Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/695 E. 2023/882 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/695 Esas
KARAR NO : 2023/882 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen ve tekrar edilen dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … A.Ş. İle önce şube müdürü sıfatı ile çalıştırılmak için kurum içi eğitimlere alındığını, bir süre sigortalı olarak … Kargo şube müdürü olarak işe başladığını, işe başladıktan sonra 01/06/2015 tarihinde muvazaalı şekilde acentelik sözleşmesi ve alt kira sözleşmesi akdederek acenteymiş gibi görev yapmaya başladığını, yapılan sözleşmenin ilgili maddeleri gereği davalı şirketin yeni çalışan alınmasına karar verdiğini ve bu çalışanların yasal düzenlemeler gereği belirlenen ücret ve ekleri vergi ve SGK paylarını ödemeyi vaad ettiğini, bu ödemelerin yıllar içerisinde artmasına rağmen kısmen ödeme yapmak suretiyle davacıyı zarara uğrattığını, davalı firmanın sürekli olarak bir takım mal ve hizmetlerin alımı konusunda müvekkiline zorlamalar getirdiğini, bunun maddi külfetini de müvekkiline yüklediğini, mevcut sözleşme şartlarını müvekkili aleyhine olacak şekilde tek taraflı olarak değiştirdiğini, yeni sözleşme şartlarını ve protokollerini kabul etmemesi halinde akdin feshi ile baskı yaptığını, taşımacılık akdi yapılan firmaların taşımacılık ücretlerini bile müvekkilinin hesabına borç kaydettiğini sözleşme incelendiğinde tek taraflı hakların davalıya, tek taraflı yükümlülüklerin de müvekkiline yüklendiğini, bu yönüyle müvekkiline hiç bir hak tanımayan bu sözleşmenin kabulünün mümkün olmadığını asli ilişkinin işçi işveren ilişkisi olduğunun açık olduğunu, bu nedenle muvazaalı olan acentelik sözleşmesi ve iş akdinin 12/06/2017 tarihinde feshedildiğini ve bu ödemelerin müvekkilinden alındığını, firmanın bölge müdürlüğünden verilecek cari hesaba göre borçlu göründükleri miktardaki borca karşılık olmak üzere, firma tarafından dayatma ile satılmış gösterilen ve fatura edilen borkod okuma cihazları ile cep telefonlarının şube ile birlikte teslim edildiğini, ayrıca davalı firmanın müvekkili işe başlarken ve daha sonra da demirbaşlara ait olmak üzere müvekkilinden ve müvekkilinin babası …’den teminat senedi aldığını, sözleşmenin feshine rağmen senetlerin iade edilmediğini, müvekkilinin alamadığı maaş alacaklarının da olduğunu iddia ederek öncelikle müvekkili ve babasının aval olduğu senetler hakkındaki menfi tespit taleplerinin kabulüne, davanın kabulü ile ücret, şirket adına yapılan ödemelerden doğan alacak ve kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen ve tekrar edilen cevap dilekçesinde; mahkememizin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, davacının davalı şirkette işçi olarak çalışmadığını, davacının acentelik sözleşmesinin 6. maddesine göre taleplerinin, ücret ve SGK payları gibi alacakları, menfi tespit davası ve teminat senedi iddiasına ilişkin taleplerinin davacı ile davalı şirket arasında imzalanan acentelik sözleşmesinden kaynaklandığını ve ticari iş niteliği taşıdığını, davacının acentelik sözleşmesi gereği bağımsız tacir sıfatı taşıdığını, bu nedenle belirtilen taleplerin Ticaret Mahkemesinde değerlendirilmesi gerektiğini, acentelik sözleşmesinin 41. maddesinde işbu sözleşmeden doğan ihtilaflarla ilgili olarak istanbul mahkemelerinin yetkilendirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
… İş Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasının 28/01/2020 tarihli 7 nolu celsede davada davacı olarak gözüken … ile ilgili kısmın tefrikine karar verildiği … İş Mahkemesinin 2020/… esas sırasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
… İş Mahkemesinin 2020/79 esas 2020/… karar sayılı gerekçeli kararı ile dava dilekçesinde acentelik sözleşmesinin muvazaalı olduğu ileri sürülmüştür. Dosya içeriğine sunulu vergi levhası, işe başlama bildirimi, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları incelendiğinde davacının iddia ettiği muvazaalı işlemlerin bizzat tarafı olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak hiç kimse kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemez. Böyle bir hak talebi herkesin haklarım kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunamayacagını belirten Türk Medeni Kanunun 2. Maddesine de aykırı olup, buna göre davacı ile davalı arasında hizmet akdine dayalı işçi-işveren ilişkisi bulunmaması, davacının davalı şirket acentesi olduğu anlaşılmakla, davacının işçilik alacakları dışındaki taleplerine ilişkin uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil genel mahkemede çözümlenmesi gereklidir. Bu nedenle mahkemenin görevsizliğine karar vererek, … İş Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasının tefriki ile davacı … yönünden açılan davanın Mahkemenin 2020/… esas sayılı dosyasına kaydına, işlemlerin bu dosya üzerinden devam etmesine, davanın mahiyeti nazara alınarak Ticari Dava olması sebebiyle Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… esas 2023/… karar sayılı gerekçeli kararı ile taraflar arasında düzenlenen 01/06/2015 tarihli, acente ek sözleşmesi suretinin incelenmesinde; sözleşmenin 43/b. Maddesi uyarınca; bu anlaşmadan kaynaklı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığı; borçlu olmadığının tespitine konu kambiyo senedinin taraflar arasındaki sözleşmeye teminat olarak verildiği iddiasının bulunduğu, davalının ikametinin İstanbul olduğu ayrıca mevcut senede ilişkin … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, takibin de İstanbul’da yapıldığı anlaşılmakla da yetki itirazının kabul edilerek davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin yetkisizliğine dosyanın yetkili İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; karar verildiği görülmekle Mahkememizin yukarıda yazılı esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Emsal kararda ve yargıtayın yerleşik uygulamalarında “Dairemiz incelemesinden geçerek kesinleşen emsal dosyalarda, kargo şirketlerinin kendi çalışanları ile yaptıkları acentelik sözleşmelerinin muvazaalı olduğunun kabul edildiği dikkate alındığında, davalı şirket ile dava dışı önceki çalışanı … … arasında imzalanan acentelik sözleşmesinin de muvazaalı olduğunun kabulü gerekir.” (YARGITAY 22. Hukuk Dairesi 2017/8411 E., 2017/15769K.)
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; davacı …’ün, oğlu … …’ün davalı şirkette sigortalı işe başladığı, davalı şirketin talebi üzerine davacının oğlu … ile davalı şirket arasında muvazaalı acentelik sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme gereği demirbaşlara teminat olarak davaya konu senedin düzenlendiği, davacının senette aval olduğunun iddia edilerek açılan davada, … İş Mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememiz iş bu esasına kaydedildiği, yukarıda emsal olarak da belirtildiği üzere yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen emsal dosyalarda, kargo şirketlerinin kendi çalışanları ile yaptıkları acentelik sözleşmelerinin muvazaalı olduğunun kabul edildiği dikkate alındığında, davaya konu çekin acentelik ilişkisi kapsamında verildiği hususunda uyuşmazlığın bulunmadığı, acentelik ilişkisinin muvazaalı olduğu anlaşılmakla davaya konu çekin işçi- işveren ilişkisine dayandığı, dosya kapsamında işçi – işveren ilişkisinin tartışılması gerektiği bu husustaki görevin iş mahkemelerinde olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır