Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1542 E. 2018/1278 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1542
KARAR NO : 2018/1278

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2014
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında hizmet sözleşmesi, faturalar, cari hesap kayıtları ve ticari defter kayıtlarına dayalı ticari ilişki ve bu ticari ilişki neticesinde müvekkili şirketin alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı firma ile olan ticari ilişkisi kapsamında dava dışı … A.Ş ve … Tic. A.Ş’ye teslim edilmesi gereken ürünlerin teslim edilmediğini, söz konusu ürünlerin teslim edilmiş gibi davalı tarafından müvekkiline bildirimde bulunulduğunu, ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle … firması tarafından 08/09/2014 tarihli DK seri sıra numaralı 28.675,42-TL tutarında miktar farkı faturası düzenlendiğini, müvekkilinin kendisine kesilen miktar farkı faturasını davalıya yansıttığını ve söz konusu miktar farkı faturası sebebiyle 20/10/2014 tarihli ihtarname ile eki … seri sıra numaralı 19/10/2014 tarihli 28.675,42-TL tutarındaki fiyat farkı faturasını davalı şirkete gönderilereke söz konusu faturanın kayıtlarına alınarak müvekkili şirketin zararının giderilmesi ile birlikte 5.000-TL tutarındaki tazminatın ödenmesini ihbar ve ihtar ettiklerini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, bu sebeple davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından keşide edilen … Noterliği’nin 28.10.2014 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarname ile davacı şirketin iddia ve taleplerinin kabul edilmediğini belirttiğini, dava konusu faturanın yasal süresi içinde davacı şirkete iade edildiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından müvekkil şirket aleyhine …. icra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ve işbu haksız takibe 13.11.2014 tarihinde müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, iddia edilenin aksine davacı şirket tarafından … ve Tic. A.Ş. ve … Tic. A.Ş.’ye gönderilmek üzere müvekkili şirkete herhangi bir ürünün teslim edilmediğini, Davacı şirket tarafından dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri incelendiğinde, irsaliyelerin davacı şirket tarafından alıcı şirketlere hitaben düzenlendiği görülmekte olup işbu sevk irsaliyelerinde müvekkili şirkete ait bir imza veya ürünlerin müvekkil şirkete teslim edildiğine ilişkin hiçbir kayıt ve emarenin bulunmadığını, … ve Tic. A.Ş. tarafından düzenlenen miktar farkı faturasının müvekkil şirkete yansıtılması ve sonrasında işbu faturaya dayanarak müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatılması da hukuka aykırı olacağını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, alacağın %20 sinde aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesi gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, uyuşmazlığa konu malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise ilgili yerlere ulaştırılıp ulaştırılmadığı, bu nedenle davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı görüldü.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 28.675,42.-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 31/10/2014 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 06/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 18/11/2014 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dosyanın bilirkişiye tevdi ile dosyaya sunulan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları birlikte değerlendirilerek taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesi gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, uyuşmazlığa konu malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise alıca tarafa ulaştırılıp ulaştırılmadığı, bu nedenlerle davacının alacaklı olup olmadığı yönünde rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … ve Lojistik ve Taşıma Uzmanı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. … tarafından sunulan 16/01/2017 tarihli raporda; ” Dosya içeriğine göre; davacının kendisine yansıtıldığı iddia edilen müşterisi … firmasının uğradığı zararın kayıp-teslim etmemeye dayalı gerçek zayi zararı olup olmadığının sabit olmadığı, Davalının taşımaya alınan malları gereği gibi alıcılarına teslim ettiğine dair EXCEL dosyasında teslim edilen mallar ile davacının teslim edilmediğini iddia ettiği irsaliyelere konu mallar arasında hukuki ve fiili irtibatın sabit olmadığı, Mevzuat gereği sevk irsaliyesinin gerek taşıyıcı tarafından, gerekse gönderilen-alıcı tarafından imzalanmadığı gözetilerek, taraflar arasında taşıma sözleşmesini ispatlamaya yetmediği, aralarındaki sözleşmenin de irsaliye konusu mallar için taşıma sözleşmesi akdi anlamına gelmediği, Mail yazışmalarından da somut olaya konu üç (3) taşımada malların taşımaya alınıp alınmadığı, alındı ise gönderilene teslim edilmediği hususlarının sabit olmadığı, bu yönde davalı temsilcisinin ikararı veya beyanı bulunmadığı, Somut olayda, taşıma sözleşmesi sabit olsa ve davalının sorumluluğuna gidilecek olsa bile TTK m.875 sorumluluk ve zayi, TTK m.876 sorumluluktan kurtulma, TTK m.880 zayi- kayıp olan malın kıymeti ve TTK m.882 sınırlı sorumluluk hükümleri gözetilmeden davalının sorumlu olacağı tazminatın belirlenemeyeceği, Davacının alacak mesnedi gösterilen faturasının bir mal veya hizmet tedarikini teyit etmediği, yansıtma faturası olduğu, bunun için yansıtılan tazminatın gerçek zarara ilişkin olması hususunu davacının ispatlaması gerektiği, Öte yandan; İncelenen davacı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı Yevmiye defterinin yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, bu nedenle davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edilmediği; davacı yan ticari defterleri üzerinde yapmış olduğumuz muhasebesel incelemeler neticesinde davalı yandan kendi ticari defterlerinde İcra Takip tarihi olan 31.10.2014 tarihi itibariyle 28.319,81 TL alacaklı olabileceği, davalı yan ticari defter kayıtları ve dayanağı belgeler üzerinde inceleme gerçekleştirilebilmesi için taraf vekillerine çeşitli başvurulara rağmen, inceleme ile ilgili koordinasyon bugüne kadar sağlanamadığı… ” kanaati bildirilmiştir.
İbraz edilen ve dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Davacı tarafça davalı … firması ile olan ticari ilişkisi kapsamında … ve A.Ş. Ye ait teslim edilmesi gereken ürünlerin teslim edilmeksizin davalı firma tarafından … deposuna teslim edilecek ürünler için 08.04.2014 tarihli … seri sıra numaralı sevk irsaliyesi … İzmir deposuna teslim edilecek ürünler için 08.04.2014 tarihli … seri sıra numaralı sevk irsaliyesi, … İzmir deposuna teslim edilecek ürünler için 08.04.2014 tarihli … seri sıra numaralı sevk irsaliyesi düzenlendiği ancak söz konusu ürünlerin ilgili şirketlerin bildirilen adreslerine teslim edilmediği, bu nedenle davacı şirkete , ticari ilişki ortağı … ve Tic. A.Ş. firması tarafından 08.09.2014 tarihli … seri sıra numaralı 28.675,42 TL tutarındaki miktar fark faturası düzenlendiğini iddia etmekte olup, Davalı … firmasınca imzalanmış ve kaşelenmiş kendi antedi ile hazırlanmış Çerçeve nitelikli “Hizmet sözleşmesi” ile davacının kendi müşterilerine tedarikini üstlendiği malların tüm Türkiye genelinde 16.12.2013-01.07.2014 döneminde taşınmasının davalı tarafından yapılması konusunda tarafların anlaştıkları, Davacı tarafın kendisinin müşterisi olan … firmasının … deposu, … İzmir deposu, … İzmir deposuna teslim edilecek ürünler olmak üzere üç (3) ayrı taşımasında varma yeri mal teslimlerinin yapılmadığı iddiasında olmasına rağmen her bir taşıma için “sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, navlun faturası veya birbirini teyit eden e-posta yazışmaları ile taşımanın ve söz konusu üç (3) sefere ilişkin malların davalı yana teslim edildiğini ispat edemediği görülmüştür.
Dava dayanağı takip 08.09.2014 tarihli 28.675,42 TL tutarındaki fark faturasına dayalı olup davacı tarafça düzenlenerek … Noterliği … yevmiye numaralı 20.10.2014 tarihli ihtarname ile eki … seri sıra numaralı 16.10.2014 tarihli 28.675,42 TL tutarındaki fiyat farkı faturası davalı şirkete gönderildiği , davalı-borçlu tarafından … Noterliğinin … yevmiye nolu ve 28.10.2014 tarihli cevabi ihtarnamesi ile itiraz ederek söz konusu faturayı davacı tarafa iade ettiği,Davacının alacak mesnedi gösterilen faturasının bir mal veya hizmet tedarikini teyit etmediği, yansıtma faturası olduğu, bunun için yansıtılan tazminatın gerçek zarara ilişkin olması hususunu davacı tarafça ispat edilemediği bu itibarla davanın reddi gerektiği kanaatine varılmış davalı taraf kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de takibin kötüniyetle başlatıldığına ve tazminat koşullarının oluştuğuna dair delil olmadığından bu talebinde reddi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafından talep olunan kötü niyet tazminat talebi oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 346,45-TL den 35,90-TL karar harcının mahsubu ile kalan 310,55-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır