Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/172 E. 2023/950 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/172 Esas
KARAR NO : 2023/950
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2023
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/10/2016 tarihinde … ile daha önceden muhtarlık yapmış olan davalı … … ‘ın da kefil olduğu ve sözleşmede taraflardan biri olduğu için güvenip Gürsel Mahallesi, 8891 ada, 13-14-15 parsellerin üzerine kat karşılığı inşaat yapmak üzerine anlaşması olduğunu, müvekkilinin de katılımının sağlandığında yapılan katlardan elde edilen kardan müvekkiline de kar payı vermek sözleşme yapıldığını, müvekkilinin 17/10/2016 tarihinde 300.000,00-TL para ödediğini, daha sonralarda 108.500,00-TL ve 191.500,00-TL olmak üzere toplamda 600.000,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin yapmış olduğu ödemeler karşılığında bir gelişme olmadığını anladığında ödemeleri kestiğini ve vermiş olduğu paraları geri istediğini, davalılarca müvekkilinin oyalandıktan sonra davalı şirket yetkili … ‘nun inşaat sözleşmesini başka bir şirkete devrettiğini, devralan şirket ile iletişime geçildiğinde bu defa da bu şirket yetkilileri tarafından oyalandığını, 04/04/2022 tarihinden itibaren ise her iki şirketin de müvekkiline karşı borcu olmadığını beyan ettiğini, bunun üzerine davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını fakat davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamını, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkiline karşı yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, husumet yönünden itiraz ettiğini, zira müvekkilinin davacının ödemeler yaptığı davalı şirkete ile herhangi bir bağı bulunmadığını, huzurdaki dava açıldığında, taraflarınca davalı aleyhine … İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyasının henüz sonuçlanmadığından huzurdaki davanın bu aşamada müvekkiline yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipte alacak konusu edilen tutarların “avans ve tapu ödemesi” açıklaması ile davacı tarafından davalı şirkete yapılan ödemelere ilişkin firma adına … tarafından imzalı tahsilat makbuzlarına dayanak yapıldığının görüldüğünü, müvekkilinin davacıdan herhangi bir ödeme almadığının açıkça görüldüğünü, müvekkilinin davaya konu icra takibinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığının açık olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti.’ne usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı süresi içerisinde davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115. madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı asilin bizzat katıldığı 30/11/2023 tarihli ön inceleme celsesinde tacir olmadığını ve Fransa’da işçi olarak çalıştığını beyan ettiği, davalılar ile yapılan sözleşmenin davacı yönünden tacir sıfatı ile yapılmadığı, bu nedenlerle gerek mutlak gerekse nispi ticari dava şartlarının bulunmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, dosyamızın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE
-HMK 20 madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde müracaat edildiği taktirde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
-HMK 331/2 madde gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan bölümünün mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde …Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”