Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/370 E. 2023/467 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/370 Esas
KARAR NO : 2023/467
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2023
KARAR TARİHİ : 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün 2004/… E.(Eski esas 2000/… E.) sayılı dosyası kapsamında davalı tarafından müvekkili aleyhine kefil olduğu gerekçesiyle icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağı olan , hesap kat ihtarında da yer verilen ve kredi alacağının dayanağı olarak gösterilen, 3531/1 sözleşme numaralı 06.11.1998 tarihli 4.225.000,00-usd tutarlı genel kredi sözleşmesinde müvekkilin kefil olarak imzası bulunmamakta olup, müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil/kefiller bölümündeki el yazısının davacıya ait olmadığını, bu nedenle, takip dayanağı yapılmak istenen genel kredi sözleşmesi geçersiz olup davacı o dönemde müteveffa eşinin ağır sağlık sorunları ile ilgilendiğinden şirkete yada bankaya giderek herhangi bir sözleşme imzalaması mümkün olmadığını, aylık 7.500,00-TL emekli maaşı ile geçindiğinden .adli yardım talebi bulunduğunu, davacının davalı yana borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu icra takibinin iptaline,
takip haksız ve kötü niyetli olduğundan davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın ödenmemesi üzerine açılan icra takibine ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
HSK’nın 25.11.2021 gün 1232 sayılı kararı ile İstanbul ilinde Finans İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla;
1)13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2)22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3)19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142.maddesinde düzenlenenler hariç),
4)23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5)21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6)06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere 15.12.2021 tarihinden itibaren 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemesine ihtisas mahkemeleri sıfatıyla tevzi edilmesine karar verilmiştir.
Finans İhtisas Mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın yukarıda belirtilen kanunların ilgili maddelerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır.
Somut olayda; uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi alacağından kaynaklandığı görülmekle, dosyanın 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere İstanbul Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilerek esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.
Adli yardım talebi yönünden; davacının maddi durumunun yetersiz olduğu, yargılama giderlerini karşılamasının beklenemeyeceği anlaşılmıştır. Dava dosyasının incelenmesinde davacının iddia ve savunmalarının açıkça dayanaktan yoksun olmadığı, bu haliyle hak arama özgürlüğünün de engellenmemesi gerektiği görülmüştür. Davacının HMK 334 de aranan koşulların gerçekleştiği anlaşılmış olmakla adli yardım talebinin HMK 335 kapsamında olmak üzere kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-İş bu davanın İhtisas Mahkemesi olarak belirlenen 6, 7, 8 ve 9. Asliye ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacının adli yardım talebinin kabulüne,
3-Mahkememiz dosyasının gönderme kararı uyarınca kapatılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, Adli yardım talebinin kabulü kararı yönünden; 6100 sayılı Yasanın 337/2.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren bir haftalık yasal süresi içerisinde itiraz yasa yolu kabil olmak üzere; Gönderme kararı yönünden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi. 09/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”