Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1544 E. 2018/191 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1544 Esas
KARAR NO: 2018/191
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 19/12/2014
KARAR TARİHİ: 06/03/2018
Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Müvekkili ile davalı şirket ve yetkilisi arasında üretimini yaptıkları bir makine alımı sonucunda borç oluştuğunu, bu borca binaen iki adet bono verildiğini, bono bedellerinin belirli aralıklarla ödendiğini, ancak şirket uzakta olduğu için bonoları alamadıklarını, davalı şirketin bonoya dayalı icra takibinde bulunduğunu, itirazlarının tam olarak sonuç vermediğini, ödemeye ilişkin dekontları bulunduğunu beyanla müvekkilinin borçlu olmadığı halde davalının bonoya dayalı olarak yaptığı İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyasındaki bonodan kaynaklanan borçlu olmadıklarının tespitine, takibin durdurulmasına, icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılması nedeniyle %40 oranında kötü niyet tazminatının da davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davanın tefriki talebinde bulunmuş, davacıların ödeme belgesi olarak sunduğu belgelerde takip ve dava konusu senetlere ilişkin yapıldığına dair şerh olmadığı gibi yapılan ödemelerin üçüncü kişiler adına yapıldığını, kaldı ki sunulan belgelerin tarihlerinin senetlerin tanzim ve vade tarihlerinden önceki tarihler olduğunu beyanla davanın tefrikine, davanın reddine, davacılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE/
Dava, İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takibine konu 19.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespiti talebine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde İstanbul 34. İcra Dairesinin …Esas ve…Esas sayılı dosyalarına ilişkin olarak menfi tespit davası açmışsa da; talep iki ayrı icra takibine dayandığından dosya tefrik olunmuş, mahkememizde İstanbul 34. İcra Dairesinin…Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olarak devam olunmuştur.
İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyasının tetkikinden; Alacaklısının … , borçluların …, … oldukları, borcun sebebinin 19.000,00 TL bedelli 20/07/2013 vade tarihli 01/07/2013 tanzim tarihli bonoya dayandığı ve toplam 19.142,89,00 TL üzerinden takip yapıldığı görülmüştür.
Takibe konu 01/07/2013 tanzim, 20/07/2013 tarihli bononun tetkikinden; Davacılar tarafından davalı …’a verilmiş ve 19.000,00 TL bedelli olduğu bedelinin nakden alındığının yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin talebi üzerine davalı …’a davaya konu 19.000,00TL bedelli senedin neye istinaden kendisine verildiği konusunda talimat mahkemesince isticvap edilerek dinlenmiştir.
Karasu 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/88 Talimat numaralı dosyasında davalı … ” 19.000 TL bedelli senedi borç olarak imzalattım, bu parayı nakit olarak davacı …’ e borç olarak verdim, ayrıca bu hususlar ile alakalı detaylı beyan dilekçemi mahal mahkemesine göndereceğim,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin tefrik olunan 2014/126 Esas sayılı dosyası incelenmiş;taraflar arasında görülen davada ; İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında Alacaklısının… Teknik Mak. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. , borçluların …, …oldukları, borcun sebebinin 15.000,00 TL bedell 30/05/2013 vade tarihli 01/05/2013 tanzim tarihli bonoya dayandığı ve toplam 15.499,00 TL üzerinden takip yapıldığı görülmüş,
Toplanan deliller çerçevesinde; Davacılar tarafından yapılan ödemelerin senet tanzim tarihinden önce yapılmış olduğu, senet tanzim tarihinnden önce ödeme yapılıp daha sonra senet tanzim edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ödeme belgelerinin dava konusu senede ilişkin olduğuna dair kanaat oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Mahkememizce 2014/126 Esas , 2016/920 Karar sayılı dosyasında 27.12.2016 tarihli kararı davacı tarafından temyiz edilmiş , dosya durumunun İstinafta olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre ;
Dava 19.000,00 TL bedelli bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacılar bono altındaki imzayı inkar etmemiştir.
Menfi tespit isteminin dayanağı; bononun alınan mallar için verildiği ve bedelinde ödendiğidir.
Ancak bono metninde karşılığının nakden alındığı yazılıdır.
Davalı bono alacaklısı … ta alınan beyanında bono karşılığını nakdi olarak verdiğini ve nakdi borca karşılık olarak aldığını açıklamıştır.
Davacıların ibraz ettikleri ödemeye dair belgelerde yapılan ödemelerin “… makina koltuk yikama makinase bedeli-… makine ücreti ödeme-makina ödemesi-3.taksit ödeme” olarak açıklanmıştır. Bono bedelinin ödendiğine dair bir kayıt yada açıklama yoktur.Davalı tarafça da bonoya karşılık yapılan ödeme iddiası kabul edilmemiştir.
Bu nedenlerle ispat olunamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Sabit olmayan davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 327,00 TL harçtan mahsup edilerek 291,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereği 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 06/03/2018

Katip …

Hakim …