Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/130 E. 2023/916 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/130 Esas
KARAR NO : 2023/916
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2022
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında, müvekkili tarafından kesilen faturalardan doğan bakiye alacağının ödenmediğini, iş bu hususta … 4. Noterliği’nin 27/01/2022 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkili tarafından keşide edilerek, 2.791.348,63-TL toplam borcun 7 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı şirketin ise iş bu ihtara karşılık … Noterliği’nin 04/02/2022 tarih … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile, müvekkili şirkete borcu bulunmadığını belirtmesine rağmen, iki ihtarnamenin keşide tarihleri arasında müvekkili şirkete 243.363,12-TL daha ödendiğini, müvekkili şirketin bu sebeple bir süre beklediğini, davalı tarafça kısmi ödemeler yapıldığını, 15/04/2022 tarihi itibarı ile cari hesap bakiyesinin 2.079.941,59-TL’sı iken tüm uyarılara rağmen bakiye borç ödenmediğinden … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyası ile, davalı borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı borcun takibe haksız ve hukuka aykırı olarak kısmen itiraz ettiği ve takibin bu nedenle durduğunu, davalı tarafın itirazından sonra bir kısım ödemede bulunduğunu, davacı ile davalı şirket arasında geçerli ve yürürlükte bir sözleşme bulunmadığını, müvekkili şirket ile dava dışı … AŞ arasında bir sözleşme bulunmakta ise de, anılan sözleşme davalının unvan değişikliği ile birlikte sona erdiğini, davalının unvanının değişikliğinin 12/06/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandığı, müvekkili tarafından 12/06/2018 tarihinden 19/04/2019 tarihine, müvekkilinin davalı şirkete hiçbir ürün göndermediğini, davalının Haziran 2018 sonrası sözleşme yapmak üzere, müvekkil şirketle sözlü ve yazılı olarak iletişime geçtiğini, iş bu nedenle taraflar arasında geçerli ve yazılı bir sözleşme bulunmadığını, mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde yetkili olduğunu beyanla, davalı borçlunun takibe konu 1.436.000,00-TL alacağa ilişkin itirazının iptali ile %20 den az olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, aktif ve pasifi ile devir aldığı … AŞ ile davacı şirket arasındaki akdedilen sözleşmenin, uyuşmazlıkların çözümü başlıklı 10. Maddesinde, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan ihtilafların çözüm yerinin “İstanbul Mahkemeleri” olduğuna dair yetki sözleşmesi bulunduğunu iş bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili yer mahkemesinin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyanla mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3. Maddesinde, davacı şirket ile müvekkili şirketin deposuna teslim tarihinden itibaren 120 gün sonra ödeme vadesi gelen faturalara esas olan ürünlerin satışa dönmesi durumunda ilgili fatura bedelinin “Türk Lirası” olarak davacıya nakden ödeneceğinin kararlaştırıldığını, iş bu nedenle davacının, müvekkil şirkete teslim ettiği ürünlerin, nihai tüketiciye teslim edilmeyen kısmı yönünden alacağın muaccel hale gelmediğini, bu nedenle muaccel hale gelmeyen alacak yönünden başlatılan icra takibine itiraz edildiğini beyanla davanın reddi ile kötü niyet icra takibinden dolayı müvekkili lehine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu, 14/11/2023 tarihli dilekçesiyle, açmış oldukları itirazın iptali davasından HMK’nın 307. maddesi gereğince davasından feragat ettiğini ve yargılama giderleri ve vekalet ücret taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu, 14/11/2023 tarihli dilekçe ile feragati kabul ettiklerini ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmişlerdir.
Davadan feragat H.M.K. nun 307.ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
H.M.K. nun 309.maddesi hükmüne uygun olarak davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu, öninceleme duruşması yapıldıktan sonra feragat edildiği görülmüştür. Bu nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harcın (269,85-TL’lik ilam harcının 2/3), peşin alınan 13.930,62-TL’den mahsubu ile bakiye 13.750,72-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediğini beyan etmekle, davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde resen tarafara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”