Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/661 E. 2023/834 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/661 Esas
KARAR NO : 2023/834
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2023
KARAR TARİHİ : 23/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin yetkilisi … …’ın amcasının oğlu ve eski kayın biraderi olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket yetkilisi ve davalının önceleri oldukça yakın olduklarını, … … ile davalının kız kardeşi … …’in boşanma davası sonrasında boşandıklarını, bu nedenle taraflar arasında husumet bulunduğunu, … … ile … … arasında boşanma davası devam ederken müvekkili şirket yetkilisinin o dönemde başka bir şirketten dolayı ortağı olan … …’nun kullanımındaki … plakalı aracın camının kırılarak bir hırsızlık olayı gerçekleştiğini, takibe konu çeklerin bu hırsızlık olayı esnasında içinde bulunduğu çanta ile birlikte sair kıymetli evrak ve belgelerin de çalındığını, müvekkilinin o dönemde bazen çeklere imza atıp dosyada hazır bulundurduğunu, takibe konu çeklerin üzerindeki imzaların müvekkilinin imzasına benzediğini, fakat çek üzerindeki sair yazıların kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, hırsızlık olayından sonra … …’nun kolluk kuvvetlerine giderek şikayette bulunduğunu, şikayetin soruşturmasının … Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/… soruşturma sayılı dosyası ile yapıldığını, davalının müvekkili şirket yetkilisine zarar verebilmek adına bir çok sayıda usulsüz işlem gerçekleştirmeye başladığını, müvekkili şirketin karşı tarafın hukuka aykırı eylemleri nedeniyle 10 yılı aşkın süreden beri gayri faal olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin hiçbir mal varlığı bulunmadığını, davalı tarafın müvekkili şirketin mal varlığı olmadığını bilerek davaya konu takibi başlattığını ve usulsüz bir şekilde kesinleştirdiğini, …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takiple ilgili olarak müvekkilinin davalı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, menfi tespit davalarında ispat külfetinin alacaklı olduğunu iddia eden davalıya ait olduğunu, takibe konu çeklerin bankaya ibraz edilmediği ve keşide tarihinden itibaren 3 yıl içinde takibe konu edilmediği için çek vasfını hiç kazanmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava; dava konusu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafından arabuluculuk son tutanağını sunulmadığı, davacıya muhtıra çıkarılarak arabuluculuk son tutanağını ibraz etmek üzere 1 haftalık kesin süre verildiğini, davacı vekilinin ibraz etmiş olduğu 19/10/2023 tarihli beyan dilekçesinde menfi tespit davalarında arabuluculuk şartı olmadığı konusunda yerleşik içtihatlar oluştuğundan bahisle dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmadığının beyan edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre;
TTK’ya, 7155 sayılı kanun ile eklenen 5/A. maddesi ile 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalarda tazminat ve alacak niteliğindeki davalarda, dava şartı niteliğindeki 6325 Sayılı arabuluculuk yasasının zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre davadan önce arabulucuya başvurmak, dava açarken uzlaşmazlık tutanağının dava dilekçesine eklemek, arabulucuya başvurulduğu halde belge eklenmemiş ise kendisine belgeyi eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verileceği, arabuluculuğa başvurulmamış veya 1 haftalık kesin süre içerisinde uzlaşmazlık tutanağı ibraz edilmez ise davanın dava şartı noksanlığından dolayı reddedileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle, TTK 5/A maddesinin 1. Fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş ve 01/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanması gerekliliği geçici madde ile düzenlenmiştir.
7445 Sayalı Kanunun Geçici 1. Maddesine göre 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 01/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. Geçici 1. Maddenin gerekçesi ise şu şekildedir “Geçici Madde 1- Maddeyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hükümlerin 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacağı hükme bağlanmaktadır. Belirtilmelidir ki, Teklifle, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesi ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine menfi tespit ve istirdat davalarının yanı sıra itirazın iptali davası da eklenmektedir. Ancak, itirazın iptali davasının dava şartı olarak arabuluculuk kapsamında olduğuna ilişkin mevcut uygulamalar dikkate alınarak bu fıkrada, itirazın iptali davasıyla ilgili hükme yer verilmemektedir”
Bu değişiklik ile bu fıkrada sayılan her bir dava çeşidinin ayrı ayrı arabuluculuğa tabi olduğu açıkça düzenlenmiştir. “menfi tespit ve istirdat davalarında” ibaresindeki “ve” bağlacı, bu iki davanın birlikte açılması halinde arabuluculuğa tabi olduğu şeklinde yorumlanamaz.
6102 sayılı kanunun 5/A maddesinin, 7445 sayılı kanun ile değişik 1.fıkrasına göre 01.09.2023 tarihinden itibaren menfi tespit davalarının arabuluculuğa tabi olduğu açıkca düzenlenmiş olmakla ve davacı tarafta arabuluculuğa başvurmadığını beyan etmekle davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-6102 sayılı yasanın 5/A maddesi ile 7445 sayılı kanun ile değişik 1. fıkrası delaletiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığını,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.23/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”