Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/38 E. 2023/544 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:2023/38 Esas
KARAR NO:2023/544

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/01/2023
KARAR TARİHİ:23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil aleyhine davalı şirket tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğunu, davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilin böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibi usulüne uygun olmadığını, borcu kabul etmemek şartı ile davaya konu takip miktarının döviz olarak açıldığını, Türk Lirası karşılığı takibe konu edilmediğini ayrıca davalı tarafça hiçbir yasal dayanak belirtilmeden açıldığını, takip talebinde borcun sebebi olarak 13.02.2019 düzenleme tarihli 10.000,00 $ bedelli bir senet gösterildiğini, dayanak belge olan kambiyo senedi kontrol edildiğinde müvekkilin borçlu olabileceği bir durum olmadığını, dava konusu senet mahkemece incelendiğinde görüleceği üzere senedin bedeli “MALEN” ahz olunduğunu, müvekkilin konu edilen senedin karşılığında herhangi bir mal teslim almadığını, bu takibin müvekkile neden yönlendirildiğini anlayamadıklarını ayrıca bahse konu edilen icra takibi kabul edilmemek ile birlikte mahkemenizce incelendiğinde de görüleceği üzere takibin yetkili icra dairesinde açılmadığını, usulsüz, haksız ve hukuka aykırı icra takibine yetki itirazı olduklarını ve ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin müvekkil yönünden durdurulmasına, davanın kabulüne, müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile haksız ve kötüniyetli başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinin iptaline, kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkille davalı yan arasında 13.02.2019 tarihli Türk Hukukunda kıymetli evrak olarak tanımlanan bir bono düzenlendiğini, bu kıymetli evraka istinaden müvekkil şirket tarafından …. İcra Müdürlüğünün …. Sayılı icra dosyası takip başlatıldığını, davacı vekilinin iddia ettiğinin aksine bono, bağımsız borç ikrarı içeren bir senet olup sebepten müceret olduğunu, taraflar arasında 31/12/2019 tarihinde imzalanan satış sözleşmesi olduğunu, söz konusu olayda satış sözleşmesi ve bono borç ilişkisinin temelini, kaynağını, oluşturduğunu, müvekkil tarafından edim konusu mallar teslim edildiğini, kambiyo senedinde ve satış sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere söz konusu olayda ispat yükü davacıda olup davacı iddialarını ispatla mükellef olduğunu ayrıca davacı yan tarafından işaret edilen uyuşmazlık konusu olan bonoda “malen” ibaresi yer aldığını, bu ibare malın borçlu tarafından teslim alındığını gösterdiğini, başka bir deyişle borçlu malı teslim aldığını halihazırda işbu bonoyla ikrar ettiğini, aksi bir durumu borçlu ispat etmek zorunda olduğunu, davacı yan haksız bir şekilde senette tahrifat hususunda bulunduğunu, senedin hukuka uygun bir şekilde düzenlendiğini, davacının her aşamada iyi niyetten uzak bir şekilde davrandığını, davacının haksız bir şekilde huzurdaki davayla takibin iptalini talep ettiğini, söz konusu bono ve sözleşmeden de anlaşılacağı üzere hakkaniyetten yoksun olan davanın reddi gerektiğini, açılan haksız davanın menfi tespit ve takibin iptali istemi yönünden reddine ,kötü niyetli davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası.
2-Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtları.
3-Keşif, bilirkişi incelemesi.
4-Tanık, yemin, her türlü sair delil.
5-13/02/2019 tarihli bono
6-Taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesi.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyası uyap sisteminden içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 10.000,00 USD alacak, 3.127,19 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.127,19 USD için takip yapıldığı, ödeme emrinin tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlığın, davacı borçlunun davalı alacaklı lehine düzenlemiş olduğu 13/02/2019 tanzim tarihli, 21/12/2020 vade tarihli 10.000,00-USD bedelli bonodan kaynaklı olarak …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takip ve bono aslı nedeniyle borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Somut olayda; Senet Aslı ile İcra dosyası celp edilmiştir
Davaya konu edilen takibin dayanağı senet icra dosyasından getirttirilmiş, yapılan gözlemde senet üzerinde bono vasfı gereğince bulunması gerekle unsurların bulunduğu ve senet de her hangi bir tahrifatın bulunmadığı görülmüştür. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup yasanın aradığı şartları taşıması halinde kendi varlıkları itibarı ile borç doğuran belgelerdir. Bunun aksini iddia eden taraf ispat yükü altındadır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde bonoya malen ibaresi konulduğunu ve söz konusu malların kendilerine teslim edilmediğini ve davalı alacaklının malın teslimini ispat etmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, yarleşik yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere malen ibaresi bulunan bir bonoda malın teslim alındığı, borçlu tarafından ikrar edilmiş sayılacağından alacaklının bono bedeli olan malı teslim ettiğini kanıtlamak yükümlülüğü yoktur. Yazılı ikrarın aksini diğer bir deyişle, malın teslim edilmediğini borçlunun kanıtlama yükü altında olduğu kuşkusuzdur. Somut olayda davacı dava dosyasında iddiasını kanıtlayacak her hangi bir delil sunmadığı bu hali ile davasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın Reddine,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddine,
3-Alınması gereken 269,80-TL karar harcının peşin alınan 4.172,00-TL den düşümü ile kalan 3.902,2‬0-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 37.606,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.23/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır