Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/609 E. 2023/740 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/609 Esas
KARAR NO : 2023/740

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2023
KARAR TARİHİ : 25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait olan … Bankası, … Şubesi, … no.lu, 10.06.2021 keşide tarihli ve 741.320,00-TL. bedelli çek, …bank … Şubesi, … no.lu, 20.07.2021 keşide tarihli, 896.450,00-TL. bedelli çekler; davalı … lehine keşide edilmiş, ciro yoluyla diğer davalıların eline geçmiş ve en son hamil olan … A.Ş. tarafından “karşılıksızdır” işlemi yapılarak, müvekkil şirket yetkilisi olan … hakkında … 26.İcra Ceza Mahkemesi’ nin …Esas sayılı dosyasıyla karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayetçi olunduğunu, ancak söz konusu çekler üzerine atılan imzalar şirket yetkilisi olan …’ ya ait olmadığını, yüksek mahkeme kararları gereğince menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığı konusunda yerleşik içtihatlar oluştuğunu, bu nedenle, işbu dava açılmazdan evvel arabuluculuğa başvurulmadığını,
davanın kabulü ile;
… Bankası, …Şubesi, … no.lu, 10.06.2021 keşide tarihli ve 741.320,00-TL. bedelli çek,
…bank … Şubesi, … no.lu, 20.07.2021 keşide tarihli, 896.450,00-TL. bedelli çeklerden kaynaklı olarak, davacı müvekkilin davalılara borçlu olmadığının tespitine,
asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ile lehimize hükmedilecek olan avukatlık ücretinin davalılara tahmiline adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; dava konusu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafından arabuluculuk son tutanağını sunulmadığı, dava dilekçesinde de menfi tespit davalarında arabuluculuk şartı olmadığı konusunda yerleşik içtihatlar oluştuğundan bahisle dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmadığının beyan edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre; TTK’nun 5. maddesinde yapılan değişiklik ile 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalarda tazminat ve alacak niteliğindeki davalarda, dava şartı niteliğindeki 6325 Sayılı arabuluculuk yasasının zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre davadan önce arabulucuya başvurmak, dava açarken uzlaşmazlık tutanağının dava dilekçesine eklemek, arabulucuya başvurulduğu halde belge eklenmemiş ise kendisine belgeyi eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verileceği, arabuluculuğa başvurulmamış veya 1 haftalık kesin süre içerisinde uzlaşmazlık tutanağı ibraz edilmez ise davanın dava şartı noksanlığından dolayı reddedileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
6102 sayılı kanunun 5/A maddesinin, 7445 sayılı kanun ile değişik 1.fıkrasına göre 01.09.2023 tarihinden itibaren menfi tespit davalarının arabuluculuğa tabi olduğu açıkca düzenlenmiş olmakla ve davacı tarafta arabuluculuğa başvurmadığını beyan etmekle davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı yasanın 5/A maddesi ile 7445 sayılı kanun ile değişik 1.fıkrası delaletiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığını,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.25/09/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”