Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/61 E. 2023/996 K. 18.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/61 Esas
KARAR NO : 2023/996
DAVA : Alacak (Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 18/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında uzun süre süren ticari ilişki sonucunda davalının müvekkiline 6.774,76-TL cari hesap bakiyesi olan alacağını ödemediğini, müvekkilinin hukuki işlemlere başlamadan önce davalı şirket yetkilisiyle yaptığı görüşmelerden olumlu bir sonuç elde edemediğini, müvekkilinin alacağın tahsiline yönelik tarafımızca önce davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasıyla 10/10/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlattıklarını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin davalıya 16/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin takibe 17/10/2019 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesiyle itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra müdürlüğünce 18/10/2019 tarihinde verilen kararla takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının yaptığı haksız ve mesnetsiz itiraz üzerine duran icra takibi nedeniyle müvekkili şirket alacağının tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile 6.774,76-TL cari hesap alacağının temerrüt tarihi olan 10/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası sureti ve … Sosyal Güvenlik Merkezinden davalı şirketin çalışanlar listesi celp edilmiş ve dosya kapsamına alınmıştır.
Davacı asil … yönünden … ne, … a ve … Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak tacir araştırması yapılmış olmakla, gelen müzekkere cevaplarına göre davacı asilin tacir olduğu anlaşılmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasında cari hesap alacağından kaynaklanan 6.775,26-TL asıl alacak, 228,04-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.003,30-TL takip yapıldığı, ancak huzurdaki davanın talep sonucunun tahsile ilişkin eda davası olduğu, takipteki itirazın iptalinin talep edilmediği, davacının sadece takip ile temerrüt durumuna işaret ettiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişinin 29/09/2023 tarihli raporunda özetle; Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, davacı defterlerinin sahibi lehine deli vasfına haiz olabileceği, davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre Davacının dava ve takip tarihi itibariyle 6.774,76TL davalıdan alacaklı göründüğü,
davacının alacağının faturaya dayandığı, likit ve muayyen olduğu, davacının alacağına dayanak faturalarının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
davacının faturalarının teslim /tebliğ edilmiş olduğu davalı şirket aleyhine borç
doğurduğu,
dava tarihinden önce başlatılan icra takibi nedeniyle 10.10.2019 takip tarihi
itibariyle temerrüt oluştuğu, buna göre davacının belirlenen 6.774,76TL asıl alacağa 10.10.2019 temerrüt tarihi ile 26.01.2023 dava tarihi arasındaki 1204 gün için toplam 3.332,53TL işlemiş avans faizi hesaplandığı, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 26.01.2023 dava tarihi itibari ile avans faizi oranının %10,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği
sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, açık cari hesap ve faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır. Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, Mahkememizce tüm delillerin toplandığı, ön inceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, taraflara HMK 222/3 maddesi gereğince usulüne uygun ihtaratların yapıldığı, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, davalı tarafça davaya süresinde cevap verilmediği ve bilirkişi incelemesine ticari defter ve kayıtlarının sunulmadığı, davacı yanın ticari defter ve kayıtların ibraz edildiği, aldırılan bilirkişi raporu ile davacı yan ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı bulunduğu ve dava konusu alacağın defterlerde kayıtlı olduğu, davacının sunduğu sevk irsaliyelerinin çoğunluğunun teslim alan kısmında … isimlerinin geçtiği, bu isimlerin davalı çalışanı olup olmadığını teyit etmek için SGK kayıtları celp edildiğinde sevk irsaliyelerindeki tarihler itibariyle davalı çalışanı olduklarının açıkça görüldüğü, dolayısıyla davacının sunduğu imzalı sevk irsaliyeleri yönünden mal teslimini ispatladığı, bunun yanında davalı yanın ihtarata rağmen mazeretsiz şekilde defter sunmaması nedeniyle salt davacı yan defterlerinin hükme esas alınabileceği, sevk irsaliyelerinin çoğunluğunun davalı yanca imza edildiği ve lehe delil niteliği bulunan davacı defterlerinin hükme esas alınabileceği, davalı yanın ödeme belgesi veya savunması bulunmadığı da görülmekle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü de görülerek asıl alacağa ticari işlerde esas avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, 6.774,76-TL’nin 10.10.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 462,78-TL harcın, peşin alınan 179,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 282,88-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 179,90-TL başvurma harcı ve 179,90-TL peşin harç olmak üzere toplam 359,80-TL harç bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.002,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.774,76-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır