Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/537 E. 2023/1010 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/537 Esas
KARAR NO : 2023/1010
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2023
KARAR TARİHİ : 20/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka, davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, icra takibini de diğer davalı …’a temlik ettiğini, iş bu icra takibinde alacağın dayanağı 750.000,00-TL miktarlı 04.03.2014 tanzim 18.06.2019 vade tarihli senet olduğunu, davacının, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı dosya ile başlatılan icra takibinden ve iş bu icra takibinde alacağın dayanağı olan 750.000,00TL miktarlı 04.03.2014 tanzim 18.06.2019 vade tarihli senetten dolayı davalı bankaya ve temlik alana karşı hiçbir borcu bulunmadığını, davacı, … Ltd. Şti. deki hisselerini borçsuz olarak devrettiğini, bu durum Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları ile sabit olduğunu, devir işleminin sicilde ilan tarihi 29.03.2019 olduğunu, dava konusu icra takibinin tarihi ise 25.06.2019 olduğunu, davacı 2018 yılı 12. ayında yetki devri yaptığını, 2019 yılı Ocak ayında bu devir Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, davalı banka, davacıya hiç kat ihtarı tebliğ etmediğini, borç bildiriminde bulunmadığını. bu yönüyle de dava konusu senedin icra takibine konu edilmesi hukuka aykırı olduğunu, dava konusu senet, teminat senedi olduğunu, davacı, iş bu senedi avalist sıfatıyla imzaladığını, dolayısıyla dava konusu senette kayıtsız ve şartsız borç ikrarı bulunmadığını, nitekim senette malen veya nakden kaydı bulunmadığını, borcun sebebi belirtilmediğini, senetteki ödeme günü ve vade tarihinin sonradan elle doldurulduğunu yazının şeklinden ve kalemin farklılığından anlaşılmakta olduğunu, senetteki vade tarihinin sonradan elle doldurulduğunu ve vade tarihi itibariyle davacı … ’ın davalı bankaya karşı hukuki bir sorumluluğunun kalmadığını, davacı, hali hazırda ticari faaliyetini sonlandırdığını ve bankaların haksız icra takipleri sebebiyle malvarlığını kaybettiğini, bu sebeple huzurda görülen davanın harçlarını ve masraflarını ödeme olanağı bulunmadığını, adli müzaharet talebimizin kabulüyle davacının yargı harçlarından ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını talep ettiğini, ihtiyat-i tedbir talebinin kabulünü, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı dosya ile başlatılan icra takibinin teminatsız tedbiren durdurulmasını, adli yardım talebimizin kabulünü, davacının yargı harçlarından ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını, davanın kabulünü, davacının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasından ve iş bu dosyanın sebebini oluşturan 750.000,00-TL miktarlı, 04.03.2014 tanzim 18.06.2019 vade tarihli senetten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini, davalı bankanın, dayanak icra takibinin %20’sinden az olmamak kaydıyla davacıya karşı kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki icra dosyasının tüm hak ve menfaatleri ile birlikte diğer davalı … A.Ş.’ye temlik edilmiş olduğunu, davalı şirketin icra dosyasına konu iddialar bakımından taraf sıfatı kalmadığını, davanın davalı yönünden husumet nedeniyle reddini talep ettiğini, davacının sorumluluğunun ifa amacıyla verilen senede attığı aval niteliğindeki imzasından kaynaklı olup davanın reddinin gerekmekte olduğunu, İcra Mahkemelerinin kanun gereği dar yetkili mahkemeler olduğundan Mahkememizce ancak takip hukuku çerçevesinde davacının iddialarının incelenmesi ve ifa amacıyla verilen senette avalist sıfatıyla imzası bulunan davacının haksız ve dayanaksız iddialarının ve huzurdaki davanın reddedilmesi gerektiğini, arz ve izah edilen tüm bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle davalı yönünden husumet nedeniyle usulden reddine, yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereğince teminat olarak verildiği iddia edilen bono nedeniyle davacının borçlu olunmadığının tespiti talebiyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
HSK’nın 25.11.2021 gün 1232 sayılı kararı ile İstanbul ilinde Finans İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla;
1)13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2)22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3)19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142.maddesinde düzenlenenler hariç),
4)23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5)21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6)06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere 15.12.2021 tarihinden itibaren İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemesine ihtisas mahkemeleri sıfatıyla tevzi edilmesine karar verilmiştir.
Finans İhtisas Mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın yukarıda belirtilen kanunların ilgili maddelerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır.
Somut olayda; davacının davalı katılım bankasından kullanmış olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı teminat bonosundaki imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkin menfi tespit davasına ilişkin olduğu temel ilişkinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı bu hali ile de davanın finans kaynaklı bulunduğu finans uyuşmazlıklarına bakmakla ihtisas mahkemelerinin görev alanına girdiği görülmekle davanın İhtisas Mahkemesi olarak belirlenen istanbul 6, 7, 8 ve 9. asliye ticaret mahkemelerine tevzi edilmek üzere istanbul hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-İş bu davanın İhtisas Mahkemesi olarak belirlenen İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
2-Mahkememiz dosyasının gönderme kararı uyarınca kapatılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.20/12/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*