Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/310 E. 2018/528 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/310 Esas
KARAR NO : 2018/528
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 02/06/2006
KARAR TARİHİ: 17/05/2018
Mahkememizde görülen Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davalı … … Turistik Tesisleri A.Ş.’nin daha önce kooperatif iken 31 Ekim 1989 tarihinde A.Ş. haline dönüştüğünü kendilerinin de şirkette hisse sahibi olduklarını,26.05.1996 tarihli genel kuruldan haricen haberdar olduklarını genel kurula iştirak etmek üzere geldiklerinde ortaklıktan çıkarıldıkları gerekçesi ile genel kurul salonuna alınmadıklarını , araştırdıklarında ortaklıklarının iptal olduğunun anlaşıldığını , Ortaklığın iptaline ilişkin ‘işlemin batıl olduğunu zira, şirketin sermayesinin tamamen ödenmiş bulunduğundan taahhüt edilmiş sermaye bulunmadığını dolayısıyla kendilerinin de ödenmemiş sermaye borçlusu olmadıklarını
Sonradan sermaye artışının ne şekilde yapıldığının meçhul olduğunu, her bir hissenin nominal, değeri arttırılarak bir sermaye artışı yapıldığını sandıklarını ancak kendilerini bu şekildeki bir sermaye artışından da haber verilmediği gibi sermayenin 1/4 ünün bloke edilmesi için de çağrı yapılmadığını; hiç birisinin apele davet edilmediğini;
Ayrıca her bir hissenin nominal değerinin artırmak suretiyle sermaye artışı yapılabilmesi için, gündemde açıkça yer alması zarureti yanında, bütün ortakların ittifakı ile karar verilmesi gerektiğini , davalı şirkette bu prosedür uygulanarak sermaye artışı söz konusu olmadığından kendilerinin sermaye koyma borcu bulunmadığını
Şirketin sermaye artışının, yeni hisse senedi ihraç etmek suretiyle yaptığı düşünülse bile, ortaklıktan ıskat kararı verilmesinin mümkün olmadığını,
Ortaklıktan ıskat karan verilebilmesi için gerekli yasal unsurları havi bir ihtar da yapılmadığını ileri sürerek; Kendileri hakkında verilen ıskat kararının batıl olduğunu ve ortaklık sıfatının tespitine; 26.05.1996 tarihinde usulsüz olarak yapılan genel kurulda alınmış olan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacıların 7 Mart 1994 tarihinde yapılan genel kurula da katılmadıklarını, hazirun cetvelinde ve alınan kararlara bir itirazın vuku bulmadığını; bu yönden üç yıl evvel kesinleşmiş bir paydaşlık cetveli ve genel kurul kararlarının üç yıl sonra iptalinin istenemeyeceğini , Yapılan tasarrufun 7 Mart 1994 tarihli genel kuruldan önce olduğunu, bu genel kurulda alınan kararların kesinleştiğini; 26.05.1996 tarihli genel kurulda ise davacılarla ilgili bir karar alınmadığını
Davacıların paydaşlıklarının sona erdiğini, bunlara ait payın şirket sermayesine olumlu veya olumsuz etki etmeden paydaşlardan birine intikal ettiğini, işlemin paydaşlar arası basit bir işlem olduğunu, bunların payına şirketin sahip olmadığını ,
Pay defterinde işlemin yönetim kurulu tarafından yapıldığını, bu halde davacıların şirketi değil, tasarruf haksız ise, haksız tasarrufta bulunan şahsı dava etmeleri gerektiğini,15.5.1997 tarihli duruşmada şirketi temsilen cevap veren ve davayı kabul eden yönetim kurulunun temsil yetkisi bulunmadığını , şirketin 3.5.1997 tarihli genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunu, bu hususta dava açılmış bulunduğunu ,
15.4.1999 tarihli beyanlarında ise, bu davanın konusunun 26.05.1996 tarihli genel kuralda alınan kararların iptali ve ihtiyati tedbir ve bu vesile ile ortaklık sıfatının tespiti talebi olduğunu ,
… 7. Ticaret Mahkemesinin … sayılı kararı ile … ve arkadaşlarının seçildiklerini iddia ettikleri 3.5.1997 tarihli genel kurulun bütün sonuçları ile iptal edildiğini, bu sebeple bu yönetim kurulunun davayı kabulünün de hukuki sonuç doğurmayacağını ,
A.Ş.lerde usulüne uygun karar verilmedikçe sermaye artırımı yapılamayacağını, 26.5.1996 tarihli genel kurul iptal edilse dahi kimin hissesi iptal edilerek sermaye ayniyeti oluşturulacağının belli olmadığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, … … Turistik Tesisleri A.Ş.nin 26.05.1996 tarihinde yapılan Genel Kurulunda alınan kararların butlanla sakat olmaları nedeniyle butlanı istemine ilişkindir.
Dava dosyasında yapılan incelemede;
Davanın … 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayısında açıldığı; bu arada yapılan yargılamada dava dosyasının 14/11/2006 tarihinde taraflarca takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı
Davacılar tarafından yapılan yenileme işlemi sonunda devam eden yargılamada … 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı ve 04/07/2007 tarihli yetkisizlik kararını verdiği
Yargılamanın … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayısında devam ettiği, yargılamanın devamı sırasında 17/06/2009 tarihinde dava dosyasının taraflarca takip edilmediği ve işlemden kaldırıldığı,
Davacı … Kabaklı tarafından dava dosyasının 19/06/2009 tarihli dilekçe ile yenilendiği, bu yenileme ile yargılamaya devam olunduğu, ancak davalılar vekili Av…. in 10/11/2009 tarihli dilekçe ile yenilemenin usulsüz olduğunu belirterek itiraz ettiği
3.defa olarak dava dosyasının 15/02/2010 tarihinde taraflarca takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, davacı … … nın 08/03/2010 tarihli dilekçesi ile yenilendiği görülmüştür
Dava dosyasının üç defa taraflarca takipsiz bırakıldığı anlaşılmıştır.
Dava dosyasının 3. Defa işlemden kaldırıldığı tarihte geçerli olan 1086 sayılı HUMK 409. Maddesi; “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir.
Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur
Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır.”şeklindedir.
H.M.K.nun 150/6. maddesi;”.. işlemden kaldırılmasına karar verilen ve sonradan yenilenmiş olan dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz aksi halde 5. fıkra hükmüne göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilip kaydı kapatılır. ” şeklindedir.
Somut olayda; dava dosyasının ilk yenilemeden sonra 2 kez takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Üçüncü defa takipsiz bırakılan davanın HMK 150 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 35,90-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 12,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,7-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar vekil ile temsil edildiğinden 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısımların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Davacı asil … ile davalı vekili Av. … ‘ın yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2018

Başkan E-imza Üye E-imza Üye E-imza Katip E-imza