Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/165 E. 2023/217 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/165 Esas
KARAR NO:2023/217 Karar

DAVA:Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ:09/03/2023
KARAR TARİHİ:15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 09/03/2023 tarihli dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 13.06.2022 tarihinde ‘’Proje eklemeleri, … ve Sosyal Medya Çalışmaları ve Sunucu Kiralama’’ konulu sözleşme akdedildiğini, akdedilen bu sözleşme uyarınca; hizmet verilmesi karşılığı yapılacak olan ödeme 2 taksite bölündüğünü, sözleşmede … ve sosyal medya çalışmaları için de ödeme planı belirtildiğini, müvekkillinin 21.06.2022 tarihli 10.093,97 Euro(birinci taksit) + 112,69 Euro masraf; 24.10.2022 tarihli 1.544,17 Euro(… Çalışması İçin) + 18,65 Euro masraf. olmak üzere toplam zarar 11.769,48 Euro şeklinde ödediğini, davalının sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmeden dönmek için 14/12/2022 tarihinde Kadıköy 14. Noterliğinin 21647 yevmiye nolu ihtarname çektiklerini, müvekkilin sözleşmeden dönmesi nedeniyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 11.769,48 Euro bedelin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 13/03/2023 tarihli dilekçesi ile dava şartı olan arabuluculuk başvurusunu yerine getirmediğini, davanın usulden reddini talep ettiği görülmüştür.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere TTK’nun 5. Maddesinde yapılan değişiklik ile 01/01/2019 tarihinden sonra açılan Ticari davalarda tazminat ve alacak niteliğindeki davalarda, dava şartı niteliğindeki 6325 Sayılı arabuluculuk yasasın zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre davadan önce arabulucuya başvurmak, dava açarken uzlaşmazlık tutanağının dava dilekçesine eklemek, arabulucuya başvurulduğu halde belge eklenmemiş ise kendisine belgeyi eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verileceği, arabuluculuğa başvurulmamış veya 1 haftalık kesin süre içerisinde uzlaşmazlık tutanağı ibraz edilmez ise davanın dava şartı noksanlığından dolayı reddileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır. HMK’nın 115/2. maddesinde tamamlanabilir dava şartı eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilebileceği belirtilmiş ise de 6352 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-2. maddeside arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği açıkca belirtildiğinden anılan dava şartı eksikliğinin tamamlanabilir dava şartı eksikliği olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira arabuluculuk, tarafların mahkeme yoluna başvurmadan uyuşmazlıkları bir araya gelerek çözmeleri, bu şekilde daha hızlı ve barışcıl yöntemlerle sonuca ulaşmaları ile mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla getirilmiş bir alternatif çözüm yoludur. Davacının dava açarken dilekçesinin ekinde anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağının bulunmadığı, bu hususta davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, bu süre içerisinde davacı vekilinin dava şartı olan arabuluculuk başvurusunu yerine getirmediğini beyan ettiği, davanın konusu itibariyle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi ile 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi delaletiyle 6100 sayılı yasanın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır