Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/62 E. 2023/474 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/62 Esas
KARAR NO : 2023/474
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kumaş üretimi yaparak ürettiği kumaşları yıllardır piyasaya sattığını, davalının müvekkili şirketten kumaş satımından kaynaklı 1.000.000,00TL’yi aşan bir cari ilişkisi söz konusu olduğunu, kumaşların satışının davalıya yapıldığını ve sevk edildiğini, taraflarca yapılan sözleşmelerde ödeme tarihleri arasında kur farkı olması durumunda bu farkın faturalandırılacağının bildirildiğini, ancak müvekkilinin ürünlere ait ödemelerin tamamı kendisine ödendikten sonra kur farkı faturasını düzenleyip karşı tarafa e-fatura olarak iletmesine rağmen davalının ödemeyi yapmadığını, ödeme yapılmaması nedeniyle davalı aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını ve 180.318,23TL kur farkı alacağının müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, kur farkı alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödemenin 10.05.2022 tarihinde gerçekleştiğini, kur farkı alacağının fatura kesim tarihi olan 03.02.2021 tarihinde ödenmesi gerekirken ancak 10.07.2022 tarihinde gerçekleştiğini, yüksek enflasyon nedeniyle müvekkilinin kur farkı alacağının değer kaybına uğradığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu ettiği … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasının istinaf incelemesinde olup kararın kesinleşmediğini, bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında kararın yargılama hedef süresinde verildiğini ve talep edenin haksız kur farkı alacağına makul sürede kavuştuğunu, enflasyon dengesizliğinden müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun olmadığını ve temerrütün gerçekleşmediğini, davacıya yapılan ödemelerin çek ile gerçekleştiğini ve çekle yapılan ödemelerde kur farkının istemeyeceğinin açık olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların Amerikan Doları cinsinden olduğu görülmekle kural olarak kur farkı istenebilmesi mümkün ise de dava konusu uyuşmazlıkta davalının çekle ödemede bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığını, ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı istemeyeceğini, davacı tarafın haksız davasına dayanak olarak 03.02.2021 tarihinde kesmiş olduğu kur farkı faturasını dayanak etmiş ise de 2020 yılı sonu cari hesap mutabakatı yapıldıktan alacakların sıfırlanarak böyle bir alacağın varlığının söz konusu edilmemiş hesap mutabakatı yapıldıktan sonra kur farkına ilişkin fatura kesildiğini ve süresinde itiraz edildiğini, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce vergi kayıtlarının, banka kayıtlarının, TUİK kayıtlarının, icra dosyasının ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı takip dosyasında 180.318,23-TL asıl alacak, 21.072,28-TL vekalet ücreti, 6.361,45-TL yargılama gideri, 35.870,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 243.621,96-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 24/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının kur farkından doğan alacağının geç tahsil edilmesi sebebiyle faizi aşan munzam zararının bulunup bulunmadığı ve miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK.nın aşkın zararı düzenleyen 122. maddesinde “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Kanun hükmünün açık lafzından da anlaşılacağı üzere, munzam zarar; borçlunun temerrütü nedeniyle uğranılmış olan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zarardır. Alacaklı, temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararının borçludan tahsilini talep edebilir. Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK’nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11-668 E.-2007/798 K. ilamı).
Davacı tarafından faizi aşan munzam zararının tazmini talep edilmiş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alındığında TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. Davacının sadece yüksek enflasyon, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu hususları alacaklının faizi aşan zarar iddiasına ilişkin ispat yükünü ortadan kaldırmayacağı, davacının kendi duruma özgü şekilde somut olarak zararını ispat etmesi gerektiği, (Yargıtay HGK., 2021/11-938E., 2022/401K; Yargıtay 11. HD., 2019/101 E., 2022/7803K.,. Yargıtay 11. HD., 2021/4165 E. , 2022/8361 K. Yargıtay 11. HD., 2021/4970 E. , 2022/8362 K.), davacının somut olarak gerçek zararını ispata yönelik delil sunmadığı, vakıa da bildirmediği anlaşıldığından munzam zarar isteminin ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davacının temel alacağı kur farkından doğan zarara yönelik olup bizatihi gecikmeden doğan fer’i alacak niteliğindedir. Bunun yanında her ne kadar davacı tarafından Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlaline yönelik kararları emsal olarak bildirilmiş ise de ihlale konu dosyanın kendine özgü şartlar içerdiği, dosyamız kapsamında davacının alacağına kavuşmasına dair sürecin aynı şekilde ve sürede gerçekleşmediği, iddianın aynı şekilde sübut bulmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.12/06/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza