Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/701 E. 2018/1319 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2010/701
KARAR NO : 2018/1319

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/12/2010
KARAR TARİHİ : 13/12/2018

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkilinin davalı … A.Ş.’nin kuruluşundan beri ortağı olduğunu, diğer davalıların ise yönetim kurulu üyeleri olduğunu, tarafların ticari ilişkisinin davalı gerçek kişiler ve onların aile fertlerinin sahibi bulundukları … firmasından toptan ürünleri satın almakla başladığını ve ticari ilişkinin geliştiğini,
Davalı şirkette başlangıçta müvekkili için %50 hisse öngörülmüş ise de sonradan %25 olarak belirlendiğini, devam eden yıllar içinde 2001 krizini atlatan şirketin önemli markaların lisansını aldığını, yurt dışı satışların arttığını, önemli bilanço rakamlarına ulaşıldığını, buna rağmen hiç bir zaman kar payı dağıtımı yapılmadığını, bu husus sorulduğunda kar paylarının yatırıma dönüştürüldüğünün ifade edildiğini,
Davalıların … A.Ş.’nin içini boşaltma faaliyetine girdiğini, şirketin sahip olduğu markaları kendi çalışanlarına ait … Ltd. Şti.’ne devrettiğini, ardından yine kendi çalışanlarına ait … Ltd. Şti.’ne devredildiğini, böylelikle şirketin içinin boşaltıldığını,
Müvekkilinin şirketin mali durumunu incelemek için ticari defter ve kayıtların hazır edilmesi hususunda ilgililere ihtar çektiğini, ancak ihtarda belirtilen günde şirkete gidildiğinde, şirketin 5 m2’lik merdiven altı diye tabir edilen bir yere taşındığını, ticaret yapıldığına dair bir emare bulunmadığını, şirketi temsilen hiç bir yönetici veya yetkilinin hazır olmadığını, davalı şirketin 2008-2009 yılındaki gerçek gelirinin ve karının tespiti ile, hesaplara yansıtılmayan ya da kayıtlara gerçek dışı harcama belgeleri işlenerek yok edilen aktif kalemlerin, doğduğu ya da yok edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ve aynı zamanda şirketin yöneticisi olan …, … ve …’dan ( fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile) şimdilik 50.000,00 TL sinin TTK.309.maddesine göre … A.Ş.’ne ödenmesine,
Müvekkilinin 2008-2009 yılına ait ödenmemiş kar paylarından payına isabet eden( fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile) 10.000,00 TL’nin ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;
Huzurdaki davanın şahıslara yöneltildiğini ancak taleplerin müşterek ve müteselsil olduğunu, dava konusu işlerin davacı ile davalı sermaye şirketi arasında olduğunu, gerçek şahıs davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini,
Kar payının dağıtılması için genel kurulda kar payının dağıtılmasına ilişkin karar alınması gerektiğini, davalı şirketin genel kurulunda kar payı dağıtımı konusunda karar alınmadığını,kar payı tahakkuk etmediğinden dava açılmasının mümkün olmadığını, genel kurulların iptali içinde açılmış bir dava olmadığını,genel kurul kararlarının kesinleştiğini belirterek; kötü niyetli olarak açılan davanın tüm davalılar ve tüm talepler bakımından reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLEDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava 6762 sayılı TTK 309 ve 336 maddesi gereğince şirket yöneticilerine karşı açılan sorumluluk davasıdır.
Davalı … A.Ş şirketinin alınan ticaret sicil dosyasına göre;
İstanbul Ticaret sicil müdürlüğü nün … numarasında kayıtlı olduğu, 03/01/2001 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek kurulduğu,kurucu ortaklarının davalılar …, …, … ile dava dışı …, … oldukları
Davacı … nın şirkete 24/11/2006 tarihinde %25 pay karşılığı,1.000.000 hissede 250.000 YTL ile paydaş olarak ortak olduğu
Davalı şirketin en son 2007 yılına ait genel kurul toplantısının 24/01/2008 tarihinde yapıldığı, bu genel kurul hazirun cetveline göre davacı … nın 6.000.000 hisse de 0.08562 pay karşılığı 513.704,40 TL karşılığı hissedar olduğu,davacının dava tarihi olan 13/12/2010 itibariyle ortaklığının devam ettiği böylece dava açma sıfatının bulunduğu
24/01/2008 tarihinde yapılan genel kurul tutanağına göre davalılar …,…,… nın davalı şirket yönetim kurulu üyeleri olduğu, dava tarihi itibariyle davalı şirketin 2008 ve 2009 yıllarına ait Genel Kurullarının yapılmadığı, yönetim kurulu üyesi olan davalıların ibrasına dair alınmış bir genel kurul kararı olmadığı, bu nedenle tazminat istenen 2008-2009 yıllarına ait sorumluluk ve tazminat isteminde davalı sıfatlarının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin husumet ve taraf sıfatı itirazı kabul edilmemiştir.
6762 sayılı TTK’nın;
336. maddesi hükmüne göre; yöneticilerin eylemleri doğrudan zarara yol açmışsa, yani bu eylemler sonunda yöneticiler, ortakların veya alacaklıların mal varlığında doğrudan azalmaya yol açmışsa bu zararı veren yöneticilere karşı zarar gören adına tazmin istemiyle dava açılması mümkündür. Ancak zarar doğrudan değil, dolayısı ile, yani ortak veya alacaklının değil, onların çıkarlarının bağlı olduğu şirket varlığında azalmaya yol açmışsa, TTK’nın 340’ıncı maddesi yollamasıyla, 309’uncu maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyelerine karşı açılacak davada, hükmolunacak tazminatın şirkete verilmek üzere istenmesi ve hükmedilmesi gerekir
342. maddesi hükmüne göre; yöneticilik görevi ortak olmayan bir müdüre tevdi edildiği taktirde müdür, diğer yöneticiler gibi şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı sorumlu olur.
Yöneticilerin sorumluluğundan söz edebilmek için;
-yönetim kurulu üyelerinin kanundan veya anasözleşmeden kaynaklanan görevlerine aykırı olarak hukuka aykırı bir fiili olmalı
-yöneticiler kusurlu davranışları ile bu fiili işlemeli
-fiil sonucu şirketin zararının doğmuş olması
-fiil ile zarar arasında illiyet bağının gerçekleşmiş olması aranacaktır.
Davacı taraf şirketin zararının tespiti için şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile ….Asliye Ceza Mahkemesi nin … esas sayılı dosyasına, 19/03/2014 tarihli … sayılı Vergi Tekniği raporuna dayanmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları davalı tarafça sunulmamıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi nin … Esas sayılı dava dosyasında davalı … ait ticari defter ve kayıtlarının zayii nedeniyle iptali konusunda dava açıldığı, ancak davanın HMK 150 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce ….Asliye Ceza Mahkemesi nin … esas sayılı dosyası ve bu dosyada bulunan; 12/11/2015 tarihli SMM bilirkişi …, 03/02/2016 tarihli YMM bilirkişi …, 14/06/2016 tarihli SMM …,SMM …,SMM … den oluşan heyetten alınan raporları ve ekleri getirtilmiştir.
İncelenen … Asliye Ceza Mahkemesi nin … esas sayılı dosyasında Vergi Usul Kanuna muhalefet suçundan açılan davada verilen 02/12/2016 tarihli 2016/299 sayılı kara ile davacının şikayeti üzerine davalı … hakkında 213 sayılı VUK nun 359/b mad gereğince mahkumiyet kararı verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
19/03/2014 tarihli Vergi Müfettiş Yardımcısı … ın düzenlediği … sayılı Vergi Tekniği raporu ve ekleri alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişi Prof Dr … nın getirtilen belge ve raporlar üzerinde yapılan incelemesi sonunda düzenlediği 10/08/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.Bilirkişi raporunda ayrıntısı ile açıklandığı üzere; davalı şirketin; 6.000.000 TL olan sermayesinden 3.945.182,40 TL sinin ödenmemiş, 2.054.817,60 TL sinin ödenmiş olduğu, şirketin 31/12/2008 itibariyle 148.028,34 TL, 31/12/2009 itibariyle 335.327,40 TL miktarında 6762 sy TTK 324 anlamında borca batık olduğu, 31/12/2008 itibariyle davalı şirketin ticari net zararının 510.270,05 TL ,31/12/2009 itibariyle davalı şirketin ticari net zararının 187.299,15 TL olduğu,zararın 6762 sayılı TTK’nın 342. maddesi uyarınca davalı yöneticilerin görevini özenle yapmak yükümlülüğünü yerine getirmemesinden doğduğu, zarar ile yöneticilerin fiili arasında illiyet bağının bu şekilde kurulduğu sabit bulunmuştur.
Mahkememizce (davacının talebi ile bağlı olmak üzere) istenen 50.000 TL tazminatın davalı şirket yöneticileri …, …, … dan alınarak davalı şirkete verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının kar payı istemi yönünden ise; davacının şirkete ortak olduğu 24/11/2006 dan itibaren yapılan 2006 ve 2007 yıllarına ait genel kurul toplantılarında kar payının dağıtıma ilişkin genel kurul kararı alınmadığı, şirketin 2008 ve 2009 yıllarına ait genel kurullarının ise dava tarihi itibariyle yapılmadığı, kar payı dağıtımı konusunda alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, dava yoluyla kar payı istemenin ise TTK ya uygun olmadığı, kaldı ki davalı şirketin 2008 ve 2009 yıllarında zarar ettiği, borca batık olduğu, karı bulunmadığı sabittir.Bu nedenle davacının istemi kabul edilmemiştir.
Aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-Davalıların husumet itirazının reddine,
2-Davalı tarafın taraf sıfatı itirazının reddine,
3-Davacının kar dağıtımı isteminin reddine,
4-Davacının tazminat talebinin kabulü ile 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan alınıp davalı … Tic. A.Ş’ne ödenmesine,
5-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 742,50 TL harcın mahsup edilerek 2.673,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 3.663,15 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılarca yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.850,00 TL nispi ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, (Kar payı talebi yönünden)
10-Artana avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile bir kısım davalılar vekili Av. …’ın yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/12/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI YARGILAMA GİDERİ(DAVACI)
3.415,50 TL İLAM HARCI 742,50 TL PEŞİN HARÇ
742,50 TL PEŞİN HARÇ 17,15 TL BAŞVURU HARCI
2.673,00 TL BAKİYE İLAM HARCI 2.800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
103,50 TL TEB.MÜZ.GİDERİ
3.663,15 TL TOPLAM GİDERİ