Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/571 E. 2023/644 K. 04.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/571 Esas
KARAR NO : 2023/644
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2023
KARAR TARİHİ : 04/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/03/2023 tarihinde İstanbul ili … ilçesi … Merkez Mahallesi …İnönü Caddesinde trafik kazası meydana geldiğini, davalı şirkete ait olan ve sürücüsü … olan … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle davacı müvekkiline ait ve işçi servisi olarak kullanılan … plakalı araç ağır hasar aldığını, işbu kaza sebebiyle davalı firmaya ait olan … plakalı aracın … Sigorta kapsamında … poliçe numarası ile sigortalı olması nedeniyle ilgili sigorta şirketi bünyesinde … nolu hasar dosyası düzenlendiğini, düzenlenen dosya kapsamında müvekkiline ait aracın sürücüsünün kazada kusuru olmadığı tespit edildiğini ve müvekkilinin aracının rayiç piyasa değeri ödendiğini, davalı firmaya ait olan … plakalı aracın %100 kusurlu trafik kazası neticesinde müvekkiline ait araç ağır hasar aldığını, bu ağır hasar sebebiyle müvekkili her ne kadar araç rayiç değerini sorumlu sigorta şirketinden tahsil etmişse de bu süreç içerisinde müvekkiline ait araç kullanılamadığını, müvekkiline ait aracın… plakalı servis taşımacılığı ruhsatı olan bir araç olması sebebiyle kiralama usulü ile hareket etmesi mümkün olmadığından, … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından servis taşımacılığı için başka bir araç tahsis edildiğini, müvekkili, davalı firmaya ait aracın %100 kusurlu olduğu trafik kazası neticesinde aracını çalıştıramamış ve bundan kaynaklı olarak kazancından mahrum kaldığını, oluşan bu zararın davalı firmadan tahsili gerektiğini, bu zararın davalıdan tahsili istemi ve tarafların her ikisinin tacir olması ve ticari kazanç kaybının söz konusu olması sebebiyle 6102 sayılı TTK kapsamında İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu aracılığıyla 2023/… nolu arabuluculuk dosya numarası ile dava şartı arabuluculuk başvuru yapıldığını, yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonucu anlaşma sağlanamadığından iş bu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulünü, HMK 107 gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla 100,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, her türlü yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; 29/03/2023 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda mahrum kalınan kazanç kaybının tazmini istemine ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115. madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, uyuşmazlığın 29/03/2023 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda mahrum kalınan kazanç kaybının tazmini isteminden kaynaklandığı, görev hususunun re’sen göz önüne alınması gerektiği, 6102 sayılı TTK’nun 4 ve 5. maddelerinde tarif edilen ticari davalardan sayılmadığı, davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, dosya içeriğinin incelenmesinde davacının tacir olmadığı, davacı adına kayıtlı aracın dava dışı … SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. İçin kullanılmasının davaya ticari nitelik kazandırmayacağı, bu hali ile TTK 4. maddesinde tarif edilen her iki tarafın tacir olup her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olma şartının bulunmadığından nispi ticari dava olarak da kabulünün mümkün bulunmadığından eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu nedenlerle davanın görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/09/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza