Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1192 E. 2018/1020 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1192
KARAR NO : 2018/1020

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/06/2014
KARAR TARİHİ : 04/10/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
… A.Ş. nin … Şubesi tarafından …, … ve … A.Ş. nin müşterek borçlu müteselsil kefaleti ile … A.Ş. lehine genel kredi sözleşmelerine istinaden YP Döviz Kredileri, TP Spot Kredileri, TP Gayrinakdi Kredileri, GSM Akreditif Kredileri ve Yurtdışı İşletme ve Yatırım Kredileri tesis edilerek kullandırıldığı ve ayrıca kredilerin teminatı olarak gayrimenkul ipoteği tesis edildiğini,
Kredi borçlusu, kefil ve ipotek borçlularına … Noterliğinden 24.02.2000 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname keşide edilerek kredi hesaplarının kapatıldığını,
Kredi borçlusu ve ipotek borçluları hakkında …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya üzerinden takibe geçildiğini,
Bu takiplerden …’in maliki olduğu … … ada … parsel, …, …, …, …, …, … ve …’in maliki oldukları … mahallesi … ada …, … parsel, … A.Ş. nin maliki olduğu … mahallesinde kayıtlı … ada … parselde kayıtlı taşınmazların satılarak paraya çevrildiğini,
… ilçesinde kayıtlı … ve … parselde kayıtlı taşınmazlar üzerinde müştereken l.derecede 1.339.973,80 USD ve 2.derecedeki 6.000.000 TL bedelli ipoteklerin kaldığı ve takibin devam etmekte olduğunu,
818 sayılı BK yerine, yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK 598/3.fıkrası “bir gerçek kişi tarafından verilmiş kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar” hükmünün yeni olduğu ve eski kanunda böyle bir hükmün bulunmadığı, bu kanunun yürürlüğüne ilişkin kanunun 5.maddesi “hak düşürücü süreler zamanaşımı süreleri” başlığını taşımakta ve 2.fıkrası “TBK ile hak düşürücü süre veya özel bir zaman aşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibariyle bu süre dolmuşsa hak sahipleri TBK yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak bu ek süre TBK da öngörülen süreden uzun olmaz” şeklinde olduğunu ve 6098 sayılı kanunun 648.maddesi “bu kanun 0l.Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde düzenlediği ve gerçek kişi kefillerin kefaletlerinin son bulmaması için bir yıllık ek süre dolmadan önce 27/06/2013 tarihinde haciz yolu ile takip başlatıldığını,
Müteselsil kefillerin tamamı hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, BK.m.125 ile TBK m. 146 hükmünün aynı olup değişmediğini, aksi bir hüküm bulunmadıkça her alaağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, buna bağlı olarak zamanaşımı başlangıcının TBK m.149 da düzenlendiğini ve zamanaşımı başlangıcının alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başladığını, bunun bildirime bağlı olduğu hallerde zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden itibaren başladığını, zamanaşımı kesilmesi sebeplerinin TBK m 154 de zamanaşımı kesilmesinin etkilerinin TBK m.155 de düzenlendiği ve hükümleri doğrultusunda asıl borçlu … A.Ş. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı ve buna bağlı olarak müteselsil kefiller için zamanaşımının kesildiğini,
Müteselsil kefaleti düzenleyen TBK 586.maddesine dayanarak kefilleri hakkında … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve bankanın alacaklı sıfatı devam etmek ve icra takip ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile ve yapılan itirazda dikkate alınarak asıl borçlu … A.Ş. açılan iş bu itirazın iptali davasının dışında bırakıldığını beyanla, müteselsil kefil olarak sorumlu olan;
… ve …’in borcunun takip tarihi 25.06.2013 itibariyle 9.096.613.00 USD Asıl Alacak, 19.945.006.00 USD 01.03.2000-25.06.2013 arası işlemiş faiz, 997.250,00 USD BSMV olmak üzere toplam 30.038.869,00 USD ve TL karşılığının (1 USD= Merkez Bankası Satış Kuru 1.9373 TL) 58.194.300,91 nın ve 23 adet meri teminat mektup bedeli 25.994,63 TL nın depo edilmesi,
… A.Ş. nin borcu 25.06.2013 takip tarihi itibariyle 74.018.00 USD Asıl alacak, 61.504.00 USD İşlemiş faiz. (01.03.2000-25.06.2013 arası.) 3.075.00 USD BSMV olmak üzere toplamda 137.597,00 USD ve TL karşılığı 268.503,96 TL alacağın tahsilini teminen davalılar tarafından … İcra Dairesin, … Esas sayılı dosyası yapılan itirazın iptalini, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP /
Davalı … mirasçıları …, …, … vekili Av. … cevap dilekçesinde özetle;
Davalılardan …’in 01/03/2014 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilleri …, …, …’nun …Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … sayılı kararı ile mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini,
Dava dosyasında taraf sıfatları bulunmadığını beyanla, müvekkileri …, …, …’nun davaya dahil edilme isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, … ve … A.Ş vekili Av. … cevap dilekçesinde özetle;
Takip borçlularından …’in ölümü üzerine …Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.07.2014 tarih, … E ,… numaralı kararı ile … dışında kalan diğer tüm mirasçılar tarafından, …’ten intikal eden mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğini, bu nedenle mirasçılardan … dışında diğer mirasçılara yöneltilen davanın husumet nedeni ile reddinin gerektiğini,
Müvekkil …’in mirasçı nedeni ile eşinin kredi borçlusuna olan kefaletinden sorumlu tutulduğu, TBK m.584 göre “eşlerden biri ancak, diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir” hükmünde olduğu, TBK yürürlük kanunun 1.maddesine karşın, geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde “TBK nun, kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır” ve kanunun 7.maddesi “görülmekte olan davalara da uygulanır” denilmekte olduğu ve TBK yürürlüğünden önce akdedilen kefalet sözleşmesine dayanarak TBK nun yürürlükte olduğu dönemde hak iddia ettiğinden sözü edilen yasanın 4.maddesine göre de davalı … mirasçısı …’i bu borçtan sorumlu tutmanın mümkün olmadığını ve bu nedenle de davalı yönünden de davanın reddinin gerektiğini,
… A.Ş. ne yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu konuda vaki itirazlar, ara kararda reddedildiğinden bu ara karardan dönülmesi gerektiğini,
TBK 146.maddesinin “kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir”hükmüne ve 598/3 maddesi ise “bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.” hükmüne amir olduğu ve 818 sayılı BK 125.madde hükmünde yer alan azami süreTBK’nunda da korunduğundan davacının yürürlüğe ilişkin kanunun 5/2 maddesindeki bir aylık (yıllık) süreden yararlanamayacağı ve zamanaşımı nedeniyle tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,
Borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinin (FYYS) davacı Bankanın dayatması nedeniyle imzalamak zorunda kalındığı ve sözleşmenin imzalandığı 30.03.2005 tarihi itibariyle toplam alacağın 24 milyon dolar olmasına karşın davacı banka kendi hesabına göre 33.828.877 USD hesapladığını,
Sonradan ipotek alınan gayrimenkullerin değeri ve … ile akdedilen “Vefa ve İştira Sözleşmesi” gereği, ipotekli gayrimenkullerden satış yolu ile tahsil ettiği miktarlara ilaveten, kredi borçlusu … A.Ş. nin maliki olduğu … ada … parselin satışından dolayı icra ve dava yolu ile alınan toplam miktarlar düşüldüğünde davacının hiçbir alacağının kalmadığının anlaşılacağını, FYYS nin imzalandığı 30.03.2005 tarihinde banka alacağının 24.000.000 USD olmasına rağmen doları TP.na, TP.m dolara çevirerek yüksek ve mürekkep faiz uygulanmak suretiyle bu miktarın 33.828.877 USD çıktığı ve borç üretmek suretiyle kefiller aleyhine takibe geçmekle de kötü niyetli olduğunu, beyanla, davanın reddini, %20 den aşağı olmamak üzere davacı bankanın inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan icra takibine karşı davalılarnın vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Davacı … Şubesi ile dava dışı … A.Ş. arasında 30/06/1998 tarihli 3.000.000,00 USD bedelli genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla … ve …’in imza koydukları, 10/03/1997 tarihli 10.500.000 USD bedelli genel kredi sözleşmesine …, … ve …’in imza koydukları, aynı bankaın … Şubesi ile dava dışı … A.Ş. Arasındaki 150.000 DM’lik genel kredi sözleşmesine ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla … A.Ş.’nin imza koyduğu tespit edilmiştir.
Davacı banka, davalılar hakkında … Noterliğinin 24/02/2000 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile heabın kat edildiğini bildirmiş, mahkememiz dosyası davalılar ve dava dışı … AŞ. Hakkında 27/06/2013 tarihinde …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçmiştir.
Anılan icra dosyasının tetkikinden; YP Döviz, TP Spot, GSM Akreditif ve Yurtdışı İşletme ve Yatırım Kredilerinden kaynaklanan; 9.096.613.00 USD Asıl Alacak, 19.945.006.00 USD 01.03.2000-25.06.2013 arası işlemiş faiz, 997.250,00 USD BSMV olmak üzere toplam 30.038.869,00 USD banka alacağına takip tarihinden tahsiline kadar işleyecek %6,15 akdi faiz, faizin %5’i gider vergisi, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile TP Gayrinakdi kredisinden kaynaklanan 23 adet meri teminat mektubu toplamı 25.994,63 TL’nin depo edilmesi ile toplam 30.038.869,00 USD karşılığı 58.194.300,91 TL + 25.994,63 TL = 58.220.295,54 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular vekillerinin muhterlif tarihli süresindeki itiraz dilekçeleri ile takibin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da,itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraf iddia ve savunmaları ile varsa davacı alacağının varlığı ve miktarı konusuda … ve arkadaşlarından rapor aldırılmış, bilirkişilerin 27/05/2016 tarihli raporu, itirazlar üzerine alınan 27/02/2017 tarihli ek raporu ve 23/10/2017 tarihli 2.ek raporu dosya içerisindedir.
Alınan kök ve ek raporların hüküm vermeye yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmakla; … ve arkadaşlarından davacının alacağının varlığı konusunda 2.rapor alınmıştır. 12/03/2018 tarihli raporda sonuç olarak özetle;
“Davacı …Ş. tarafından … İcra Müdürlüğü … sayılı dosya üzerinden yürütülmekte olan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ve halen devam etmekte olan takipte ipotekli gayrimenkullerin satışından sağlanan tahsilatlar sonrasında, ilgili bölümde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, 25.06.2013 takip tarihi itibariyle davacı …Ş. nin dava dışı müflis … A.Ş. Den, 6.616.621,89 USD Asıl Alacak, 17.480.726,61 USD İşlemiş faiz, 874.036,33 USD BSMV, 4.774.048,46 TL Faiz (talep edilen faiz ile hesaplanan işlemiş faiz arasındaki farkın TL karş.) 238.702,40 TL BSMV = 24.971.684,83 USD + 5.012.750,86 TL daha alacaklı olduğu, alacağın tamamından dava dışı asıl borçlu ile birlikte davalı kefiller … ve … mirasçısı …’in de tahsilde tekerrür olmamak üzere sorumlu olduğu ve kefalet limitlerinin 818 sayılı BK kapsamında yeterli olduğu, takip tarihinden alacağın tamamen tahsiline kadar geçen süre için asıl alacak tutarı matrah kabul edilerek %6,15 oranı üzerinden hesaplanacak faiz ve vergisinin istenebileceği, Davalı kefil …A.Ş. ise, yukarıda belirtilen toplam borcun, 74.018,00 USD Asıl alacak, 61.466,09 USD Temerrüt faiz 3.073,30 USD BSMV olmak üzere toplamda, 138.557,39 USD lık kısmından tahsilde tekerrür olmamak üzere sorumlu olduğu,
Halen iade edilmemesi nedeniyle, davacı Banka’nın yükümlülüğü devam eden yürürlükteki 23 adette toplam 25.994,63 TL tutarındaki teminat ve kefalet mektuplarının depo edilmesinden, genel kredi sözleşmelerinde açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle kefillerin sorumlu tutulamayacağı, bu konudaki nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, şayet mektupların tazmini halinde tazmin bedeli ve işleyecek %27,50 temerrüt faizi ve bunun vergisinden sorumlu oldukları,
Kefalet sözleşmesinin akdedilmesinden sonra, yeni TBK ile getirilen eş onayı şeklindeki kanuni bir şartın kefalet sözleşmesinin geçeriliğini etkilemeyeceği ve kamu düzenine aykırılık oluşturmayacağı, bu bağlamda dava konusu kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu ve davacının müteveffa kefilin mirasını reddetmeyen mirasçısına karşı takipte bulunabileceği,
Davalı mirasçı, kefile karşı takip bakımından 6098 sayılı Borçlar Kanununda düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini beyan etmektedir. Ancak, 6101 sayılı yürürlük kanunu 5.maddesine göre, davacının yürürlük tarihi 01.07.2012 tarihinden itibaren bir yıllık ek süreye sahip olduğu, sürenin sonu olan 01.07.2013 tarihine kadar bu süreden yararlanılabileceği,
Davacı alacaklının, bu süre dolmadan …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası üzerinden 25.06.2013 tarihinde borçluya takip başlattığı, Davacının takip başlatmakla kefile karşı alacağını takip iradesi gösterdiği ve başlatılan takibe göre kefilin mirası reddetmeyen mirasçısının sorumluluğunun devam etmekte olduğu ve davacının ipotekle karşılanmayan alacağının kefillerden talep edilebileceğinin bildirildiği” anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … A.Ş. arasında davalılarında müteselsilen kefaleti ile bağıtlanan 30/06/1998 tarihli 3.000.000,00 USD bedelli genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla … ve …’in imza koydukları, 10/03/1997 tarihli 10.500.000 USD bedelli genel kredi sözleşmesine …, … ve …’in imza koydukları, aynı bankanın … Şubesi ile dava dışı … A.Ş. Arasındaki 150.000 DM’lik genel kredi sözleşmesine ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla … A.Ş.’nin imza koyduğu ve davalı kefillerin borcun tamamından kullandırılan kredi limitleri kapsamında kendi temerrüdlerinin hukuki sonuçları ile bağlı olarak sorumlu olduğu,
Davalı kefillerin borçlu olmadığını yada borcu ödediğini ispat edecek belge ve delil sunmadığı, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile yapılan sözleşme gereğince bağlı oldukları
Davacı bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi … ve Doç.Dr … in yaptıkları inceleme sonunda düzenlenen12/03/2018 tarihli raporda ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde; 25/06/2013 takip tarihi itibariyle davacının dava dışı … A.Ş.’den; 6.616.621,89 USD Asıl Alacak, 17.480.726,61 USD İşlemiş faiz, 874.036,33 USD BSMV, 4.774.048,46 TL Faiz (talep edilen faiz ile hesaplanan işlemiş faiz arasındaki farkın TL karş.) 238.702,40 TL BSMV = 24.971.684,83 USD + 5.012.750,86 TL alacaklı olduğu ve … mirasçısı … ve …’in tahsilde tekerrür olmakak üzere kefeleten sorumlu oldukları, davalı kefil … Turz… A.ş.’nin ise toplam borçtan 74.018,00 USD Asıl alacak, 61.466,09 USD Temerrüt faiz 3.073,30 USD BSMV olmak üzere toplamda, 138.557,39 USD lık kısmından tahsilde tekerrür olmamak üzere sorumlu olduğu tespit edilmiştir
Davalılar tarafından alacağın zamanaşımına uğradığı savunulmuş ise de;
6098 sayılı Borçlar Kanununda düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre takip tarihi itibariyle dolmuş ise de; 6101 sayılı yürürlük kanununun 5.maddesine göre,yürürlük tarihi 01.07.2012 tarihinden itibaren bir yıllık ek süreye sahip olduğu, sürenin sonu olan 01.07.2013 tarihine kadar alacaklının bu süreden yararlanalabileceği,
Somut olayda davacı bankanın da bu süre dolmadan …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası üzerinden 25.06.2013 tarihinde borçlu ve kefiller hakkında takip başlattığı, takip başlatılmakla kefile karşı alacağın takip iradesinin gösterildiği ve başlatılan takibe göre kefilin mirası reddetmeyen mirasçıların sorumluluğunun devam etmekte olduğu ve davacının ipotekle karşılanmayan alacağının kefillerden talep edilebileceği anlaşılmış, zamanaşımı def’i reddedilmiştir.
Bir kısım davalıların eş muvafakati alınmadığı itirazı ise;
Kefalet sözleşmesinin akdedilmesinden sonra, yeni TBK ile getirilen eş onayı şeklindeki kanuni şartın kefalet sözleşmesinin geçeriliğini etkilemeyeceği ve kamu düzenine aykırılık oluşturmayacağı, bu bağlamda dava konusu kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu ve davacının müteveffa kefilin mirasını reddetmeyen mirasçısına karşı takipte bulunabileceği sabit bulunmuş itiraz kabul edilmemiştir.
Bir kısım davalılarca davacı bankanın sözleşmeyi kat ihtarı göndermesine rağmen takip başlatmayarak faiz miktarının artmasına kötü niyetli olarak sebep olduğu bu nedenle faiz talebinde bulunamayacağı savunmasında ise; taraflar arasında bağıtlanan genel kredi sözleşmesinde takibe başlamak, yada alacağın tahsili konusunda taraflarca belirlenen bir süre bulunmadığı,alacaklı bankanın her zaman alacağını istemekte serbest olduğu anlaşılmıştır. Kaldıki takibin başlatıldığı zamana kadar ipoteğin paraya çevirilmesi ve borcun kısmen ödenmesi nedeniyle alacak miktarının da değiştiği tespit edilmiştir.Bu nedenle kötü niyet iddiası sabit bulunmamış, davalıların talebi kabul edilmemiştir.
Mahkememizce ;davalı … A.Ş. Yönünden (Davacının ipotek ile karşılanmayan alacağı için kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere) 74.018,00 USD asıl alacak, 61.466,09 USD temerrüt faizi, 3.073,30 USD faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplamda 138.557,39 USD üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına,davalı kefiller … ve … yönünden 6.616.621,89 USD asıl alacak, 17.480.726,61 USD işlemiş faiz, 874.036,33 USD faizin %5 BSMV’si, 4.774.048,46 TL faiz, 238.702,40 TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 24.971.684,83 USD ve 5.012.750,86 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı bankanın yükümlülüğü devam eden 23 adet teminat mektubu bedeli toplamı olarak istediği 25.994,63 TL gayri nakdi alacak yönünden ise sözleşmede kefillerin teminat mektubu bedellerinden sorumlu olacaklarına dair açık hüküm bulunmadığından davacı talebi reddedilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalıların itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince … A.Ş. Yönünden takdiren hüküm altına alınan 138.557,39 USD’nin takip tarihindeki karşılığı 268.503,96 TL, kefiller … ve … yönünden takdiren hüküm altına alınan 24.971.684,83 USD karşılığı 48.377.645,00 TL ve 5.012.750,86 TL toplamı 53.390.395,8 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-Davalıların zaman aşımı itirazlarının reddine,
2-… İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere;
Davalı … A.Ş. Yönünden (Davacının ipotek ile karşılanmayan alacağı için kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere)
74.018,00 USD asıl alacak, 61.466,09 USD temerrüt faizi, 3.073,30 USD faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplamda 138.557,39 USD üzerinden İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
Fazla istemin REDDİNE,
Davacı bankanın yükümlülüğü devam eden 23 adet teminat mektubu bedeli toplamı olarak istediği 25.994,63 TL gayri nakdi alacak yönünden talebin REDDİNE,
74.018,00 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında %6,15 akdi faiz yürütülmesine ve faizin %5 BSMV si ile birlikte tahsiline,
Hüküm altına alınan 138.557,39 USD’nin takip tarihindeki 268.503,96 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline, (Takip tarihindeki 1 USD karşılığı 1,9373 TL alınarak)
2-Davalı kefiller … ve … yönünden (Davacının ipotek ile karşılanmayan alacağı için kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere)
6.616.621,89 USD asıl alacak, 17.480.726,61 USD işlemiş faiz, 874.036,33 USD faizin %5 BSMV’si, 4.774.048,46 TL faiz, 238.702,40 TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 24.971.684,83 USD ve 5.012.750,86 TL üzerinden İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
Fazla istemin REDDİNE,
6.616.621,89 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında %6,15 akdi faiz yürütülmesine ve faizin %5 BSMV si ile birlikte tahsiline,
Hüküm altına alınan 24.971.684,83 USD karşılığı 48.377.645,00 TL ve 5.012.750,86 TL toplamı 53.390.395,8 TL’nin %20 sioranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,
Davacı bankanın yükümlülüğü devam eden 23 adet teminat mektubu bedeli toplamı olarak istediği 25.994,63 TL gayri nakdi alacak yönünden talebin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 3.946.468,61 TL harçtan peşin alınan 702.711,80 TL harcın mahsup edilerek 3.243.756,81 TL bakiye ilam harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
(Bu miktardan davalılar … ve … tamamından, … A.Ş. İse 16.218,78 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
Gayri nakdi alacak için alınması gereken 35,90 TL harcın gayri nakdi alacak için alınan 444,00 TL harçtan mahsup edilerek 408,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 714.795,00 TL yargılama giderindne davanın kabul nispetine göre 714.706,97 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
(Bu miktardan davalılar … ve … tamamından, … A.Ş. İse 3.57353 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 642.929,27 TL nispi ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
(Bu miktardan davalılar … ve … tamamından, … A.Ş. İse 23.514,71 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
6-Davalılar vekil ile temsil edildiklerindne yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 30.804,97 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılar …, … A.Ş. Ve …’e verilmesine,
7-Reddedilen gayri nakdi alacak için 3.119,36 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılar …, … A.Ş. Ve …’e verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile davalı asil … ve davalıkar vekili AV. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI YARGILAMA GİDERİ(DAVACI)
3.946.468,61 TL KARAR HARCI 702.711,80 TL PEŞİN HARÇ
702.711,80 TL PEŞİN HARÇ 25,20 TL BAŞVURU HARCI
3.243.756,81 TL BAKİYE İLAM HARCI 11.550,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
(408,10 TL İADE HARÇ 508,00 TL TEB.MÜZ.GİDERİ
Gayri Nakdi Alacak İçin) 714.795,00 TL TOPLAM GİDER