Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/101 E. 2018/1051 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/101
KARAR NO : 2018/1051

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/04/2013
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
… İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasında … Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığını, … İcra Hukuk Mah. … Esas sayılı dosyasında icra takibine itiraz edildiğini, ancak itirazın 26/02/2013 tarihli karar ile İİK 169.mad.şartları taşımadığından reddedildiğini,
Davacı şirket ortaklarından … ve …’nın takibin dayanağı olan bonodaki imzanın sahibi …’e ait şirket hisselerini 10/02/2012 tarihinde devir aldıklarını, bu tarihten sonra … ve …’in müşterek imza ile temsile yetkili olduklarını, hisse devrinden sonra …’in haksız ve hukuka aykırı taleplerde bulunduğunu, bu talepler karşılanmayınca … ile … arasında ceza ve hukuk davaları görüldüğünü, son olarak davacı şirketin hiç bir ticari yada hukuki ilişkisi olmayan … isimli bir şahsa verilmiş astronomik rakamlı takibin dayanağı bononun ortaya çıktığını, müvekkili şirketin …’in temsile yetkili olduğu dönemde tanzim edilmiş olarak gösterilen bono nedeniyle borçlu olmadığını, senedin vadesinden 2 yıl sonra ortaya çıktığını, HMK 209.mad.gereğince “Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde bu konuda bir karar verilinceye kadar herhangi bir işleme esas alınamaz” hükmü bulunduğunu belirterek,
Dava konusu senedin sahteliği karşısında haksız bir icra takibi ile karşı karşıya kalan davacı şirket aleyhine olan icra takibinin teminat aranmaksızın dava sonuna kadar durdurulmasına, davaya konu senedin dayanağı olarak gösterilen sözleşme, makbuz ve bonoya dayalı icra takibinin iptali ile davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere müvekkili lehine tazminata ve hazine lehine takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı vekilinin vekaletnamesinin sınırlı olduğu, vekaletname eksikliğinin tamamlanması gerektiğini, müvekkili …’dan davacı şirketin 10/02/2007 tarihinde 1.000.000 USD borç aldığını, bu borca karşılık 10/02/2007 tanzim 10/08/2010 vade tarihli senedin düzenlenip davalıya verildiğini, ancak alacağın tahsil edilemediğini, bu nedenle … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davacının sahtecilik iddiasının … İcra Hukuk Mah. … Esas sayılı dosyasında dile getirdiğini, davacı tarafın dilekçesinde açıkladığı ve Romanya’da devam eden hukuki sürecin bu dava ile ilgisi olmadığını, davacının suçlayıcı ve hukuka aykırı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, tanık deliline karşı muvafakat etmediklerini, haksız davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının icra takibinin durdurulması konusundaki ihtiyati tedbir talebi 17/04/2013 tarihli karar ile reddedilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, takibin dayanağının 10/02/2007 tanzim tarihli, 10/08/2010 vade tarihli 1.000.000 USD bedelli tanzim yeri … olan keşideci-ödeyecek olan … Ltd. Şti. , alacaklısı … yazılan bonoya dayandığı, tarafların İstanbul Mahkeme ve İcra Dairesinin yetkisi kabul ettikleri tespit edilmiştir. İcra takip dosyasındaki ödeme emrinde 1.000.000 USD üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İcra takibinin devam ettiği görülmüştür.
İcra takip dosyası içinde … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilen 26/02/2013 tarih ve … sayılı kararla davacı senet borçlusunun icra takibinin iptali isteminin İİK 169.maddesinde açıklanan koşulları taşımadığından reddedildiği, genel ve özel mahkemelerde dava açmakta serbest bulunduğunun açıklandığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın vekaletnamenin tamamlatılması istemi de mahkememizin 08/10/2013 tarihli ara kararı ile verilen vekaletnamenin sınırlı yetki taşımadığı anlaşılmakla reddedilmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde Romanya Mahkemelerinde görülen davalar ile bu davanın ilgisi olmadığını bildirmesine rağmen mahkememiz dosyasına sunduğu 10/10/2018 tarihli, 09/04/2018 tarihli dilekçeleri ile bu kararların tercüme edilmesini ve dava dosyası içine alınmasını istemiştir. Davalının bu talepleri cevap dilekçesi ile çelişkili olup, Romanya Mahkemeleri’nde verilen kararların mahkememiz yönünden sonuç doğurabilmesi için tanınması yasal koşuldur. Ancak davalının açıkladığı yabancı ülke mahkemesi kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından bu talep kabul edilmemiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde tanık dinletme istemlerine muvafakat etmediğini bildirmiş olmasına rağmen 09/04/2018 tarihli dilekçesi ile tanık dinletme talebinde bulunmuştur. Mahkememizce takibe konu bononun miktarının tanıkla ispat sınırının üstünde olması, davalının daha önce bu konudaki beyanları ve cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olması dikkate alınarak 24/04/2018 tarihli karar ile reddedilmiştir.
Mehmet … ve …’nın şikayeti üzerine … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında sanığı …, … olan nitelikli dolandırıcılık-resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, 16/05/2017 tarih ve … sayılı kararın verildiği, getirtilen dosyadan anlaşılmıştır. Bu kararın … BAM … Ceza Dairesinin 03/10/2017 tarih ve … sayılı kararıyla düzeltilerek kesinleştirildiği tespit edilmiştir.
Anılan ceza dosyasında yapılan yargılama sonunda … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan bononun şirketin defter ve belgelerine bilanço ve gelir gider tablolarına kayıt edilmediği, yüksek meblağlı senedi şikayetçi-katılanlardan gizlenerek devir işleminden sonra icra takibine konulduğu, sanık … ve …’ın 5237 SY TCK.nun 158/1-h.maddesinde açıklanan tacir veya şirket yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan ve 5337 SY TCK.nun 204/1.mad.gereğince resmi evrakta sahtecilik (takibin dayanağı bono nedeniyle) suçundan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz ceza dava dosyasında tespit edilen maddi vakıalar ile bağlıdır. Tespit edilen maddi vakıalarda takibin dayanağı olan bononun sahte olduğu sonucunu açıklamıştır. Sahte bonoya dayanılarak başlatılan icra takibi nedeniyle; mahkememiz dosyasında davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve kötü niyet tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının diğer tüm talepleri yasal koşullar oluşmadığından reddedilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-… İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konan 10/02/2007 düzenleme tarihli 10/08/2010 vadeli 1.000.000,00 USD bedelli bono nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine , bonoya dayalı icra takibinin iptaline ,
1.000.000,00 USD nin dava tarihindeki TL karşılığı 1.780.000,00 TL nin %20 si oranında kötüniyet tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,
Davacının diğer taleplerinin reddine,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 122.561,80 TL harçtan peşin alınan 30.377,65 TL harcın mahsup edilerek 92.184,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 30.377,65 TL peşin harç gideri, 24,30 TL başvuru harcı ve 103,00 TL teb.müz.gideri 30.504,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 77.113,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …