Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/24 E. 2023/314 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/24 Esas
KARAR NO : 2023/314 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından İstanbul 10. Tüketici Mahkemesine sunulan 16/01/2018 havale tarihli dava dilekçesiyle, … plakalı aracına, … İşletmesi tarafından, 29.09.2016 ile 24.07.2017 tarihleri arasında toplam 17 adet geçiş ihlal cezası (5.957,35 TL) yansıtıldığını, geçişlerin yapıldığı tarihlerde, … nolu … hesabında yeterli miktarda bakiye olmasına rağmen geçişlerin ihlalli olarak kaydedildiğini, … plakalı aracına kesilen geçiş ihlal cezalarının terkin edilmesini ve uğramış olduğu maddi ve manevi mağduriyetinden dolayı karşı tarafın cezalandırılması noktasında gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin … Tüketici Mahkemesi ibraz ettiği 02/03/2018 tarihli cevap dilekçesi ile, Davacının aracının ticari araç olduğunu ve bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanında olduğunu, ayrıca davacının geçiş cezası tutarlarının terkini talebinin haksız olduğunu belirterek; görev nedeniyle davanın reddini, davanın esastan da reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
… Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 05/07/2018 tarihinde davanın görevsizliğine karar verildiği, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun belirtildiği, yapılan tevzi işlemi sonrasında dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinde 2022/… esas numarasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/10/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı ile dosyanın tarafları olan davalı otoyol işletmecisinin şirket olduğu, davacı tarafın şahıs olduğu, ancak şehirler arası yük taşımacılığı işiyle uğraşan davacının tacir sıfatına haiz olduğu ve dava konusu cezalı geçiş ücreti uygulanan araçlarının kamyon olması nedeniyle ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan (İstanbul BAM 37.HD’nin 12/11/2021 tr.li 2021/957 E. 2021/1796 K., 27/03/2020 tr.li 2019/2475 E. 2020/736 K.s.kararları), her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle nispi ticari dava niteliğinde olması nedeniyle ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde görevin dava şartı olduğunun açıkça belirtilmiş olması ve yine HMK’nın 115. maddesi gereğince dava şartlarının mevcut olup olmadığını, tarafların her zaman ileri sürebileceği gibi Mahkemenin de davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabileceğinin açık olduğu, dava şartı noksanlığını tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verileceği nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, görevsizlik kararı ile dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak dosya incelendi.
Dava otoyol ihlalli geçiş ücretinden ve para cezası sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesinde , bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. Maddesinin ikinci fıkrasında , bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. Maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. Maddesinde , “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
TTK’nın 14. Maddesine göre ” bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. Maddesi hükmünce de ; iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkar, ister gezici ister sabit bir mekanda bulunsun, … ca belirlenen esnaf ve sanatkar meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nın 1463. Maddesinde de önce 17. Maddeye gönderme yapılarak , Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardar aşağıya gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. Maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
19.02.1986 tarih ve 19024 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile TTK’nın 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre; 1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinin birinci fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar, 2- Vergi Usûl Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinde “Birinci Sınıf Tüccarlar” sayılmış olup bu maddedeki birinci sınıf tacirlerle ilgili şartları taşımayanlar ise ikinci sınıf tacir sayılırlar. İkinci sınıf tacirler ise ticari işletme hesabına göre defter tutarlar.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlar ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
… nün 19/01/2023 tarihli cevabı yazısında davacı …’in gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığını bildirmiştir.
… nin 24/01/2023 tarihli müzekkere cevabında davacı …’in esnaf kayına rastlanamadığı bildirmiştir.
… nın 20/01/2023 tarihli müzekkere cevabında davacının gerçek usulden gelir vergisine tabi olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğunu bildirmiştir.
Somut olayda … Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/10/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı ile davacının tacir sıfatını haiz olduğu, her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanan davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği, dava konusunun TTK md.4’te düzenlenen mutlak ticari dava türlerinden olmadığı, dosya kapsamına ve vergi dairesinin yazı cevaplarına göre davacının tacir sıfatının bulunmadığı, ticari işletme kaydının bulunmadığı, faaliyetinin esnaf boyutunda olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Dosya hakkında daha önce … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2022/… Esas 2022/… Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı bulunduğundan ve Mahkememizce işbu dosya hakkında görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin bu kararının kesinleşmesinin ardından re’sen 6100 sayılı HMK madde 21/1-c gereği yargı yeri belirlenmesi için … Mahkemesine gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri, vekalet ücreti vs. hususların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır