Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1333 E. 2019/1188 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1333
KARAR NO: 2019/1188

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2014
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında mevcut sözleşme gereği “İstanbul Bayrampaşa, …Mahallesi. … pafta. 524 ada. … sayılı parsef’de mevcut…Peyzaj İşleri”nin müvekkili firmanın taahhüdü altında alındığını, işin başlangıç tarihi 01.05.2014, iş bitim tarihi 30.07.2014 olduğunu, birim fiyat esaslı anlaşılan sözleşmede yaklaşık toplanı keşif bedelinin KDV hariç 1.520.002,01 TL olduğunu, yine yer tesliminin akabinde 3 takvim günü içinde mobilizasyon işlemlerine başlanacağının karar altına alındığını, işbu durumun her türlü yazışma, fiyat teklifi ve kabulü ile sabit bulunduğunu, Müvekkilinin taahhüdü altında bulunan …İşleri ile ilgili olarak müvekkili firma sözleşme gereği gerekli mobilizasyon organizasyonunu tamamladığını ve yer teslimi sonrasında 13.05.2014 tarihi itibariyle SGK açılışını yapmış olduğunu, imalatlara başlamak adına teknik ve saha ekiplerini şantiye alanına sevk ettiğini, yine kullanılacak olan malzemelere ilişkin malzeme onaylarının birçoğu ile iş programının davalı tarafa yazı ile sunulduğunu, Müvekkili firmanın yine sözleşme gereği avans ve kesin teminat mektuplarını hazırlatıp 15.05.2014 tarihinde davalı tarafa teslim ettiğini, Bu açıdan sözleşme gereği müvekkili firmanın taahhüdü altında bulunan işlere başlanabilmesi için tüm edimlerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, Müvekkili firmanın SGK işyeri açılışına müteakip sözleşme kesfinde bulunan hafif dolgu yapılması ve …duvar örülmesi imalatlarına başladığını, söz konusu durumun davalı ile yapılan çeşitli tutanaklarlar ile sabit olduğunu, müvekkili firmanın sahada yaptığı imalat nedeniyle imalat alacağının bulunduğunu, söz konusu alacağın karşılıklı imza edilen tutanak ile kabul edilmiş bulunduğunu, ancak, söz konusu imalat bedeli davalı tarafa yapılan ihtara rağmen müvekkili firmaya ödenmediğini, sözleşme keşfinde bulunan bitkilerin seçimi için öncelikle 21.05.2014 tarihinde müvekkili firmanın Kavacık’da bulunan fidanlığında bitki seçimi yapıldığını, müteakiben 02-04 Haziran 2014 tarihleri arasında yine sözleşme eki keşfinde bulunan bitkisel imalatlara ilişkin bitkilerin seçimi için davalı firmanın, proje müellifi ve müvekkili firmanın katılımı ile İtalya’da bitki seçimi yapıldığını, alternatifli olarak bitkilerin görüldüğünü ve 11.06.2014 tarihinde proje müellifi tarafından oluşturulan İtalya gezisi notlarına göre revize edilmiş projeye uygun hazırlanmış güncel bitki listesinin müvekkili tarafından davalı tarafa iletildiğini, şantiye kuruluşundan bugüne kadar sözleşmesel tüm yükümlülüklerin miivekkilince yerine getirilmiş olmasına rağmen, 25.06.2014 tarihinde Sn. …önderliğinde davalı tarafın merkez adresi olan … …Plaza’da yapılan toplantıda müvekkili firmaya herhangi bir gerekçe bildirilmeden sözleşmenin fesh edildiğinin sözlü olarak bildirildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu masrafların tarafına ödeneceği beyan edildiğini, 01.07.2014 tarihinde bir başka … firmasının ekipmanları ve şantiye araçları, müvekkili firmaca çalışılmakta olan şantiye sahasına yığılmak suretiyle sözleşmenin ve işin gereğinin yapılması fiilen davalı firmaca imkânsız hale getirildiğini ve engellendiğini. Yazılı olarak müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadan müvekkili şirket personeli davalı firmaca çağrılmak suretiyle sözleşme gereği teslim edilmiş teminat mektuplarının gerekçesiz şekilde elden müvekkili şirkete aynı gün iade edildiğini. Yapılan bu davranışlar neticesinde müvekkili firmanın ciddi zarara girdiğini. Gerekçesiz bir şekilde bu tür beyanlarla müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesi ve müvekkilinin haksız bir şekilde elinden alman iş fırsatı nedeniyle maddi ve manevi müvekkili firmanın büyük zararı ve ticari itibar kaybı olduğunu, söz konusu zararın giderilmesi amacıyla davalı tarafa Ankara .. Noterliği marifetiyle … keşide no ile zararlarının tazmini amacıyla ihtarname keşide edildiğini, ancak bugüne kadar müvekkili firmanın zararının ödenmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile; sözleşmenin ifası nedeniyle yapılmış tüm masraflar, yoksun kalman kar, teminat mektupları için yapılan masraflar, işçilik ve sigorta, vergi giderleri, malzeme bedelleri, nakliye bedelleri, işçilik bedelleri, sözleşme bedelleri, teknik gezi bedelleri, ınobilizasyon bedelleri, genel gider bedelleri ile uğranılan her türlü zarar, haksız ve hukuka aykırı fesih nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu ve mahrum kaldığı tüm zararın tespiti ile fesih tarihinden itibaren davalı taraftan işlemiş ve işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline, ödenmeyen imalat bedellerinin davalı taraftan işlemiş ve işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkiye itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin ikametinin Başakşehir İstanbul olması sebebiyle yetkili mahkemelerin Bakırköy Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin itirazlarının; Hayattepe projesinin gerçekleştirildiği alandaki peyzaj işlerinin davacı tarafından yapılması konusunda ön mutabakata varılmış ise de peyzaj alanında kullanılan malzemelerin, bitkilerin, fidanların yaşı, boyu, gövde çevresi, menşei gibi bir takım seçimler tamamlanmadığı için sözleşmenin imza aşamasına gelemediğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği gibi taraflar arasında Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde hüküm ve sonuç doğuracak bir sözleşme kurulmadığını, taraflar arasında yapılacak işin mahiyetinin tam olarak tespit edilememiş olduğundan sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemeyeceğini, davacının karını arttırmaya yönelik hileli davranışlarının bulunduğunu, bunun bir yandan işin yapılmasını geciktirirken diğer yandan da sözleşmenin kurucu unsurlarından birini teşkil eden fiyatın belirlenmesini imkansız hale getirdiğini ve nihayetinde işin öngörülen süre içerisinde tamamlanmasını riske soktuğunu, davacı tarafından müvekkili şirkete gönderilen ihtarnamede 258.811,81-TL talepte bulunulmuş ise de bu talebin detaylandırıldığı listede sanki iş yapılmış gibi masraf kalemlerine yer verildiğini, 18/07/2014 tarihinde müvekkili şirket tarafından İstanbul … Sulh Hukuk mahkemesinin… D.iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda davacının yaptığı imalatın 178.49 m2 duvar yapımı ile 145.23 m3 ponza serimi yapıldığının anlaşıldığını, yapılan işler neticesinde davacının müvekkili şirkete yaptığı işin karşılığının 29.384,52-TL olduğunu, bu bedelin ödenmesine yönelik yapılan tekliflerin davacı şirket tarafından kabul edilmediği için bugüne kadar ödenmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüdünün bulunmadığını, davacının eylemleri nedeniyle Hayattepe projesi kapsamında davacı tarafından yapılması gereken iş ve işlemlerin netleştirilmediğini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiği davanın haklı ve hukuki bir sebebe dayanmadığının ortada olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, davacının; taraflar arasındaki sözleşmeden doğan zararlarını ve alacaklarını davalıdan tahsili istemidir.
Davalı vekilinin yetki itirazının taraflar arasındaki sözleşmenin ifa yerinin Bayrampaşa ilçesi olduğu dikkate alınarak HMK 10. Maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında alınan delil tespiti bilirkişi raporunda; ” tespit konusu peyzaj çalışması yapılan yere gidilerek fen bilirkişisinin paftayı zemine uygulamasından sonra yapılan çalışma incelenmiş ölçüm yapılarak tespit edilmiştir. … Ltd. Şti yapmış olduğu toplam duvar yapımı 178,49 m2 olduğu ve toplam ponza serimi 145,23 m3 olarak tespit edilmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizce Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları birlikte değerlendirilerek taraflar arasında peyzaj işleri yapım sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, sözleşmenin kurulduğunun kabulü halinde tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının talep edebileceği zararlarının ve alacağının bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, Mimar Bilirkişi …, Öğretim Üyesi Bilirkişi Doç. Dr. …ve Mali Müşavir Bilirkişi …tarafından sunulan 16/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; dosyaya sunular deliller çerçevesinde, taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğindeki bir peyzaj işleri yapım sözleşmesinin kurulduğu, ancak sona erdiği ve bu bağlamda davacının, davalıdan alacaklı olduğu meblağın 29.384,51-TL olarak hesap edildiği, hakedişin ayrılmaz parçası ve içeriği olan ve yapıldığı ifade edilen bedellere ait; kısım şefi, şantiye şefi, proje müdürünün imzasını taşıyan metraj, yeşil defter, ataşmanların dosya kapsamına sunulmadığından, talep edilen bedelin inceleme ve değerlendirilmesinin yapılamadığı kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yönelik itirazlar nazara alınarak dosyanın yeni bir bilirkişi incelemesine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan bilirkişi raporu, bilirkişi raporuna itirazlar ile taraflar arasında peyzaj işleri yapım sözleşmesi kurulup kurulmadığı, kurulması halinde tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği sözleşmenin 3. Maddesinin irdelenerek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, Yüksek Mimar Bilirkişi…, Sözleşme Uzmanı Bilrikişi Prof. Dr. … ve Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davanın tarafları arasında yazılı olmayan bir eser sözleşmesi kurulduğunun anlaşıldığı, işbu sözleşme gereğince davacı taraf “yüklenici” ve davalı şirket ise “iş sahibi” konumunda olduğu, davacı yüklenici peyzaj işleri yapmayı üstlenmiş, davalı ise belli bir ücret ödeme borcu altına girdiği, her ne kadar dosyaya sunulu 37 maddelik yazılı bir sözleşme bulunmakta ise de, taraflarca imzalanmadığından taslak olarak kalmıştır, hukuki bağlayıcılığı olmadığı, olayların akışına göre, dosya münderecatı ile Davacı dosya eki olan Deliller Dosyası uyuştuğu, taraf yetkililerinin yaptıkları E-Posta yazıları , Tam olarak olayları tarif etmektedir. Maktuen yapılan hesaplarda alman Fiyatlar 2014 yılına ait olduğu, incelemeden, davalı İşverenin Sözleşmeyi imzalamaktan İmtina ettiği ve Davacı Tarafın İşveren Tarafından geciktirildiği Kanaati hasıl olduğu, davacı tarafın, Davalı İşverenden 118.010,94TL alacakIı olduğu sonucuna varıldığı, taraflar arasında davacının “yüklenici” ve davalının “iş sahibi” olduğu yazılı olmayan peyzaj işleri yapım sözleşmesi kurulmuş olup, davacı yüklenicinin edimlerini kısmen yerine getirdiği, ancak sözleşmenin davalı iş sahibinin tutum ve davranışları nedeniyle fiilen son bulduğu, davacının sözleşmeye güvenerek yaptığı masrafların ve uğradığı zararların tazminini isteyebileceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 21/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; 40.000-TL bedelli alacak taleplerini 107.392,45-TL+KDV tutarında arttırarak 147.392,45-TL + KDV olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin 2. Bilirkişi raporuna da itiraz ve beyanları nazara alınarak dosyanın rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdi ile itirazlar doğrultusunda ek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 21/10/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; Sonuç olarak tarafların kök rapora vaki itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, oradaki tespit, hesaplama ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;

Davacı taraf taraflar arasında mevcut sözleşme gereği “İstanbul Bayrampaşa, … Mahallesi. 4 pafta. … ada. … sayılı parsef’de mevcut…Peyzaj İşleri”nin davacı firmanın taahhüdü altında alındığı bu çerçevede işin başlangıç tarihi 01.05.2014, iş bitim tarihinin ise 30.07.2014 olup, birim fiyat esaslı anlaşılan sözleşmede yaklaşık toplam keşif bedelinin KDV hariç 1.520.002,01 TL olduğunu, yer tesliminin akabinde 3 takvim günü içinde mobilizasyon işlemlerine başlanacağının karar altına alındığını, işbu durumun her türlü yazışma, fiyat teklifi ve kabulü ile sabit bulunduğunu, davacı tarafın taahhüdü altında bulunan…Peyzaj İşleri ile ilgili olarak müvekkili firma sözleşme gereği gerekli mobilizasyon organizasyonunu tamamladığını ve yer teslimi sonrasında 13.05.2014 tarihi itibariyle SGK açılışını yapmış olduğunu, imalatlara başlamak adına teknik ve saha ekiplerini şantiye alanına sevk ederek kullanılacak olan malzemelere ilişkin malzeme onaylarının birçoğu ile iş programının davalı tarafa yazı ile sunulduğunu, Müvekkili firmanın yine sözleşme gereği avans ve kesin teminat mektuplarını hazırlatıp 15.05.2014tarihinde davalı tarafa teslim ettiğini, Bu açıdan sözleşme gere||i müvekkili firmanın taahhüdü altında bulunan işlere başlanabilmesi için tüm edimlerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini ancak davalı tarafça 01.07.2014 tarihinde bir başka peyzaj firmasının ekipmanları ve şantiye araçlarının davacı firmaca çalışılmakta olan şantiye sahasına yığılmak suretiyle sözleşmenin ve işin gereğinin yapılması fiilen davalı firmaca imkânsız hale getirildiğini iddia etmekte ,
Davalı tarafından ise; davacının “İstanbul, Bayrampaşa, …Mahallesi, 4 pafta, … ada, …sayılı parsef’de “…Peyzaj İşleri”ni üstlenmesi söz konusu olup davalı tarafça, Hayattepe projesinin gerçekleştirildiği alandaki peyzaj işlerinin davacı tarafından yapılması konusunda ön mutabakata varıldığı ancak peyzaj alanında kullanılan malzemelerin, bitkilerin, fidanların yaşı, boyu, gövde çevresi, menşei gibi bir takım seçimler tamamlanmadığı için sözleşmenin imza aşamasına gelemediği, dolayısıyla davacının iddia ettiği gibi taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracak bir sözleşmenin kurulmadığını iddia edilmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı, kuruldu ise bu sözleşmenin niteliği ile kurulmuş olan sözleşmenin sona erip ermediği ve tarafların birbirinden alacaklı olup olmadığıdır.

Taraflar arasında ki sözleşme eser sözleşmesi olup, TBK uyarınca eser sözleşmesinin kurulması için yazılı veya resmî şekil şartı aranmamıştır. Bu sözleşmenin kurulması için tarafların iradelerinin karşılıklı olarak örtüşmesi gerekli olup Anılan irade beyanı sözleşmenin tüm unsurları üzerinde olması da gerekmez. Taraflar bazı hususları sonradan da belirlemek kaydıyla bir sözleşme ilişkisi tesis edebilirler. İş bu dosya kapsamından da taraflar arasında yazılı olmayan taslak sözleşme çerçevesinde sözlü sözleşme ilişkisinin kurulduğu anlaşılmıştır.

İbraz edilen her iki bilirkişi raporundaki Teknik bilirkişilerin yapmış olduğu değerlendirme çerçevesinde taraflar arasında yazılı olmasa da tüm ayrıntıları kapsayan bir eser sözleşmesi üzerinde görüşmeler yapılmış ve nihayetinde imza altına alınmamış olmakla birlikte bir eser sözleşmesinin kurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki imzalanmayan Sözleşmede olup da taraflarca itiraz edilmeyen hususların : işe başlama tarihinin 01.05.2014 tarihi bitiş tarihinin ise 30.06.2014 tarihi olduğu, Birim fiyat esaslı anlaşılan sözleşme ve yaklaşık toplam keşif bedeli ( KDV hariç) 1.520.002,01 TL olduğu, … Çarşı Şb.tarafından Davalı Şirkete hitaben yazılan 14.05.2014 tarih/…Muh.No.lu yazı ile 152.000TLKesin Teminat Mektubu ve yine ayni tarihle 228.000 TL. Avans Teminat Mektubu verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi … tarafından 16.06.2014 tarihinde davalı şirket yetkilisine gönderilen e-mailde;
”… peyzaj işlerinde kullanılacak olan malzemeleri de 31.05.2014 tarihinde onaya sunmuştuk, ancak tarafımıza onay veva red durumu hakkında herhangi bir cevap verilmemiştir. Söz konusu malzemelerin uygulama alanları tarafımızca ve şantiye yönetimince hazırlanmış olup, ancak malzeme sevkiyatına malzemelerin onayı alınmadığı için başlanamamıstır…”,
Davacı şirket yetkilisi…tarafından 05.06.2014 tarihinde davalı şirket yetkilisi …’a gönderilen e-mailde; 03-04 Haziran tarihlerinde gerçekleştirdikleri İtalya fidanlık gezisi sonucunda 05.06.2014, saat 16.00’ da Kavacık fidanlıklarında ithal bitki listesinin son halini derlemek amacıyla toplantı planladıklarını, toplantım gerçekleştiremediklerini,
Bitki ithalatının mevsim şartlarından dolayı giderek riskli hale geldiği, bitkilerin nakliye programını mümkün olan en kısa sürede planlayıp gerçekleştirmek istediklerini. Yüklemelere başlanmadan en az 6 gün öncesinden onaylanmış olan bitki listesinin bildirilmesi gerektiğini
Davacı şirket yetkilisi… tarafından 08.06.2014 tarihinde davalı şirket yetkilisi …’a gönderilen e-mailde; ithal bitki listesinin kesinleştirilmesi için planladıkları toplantıyı henüz gerçekleştiremediklerini ,acil olarak bitki listesinin kesinleştirilmesi için toplantı taleplerini yinelediklerini belirttiği görülmüştür.
Bu kapsamda belirlenen İşin süresinin 01.05.2014-30.06.2014 tarihleri arasında 61 günlük süre olup 25.06.2014 tarihinde sözlü olarak davalı tarafça fesih edildiği, yer tesliminin davalı tarafça 10 gün gecikmeli olarak 11.05.2014 tarihinde yapıldığı, Davalı …tarafından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı …Güvenlik Merkezine yazılmış olan 13.05.2014 tarihli ve konusu “Alt Taşeronun İşe Başlama” olan yazılarında; “Kurumunuzun …sicil numaralı işvereniyiz. Altıntepsi Mahallesi, …Caddesi,… ada, … parsel, Bayrampaşa/İstanbul adresinde bulunan inşaatımızda bitkilendirme, toprak sulama, çim ve sert zemin uygulaması işlerini üstlenen … Mühendislik Ticaret Ltd. Şti. 14.05.2014 tarihinde taşeronumuz olarak işçi çalıştırmaya başlayacaktır.” denilmiş olup, SGK Açılışı Bildiriminden, İşe başlama tarihi 14.05.2014 olarak SGK açılışı yapıldığı, davacı tarafça 31.05.2014 tarihinde davalı işveren onayına sunulan peyzaj için kullanılacak malzeme onayının 16.06.2014 tarihinde henüz davalı işverence onayının verilmemiş olduğu bu nedenlerle davacı tarafın davalı işveren tarafından geciktirilmiş olduğu, Davalı işverence 25.06.2014 tarihinde yine sözlü olarak sözleşmenin fesih edilmiş olduğu ve yine davalı onayı ile işe konu sahaya peyzaj işi için başka taşeron firmanın alındığı, davacı şirket yöneticisinin 30.06.2014 tarihli davalıya gönderdiği e-postalar ile davalı tarafın teminat mektuplarını iade etmek istediği hususunun mevcut olduğu, ve taraflar arasındaki İmalat Tespit Tutanağına göre Davacı Tarafın 29.381,51 TL Yapılan işler ve Malzeme bedeli olarak alacaklı durumda olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyasında, Ziraat Müh. … İle Har. ve Kad. Müh. … tarafından hazırlanan 05.08.2014 tarihli bilirkişi raporunda; … Ltd. Şti.’nin yapmış olduğu toplam duvar yapımı 178,49 m2. toplam ponza serimi 145,23 m2 olarak tespit edilmiş olup, Tespit edilen malzeme miktarlarının, İmalat Tespit Tutanağındaki malzeme miktarları ile örtüştüğünün tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı Şirket tarafından tanzim ve imza edilen, ancak davalı şirketçe imzalanmadığı anlaşılan ve 30.06.2014 tanzim tarihli dava konusu işe ait 1 no’lu Hakediş Raporunda ise ;Toplam Hak ediş Miktarı:219.332,04 TL, KDV % 8: 39.479,77 TL ,Alt Yükleniciye Ödenecek Net Miktarın ise 258.811,81 TL olarak belirlendiği görülmüştür.
Tüm bu tespit ve belirlemeler dahilinde taraflar arasındaki yazılı sözleşme taslağının imzalanmamış olmasının taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulmadığı anlamına gelmediği ,Davacı tarafa davalı iş sahibi tarafından yer teslimi yapılması, SSK’ya başvurulması ve davacı yüklenici tarafından davalıya teminat mektupları verilmesi ve sonrasında bunların iade edilmesi, tarafların birlikte İtalya seyahati yapmaları, davacının 47 gün sonra sahaya yeni ve başka bir Firma göndererek, davalı tarafın – sahayı terke zorlaması- olgularından, taraflar arasında yazılı olmayan bir eser sözleşmesinin kurulduğu, Yaklaşık 1,5 aylık bir süre devam eden sözleşme ilişkisi süresinde davacı yüklenicinin edimlerini kısmen yerine getirdiği ve bir kısım harcamalarda bulunduğu, ancak davalıdan kaynaklanan nedenlerle sözleşme ilişkisinin fiilen son bulduğu anlaşılmakta olup ,bu sonucun meydana gelmesinde ve sözleşme ilişkisinin sona ermesinde kusur, daha fazla davalı iş sahibinde olduğu anlaşıldığından davacı taraf yaptığı masrafların tazminini isteyebilecektir.
İbraz edilen ve hükme esas alınan 2. Bilirkişi raporundaki Teknik bilirkişi değerlendirmesi ile İşin başlaması ve durması arasındaki 47 güne , ön çalışma için düşünülen , 13 günün ilavesiyle toplamı 60 gün sürenin makul süre olarak kabul edildiği,
Bu çerçevede Teklif Hazırlığı , İdari-Teknik Yazışmalar ve Ofis Yönetim giderleri olarak 8.000.00 TL, Resmi evrak giderleri olarak 940.90 TL. , İtalya Gezisi Masrafları olarak :11.884,94 TL., Şantiye Giderleri olarak 33.620,11 TL, İşçi giderleri olarak 25.775,00TL, İş Makinası Kira Gideri olarak :13.500 TL., İnşai Malzeme Giderleri olarak 19.490.00TL. Bedelin olup toplam 118.010,94 TL. (KDV Hariç ) bedelin davacının sözleşmeye güvenerek yaptığı masrafların ve uğradığı zararların tazminini davalıdan isteyebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça Taraflar arasındaki İmalat Tespit Tutanağına göre Yapılan işler ve Malzeme bedeli olarak davacı taraf 29.381,51TL. Alacaklı olduğunun , buna göre118.010,94+29.381,51=147.392,45TL alacaklı olduğu ileri sürülmüş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda Malzeme bedeli 29.381,51TL. İnşai Malzeme Giderleri Başlığı altında ise İmalatta kullanılan ve Sahada kalan Malzemeler ayrı olarak belirtilerek yapılan Maktuen Hesaba dahil edildiği hususu ek bilirkişi raporu ile ortaya konulduğundan bu hususa itibar edilmeyerek davanın davacının ibraz ettiği 21.06.2019 tarihli ıslah dilekçesi olarak nitelendirdiği talebinin esasen belirsiz alacak davası olarak açılan davada değer artırım talebi olduğu ve temerrüt tarihi her ne kadar davacı tarafça fesih tarihi olan 30.06.2014 tarihi olarak talep edilmiş ise de temerrüt tarihinin dava tarihi olan 17.10.2014 tarihi olup 118.010,94 TL. (KDV Hariç ) bedelin 17.10.2014 tarihinden itibaren işleyen reoskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 118.010,94-TL (+KDV) alacağın dava tarihi olan 17/10/2014 tarihinden itibaren işleyen reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 8.061,33-TL Harçtan peşin alınan 2.883,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.178,23-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 12.190,88-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.525,78-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.908,30-TL ilk gider, 331,60-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 5.400-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.639,90-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 7.497,35-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 9-TL tebligat ve müzekkere ve 600-TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 609-TL’nin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 121,40-TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır