Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/1054 E. 2018/1228 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2009/1054 Esas
KARAR NO : 2018/1228

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/12/2009
KARAR TARİHİ : 22/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkilinin Rusya vatandaşı olup Türkiye’de yatırım amaçlı olarak dava dışı … San. A.Ş.ne ortak olduğunu, repo, hisse senedi, hazine bonosu vb. yollarla birikimlerini değerlendirmek amacıyla Türkiye’de muhtelif bankalara nakit fonlar aktardığını,
Davalı bankanın da, davacının nakit fon aktardığı bankalardan biri olduğunu, davacı müvekkilinin, davalı bankanın … Şubesindeki … numaralı USD vadesiz … numaralı vadesiz USD, … numaralı vadesiz TL, … vadesiz TL, … vadesiz TL, … vadeli TL,124 … vadeli TL.,… vadeli TL. , … vadeli TL. keza aynı bankanın … Şubesindeki … numaralı vadesiz USD numaralı mevduat hesaplarının sahibi olduğunu, Bu ana hesaplar dışında davacı adına başkaca hesaplar da açılarak işletildiğini, kendi izin talep ya da onayı olmadan, kimi zaman imzasının taklit edildiği orijnal yada faks talimatları ile kimi zaman da hiç talimat olmaksızın çekilen yada transfer edilen paralar olduğunun tespit ettiğini, konuyla ilgili olarak, sorumlular hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu,
Davalı bankanın, yasa ve bankacılık teamüllerine göre hesaptan izinsiz olarak, talimatsız ya da sahte veya davacıya ait olduğundan emin olmadığı talimatlar ile çekilmesine, havale edilmesine, transfer edilmesine ya da satılmasına veya bozdurulmasına izin verdiği para ya da menkul kıymet işlemlerinin doğurduğu zarardan davacıya karşı sorumlu bulunduğunu belirterek ;davacının uğradığı zararın kapsamının her bir zarar kalemi için zarar tarihinden itibaren faizi ile birlikte belirlenmesine, uğranılan zararın yargılama süreci içinde belirlenecek fazlaya ilişkin kısmını ve faizlerini ayrıca talep ve dava hakları saklı olmak üzere, şimdilik bilinen 706.000.USD karşılığı 1.062.459,40 TL + 865.790,00.TL = 1.928.249,40 TL lık kısmının, her bir zarar kalemi için, zarar tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili bankanın işlemlerinin mevcut yasal düzenlemelere, bankacılık usul ve teamüllerine uygun olduğunu,
Davacının müvekkili bankanın, … numaralı müşterisi olduğunu, davacının bizzat kendisinin de ikrar ettiği üzere, davacının müvekkili banka ile Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzaladığını ve bankada hesaplar açtırdığını, davacının talimatı ile yapılan havalelerin bir kısmında tutarlar, davacının ticari ilişki/ortaklık içerisinde olduğu … Ticaret firmasına gönderildiğini,
Davacının itiraz etmiş olduğu , 29.11.2002 tarihinde yapılan 500,00 USD ödemenin davacının ticari ilişki içerisinde olduğu … Tic. Firması ortağı … ‘a yapıldığını, 31.12.2002 tarihinde 500,00 USD- Davacı talimatına istinaden … isimli kişiye ödendiğini, 31.01.2003 tarihinde 500,00 USD belirtilen hesaptan böyle bir işlem yapılmadığını, 23.09.2003 tarihinde 210.000,00 USD – Davacı talimatı üzerine davacının ticari ilişki içerisinde bulunduğu …’a gönderildiğini, 21.07.2003 tarihinde 220.000,00 USD – Davacı talimatı üzerine davacının ticari ilişki içerisinde bulunduğu ve kendi ikrarına göre ortaklık kurduğu … Ticaret firmasına gönderildiğini, 18.08.2003 tarihinde 120.000,00 USD – Davacı talimatı üzerine davacının ticari ilişki içerisinde bulunduğu ve kendi ikrarına göre ortaklık kurduğu … Ticaret firmasına gönderildiğini, 06.05.2003 tarihinde 74.000,00 USD – Davacı talimatı üzerine davacının ticari ilişki içerisinde bulunduğu, … Ticaret firması ortağı Şamil Özavar tarafından nakit çekildiğini,
Davacının belirttiği işlemlerden en son işlem tarihi 23.09.2003 olup bu tarihten sonra davacının hesabından bizzat kendi kredi kartı ödemeleri,başka bankaya kendisi tarafından yapılan para transferi, itiraza konu olmayan yurt dışı para gönderimleri gibi işlemler gerçekleştirildiğini, davacının tüm işlemlerden bilgi sahibi olduğunu 2003 yılından davacının müvekkil Bankaya başvurduğu 2009 yılına kadar 7 yıllık bir süre geçtiğini,
Müvekkili Bankaya hiçbir itirazı olmayan davacının, hesabından işlem yapmaya devam ettiğini, davacının bu tutumunun işlemlere vakıf olduğunu gösterdiğini, işbu davada ileri sürülen taleplerin tamamının kötü niyetli olduğunu,
Davacının hazine bonolarının diğer bir bankaya aktarılması işleminin izinsiz yapıldığı iddiası tamamı ile gerçek dışı olduğunu, davacının ikrarı çerçevesinde hazine bonolarının kendi isteği ile diğer bankaya aktarılmasına yönelik talimatta da aktarılan hazine bonolarının toplam nominal değeri gösterilmiş olmakla davacının işlemden haberdar olduğunu ,
Aradan geçen 6-7 yıla yakın süreç içerisinde müvekkili bankaya hiçbir itiraz olmaması, davacının 2003 yılında müvekkili Bankadaki tüm mevcudunu kendi iradesi ile başka bir bankaya transfer edip tüm hesaplarına ve bakiyelerine vakıf olmasına karşın yine hiçbir itiraz olmadan işlemlere devam etmesi karsısında, artık bu aşamada bilgi ve muvafakati dahilinde olan işlemlere itiraz edemeyeceği, davacının ticari ilişki içerisinde olduğu kişiler ile düştüğü anlaşmazlık sonrası kendi aralarında yaptıkları anlaşma ve bu kişilerden alacağını tahsil edememesi gibi tamamı ile müvekkil banka dışında, davacı ve dava dışı 3. kişiler arasındaki iç ilişkiye davalı olgular ve maddi vakıalardan yola çıkılarak müvekkilinden bir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını belirterek ;davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2009/740 Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesinde; Davacı … davalı … Bank.AŞ.(Eski Unvanı : … AŞ.) arasında bankacılık işlemleri nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu ve … 13 Ağır Ceza Mahkemesi … sayılı ceza dava dosyası sonucunu beklediği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasındada davacı vekili davalı banka hakkında aynı ceza dava dosyasında şikayette bulunduklarını açıklamıştır.
HMK 166/1. maddesinde; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar”, aynı maddenin 3. fıkrasında;”Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir” ve 4. fıkrasında da; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” denilmektedir.
Mahkememizin bu dosyasında, davada dayanılan nedenlerin,davacının ve konusunun, Mahkememizin 2009/740 esas sayılı dosyasıyla aynı olduğu, … 13 Ağır Ceza Mahkemesi … E sayılı dosyasındaki ceza davasının sonucunu beklediği anlaşılmıştır.
HMK 166/4 maddesi uyarınca, her iki dava dosyası arasında bağlantı olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.Mahkememizin 2009/740 E sayılı dosyasındaki davanın bu dava dosyasından önce açıldığı dikkate alınarak dava dosyasının 2009/740 esas dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerkemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Mahkememiz dosyasının yine mahkememizin 2009/740 Esas sayılı dosyası ile arasında bağlantı bulunduğundan BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Yargılamanın önceki tarihli birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalı vekilinin yokluğunda H.M.K.nun 166/1. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte temyizi kabil olmak üzere karar verildi.22/11/2018

Başkan …
-e imza
Üye …
-e imza
Üye …
-e imza
Katip …
-e imza