Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/226 E. 2023/751 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/226 Esas
KARAR NO : 2023/751 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; … aleyhine … Noterliğinin 02.04.1999 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edildiği, müvekkiline tebliğ edilip edilmediğinin belli olmadığını, buna rağmen …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığı, müvekkili adına itiraz edildiği, yapılan itiraz satış dışında kaldığı için davalı bankaca kabul edilmediği, takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği, müvekkiline kat ihtarının tebliğ edilmediğini, takibe konu kredinin ticari nitelikli kredi olduğu, müvekkilinin kefil sıfatını taşımadığını, takibe konu anapara 6.234,35-TL iken, takip bedelinin 459.089,53-TL olduğunu, kefil sıfatıyla müvekkilinin borçtan sorumlu olmadığını, talep edilen %180 temerrüt faizine de itiraz edildiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Banka tarafından kullandırılan ticari kredinin ödenmemesi üzerine … Noterliğinin 02.04.1999 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile kredi hesabının kat edildiğini, kat ihtarının davalıya tebliğ edildiğini, kat ihtarına itiraz edilmediği için kat ihtarıyla istenilen alacağın kesinleştiğini, takip talebinde istenilen faizin mevzuata uygun olduğunu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 13.164,20 Tl asıl alacağa 424.691,33 TL işlenmiş faiz ve 21.234,00-TL BSMV ile birlikte toplam 459.089,53-TL için takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişinin düzenlediği 07.03.2019 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalı banka ile dava dışı asıl kredi borçlusu / kredi lehtarı … San. ve Tic. Ltd.Şti. arasında Bireysel Kredi Borçlanma ve Rehin Sözleşmesi imzalanmıştır. İşbu sözleşmeyi davacı kefilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu her ne kadar görülmekte ise de, sözleşmede ne kefalet limiti ve nede sözleşme limiti açıkça gösterilmediği için, davacı kefilin mevcut delil durumuna göre takibe konu edilen borçtan sorumlu tutulamayacağı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra; “Davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında davalının borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde istinaf edilmiştir.
… Mahkemesinin …. Hukuk Dairesinin 2020/… E, 2023/… K sayılı tarihli ilamı ile kaldırılmıştır. Kaldırma ilamında özetle ; “HMK’nın 337/1. maddesinde, mahkeme, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği, ancak, talep hâlinde incelemenin duruşmalı olarak yapılacağı, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebinin açıkça belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Ancak mahkemece davacının adli yardım talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeksizin ve bu duruma göre yargı harçları da ikmal edilmeden yargılama sonuçlandırılmıştır. Mahkemece öncelikle davacının adli yardım talebi karara bağlanarak sonucuna göre de harç ikmalinin gerekip gerekmediği değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken adli yardım talebi değerlendirilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmediği, HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş “gerekçesi ile mahkememiz hükmünü kaldırmıştır. .
Mahkememizce kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde istinaf ilamı doğrultusunda davacının adli yardım talebinin değerlendirildiği, adli yardım talebinin reddine karar verilerek eksik harcın ikmali için davacıya süre verildiği, davacının eksik harcı ikmal ettiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu/lehtan … Ltd.Şti arasında 1 adet Bireysel Kredi Borçlanma ve Rehin Sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır.
Bahse konu bu sözleşmede davacı-borçlu/kefil …’ın her ne kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmakta ise de, herhangi bir kefalet limiti yazılmamıştır. Yine sözleşme limiti de yazılmamıştır.
Kefalet akdi, bilindiği üzere, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olduğu düşünülmektedir. Davacının, Genel Kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefalet imzasının bulunduğu açıkça görülmektedir.
Bilindiği üzere, kefaletin şartlan mülga BK. 484 – 485. maddelerinde düzenlenmiştir. Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin, Yazılı şekilde yapılması, Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması, olarak belirlenmiştir.
Emsal Yargıtay içtihat kararı: 19. HD 13.04.1999 T, 1999/1901 E ve 1999/2434 s. K. “ Yasaya göre kefalet akdinin geçerliliği için yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın açıkça gösterilmesi gerekir. “ denildiği,
Davacının kefil olarak imzaladığı Sözleşmenin incelenmesinde kefalet akdi bölümünde kefilin sorumlu olacağı kefalet limiti açıkça gösterilmemiştir. Yani kefalet limiti yazılı değildir. Sözleşmede kredi limiti de açıkça yazılı değildir.
Tüm bu nedenlerle davalı banka ile dava dışı asıl kredi borçlusu / kredi lehtarı … Ltd.Şti. arasında Bireysel Kredi Borçlanma ve Rehin Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeyi davacı kefilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu her ne kadar görülmekte ise de, sözleşmede ne kefalet limiti ve nede sözleşme limiti açıkça gösterilmediği için, davacı kefilin mevcut delil durumuna göre takibe konu edilen borçtan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır. Belirlenen bu hususlar dikkate alınarak bu davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında davalının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine
2-Davalının kötüniyeti tespit olunamadığından, kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 31.360,40-TL nin peşin alınan 7.840,00-TL den düşümü ile kalan 23.520,40-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 8.109,85-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.019,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 70.272,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır