Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/855 E. 2023/665 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/855 Esas
KARAR NO : 2023/665 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2022
KARAR TARİHİ : 12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; … Bankası … Şubesi’nin … seri numaralı, 30/10/2022 keşide tarihli 40.000,00-TL bedelli, keşidecisi … … olan çek aralarındaki ticari ilişki uyarınca Bilginoğlu Endüstri Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından müvekkil şirkete ciro edilmek üzere kargoya verilmiş fakat bahsi geçen çek kargo şirketinde kaybolduğunu, ş bu çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçerek piyasaya sunulması ihtimaline binaen, çekin iptali için tarafımızca 27.10.2022 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… E. Sayılı dosyası üzerinden Çek İptali davası açıldığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi, 06.12.2022 tarihli ara kararı ile, iptali istenen … Bankası … Şubesi’nin … seri numaralı, 30.10.2022 keşide tarihli, 40.000,00-TL bedelli, keşidecisi … … olan çekin, … Ticaret Limited Şirketi tarafından ibraz edilmesinden ve karşılığının bu şirket tarafından alınmasından ötürü, iş bu şirkete karşı çek bedelinin iadesi davası açmamız için tarafımıza 2 haftalık kesin süre verildiğini, çek üzerindeki kaşe ve imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı, … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, davalı müvekkilin çeki iktisabında kötüniyetli ve ağır kusurluğu olduğunu, çek bedeli olana 40.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte müvekkil şirkete istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilin çekin kaybolduğu iddialarının haberi olmadığını, müvekkilinin dava konusu çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, dava konusu çeki ticari faaliyetleri sonucu şeklen düzgün bir ciro silsilesiyle iktisap ettiğini, defter ve kayıtlarına da bu şekilde geçirdiğini, davacı tarafça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın ve tazminat taleplerinin reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 oranında az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıktığı iddia edilen çekin istirdadı istemine ilişkindir.
TTK’nın 792. Maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK’nın 790. Maddesinde ” cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. hükmü düzenlenmiştir.
Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu , çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.
Dava konusu çekin incelenmesinde; keşidecisinin … … olduğu, hamiline yazılı olarak düzenlendiği, keşide tarihinin 30/10/2022, bedelinin 40.000,00-TL olduğu, davacının ciranta, davalının hamil olduğu, ciro silsilesinin düzgün olduğu, taraflar arasında ciranta bulunduğu görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde,
dava konusu çeklerin incelenmesinde; ciro silsilesinde görünürde herhangi bir kopukluk olmadığı anlaşılmaktadır. Mevcut ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı anlaşılmakla çekin borçtan mücerret olma niteliği karşısında, davanın tarafları ile cirosu bulunanlar arasında taraf ticari defterlerine göre herhangi bir ticari ilişki bulunmaması, davalı tarafın çeki kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap etmiş olduğu anlamına gelmeyeceğinden, taraf ticari defterleri incelenmemiştir. Davacının ciro imzasının sahte olduğu iddiası yönünden ise imza davacıya ait olmasa dahi TTK’nın 677. maddesindeki düzenlemeye göre, imzaların istiklali prensibi benimsenmiş olup, ciro imzalarından biri sahte bile olsa, düzgün ciro silsilesine göre çeki iktisap edenin, çeki iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun ayrıca kanıtlanması gerekeceğinden imza incelemesi yapılmamıştır. Zira davacının dava dilekçesi ve son celse beyanı nazara alındığında talebi açıkça çek istirdatı olup, menfi tespit talebi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle dava konusu çekteki ciro silsilesi düzgün olup, aksi ispatlanamadığı için davalı taraf iyi niyetli yetkili hamil konumundadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 792 maddesine göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki iade ile yükümlü olup çek istirdadına ilişkin işbu davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi yönünden; TTK’nın 677. maddesindeki düzenlemeye göre, imzaların istiklali prensibi benimsenmiş olup, ciro imzalarından biri sahte bile olsa, düzgün ciro silsilesine göre çeki iktisap edenin, çeki iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun ayrıca kanıtlanması gerekir. Davalı ile davacı arasında ciranta bulunduğu anlaşıldığından ceza dosyasının sonucu beklenilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-269,80 karar harcının peşin alınan 683,10-TL den düşümü ile kalan 413,3‬0-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır