Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/185 E. 2023/582 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/185 Esas
KARAR NO 2023/582 Karar

DAVA:Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ:26/10/2016
KARAR TARİHİ:11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile … San ve Tic AŞ’nin ….İcra Müdürlüğünün … esas ve 18/02/2014 tarihli kararı ile iflasının açılmasına karar verildiğini, ….İflas Müdürlüğünün …dosyası üzerinden tasfiyenin devam ettiğini, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtayca onandığı ve kesinleştiği, ilamın … 1.İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı takip dosyası ile icraya intikal ettirildiğini, aynı iş kazası nedeni ile bakiye alacağın tahsili için … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı ek dava açıldığını, 254,255,257 kayıt numaralı ile alacak kaydı talebinde bulunduklarını, 254 kayıt numarası ile … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına dayanan 22754,97 TL’nin yargılamanın devam etmesi nedeni ile reddedildiğini, 255 kayıt numarası ile Tavşanla Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ve … 1.İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı takip dosyasına dayanan alacağın 1414,28 TL miktarlı kısmının tahsil harcı olması nedeni ile 2842,67 TL’sinin yasal faizin hangi tarih aralığına ilişkin olduğunun anlaşılamaması nedeni ile reddine karar verildiğini, 257 kayıt numarası ile … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına dayanan alacağın yargılamanın devam etmesi nedeni ile … İş Mahkemesinin … esas ve bu dosya ile birleşen … esas sayılı dosyasına dayanan alacağın da kısmen kabulüne karar verildiği beyanla 254 kayıt numaralı alacağın tamamı reddedilen 22.754,97 TL, 255 kayıt numarası ile kısmen reddedilen 4295,95 TL ve 257 kayıt numarası ile kısmen reddedilen 160.543,34 TL alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi müflis şirket iflas idaresi vekiline tebliğ edilmiş, iflas iadesi vekili yanıt dilekçesi alacağın varlığını ispat yükü davacıya ait olduğunu, ile usul ve yasaya aykırı davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra 14/03/2018 tarih ve … sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karar davacı tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir. .
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 17. Hukuk Dairesi’nin 02/03/2023 tarih ve 2019/2938 Esas 2023/260 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle; HMK’nın 320/2. maddesindeki usullere uygun olarak ön inceleme (ve tahkikat) duruşması yapılarak iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, duruşma açmadan dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, mahkememiz hükmünü kaldırmıştır.
Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda davaya devam edilmiş, usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması yapılmıştır.
Dava iflas alacağının iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
2004 sayılı Yasanın 235.maddesi gereğince sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 297. maddenin son fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar. Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür. Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur.
Yasal düzenlemeden açıkça anlaşıldığı üzere kayıt kabul davası, iflas masasına karşı açılır; iflas masasını basit tasfiyede iflas dairesi, adi tasfiyede ise iflas idaresi temsil eder. Dava iflas alacaklıları tarafından, iflasa karar veren yerdeki ticaret mahkemesinde, sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlayacak olan 15 günlük süre içinde açılır. Dava açma süresi gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İlanlar gazetelerin hepsinden yayınlanmamış ise süre işlemeye başlamaz. Masaya alacak yazdırırken tebligatı kabule elverişli adres göstererek giderlerini avans olarak vermek sureti ile iflas idaresince alınacak kararın kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara alacaklarının kabul veya reddedildiği ayrıca tebliğ edilir. Bu alacaklılar için sıra cetveline karşı itiraz davası açma süresi ilandan itibaren değil tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava basit yargılama usulüne tabi olup yetkili mahkeme iflas kararını veren yerdeki ve görevli mahkeme ticaret mahkemesidir.
İflastan önce müflise karşı alacak davası açmış olan alacaklının ayrıca sıra cetveline itiraz davası açmasına gerek yoktur. İflas idaresi alacağın reddine karar verirse davaya sıra cetveline itiraz davası olarak devam edilir. İflastan sonra yanlışlıkla müflise karşı açılmış olan alacak veya itirazın iptali davasına da iflas idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası olarak devam edilir.
İflasın açılması ile müflisin masaya giren mal, alacak ve haklar üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar. Müflis, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar üzerinde tasarruf etme yetkisi artık iflas masasına aittir. İflas masası da bu yetkisini kanuni temsilcisi olan iflas idaresi vasıtası ile kullanır. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler, masa ile ilgili davalar hakkındaki davayı takip yetkisi artık müflise değil iflas iadesine aittir. İflas idaresinin bu takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için önce iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerektiğinden ve bu zaman isteyen bir husus olduğundan Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre durmasını kabul etmiştir. İİK m 194. İflastan önce açılmış olup da devam eden ve müflisin davacı veya davalı olarak taraf bulunduğu hukuk davaları istisnalar dışında iflasın açılması ile durur. Bu durma adi tasfiyede ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına değin; basit tasfiyede ise sıra cetvelinin düzenlenmesine kadardır. İflasın açılması ile duran hukuk davaları, iflastan önce açılmış olan ve masaya giren mal ve haklara ilişkin, müflisin açmış olduğu veya müflise karşı açılmış olan hukuk davalardır. Müflisin davalı olduğu davaya iflas idaresine karşı iflasın açıldığı tarihte bulunduğu yerden devam edilir.
İflastan önce dava konusu yapılmış olan alacaklar hakkında iflas idaresi kabul veya ret şeklinde karar veremez. Bu davalara ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonra devam edilebileceğinden dava konusu alacağın kabul veya reddi kararı da ikinci alacaklılar toplantısında verilecektir. Bu nedenle iflas idaresi dava konusu yapılmış alacaklar hakkında kabul veya ret şeklinde bir karar vermeden bu alacakları çekişmeli alacak olarak sıra cetveline geçirmekle yetinir. İkinci alacaklılar toplanması, davacı alacaklının haklı olduğu sonucuna varır ve bu nedenle davaya masa tarafından devam edilmemesine karar verir ve hiçbir alacaklı da davanın takip yetkisinin kendisine devredilmesini istemezse davacı alacaklının alacağı kabul edilmiş sayılır.
İflastan sonra müflise karşı alacak davası açılması halinde bu davaya iflas idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası olarak devam edilmesi gerekir. Ancak bunun için alacaklının alacağını iflas masasına yazdırmış ve iflas idaresinin alacağın reddine karar vermiş olması gerekir. İflastan sonra alacak davası açıldığı tarihte iflas idaresi bu dava konusu alacak hakkında henüz bir karar vermemiş ise mahkeme iflas iadesinin bu konudaki kararını bekletici sorun yapar. Bundan sonra iflas idaresi dava konusu alacağın sıra cetveline kabulüne karar verirse, mahkeme iflastan sonra açılan alacak davasının hukuki yarar yokluğundan dolayı reddine karar verir. Bunu karşılık iflas idaresi dava konusu alacağın reddine karar verirse ayrı bir dava açılmasına gerek kalmaksızın, iflastan sonra açılmış olan alacak davasına sıra cetveline itiraz davası olarak devam edilir. İflastan sonra alacak davası açıldığı tarihte davacı alacaklı alacağını iflas masasına yazdırmamış durumda ise mahkeme davacı alacaklıya alacağını iflas masasına yazdırması için kesin süre verir. Davacı bu kesin süre içinde alacağını iflas masasına yazdırmaz ise mahkeme davanın reddine karar verir. Davacı alacaklı, bu kesin süre içinde alacağını iflas masasına yazdırırsa mahkeme yukarıda görüldüğü gibi iflas idaresinin bu alacak hakkında vereceği kararı bekletici sorun sayar.
Sıra cetveline yazdırılabilecek alacaklar iflas alacakları olup bunlar iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklardır; başka bir deyimle müflisin iflasın açıldığı andaki borçlarıdır. Müflisin iflasın açılmasından sonra yaptığı iflas alacağı olmayıp iflas masasından istenemez. İflastan önce borçlu müflis aleyhine başlamış oldukları icra takipleri, iflasın açılması ile duran ve iflas kararının kesinleşmesi ile düşen iflas alacaklıları da alacaklarını iflas masasına yazdırırlar. Bu takiplere ilişkin takip giderleri de iflas masasına yazdırılır. İflas alacaklıları iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş olan faizleri ile birlikte masaya yazdırılır. Müflisin iflasın açılmasından sonra yaptığı borçla iflas alacağı olmadığından iflas masasından istenemez; İİK’nın 195.maddesine göre iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş olan faiz ile takip masrafları ana paraya ilave edilerek iflas masasına kaydettirilir; hükümde öngörülen alacaklar ana para alacağı ile iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve alacaklı daha önce takibe geçmiş ise takip masrafları olup tahsil harcı takip masrafı ise de borçlunun iflas etmesinden dolayı bir tahsilat yapılmadığından tahsil harcının iflas masasına kaydı istenemez. (Baki Kuru, İcra ve İflas Kanunu Şerhi El Kitabı, 2.baskı.)
Bu kapsamda somut olayın değerlendirilmesi neticesinde;
… İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında devir sonrasında esas numarasının 2015/96 olduğu, davacı tarafından müflis şirketin de yer aldığı bir kısım davalılar aleyhine açılan rücuan tazminat davası olup dava tarihinin 13/01/2014 tarihi olduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 05/05/2016 tarihinde karar verildiği verilen kararın henüz kesinleşmediği, bu davanın iflasın açılma tarihi olan 18/02/2014 tarihinde önce olduğu, alacak davasının devamı sırasında davalının iflası halinde yukarıda açıklanan yolun izlenmesi gerektiği, buna göre iflastan önce müflise karşı alacak davası açmış olan alacaklının ayrıca sıra cetveline itiraz davası açmasına gerek bulunmadığı, iflastan önce açılan davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiği, müflis hakkındaki davanın tefrik edilip edilmeyeceğinin davanın açıldığı mahkemenin takdirinde olan bir husus olup, bu mahkemece alacağın masaya kaydı gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca kayıt kabul davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla, 254 kayıt numarası ile kaydı talep edilen alacak yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
… İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının davacı tarafından müflis şirket aleyhine açılan rücuan tazminat istemli dava olup davanın 23/07/2013 tarihinde açıldığı, 07/04/2016 tarihinde karara çıktığı, kararın henüz kesinleşmediği ;… İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının ve bu dosya ile birleştirilen … esas sayılı dosyasının davacı tarafından müflis şirket aleyhine 16/01/2014 tarihinde açılan dava olup 03/03/2016 tarihinde karara çıktığı, kararın henüz kesinleşmediği; bu davanın iflasın açılma tarihi olan 18/02/2014 tarihinde önce olduğu, alacak davasının devamı sırasında davalının iflası halinde yukarıda açıklanan yolun izlenmesi gerektiği, buna göre iflastan önce müflise karşı alacak davası açmış olan alacaklının ayrıca sıra cetveline itiraz davası açmasına gerek bulunmadığı, iflastan önce açılan davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiği, müflis hakkındaki davanın tefrik edilip edilmeyeceğinin davanın açıldığı mahkemenin takdirinde olan bir husus olup, bu mahkemece alacağın masaya kaydı gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca kayıt kabul davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla, … kayıt numarası ile kaydı talep edilen alacak yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
… 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı tarafından, müflis şirketin de yer aldığı bir kısım davalılar aleyhine açılan rücuan tazminat davası olup dava tarihinin 01/10/2009 tarihi olduğu, davanın kabulüne dair 03/05/2010 tarihli kararın Yargıtayca 07/02/2012 tarihinde onandığı, kararın icraya konu edilip, iflas Müdürlüğünden getirtilen ve davacının alacak kayıt taleplerine ilişkin belgelerin incelenmesinde 255 kayıt numarasına konu reddedilen kısımların, takipte kesinleşen kısımdan sonra, kapak hesabının yapıldığı tarih itibari ile hesaplanan 2842,67 TL faiz ile 1414,28 TL tahsil harcı olduğu, davacının isteminin de bu kayıt numarasına ilişkin reddedilen bu kısma yönelik alacağın masaya kaydı olduğu; bilirkişi tarafından, davacının ilama dayalı alacağının iflas tarihine değin işlemiş faizinin 9917,92 TL olarak belirlenmesine karşılık davacının takipte ilk işlemiş faiz olarak (takip tarihine kadar işlemiş faiz taleplerinin toplanması sonucu) 10063,76 TL talep ettiği, bunun dışında kapak hesabı tarihi itibari ile ayrıca faiz talep ettiği, bunun da 2842,67 TL olduğu, davacının takip talebindeki işlemiş faiz miktarının dahi bilirkişi eli ile hesaplanan miktardan fazla olduğu, bu itibarla, takip tarihinden kapak hesabı tarihine kadar işlemiş faizin, iflas tarihine değin işlemiş faizi aştığı ve aşan kısma yönelik ret kararının yerinde olduğu; diğer yandan borçlunun iflas etmesinden dolayı bir tahsilat yapılmadığından tahsil harcının iflas masasına kaydı istenemeyeceğinden bu yöndeki ret kararının da yerinde olduğu anlaşılmakla bu istem yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
2-Davacı 5502 sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal bulunmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 130.00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır