Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/455 E. 2023/589 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/455 Esas
KARAR NO : 2023/589

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın birçok büyük firma ile yurt içinde ve yurt dışında çalışmış çok başarılı bir mimar olduğunu, müvekkilinin, … İşletmeciliği ve Turizm A.Ş. Türkiye yetkilisi …’dan 2019’da … otel projesinin götürü olarak malzemesi iş sahibinden karşılanmak kaydı ile yürütülüp, çizimlerinin yapılması, projenin tüm yürütme ve danışmanlığının yapılması için proje teklifi aldığını, …’un bu iş için teklifinin, … A.Ş. İle Mimar …’ın diğer davalı şirket …Limited Şirketi’ne ait olacak… isimli otelin izinlerinden, açılışına kadarki tüm sürecin hem mimari, hem de idari olarak yürütülüp, franchise alınan markaya uygun hale getirilerek, müşteri kabul edilecek, çarşafların açılacağı seviyede teslim etmek üzere hem mimarlığı hem de danışmanlığının yüklenilmesi olduğunu, müvekkil davacıya bu iş için tarafların anlaştığı bedel yapılacak tüm inşaat imalat bedelinin %7’lik kısmının ortak şekilde paylaşılması şeklinde olduğunu, müvekkilinin davacı 03.12.2019 tarihinde ilk keşif için gidip, planlama ve teklif süreçleri başlayan proje için ortaklık teklifini kabul ettiğini, 22.07.2020 tarihinde davalılardan …A.Ş.’nin danışman, diğer davalı … Limited Şirketi’nin de iş sahibi olduğu otel için götürü şekilde malzemenin otel sahiplerince tedarik edileceği şekilde davacı da mimarlık ve danışmanlık işi için yüklenici olarak çalışmaya başladıklarını, müvekkilinin, otel projesinde proje çiziminden, tüm işçiliğinin takibine, malzeme seçimine, bunların yürütümüne eşlik etmeye kadar, yapılacak Marka ve Proje Uygulama Danışmanlığı çerçevesinde hazırlanan ilk etapta proje sorumlusu mimar olarak çalıştığını, müvekkilinin …ile yola çıkıp, halen hakedişlerini alamaması, … İşletmeciliği ve Turizm A.Ş. yetkilisi …’un müvekkilin hakedişini ödememek için diğer davalı ile hareket edip, müvekkilini devre dışı bıraktığı intibası yarattığını, müvekkilinin uzun süre çalışıp, iş sahiplerince verilen söze güvenerek davalı taraflar için tüm projenin hem mimar hem proje sorumlusu olarak sorumluluğunu almış aynı zamanda da tüm çizimleri de bizzat yaparak, büyük özveriyle çalışmış, işbu proje için yaklaşık 15 ay Adıyaman’da kaldığını, götürü olarak anlaşılan ve imal edilen proje ve inşaat bedeli üzerinden % 7’lik tutarın net yarısı şeklinde hesaplanacak hak ediş için şimdilik asgari 60.000,00 TL’nin işin tamamlanarak teslim tarihi olan 30.11.2021 tarihi itibariyle, proje çizim ücretleri için şimdilik asgari 39.000,00 TL’nin çizimlerin teslim tarihi itibariyle, yine çalışılan dönemde hep verilen ancak son aylarda verilmeyen harcırah aidatı için şimdilik asgari 1.000,00 TL olmak üzere toplam şimdilik asgari 100.000,00 TL’nin 30.11.2021 tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve davacı müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ederek dava etmiştir.
Davalı ….vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya yetkili mahkemenin Adıyaman Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın belirsiz alacak davacı olarak açılmayacağını, davacının müvekkil şirkete ilişkin ileri sürdüğü tüm talep ve iddiaların yersiz olduğunu, davanın usulden reddini mümkün olmadığı takdirde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederek dava etmiştir.
Davalı…vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya yetkili mahkemenin Adıyaman Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, avanın belirsiz alacak davacı olarak açılmayacağını, davacının müvekkil şirkete ilişkin ileri sürdüğü tüm talep ve iddiaların yersiz olduğunu, davanın usulden reddini mümkün olmadığı takdirde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederek dava etmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/05/2023 tarih ve…Esas,.. Karar sayılı kararı ile davacının davalı şirketlerin otel projesinin yürütülüp çizimlerinin yapılması hususunda mimarlık ve danışmanlık işi için yüklenici olduğu, davacının verdiği hizmetlerin karşılığını alamadığı iddia edilmediği, dosya içerisindeki vergi dairesi müzekkere cevaplarından davacının bilanço esasına göre defter tuttuğu ve tacir olduğu sabit olduğu, buna göre, tarafların tacir olduğu ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğduğu, davanın nispi ticari dava olduğu anlaşılmakla mahkememiz görevli olmayıp; görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilerek yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesinde , bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. Maddesinin ikinci fıkrasında , bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. Maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. Maddesinde , “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
TTK’nın 14. Maddesine göre ” bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. Maddesi hükmünce de ; iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkar, ister gezici ister sabit bir mekanda bulunsun, Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkar meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nın 1463. Maddesinde de önce 17. Maddeye gönderme yapılarak , Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardar aşağıya gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. Maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
19.02.1986 tarih ve 19024 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile TTK’nın 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre; 1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinin birinci fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar, 2- Vergi Usûl Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinde “Birinci Sınıf Tüccarlar” sayılmış olup bu maddedeki birinci sınıf tacirlerle ilgili şartları taşımayanlar ise ikinci sınıf tacir sayılırlar. İkinci sınıf tacirler ise ticari işletme hesabına göre defter tutarlar.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlar ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda davacı tarafından eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tazminin talep edildiği, davanın konusu itibariyle Türk Ticaret Kanununda düzenlenen ve Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekli davalardan olmadığı, vergi dairesinin yazı cevaplarına göre davacının tacir sıfatının bulunmadığı, faaliyetinin esnaf boyutunda olduğu anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Dosya hakkında daha önce İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/604 Esas, 2023/199 Karar sayılı sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı bulunduğundan ve Mahkememizce işbu dosya hakkında görevli mahkemenin İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin bu kararının kesinleşmesinin ardından re’sen 6100 sayılı HMK madde 21/1-c gereği yargı yeri belirlenmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri, vekalet ücreti vs. hususların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır