Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/673 E. 2023/815 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/673 Esas
KARAR NO : 2023/815
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2023
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; huzurdaki dava, davalının paylaşımlarının TTK’nın 55/1/a-l maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, haksız rekabet eylemlerinin durdurulması ve haksız ve yanıltıcı olan bu beyanların düzeltilerek müvekkil şirketin bu beyanlar dolayısıyla uğradığı maddi ve manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi talebiyle ikame edildiğini, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olduğunu, ancak somut olayda, 6100 sayılı HMK’nın 110. maddesiyle düzenleme altına alınan “davaların yığılması” durumu söz konusu olup uyuşmazlık; haksız rekabetin tespiti, meni ve haksız rekabet dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi istemlerini içerdiğini, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat istemlerine ilişkin davalar arabuluculuğa tabi ise de, tespit ve men’e ilişkin davalar, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi olmadığını, bu durumda, müvekkili şirket, müşterilerine yatırım ve yatırım danışmanlığı hizmeti sunan ülkemizin en köklü aracı kurumlarından biri olarak 1976 tarihinden beri Sermaye Piyasası Kanunu (“SPKn) ve ikincil mevzuatına tabi olarak işlemlerini yürütmekte olduğunu, bir aracı kurum olarak müvekkili şirket, sermaye piyasasında kullanılan araçların ihracına veya halka arz yoluyla satışına aracılık etmekte, piyasa ile yatırımcı arasında köprü görevini üstlendiğini, davalı …, müvekkil şirketin …’da aracılık ettiği işlemler ile ilgili kendisine ait ..itter hesabından yaptığı paylaşımda bulunduğunu, söz konusu paylaşım oldukça manipülatif, mesnetsiz, yanlış bilgilerle müvekkil şirket’i hedef gösteren, toplumu kurum ve sektör aleyhine yönlendiren ve güven ortamını bozan nitelikte ifadeler içermekte olup müvekkil şirket’in ticari itibarına zarar verdiğini, şüphelinin bu söyleminin, müvekkilinin hem mevcut hem de potansiyel müşterileri ile arasında bir güvensizlik ortamı oluşmasına sebep olmuş ve olmaya da devam ettiğini, müvekkili şirket’in … A.Ş. nezdinde kendisinin bizzat gerçekleştirdiği bir satış söz konusu olmadığını, müvekkil şirket, bir aracı kurum olarak yatırımcı müşterilerinin al-sat emirlerini piyasaya iletmekle yükümlü olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davalının eyleminin TTK’nın 55/1/a-1 maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine ve ref’ini, ilamın ulusal gazetede ilanını, müvekkil şirket’in uğradığı zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminat ile ticari itibarının zedelenmesi sebebiyle 10.000,00-TL manevi tazminatın olay gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; bir çok yönden dava şartı noksanlığının mevcut olduğunu, bu haliyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddi gerektiğini, dava konusu, mutlaka bir takım vakıalara dayalı olarak ileri sürülebileceğini, dava konusu hakkın, doğumuna temel teşkil eden herhangi bir vakıayı belirtmeden, o hakkı ileri sürmenin mümkün olamayacağını, bir diğer ifadeyle, dava konusu hak, mutlaka kendisinin doğumuna temel teşkil oluşturan bir vakıa ile ilişkili olmak zorunda olduğunu, davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekmekte ise de bir an için aksi düşünülse bile aynı zamanda huzurdaki davada aktif husumet ve hukuki yarar yokluğu da söz konusu olduğunu, vekil eden davalı …, davacı şirketin rakibi, tedarikçisi veya tek başına düşünülürse de tüzel kişiliği olan bir kişi de olmadığını, usuli itirazlar ile olayda haksız rekabetin mevcut olmadığı açık iken davacının dilekçesindeki iddia ve talepleri kabul etmemekle beraber işbu davada İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğunu, işbu davanıngörevsiz mahkemede ikame edildiğini, dava açılmadan önce dava şartı olan Arabuluculuk süreci de yerine getirilmediğini, tüm bu açıklanan nedenlerle arabuluculuğa başvurulmadan doğrudan dava açılmış olması nedeni ile esasa girilmeksizin davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, usulden ret talebimiz konusunda sayın mahkeme aksi kanaatte olursa esasa karşı itiraz ve cevaplar doğrultusunda esastan reddini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2023/… Esas sayılı dosyası 10/07/2023 tarihli celsesi ara kararı ile, ”Davalının para alacağına ilişkin zorunlu arabuluculuk dava şartına dair itirazı yönünden davacının maddi ve manevi tazminat talepleri para alacağına ilişkin olduğu görülmekle bu kalemler yönünden dosyanın tefriki ile Mahkememizin ayrı esasına kaydına” karar verildiği, Mahkememizin dosyası işbu bir kısım talepler yönünden tefrik edildiği ve Mahkememizin 2023/… Esas sırasına kaydının yapıldığı, Mahkememizin 2023/… Esas, 2023/… Karar sayılı ve 13/07/2023 tarihli verilen kararı ile dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 06/10/2023 tarih ve 2023/… Esas, 2023/… Karar sayılı ilamı ile, ”Somut olaya birebir emsal olabilecek şekilde yargıtay 11 HD nin 2020/933 esas,5776 karar sayılı ilamında “Somut olayda davacı taraf, bir nispi ticari dava olarak, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, maddi ve manevi tazminat talepleri yanında, haksız rekabet oluşturan fiilin tespiti ve tecavüzün ortadan kaldırılması (ref’i) taleplerini bir arada ileri sürdüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği halde, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulmasına” denilmiştir. Somut olayda davacı tarafın davası haksız rekabetin tesbiti -meni talepleri yanında maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmaktadır.Taleplerin bir kısmının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı, bu sebeple alacak ve tazminat taleplerine ilişkin davanın da arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı halde davaların birlikte görülmesi gerektiği halde, tefrik edilerek maddi ve manevi tazminat istemleri bakımından davanın dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın tefrik edilen dava ile birlikte yeniden görülmesi için dava dosyasının kararı veren mahkemeye gönderilmesine” karar verilerek, dosyanın mahkememize iade edildiği ve Mahkememizin 2023/673 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkememizin 2023/… Esas dosyasında verilen 13/07/2023 tarihli kararının, … Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 06/10/2023 tarih ve 2023/… Esas, 2023/… Karar sayılı ilamı ile, ”…Davanın konusunun birden fazla olması ve bunlardan bir kısmının bir miktar para alacağına, bir kısmının ise miktara tabi olmaması halinde, yani HMK 110. maddesi anlamında bir dava yığılması ve talepler arasında da HMK 166. maddesi anlamında bağlantı bulunması halinde, uyuşmazlığın ne şekilde çözümleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamakta ise de, Anayasamız uyarınca, uyuşmazlığın çözümünde asıl olanın mahkeme yargısı olduğu dikkate alındığında, aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren, talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözüme kavuşturulması gerekir. Somut olaya birebir emsal olabilecek şekilde Yargıtay … HD’nin 2020/… Esas,… Karar sayılı ilamında “Somut olayda davacı taraf, bir nispi ticari dava olarak, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, maddi ve manevi tazminat talepleri yanında, haksız rekabet oluşturan fiilin tespiti ve tecavüzün ortadan kaldırılması (ref’i) taleplerini bir arada ileri sürdüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği halde, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulmasına” denilmiştir. Somut olayda davacı tarafın davası haksız rekabetin tesbiti -meni talepleri yanında maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmaktadır. Taleplerin bir kısmının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı, bu sebeple alacak ve tazminat taleplerine ilişkin davanın da arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı halde davaların birlikte görülmesi gerektiği halde, tefrik edilerek maddi ve manevi tazminat istemleri bakımından davanın dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın tefrik edilen dava ile birlikte yeniden görülmesi için dava dosyasının kararı veren mahkemeye gönderilmesine” gerekçeleriyle kaldırıldığı, aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren, talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği anlaşıldığından, işbu Mahkememizin 2023/… Esas sayılı dosyasının, ana dosya olan Mahkememizin 2023/… Esas sayılı dosyası ile bir bütün olarak ve işin esasına girilerek çözüme bağlanması için her iki dosyanın birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin dosyasının, 6100 sayılı Yasanın 166. maddesi gereğince ana dosya olarak devam eden Mahkememizin 2023/… Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın birleştirme nedeniyle kapatılmasına ve yargılamaya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
3-İşbu dosyadaki BAM kaldırma ilamı ve BAM kaldırma kararı sonrası tensip tutanağının ana dosyadan taraflara tebliğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin birleşen dosyada nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Yasanın 168. maddesi gereğince esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.17/10/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza