Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/58 E. 2023/85 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/58 Esas
KARAR NO : 2023/85
DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Davacı taraf davasını 27/01/2022 tarihinde …. Asliye Hukuk Mahkemesine (daha sonra mahkeme bölündüğünden dosya …. Asliye Hukuk Mahkemesine geçmiştir.) açmış olup, bu mahkemenin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ve 08/12/2022 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olup, kararın 20/01/2023 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in, Avrupa Konutları … adı altında inşa edilen projeden konut satın almak için, dava dışı arsa sahibi … A.Ş. ve yüklenici … A.Ş. ile …. Noterliği 06.09.2018 tarih ve … yev. numaralı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladığını, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereği, davalı yanın “…” müşteri numarası açıklamasıyla ödemesi lazım gelen konut satış bedeli, belirli vadelerde davacı müvekkil tarafından, sözleşmenin tarafı olan firmalara ödenmek suretiyle davalı yana borç verildiğini, müvekkilin kendisine ait … numaralı hesabından, davalı yanın borcu için borçluya tahsis edilmiş “610687” müşteri numarası açıklamasıyla, … Gayrimenkul’un, … numaralı hesabına, 31.08.2018 tarihinde 110.700-TL, … İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’nin, … numaralı hesabına, 31.08.2018 taihinde 10.500-TL, … Gayrimenkul’un, … numaralı hesabına, 15.10.2018 tarihinde 13.837,50-TL, … Gayrimenkul’un, … numaralı hesabına, 15.11.2018 tarihinde 13.837,50-TL, … Gayrimenkul’un, … numaralı hesabına, 14.12.2018 tarihinde 13.837,50-TL, … Gayrimenkul’un, … numaralı hesabına, 15.01.2019 tarihinde 13.837,50-TL, … Gayrimenkul’un, … numaralı hesabına, 26.04.2019 tarihinde 85.000-TL, ödeme yaptığını, Başka bir ifade ile, davalının, konut satışı için yapması gereken ödemeler, davacı müvekkil tarafından satıcı firmaların banka hesaplarına ödendiğini ve bu suretle davalı yanın, müvekkile borçlandığını, müvekkilin ayrıca, davalı yanın ödemelerini gününde yapamaması üzerine, kendisine ait, … numaralı hesabından; davalı …’in … Bankası A.Ş. … numaralı hesabına, 22.05.2019 tarihinde, “… taksit için” açıklamasıyla, 85.305-TL havale gönderdiğini, davalı yanın, konut bedelini ödeyememesi üzerine yine davacı … tarafından, davalı yana toplam değeri 580.000-TL tutarında çekler verildiğini, çeklerin, … A.Ş’ye davalı tarafından teslim edilmiş ve davalı yanın, konut satışı için ödemesi gereken taksit tutarları, müvekkil tarafından ödendiğini, müvekkil tarafından davalı borçlu lehine toplam 926.855-TL tutarında ödeme yapıldığını, borç tutarının, müvekkile iade edilmesi istenmiş olmasına rağmen, davalı tarafından herhangi bir borç iadesi yapılmadığını, bu nedenle borçlu hakkında, alacağın tahsili için, … İcra Müdürlüğü 2021/… E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve borçlunun itirazı sebebiyle icra takibinin durdurulduğunu, davalının haksız suretle yapmış olduğu itirazları iptal edilerek davanın kabulünü, karşı yan aleyhine icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretine hükmedilmesini talep ederek dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında akdedilmiş yazılı veya sözlü herhangi bir ödünç veya borç sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan ne borç para aldığını ne de böyle bir talebinin olduğunu, davacının banka aracılığı ile yaptığını iddia ettiği havale dekontlarında borç olarak olarak verildiğine ilişkin bir açıklama bulunmadığını, davacının başlattığı icra takibine ve itirazın iptali davasında dayandığı çeklerin bilakis davacının davalıya olan borcunun karşılığı olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan alacak için açılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115. madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; her iki tarafında tacir olması durumunun somut olayımızda gerçekleşmediği, kambiyo senedi olan çeke doğrudan dayanan bir alacak davası bulunmamakta olup; davalının Toki’den aldığı evin bir kısım ödemelerinin davacının vermiş olduğu çekler ile ödendiği iddiası davacı tarafça ileri sürülmüş olup, davalı tarafça da resmiyete yansımayan maaş alacağının bir kısmının bu evin taksitlerinin ödenmesi suretiyle, bir kısmının ise çek vermek suretiyle ödendiği iddiasında bulunulduğu, tüm bunlara göre uyuşmazlığın konusu sebepte mücerret çekler olmayıp taraflarca farklı farklı nedenlere dayandırılan asıl ilişkiden kaynaklandığı anlaşılmakla …. Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde müracaat edildiği taktirde dosyanın görevli …. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 331/2 madde gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan bölümünün mahkememizce karar altına alınmasına,
5-Olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle işbu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde HMK 21-c maddesi ve HMK 22. madde gereğince olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın … Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”