Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/143 E. 2023/651 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/143 Esas
KARAR NO : 2023/651

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … Şti’nin %9 oranıyla münferit imza yetkisine sahip müdürü ve ortağı olduğunu, şirketin 15.03.2012 tarihinde kurulduğunu, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 21.03.2012 tarih-8031 sayısı ile kuruluşu yayınlanan şirketin kuruluşundan itibaren …Ltd. Şti.’nin herhangi bir faaliyet gösteremediği gibi genel kurul toplantılarını da yapmadığını, müvekkilinin ortağı ve %91 hisse sahibi Sadettin Keskin’in, müvekkili ile 2005-2015 yılları arasında aktif faaliyet gösteren … Ltd. Şti.’nde de ortak olduğunu, 2014 yılından itibaren başlayan sorunlar nedeniyle 2015 yılı başlarından itibaren başta ortaklığın feshi, alacak davaları olmak üzere yüze yakın davada husumet halinde olduklarını, anılan ortağın birçok sahtecilik, dolandırıcılık eylemleri sebebiyle ileride kamu borçları gibi mağduriyetler yaşamaması için müdürlük ve münferit imza yetkilerinden … 59. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile istifa ettiğini, bahse konu istifa sebebiyle şirket tarafından gerekli tescil ve ilan işlemlerinin yapılmadığını, bu istifa sebebiyle taraflarınca 08.05.2020 tarihinde … Ticaret Odasına başvuru yapıldığını ve istifanın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edilmesinin talep edildiğini, ancak bu taleplerinin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … tarih ve… sayılı yazısı ile reddedildiğini, anılan kararda ilgili Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından istifanın tescil ve ilanına hükmedilen kesinleşme şerhine havi karar aslı ve onaylı suretinin başvuruda bulunması gerektiğinden bahsedildiğini, taraflarınca 07.12.2021 tarihinde … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin istifasının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanın yapılması talepli hasımsız dava açıldığını, ancak mahkemece ticaret sicil müdürlüğünün hasım gösterilmesi gerekirken hasımsız açılan davanın usulden reddine karar verdiğini, bu nedenle de Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne karşı huzurdaki davayı açtıklarını, müvekkilinin 812023 sicil numarasıyla … Ticaret Odasına kayıtlı …Tic. Ltd. Şti’ndeki müdürlük yetkisine ilişkin istifasının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Davacının 08.05.2020 tarihli başvurusunun tescil başvurusu niteliğinde olmadığı ve harç yatırılmadığı gibi, 21.09.2020 tarihli müvekkili müdürlüğün cevabi yazısının da, tescil talebinin reddine dair olmayıp, açıklayıcı ve bilgi mahiyetinde olduğunu, müvekkili müdürlüğün geriye etkili olacak şekilde işlem tesis etmesinin mümkün olmadığını, TTK ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin ilgili hükümleri kapsamında davacının, “ilgililer” arasında yer almadığından, aktif husumet ehliyeti olmadığını, davacının istifasının tescili talebinin muhatabının halihazırda…Ltd. Şti’nin müdürü olan … olduğunu, müvekkili müdürlüğün TTK.’nun 32. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. Maddesi çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilinin Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığın, yargı merci gibi hareket etmediğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, davacının 08.05.2020 tarihli başvurusunun mevzuat gereğince, ilgili kişi olmadığından tescil başvurusu olarak nitelendirilemeyeceği gibi, 21.09.2020 tarihli cevabi yazının da tescil talebinin reddi olmadığını, açıklayıcı ve bilgi mahiyetinde olduğunu, yenilik doğuran bir hak niteliğinde olan istifanın, iç ilişkide bu yöndeki beyanın şirkete ulaşmasıyla sonuç doğuracak olsa da, dış ilişkide istifanın ticaret siciline tescil ve ilan edilmesiyle sonuç doğuracağını, bu hususta yetkili ve yükümlü olan şirketin bizatihi kendisi olduğunu, şirketin sicil kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, dava dışı … sicil numarasına kayıtlı … Ltd. Şti’nin münferiden şirketi temsile yetkili iki müdürünün olduğunu, bu itibarla da davacının istifasının muhatabının da diğer müdür olan … olduğunu, TTK’nun 28 ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 22. maddesi gereğince, …’in tescil talebinde bulunabilecek olmasından dolayı davacı vekilinin ikame ettiği davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının davasını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne değil, dava dışı şirkete ve/veya hâlihazırda şirketin müdürü olan …’e karşı ikame etmesi gerektiğini, yerleşik uygulama ve içtihatların da bu yönde olduğunu, davacının 08.05.2020 tarihli başvurunun geçerli olduğu düşünülse bile, talep harca tabi olduğundan ve herhangi bir harç yatırma işlemi de bulunmadığından müvekkili müdürlüğün işlem yapmamasının hukuka ve mevzuata uygun olduğunu, bu husus müvekkili müdürlüğün 21.09.2020 tarihli cevabi yazısında da “gerekli harcın ödenmesi suretiyle tescil ve ilanı için başvuruda bulunulması gerektiği hususu bilgilerinize sunulur.” şeklinde belirtildiğini, müvekkili müdürlüğün 21.09.2020 tarihli cevabi yazısının, TTK’nun 34. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 35. maddeleri kapsamında tescil işleminin reddi niteliğinde olmayıp, bilgilendirici mahiyette olduğunu, TTK’nın 34. maddesi kapsamında Ticaret Sicili Müdürlüğünce verilen karara karşı, bu kararın tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmesi mümkün olduğunu, müvekkili müdürlüğün cevap yazısının 21.09.2020 tarihli olduğunu, ancak davanın 14.01.2022 tarihinde açıldığını, davanın görülebilmesi için her husustan önce, 8 günlük dava açma süresine riayet edilip edilmediğinin re’sen değerlendirilmesi gerektiğini, bu itibarla davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı açık olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacının, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasıyla kayıtlı dava dışı … Ltd. Şti’ndeki müdürlük yetkisine ilişkin istifasının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanına mahkemece karar verilmesine yöneliktir.
HMK 114/1.h bendinde, hukuki yarar, 114/1.d bendinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması dava şartları arasında sayılmıştır. HMK 115/1.maddesine göre, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartlarında eksiklik bulunması halinde davanın usulden reddine dair kararını yargılamanın her aşamasında verir.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukukî koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. (Hukuk Genel Kurulu 2017/657 E. , 2021/491 K.)
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacının dava dışı …Şti’nin % 9 oranı ile münferit imza yetkisine sahip müdürü ve ortağı olarak müdürlük ve münferit imza yetkilerinden … 59. Noterliğinin … tarihli … yevmiye sayılı ihtarname ile istifa ettiği, tebliğ şerhinin incelenmesinde ihtarnamenin tebliğ olunmaksızın iade edildiği görülmüştür.
TTK 30 ve Ticaret Sicili Tüzüğünün 31nci maddesine göre de tescil, ilgililer veya yetkili temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir.
Tescil istemi istifa eden davacı tarafından istenilmiştir. Oysa ki yasal düzenlemeye göre bu hususta istemde bulunma hakkı davalı şirket tüzel kişiliğini temsil ve ilzama yetkili kılınanlara ait olduğundan davacının ticaret siciline tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak ticaret sicil memurluğuna başvuruda bulunabilecek “ilgililer” kapsamına girmemektedir. (İstanbul Bölgeukuk Dairesi Adliye Mahkemesi 12. H Dosya No : 2021/1435 Karar No : 2021/1704, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi Dosya No : 2017/633 Karar No : 2018/288Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 20.01.2020 tarihli 2019/2394 E., 2020/572 K.sayılı ilamı)
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 2021/621 esas 2021/847 karar sayılı kararı gibi aksine görüşler olsa da, ulaşıp ulaşmadığı, istifaya rağmen görevine devam edip işlemlerde bulunup bulunmadığı geçerliliği gibi hususlarda muhatap ilgili şirket olmakla ticaret sicil müdürlüğüne pasif husumet yönetilmesi ve sonrasında davacının bu davada aktif husumet kazandırılması şeklindeki görüşün isabetli olmadığı kanısındayız.
Bu nedenle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekmiştir.
İstifa eden şirket yetkisinin, doğrudan Ticaret Sicil Memurluğuna başvurarak talepte bulunması mümkün olmadığından ilgi şirkete karşı tescile icbar davası açması gerekmektedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/4503 Esas,2020/2760 K.)
Kaldı ki mevcut davada ticaret odası değil ticaret sicil müdürülüğü davalı gösterilmelidir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken maktu 269,85-TL harcın, peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile eksik 189,15‬-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.07/09/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”