Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/877 E. 2023/424 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/877 Esas
KARAR NO:2023/424

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/12/2022
KARAR TARİHİ:24/05/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacı şirket, davalı şirket tarafından… tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirileceği duyurulan …’nın katılımcısı olduğunu ve bu nedenle fuar katılım sözleşmesi düzenlendiğini, davacı şirketin sözleşme gereğince edimi olan 97.260,00.-TL’sını davalı şirkete; 18.12.2019 tarihli 16.000,00.-TL, 28.12.2019 tarihli 36.000,00.-TL, 31(29).02.2020 tarihli 30.000,00.-TL, 14.03.2020 tarihli 15.260,00.-TL’lık dört adet müşteri çeki ile ödediğini, sözleşme bedeli olan bu dört adet çek davalı şirket tarafından 04.11.2019 tarihli makbuzla ve 01.11.2019 tarihli cari hesap çek çıkış bordrosu imzalanarak alındığını ve bedelleri yine davalı şirket tarafından tahsil edildiğini, davalı şirket tarafından yapılacağı açıklanan ve davacı vekil eden ile arasında, … tarihleri arasında gerçekleştirileceği kararlaştırılan Fuar’ın açılmasına yaklaşık 10 gün kala, 3 Eylül 2021 tarihinde davalı şirket tarafından Fuar’ın Mayıs 2022’ye ertelendiğinin bildirildiğini ve fuarın hiçbir zaman gerçekleştirilmediğini, davalı şirket tarafından … tarihinde düzenlenen gıda fuarı ile … tarihinde düzenlenen … Fuarı ve yine zamanında … gibi düzenlenen sektörel fuarlar, davalı şirketin “pandemi” nedeni ile erteleme gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğunu açıklıkla ortaya koyduğunu ayrıca, fuarların pandemi nedeniyle ertelenmesinde karar mercii olan …’nin de bu yönde bir kararı veya tavsiyesi söz konusu olmadığını, bu bakımdan fuarın ertelenmesinin geçerli bir nedeni olmadığını, sözleşme edimini yerine getirmeyen davalıdan, tahsil ettiği ve haksız olarak elinde bulundurduğu 97.260,00.-TL’sı sözleşme bedelini geri ödemesini, … 17.Noterliği 10.02.2022 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamemizin 14.02.2022 tarihinde tebliği ile ihtarnamede verilen üç günlük geri ödeme süresinin dolduktan sonraki 18.02.2022 tarihinde işlemeye başlayan ticari gecikme faiziyle birlikte alınmasına karar verilmesine, Sözleşme yükümlülüğü olan Fuar’ı gerçekleştirmeyerek edimini yerine getirmeyen davalıdan, tahsil ettiği ve haksız olarak elinde bulundurduğu ve uyarılmasına karşılık geri vermediği 97.260,00.-TL’sı sözleşme bedelinin 18.02.2022 tarihinden itibaren işleyen en yüksek ticari gecikme faiziyle birlikte alınmasına ve davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin … Holding bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli uluslararası geniş katılımlı fuarlar düzenleyen organizatör bir şirketi olduğunu, davalı şirketin ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren üretimini gerçekleştirdiği ürünleri müvekkil şirketin organize ettiği fuarda sergilemek isteyen bir tekstil şirketi olduğunu, bu amaç doğrultusunda müvekkil şirket ile davalı şirket arasında, … tarihleri arasında düzenlenecek … (…) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini ancak bu sözleşmeye konu fuar organizasyonu kamu kurumların da mecbur kılması kapsamında Covid-19 virüs salgını nedeniyle, haklı sebeplerle ve sözleşme hükümleri kapsamında ileri bir tarihe ertelendiğini, ertelenen fuar 1… tarihleri arasında gerçekleştirildiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkil şirketin fuarı erteleme hakkına sahip olduğu hukuki bir gerçek olduğunu, uyuşmazlığa yetkili yerin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu yetkisiz yerde ikame edildiğini, haksız kötü niyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Fuar Katılım Sözleşmesi,
2-Sözleşme bedeli ödemesine ilişkin 01.11.2019 tarihli 4 adet Çek Çıkış Bordrosu ve davalının 4 adet çeki aldığına ilişkin 04.11.2019 tarihli Çek Tahsil Makbuzu,
3-… 17.Noterliği 10.02.2022 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarname ile tebliğ belgesi,
4-Arabuluculuk Son Tutanağı,
5-Davacı şirketin tüm defter kayıt ve belgeleri,
6-Fuar Duyuruları (medya ve benzeri), (gerektiğinde ileride sunacağız),
7-Fuar ile ilgili ….’den alınacak bilgiler,
8-Bilirkişi incelemesi,
9-Her tür yasal kanıt.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasında akdedilen … Fuarı Katılım Sözleşmesi kapsamında davalı tarafın sözleşmede belirtilen tarihte fuar organizasyonunu düzenleme edimini covid-19 salgını nedeniyle yerine getirememesinin mücbir sebep olarak kabul edilip edilemeyeceği taraflar arasında sözleşme hükümleri gereğince davalı şirketin fuar organizasyonunu istediği bir tarihte ileriye dönük ve sözleşmede belirtilen başka bir alanda düzenlenecek şekilde fuar organizasyonunu erteleme hakkı olup olmadığı, davacı katılımcı şirketin taraflar arasında sözleşme gereğince yerine getirilemeyen fuar organizasyonuna katılma yükümlülüğüne ilişkin hükmün genel işlem koşulu taşıyıp taşımadığı, davalı düzenleyici şirketin daha sonrasında düzenlemiş olduğu fuar etkinliğine davacı katılımcı şirketin katılmamasının sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, katılımcı şirketin sözleşmeden dönme hakkı bulunduğunun kabulü halinde yapmış olduğu ödemelerin tamamını isteyip isteyemeyeceği hangi para birimi üzerinden talep edeceği noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Taraflar, yapmış oldukları yetki sözleşmesiyle, aralarındaki somut, yani kategorik olarak tanımlanmış hukukî ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili açılacak davalar bağlamında, kanunen yetkili konumda bulunan genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesi kaydıyla, kanunen yetkili olmayan bir yargı yerini yetkili hâle getiriyorlar; yani, alternatif bir yetki kuralı yaratıyorlarsa, olumlu yetki sözleşmesinden söz edilir. Bu tür bir yetki sözleşmesinin varlığı hâlinde, davanın, mutlaka yetki sözleşmesinde tâyin edilmiş olan yer mahkemesinde, açılması zorunluluğu yoktur. Dava, kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkemeyle, özel yetkili mahkeme veya mahkemelerin herhangi birisinde açılabilir. Ancak, dava, yetki sözleşmesiyle yaratılmış olan alternatif yetki kuralında belirtilmiş olan yer mahkemesinde açılmışsa; bu mahkeme de, davaya bakmak zorundadır; davalı da, anılan durumda, yetkisizlik iddiasında bulunamaz. Olumlu yetki sözleşmesi yapılmak isteniyorsa, buna ilişkin iradenin, anılan sözleşmede, açıkça ortaya konulması, yani kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkemeyle, özel yetkili mahkeme veya mahkemelerin yetkisinin devam edeceği hususunun, kesin ve tereddütsüz bir biçimde vurgulanması gerekir. Bu bağlamda, herhangi bir belirlemede bulunulmamışsa, yapılan yetki sözleşmesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. Maddesinin son derece açık metni uyarınca, “olumsuz yetki sözleşmesi” olarak nitelendirilir; yani, dava, sadece yetki sözleşmesinde tâyin edilmiş olan yer mahkemesinde açılabilir; kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkemeyle, özel yetkili mahkemelerin yetkisi tümüyle ortadan kalkar. Olumsuz yetki sözleşmesinin varlığı hâlinde, somut bir biçimde, kategorik olarak tanımlanmış hukukî ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili davalar bağlamında, kanunen yetkili olmayan bir yargı yeri, tek yetkili yargı yeri hâline getirilmekte; yani, somut hukukî ilişki tipinden doğan uyuşmazlıkları konu alan davalarla sınırlı olarak işlerlik kazanabilecek, kesin bir yetki kuralı yaratılmaktadır. Burada da, yetki sözleşmesinde belirtilmiş olan yer mahkemesinin yetkisinin kesinliği, yine, bizâtihi kanundan kaynaklanmaktadır. Kategorik olarak tanımlanmış hukukî uyuşmazlıklarla ilgili davalar bağlamında, yetkili mahkemenin tâyininin, tarafların müşterek iradesine bırakılmış olması, yetki sözleşmesinde öngörülen yer mahkemesinin yetkisinin kesinliğinin, kanundan kaynaklanmadığı anlamına asla gelmez. Kanun koyucu, yetkinin kesin olmadığı hâllerde, taraflara, somut hukukî ilişki tipi ile sınırlı bir biçimde işlerlik kazanacak kanunen yetkili olmayan bir yargı yerini, anlaşmak suretiyle yetkili hâle getirme olanağı tanımış ve aksine bir vurgu da yapılmamışsa, kararlaştırılan yargı yerini, tek yetkili yargı yeri statüsüne kavuşturmuştur. Bu çerçevede, tarafların iradelerine itibar edilmesi, yetkinin kesinlik niteliğinin, kanundan kaynaklanmadığı şeklinde, yorumlanıp değerlendirilemez. Yapılan bu tespitler çerçevesinde, olumsuz yetki sözleşmesinin varlığı hâlinde, davanın, somut hukukî ilişki tipinden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili davalar bağlamında, kesin bir yetki kuralının ihdası nedeniyle, sadece yetki sözleşmesinde belirtilmiş olan yer mahkemesinde açılması gerekir; kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkeme ile özel yetkili mahkemelerin yetkisi ise tümüyle ortadan kalkar. Dolayısıyla, dava, yetki sözleşmesinde belirtilmiş olan yer mahkemesi dışında, bir başka yer mahkemesinde açılmışsa, mahkemenin, yetkisizliğini re’sen gözetip; yetkisizlik kararı vermesi gerekir. Çünkü, kesin yetki, mahkemeye ilişki dava şartları arasında yer alır (HMK m. 114, I/ç) ve bu sebeple, davanın her aşamasında, mahkemece re’sen gözetilir; taraf da, davanın her aşamasında, yetki itirazında bulunabilir. (Prof. Dr. Süha TANRIVER; Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, Özel Sayı 2014, s. 459-468 (Basım Yılı: 2015) Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ’e Armağan)
HMK 17. Maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü amirdir.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olayın incelenmesinde taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 32. maddesinde Bakırköy Mahkemelerinin müstakil olarak Bakırköy Mahkemelerinin yetkili kılındığı, HMK 17. Maddesi gereği davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılması gerektiği, kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkeme ile özel yetkili mahkemelerin yetkisinin ortadan kalkacağı, davanın yetki şartında belirlenen kesin yetkili Bakırköy Mahkemelerinde açılması gerektiği, anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın kesin yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma mahkememizin yetki alanı dışında kaldığından mahkememizin Yetkisizliğine,
2-Yetkili Mahkemenin yetki sözleşmesiyle kararlaştırılan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dava dosyasının yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderleri ile ilgili bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına,
5-Başka mahkemede davanın devam edilmesi söz konusu olmadığında ve talep durumunda dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkûm edileceğinin davacıya ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.24/05/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır