Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/157 E. 2022/535 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
. İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/157 Esas
KARAR NO : 2022/535

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 18.06.2012 tarihine kadar davalı … A.Ş. bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, 18.06.2012 tarihinde davalı tarafça hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin ve bildirimde bulunmaksızın sisteme girişinin engellendiğini, 06.07.2012 tarihli ihtarnamenin müvekkiline ulaşmadığını, bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin hiçbir ihtarnamenin de tebliğ edilmemiş olduğunu, davalı şirketin bayilik sözleşmesi devam ederken müvekkili aleyhine, ticari hayatını sekteye uğratacak birçok yükümlülük getirildiğini, davalı şirket abone primleri, fatura tahsilatında hak edilen ödemeler, performans primlerine ilişkin ödemeleri tek taraflı olarak çıkarları doğrultusunda değiştirmiş ve bu durum davacının mağduriyetine yol açtığını, davalı şirket hiçbir gerekçe göstermeden, dayanaksız ve hukuka aykırı olarak birçok ceza kestiğini, davalı şirketin 2007 yılından 2010 yılına kadar gölge müşteri adı altında usulsüz bir uygulama başlattığını, davalı şirketin özel firma ile anlaşarak, bu firmanın telekomünikasyon ve bayilik sektöründe yetkin olmayan personeli müşteri gibi gösterip davacının bayi olarak faaliyet gösterdiği işyerine göndererek sözde davacı ve işyerini denetleyerek eksikleri veya aksaklıkları tespit etmiş olduğunu, müvekkili tarafından Ankara …Noterliği’nin 24.09.2013 tarih…yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ancak davalı şirket tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, iddia edildiği gibi satış performansının düşük olması bahanesiyle bayilik sözleşmesinin feshedilmesinin de mümkün olmadığını, davalı şirketin vermiş olduğu cevap dilekçesinde bayilik sözleşmesinde herhangi bir değişiklik yapılmadığını iddia etmişse de cevap dilekçesinde bayilik sözleşmesinin 29.maddesine göre sözleşme eklerle davalı tarafından serbestçe değiştirilebilecek ve bayiinin onayına ihtiyaç duymadan yürürlüğe konulabilecek olduğunu tüm bu sebeplerle müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan bayilik sözleşmesi uyarınca …Bankası A.Ş. Mamak/Ankara şubesi tarafından düzenlenen teminat mektubunun müvekkiline iadesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının bayiliği süresince davalı şirket nezdinde doğan tüm alacaklarının ve hak kazandığı primleri şimdilik 100,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davacıya ödenmesini, bayilik sözleşmesinin davalı tarafından tek taraflı ve hukuka aykırı olarak feshedilmesinin tespiti ile haksız fesih sebebiyle uğranılan zarar için şimdilik 100,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davacıya ödenmesine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı ile davalı şirket arasında 01.07.2010 tarihinde Bireysel Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, bayilik sözleşmesi Beşiktaş …Noterliği 06.07.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile bayilik sözleşmesinin 7.10, 20, 20.1 ve 20.2 maddeleri gereğince davacının Şubat 2012, Mart 2012 ve Nisan 2012 dönemlerinde satış performans hedeflerini yerine getirmediğinin ve satışlarının bu hedeflerin altında kaldığının tespit edilmesi sebebiyle 7 gün önceden bildirim yaparak sözleşme feshedilmiş olduğunu, taraflar arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesinin eklerinde, ürün ve hizmetlerinde, tarifelerde, bayi prim sisteminde, kampanya koşullarında …tarafından serbestçe değişiklik yapılabileceğine dair sözleşmenin 4.4, 4.5, 5.11, 17.2, 17,5 ve 29.maddelerine göre tüm duyurular paylaşılmış olduğunu, bayiler tarafından aylık hesaplamalara ait tüm detaylar buradan takip edilip gerekli kontrollerin yapıldığı, davacının ödenen primlere ilişkin herhangi bir itirazı da bulunmadığını, davacının 2000 adet bayinin sözleşmesinin fesih edildiği iddiasının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, 2012 yılı İçerisinde 282 adet bayi kendi isteği veya çeşitli sebeplerle ile bayiliği iptal edilmiş olduğunu, davacının dava dilekçesindeki aboneliği yapılan aboneliği yapılan müşteriler için ödenen satış ve performans primlerinin abone olan müşterinin aldığı hizmete ilişkin ilk aya ilişkin faturasını ödememesi sebebiyle davacıdan geri alındığını, sonraki aylar borcunu ödemiş olsa dahi satış ve performans priminin davacıya iade edilmediği şeklindeki iddiaları ile ilgili olarak ise; söz konusu prim hesaplamasının 2011 dönemi ve 2012 döneminde… (Sanal Sahte Abonelik) durumunu engellemek amacıyla gerçek müşteri durumunun ölçümlenmesi amacıyla yapılmakta olduğunu, gizli müşteri uygulaması her ay düzenli olarak bayilere ve davacıya duyurulmuş olduğunu, 2010- 2011 yıllan arasında yapılan gizli müşteri uygulamasına göre; … (Operasyonel destek primi hesaplamalarında) Gizli Müşteri Puanı % 80 inin altında kalan bayilerin Operasyonel Destek Primleri % 10 kesinti yapılarak ödenmekte olduğunu, davacının davalı şirkete satış yöneticisi vasıtasıyla ulaşmış bu yönde bir itirazı bulunmamakta olduğunu, davacının teminat mektubunun iadesi ile ilgili bayilik sözleşmesinin 18.05 ve 18.06 maddeleri gereği iade edilecek olduğunu, davacıya gönderilen 06.07.2012 tarihli fesih ihbarnamesinde de açıkça belirtildiği üzere davalı şirket hesap mutabakatı yapılıncaya kadar …’ in satış primlerini ve satış teşvik primlerini ödememe ve teminatım iade etmeme hakkım saklı tutmuş olduğunu, davalı şirket tarafından hesap mutabakatı tamamlandığında davacı ile arasındaki alacak borç tutarları hesaplanmış olup iadesi gerçekleştirilecek olduğunu, davacının teminat mektubunun süresi geçmiş olup, davacının cari hesabında 2.251,00 TL borç yer almakta olduğunu, davacının kendisine ödenmemiş prim alacağı olduğu iddiaları hakikate aykırı olduğunu, davacıya … tarih ve… saydı haberci ile “2011 Bayi Prim Sistemi” bildirilmiş, ayrıca 04.04.2011 tarih ve H11-134 sayılı haberci ile ise “Haberci 133 ile bayilere duyurulan 2011 Bayi Prim Sistemi ile ilgili … tablosunda düzeltme” yapıldığı bildirilmiş, söz konusu haberciler ile prim performans puanlamasının ve hesaplamasının nasıl yapıldığı, hesaplama kuralları, Ödemenin ne şekilde yapıldığı, kesintilerin hangi kurallara göre yapıldığı gibi prim sistemi ile ilgili tüm detaylar ayrıntılı olarak, rakamlarla ve örneklerle açıklanmış ve gerek davacı gerekse bayiler ile paylaşılmış olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRŞELEN DAVA davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı kişi arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, bu ticari ilişkisinin sonucu olarak bayilik sözleşmesi yapıldığnı, cari hesaptaki borç tahsil edilemeyince, bundan mütevellit Bakırköy … İcra Müdürlüğü… esas nolu dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı haksız ve kötü niyetli olarak borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin cari hesaptaki bakiye kayıtlarında, davalının 2.466,97 TL müvekkili şirkete borçlu olduğunun sabit olduğunu, buna rağmen icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, başlatılan takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için dava açma zarureti hâsıl olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulüne, davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas nolu dosyasına vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkilinin 18/06/2012 tarihine kadar davacı şirket …A.Ş. bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin 18/06/2012 tarihinde davacı tarafça hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin ve bildirimde bulunmaksızın sisteme girişinin engellendiğini, müvekkiline bayilik sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin hiçbir bildirim yapılmadığını, müvekkilinin hak kazandığı primler ve alacaklar davacı şirket tarafından müvekkiline ödenmediği gibi müvekkilinin dayanaksız cezalarla davalı şirkete borçlu gibi gösterilmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVA DOSYASINDAN ALINAN 19.12.2016 tarihli …, … ve …’nın bilirkişi heyet raporu özetle; Fesih için gerekli olan ihtarın davacıya tebliğ edildiğinin dosya içeriğinden anlaşılamadığını, ihtarname tebliğ edilmiş ise, davalının ileri sürdüğü fesih nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve bu sebeplerin haklı sebep olup olmadıklarının tartışılması gerektiğini, dava dosyasında davalının sunuş olduğu fesih sebeplerine ilişkin delil bulunmadığını, Bu nedenle feshin haklı olup olmadığı taraflarınca tespit edilemediğini, sözleşmede taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı bir sebep olmasa dahi süre vererek feshetme hakkını tanıdığını ancak ayrıntılı raporda ifade ettikleri üzere fesih ihtarının tebliğ edildiğine dair bir belge dosyada yer almadığı için sözleşmenin feshedip edilmediğinin tespitinin yapılamadığını, davacının hak kazandığı primlerin ve alacakların kendisine ödenmediği yönündeki iddiasına ilişkin dava dosyasında bir delil bulunmadığı için bu konuda bir tespit yapılamadığını, kesin teminat mektubunun sürenin geçmiş olması nedeniyle geçersiz olduğunu görüş ve beyan etmişlerdir.
ASIL DAVA DOSYASINDAN ALINAN 05.07.2018 tarihli…, … ve …’nın bilirkişi heyet raporu özetle; davalı firma defter ve kayıtları, dava dosyasına mübrez deliller üzerinde yapılan ve detaylan yukarıda verilen inceleme ve değerlendirme sonucunda, takdirin mahkememize ait olmak üzere; davalıya ait 2011 ve 2012 yılına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı defterlerinin ibraz edilmemiş olduğunu, davalı ile davacı arasında aralanndaki ticari ilişkiye ilişkin tarihsiz bir … Bayilik sözleşmesinin var olduğunu, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, taraflarınca yapılan incelemeler neticesinde, davacının davalıya 13.05.2014 dava tarihi itibariyle 5.847,00 TL borçlu olduğunu, eş deyişle davalının davacıdan 13.05.2014 dava tarihi itibariyle 5.847,00-TL alacaklı olduğunu, davalı şirket tarafından düzenlenen Beşiktaş …Noterliği 06.07.2012 tarih ve … yevmiye numaralı fesih ihbarnamesinin davacıya tebliği ile ilgili şerhin dava dosyasında mevcut olmadığını, dava dosyasında mevcut olan performans tablosunun davacıya tebliği ile ilgili bir bilgi ve belgenin dava dosyasında mevcut olmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
ASIL DAVA DOSYASINDAN ALINAN 21.10.2019 tarihli… ve …’ın bilirkişi heyet raporu özetle; Davalı tarafa gerek yerinde inceleme ile, gerekse de incelemeye esas verilerin iletilmesi hususunda bildirim yapılmasına rağmen taraflarına dönüş sağlanmadığını, bu bağlamda incelemelerin dosya kapsamı üzerinden yapıldığını, tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemelerde ise sözleşmenin feshine gerekçe olarak gösterilen unsurlar ve bayiye yansıtılan ceza-i işlemler noktasında sistemsel veriler ile örtüşen ve/veya doğrulanan bilgi ve belgelere ulaşılamadığından söz konusu sözleşmenin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği noktasında bir değerlendirme yapılamadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
ASIL DAVA DOSYASINDAN ALINAN 29.04.2021 tarihli… ve …’ın bilirkişi heyet ek raporu özetle; 21.10.2019 tarihli kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
12.04.2020 TARİHLİ YERİNDE İNCELEME SONUCU ALINAN BİLİRKİŞİ HEYET RAPORUNDA; 02.02.2022 tarihinde davalı şirket merkezinde yapılan bilirkişi heyet incelemesinde muavin defter dökümüne göre belgesi sunulmayan kesintiler toplamının 2.528,23 TL olduğu, davalı …A.Ş. nin davacı Sedat Uymazdan yasal defter ve kayıtlarına göre 27.02.2014 tarihi itibariyle 2.251,09TL alacaklı olarak gözüktüğü, belgesi sunulmayan kesintiler toplamı olan 2.528,23 TL nin cari hesap alacağından düşülmesi sonucu davacı …’ ım Esas Davadan dolayı (2.528,23-2.251,09-277,14) 277,14 TL ALACAKLI olduğunun kabul edilmesinin gerekmekte olduğu, birleşen dava yönünden işe davacı … A,Ş. nin davalı Sedat Uymaz’ dan 13.10.2015 takip tarihi itibariyle alacaklı olmadığının değerlendirmesinin sayın mahkemeye ait olduğu, ayrıca yerinde yapılan teknik / sektörel incelemelerde, davacı bayinin çok eski olması ve entegrasyondan önceki süreç olduğu için o dönemki sistemlerin artık kullanılmaması sebebiyle bayinin aktif olduğu dönemlere ait sistem kayıtlarına ulaşılamadığı, bu itibarla prim hak kazancı hesabına konu edilen tüm işlemlere ait veriler ile uygulanan cezai kesintilere yönelik sistem kayıtları üizerinde bir inceleme gerçekleştirilemediği kanaatini bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Davacı/birleşen dosya davalısı…ile davalı/birleşen dosya davacısı şirket arasında Bireysel Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, asıl dosyada davacı tarafın; davalı şirket arasında yapılan bayilik sözleşmesi uyarınca … Bankası A.Ş. Mamak/Ankara şubesi tarafından düzenlenen teminat mektubunun iadesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının bayiliği süresince davalı şirket nezdinde doğan tüm alacaklarının ve hak kazandığı primlerin dava tarihinden itibaren avans faizi ile ödenmesini, bayilik sözleşmesinin davalı tarafından tek taraflı ve hukuka aykırı olarak feshedilmesinin tespiti ile haksız fesih sebebiyle uğranılan zararın dava tarihinden itibaren avans faizi ile ödenmesini talep ettiği, birleşen dosyada ise davacı tarafın; davalının cari hesaptaki borcunu ödemediğini, bundan dolayı icra takibi başlatıldığını belirterek icra dairesine yapılan itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dava, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesine dayalı olarak alacak istemlerine ilişkin olup, taraflar arasında tarihsiz bir bayilik sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmenin varlığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Tarafların sundukları tüm belge ve bilgiler ve davalı sistemi incelenerek alınan bilirkişi heyet raporunda; davalı şirket merkezinde yapılan bilirkişi heyet incelemesinde muavin defter dökümüne göre belgesi sunulmayan kesintiler toplamının 2.528,23 TL olduğu, davalı… A.Ş. nin davacı …dan yasal defter ve kayıtlarına göre 27.02.2014 tarihi itibariyle 2.251,09TL alacaklı olarak gözüktüğü, belgesi sunulmayan kesintiler toplamı olan 2.528,23 TL nin cari hesap alacağından düşülmesi sonucu davacı…’ ın esas davadan dolayı (2.528,23-2.251,09-277,14) 277,14 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesinin gerekmekte olduğu, birleşen dava yönünden işe davacı …A,Ş. nin davalı…’ dan 13.10.2015 takip tarihi itibariyle alacaklı olmadığı kanaatini bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı sistemi üzerinde yerinde yapılan teknik / sektörel incelemelerde, davacı bayinin çok eski olması ve entegrasyondan önceki süreç olduğu için o dönemki sistemlerin artık kullanılmaması sebebiyle bayinin aktif olduğu dönemlere ait sistem kayıtlarına ulaşılamadığı, bu itibarla prim hak kazancı hesabına konu edilen tüm işlemlere ait veriler ile uygulanan cezai kesintilere yönelik sistem kayıtları üzerinde bilirkişi heyetince bir inceleme gerçekleştirilemediği, davacı tacir olan bayiin de iddialarını ispatlar şekilde dosyaya delil sunmadığı, yerinde inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda davacının davalıdan 277,14 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, asıl davada bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, ispatlanamayan diğer alacaklar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında asıl davada davacı vekili teminat mektubunun taraflarına iade edildiğini beyan ettiğinden, teminat mektubunun iadesi talebi yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davalının şirket merkezinde yapılan incelemede alınan heyet raporunda; birleşen dava yönünden davacı … A,Ş. nin davalı Sedat Uymaz’ dan 13.10.2015 takip tarihi itibariyle alacaklı olmadığı kanaatini bildirildiğinden, ispatlanamayan birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 277,14-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Teminat mektubunun iadesi talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 262,20-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 181,50-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 277,14-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 100,00-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 287,40-TL ilk gider, 5.199,70 TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 5.487,10-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 4,108,38-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
8-Davanın REDDİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 42,13-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 38,57-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.466,97-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına,
11-HMK. 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı birleşen dosya davalısı ve davalı birleşen dosya davacısı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.

29/06/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)