişkin kurallar açısından ilgili eyaletçe de benimsenen Amerikan Federal Yasaları tatbik edileceği, buna göre, Amerika Federal Yasaları’na göre çeke ilişkin olayda uygulanacak düzenlemenin, Uniform Commercial Code (Yeknesak Ticaret Kanunu, kısaca UCC) madde (paragraf) 3 “negotiable insturments” kıymetli evrak bölümünde yer aldığı , ilgili hükümlere göre uyuşmazlık konusu belgenin çek vasfını taşıdığı, 30 gün içerisinde ibrazı gerekip zamanaşımı süresinin 6 ay olduğu, davalının senedin zamanaşımına uğramasında kusurlu olduğu, davacının da hesap özetlerini takip etmemesi, ihtara rağmen girişimde bulunmaması sebebiyle çeke dayalı müracaat hakkının kaybedilmesinde kusuru bulunduğu, bu itibarla davacı ve davalının %50 müterafık kusurlu olduğu, bakiye kredi alacağının devralan diğer davalı … Varlık Yönetim A.Ş. nin ise herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf kambiyo senedinin sebepten mücerret olduğu, ciranta ve keşidecilere başka belgelerle başvuru imkânı olmadığı, Bankanın bildirim ve çeki iade yükümlülüğünü yerine getirmediğinden tam kusurlu olduğunu beyan etmiş ise de Yargıtay yerleşik içtihatları ile bankanın zararı tazmin sorumluluğuna hükmedilirken, davacının çeki devraldığı cirantaya karşı temel ilişkiden doğan haklarını kullanmak üzere, yasal yollara müracaat etmesi gerektiği, bir sonuca ulaşamaması aranmaktadır. Bu kapsamda davalının sorumluluğuna gitmeden evvel davacının çeki devraldığı cirantaya karşı temel ilişkiden doğan haklarını kullanmak üzere, yasal yollara müracaat etmesi gerektiği, bir sonuca ulaşamadığı takdirde davalı bankaya müracaat edebileceği, aksini düşünmenin adalete aykırı sonuç doğuracağı gibi davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı anlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında çek zamanaşımına uğramış ise de Yargıtay kararında da ifade edildiği gibi davacıya ciro eden dava dışı kişi ile temel borç ilişkisine dayanan tahsil imkânları denendikten sonra zararın varlık ve tutarı kesin olarak ortaya çıkabileceğinden davacı, devreden ile aralarında çek dışında bir borç ilişkisi bulunmaması nedeni ile temel borç ilişkisine dayanan gerçek bir alacaktan söz edilemeyeceğinden bunun kaybı sebebiyle davacının zararı söz konusu olmayacağı kanaatine varılarak tazminat talebinin de her iki davalı yönünden reddi gerektiği kanaatine varılmış
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/04/2013 tarih 2011/20 esas 2013/6904 karar sayılı İlamın 2. Bendi uyarınca davalı … (eski … Varlık) yararına vekalet ücretinin dava değeri olan 7.992,04-TL üzerinden hesaplanmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …Varlık Yönetim A.Ş aleyhine icra dosyasındaki borca yönelik açılan menfi tespit davasının reddine dair mahkememizin (istanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin …-… sayılı) kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2011/20-… karar sayılı ilamı ile bozma kapsamı dışında bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 5.604,30-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 5.559,90-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … (eski…Varlık) vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … (eski … Varlık)’ye verilmesine,
5-Davalı …Ş. vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …Ş.’ye verilmesine,
6-Davalının …’nın yapmış olduğu 100-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair,… Fon Bankası ve … Varlık vekilinin yüzlerine karşı davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır