Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/93 E. 2023/987 K. 18.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/93 Esas
KARAR NO : 2023/987
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari alım satımdan kaynaklı alacak ilişkisi bulunup, açık cari hesap çalışması sonucunda oluşan 54.323,06-TL davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itiraz üzerine dosya yetkili icra dairesi olan … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına kaydedildiği, davalı/borçlunun yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrine davalı yan haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, dava açılmadan önce TTK ilgili maddeleri gereği zorunlu arabuluculuk görüşmeleri 06.12.2021 tarihinde anlaşmama olarak sonuçlandığını, tüm bu açıklanan nedenlerle
davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına haksız ve kötüniyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır. Bunun yanında süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde ise özetle ticari ilişki kabul edilmeyerek malların teslim edilmediği ve usulünce ispatlanmadığı savunulmuştur.
Mahkememizce … İcra Müdürlüğünün dosyasının, vergi dairesi kayıtlarının ve banka kayıtlarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı takip dosyasında cari hesap alacağından kaynaklanan 54.323,26-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 20/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 17/11/2021 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişinin 07/11/2022 tarihli raporunda özetle; VUK. md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64’e göre tutulması gereken davacı şirketin 2020 yılına ve 2021 yılının ilk 8 ayına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan ilgili yıllara ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de yasal süresinde yaptırıldığı, davacı şirketin ticari defterlerinde, 31/08/2021 tarihi itibariyle davalının 54.323,26-TL borçlu olduğu ve bu tutarın sonraki aylara devretmiş olduğu, davalı tarafından söz konusu borcun ödendiği yönünde herhangi bir belge sunulmadığı, huzurdaki davaya konu takipte takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilmediği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişinin 09/10/2023 tarihli ek raporunda özetle;
VUK. md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64’e göre tutulması gereken davacı şirketin 2020 yılına ve 2021 yılının ilk 8 ayına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan ilgili yıllara ait yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yaptırıldığı, davalı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin de açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı ve kapanış tasdikine tabi olan ilgili yıllara ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yaptırıldığı, Davacı şirketin ticari defterlerinde, 31/08/2021 tarihi itibariyle davalının 54.323,26 borçlu olduğu ve bu tutarın sonraki aylara devretmiş olduğu; dolayısıyla davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (11/11/2021) itibariyle, davalının borcunun/davacının alacağının 54.323,26TL olarak kayıtlı olduğu, Davalının ticari defterlerinde de, takip tarihi (11/11/2021) itibariyle davalının borcunun/davacının alacağının 54.323,26TL olarak kayıtlı olduğu, huzurdaki davaya konu takipte de, 54.323,26TL Asıl Alacağın, icra giderleri, vek. ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 9 faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, tarafların BA-BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, bu haliyle de davacının defterlerinde kayıtlı olan ve BS formlarıyla da beyan ettiği tüm faturaların, davalıya tebliğ edilmiş olduğu ve davalı tarafından da bu faturalara itiraz edilmeden BA formlarıyla beyan edilmiş olduğunun açık olduğu, ayrıca davalının davacıya yaptığı tüm ödemelerin de davacının defterlerindeki gibi yapılmış olduğu ve nihayetinde tarafların defterlerinde 04/08/2021 tarihinden itibaren dolayısıyla da takip tarihi itibariyle davalının borcunun/davacının alacağının 54.323,26TL kayıtlı olduğu ve davalı tarafından da işbu borcun ödendiği yönünde herhangi bir ödeme belgesi/banka ekstresi vs. sunulmadığı göz önüne alındığında, tarafların defterlerinde kayıtlı olan borç/alacak tutarına itibar edileceği hususunun değerlendirmesinin Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklı yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Cari hesap TTK 89 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin yazılılık şartı geçerlilik şartı olarak düzenlenmiştir.Taraflar arasında yasal şekilde aranan bir cari hesap ilişkisi bulunmamaktadır. Ancak zamana yayılı olacak şekilde ticari ilişki bulunmaktadır. Bu durumda incelenen ticari defterlerden de anlaşıldığı üzere aralarında ticari ilişki bulunduğu ve alacak ile borçları açık cari hesap ile takip ettikleri anlaşılmıştır. Davacının doğrudan TTK 89 ve devamında düzenlenen cari hesap sözleşmesinden yazılı geçerlilik şartına aykırılıktan yaralanamayacağı açık ise de ticari defter kayıtlarından alacağını ispat etmesi mümkün olacaktır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. Md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde;
Davacının alacağın tahsili istemiyle …. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, mahkememizce ön inceleme duruşması, 07/11/2022 ve 30/01/2023 tarihli duruşmalarında taraf defterlerinin incelenmesine karar verilerek dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, taraflara usulüne uygun ihtaratların yapıldığı, incelemenin taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapıldığı, mahkememizce aldırılan ve hükme esas olan bilirkişi kök ve ek raporları alındığı, aldırılan bilirkişi kök raporu ile, davacı şirketin 2020 yılına ve 2021 yılının ilk 8 ayına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davacı şirketin ticari defterlerinde, 31/08/2021 tarihi itibariyle davalının 54.323,26-TL borçlu olduğu ve bu tutarın sonraki aylara devretmiş olduğu, davalı tarafından söz konusu borcun ödendiği yönünde herhangi bir belge sunulmadığı, huzurdaki davaya konu takipte takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilmediği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği görüş ve kanaatine varıldığı, aldırılan bilirkişi ek raporu ile, davacı şirketin 2020 yılına ve 2021 yılının ilk 8 ayına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davalı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin de açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı ve kapanış tasdikine tabi olan ilgili yıllara ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yaptırıldığı, Davacı şirketin ticari defterlerinde, 31/08/2021 tarihi itibariyle davalının 54.323,26-TL borçlu olduğu ve bu tutarın sonraki aylara devretmiş olduğu; dolayısıyla davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (11/11/2021) itibariyle, davalının borcunun/davacının alacağının 54.323,26TL olarak kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde de, takip tarihi (11/11/2021) itibariyle davalının borcunun/davacının alacağının 54.323,26TL olarak kayıtlı olduğu, huzurdaki davaya konu takipte de, 54.323,26TL asıl alacağın ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 9 faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, tarafların BA-BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, bu haliyle de davacının defterlerinde kayıtlı olan ve BS formlarıyla da beyan ettiği tüm faturaların, davalıya tebliğ edilmiş olduğu ve davalı tarafından da bu faturalara itiraz edilmeden BA formlarıyla beyan edilmiş olduğunun açık olduğu, ayrıca davalının davacıya yaptığı tüm ödemelerin de davacının defterlerindeki gibi yapılmış olduğu ve nihayetinde tarafların defterlerinde 04/08/2021 tarihinden itibaren dolayısıyla da takip tarihi itibariyle davalının borcunun/davacının alacağının 54.323,26TL kayıtlı olduğu ve davalı tarafından da işbu borcun ödendiği yönünde herhangi bir ödeme belgesi/banka ekstresi vs. sunulmadığı göz önüne alındığında, tarafların defterlerinde kayıtlı olan borç/alacak tutarına itibar edileceğinin tespit edildiği, bilirkişi kök ve ek raporlarının hükme esas alınmıştır.
Faturaya dayalı alacak iddiası kapsamında salt fatura malın teslimi için yeterli değilse de iki tarafın da ihtilafsız şekilde vergi dairelerine ba/bs formlarını bildirmesi, faturaların itiraza uğramaması, ticari ilişkinin aynı şekilde defterlere yansıması akdin ve faturadaki miktarın kabul edildiğine karinedir. Davalının, davacının dayandığı faturaların tümünü ba formu ile bildirdiği ve faturalara itirazının bulunmadığı, tarafların ba/bs formlarının uyumlu olup taraf defterlerinin takip tarihi itibariyle aynı bakiyeyi verdiği, defterlere yansıyan ödemelerin de birbirini teyit ettiği, belgeye dayalı olmayan, üçüncü kişi tarafından doğrudan anlaşılamayan, tam kayıt içermeyen, şeffaf ve hesap verebilir olmayan ve açıklaması yapılamayan tek taraflı kayıtların sonuç doğurmayacağı, ihtilafsız şekilde defter kaydı yapan davalının bu aşamadan sonra aynı güçteki delil ile borcunun bulunmadığını veya ödediğini ispat etmesi gerektiği, bu yönde delil ve ödeme savunması bulunmadığına göre davacının takipteki asıl alacak kadar alacağının bulunduğu sabit hale geldiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, iki tarafın tacir ve borç doğuran işlerin ticari olduğu görülse de taleple bağlı kalınarak takibin yasal faiz işletilmek suretiyle devamına karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı gibi miktarın davalı defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin 54.323,26 TL asıl alacak üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa, talep gibi, yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 10.864,65-TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.710,82-TL karar ve ilam harcından 927,71-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 2.783,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 927,71-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.008,41-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 918,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza