Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/826 E. 2023/850 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/826 Esas
KARAR NO : 2023/850 Karar

DAVA TARİHİ : 09/12/2022
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

İSTANBUL …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN… E… K. SAYILI KARARI.

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkil Şirket tarafından takip öncesi faiz talep etme hakkımız saklı kalmak kaydıyla davalı taraf aleyhine ekte ibraz edilen sözleşmeden kaynaklı 46.569,34 TL tutarındaki fatura alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Dairesinde 28.10.2022 tarihinde icra takibi başlattıkları, davalı tarafça icra takibi başlattıktan sonra, icra takibinden haberdar olarak salt icra takibinin ferilerini ödememek adına takibe konu asıl alacak tutarı olan 46.569,34 TL nin müvekkil şirkete 31.10.2022 tarihinde ödendiği, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 100. Maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan 46.569,34 TL tutarındaki ödemenin öncelikle icra harç ve giderleri, icra vekalet ücreti ve takip sonrası faizden mahsup edilmesi gerektiği, anılan kanun kapsamında, davalı tarafça müvekkil şirkete ödenen 46.569,34 TL nın öncelikle; icra vekalet ücreti 5.588,32 TL tahsil harcı 2.118,91 TL, icra masrafı 145,70 TL takip tarihi olan 28.10.2022 den ödeme tarihi olan 31.10.2022 tarihine kadar işlemiş reeskont avans faizi 68,28 TL toplam 7.921,21 TL ve bu bakiye alacağa ödeme tarihine kadar işleyecek reeskont avans faizi yönünden davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin devamı gerektiği, davalı tarafça icra takibi başlattıktan sonra müvekkil hesabına ödeme yapmasının kötü niyetli olduğundan alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına da hükmedilmesi, itirazın kısmen iptali ile takibe devam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle;“Müvekkil şirket tarafından 31.10.2022 tarihinde davacı şirkete 46.569,34 TL ödemede bulunduğu, akabinde 09.11.2022 tarihinde İstanbul … İcra Dairesinin… E. sayılı dosyadan ödeme emrinin tebliğ edildiği, müvekkilin takip konusu alacağın tamamını ödediğinden icra takibine itiraz ettiği, icra dosyasında borçlu olarak müvekkil şirket göründüğü, tüzel kişilerin elektronik imzaları bulunmadığından UYAP sisteminden icra takibi açılmış olup olmadığını sorgulama imkanının olmadığı, davacı tarafından vekalet ücreti, tahsil harcı, icra masrafı, reeskont avans faizi istenmekte olduğu, 492 sayılı Harçlar Kanununun B/1-3 fıkrasında belirtilen ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerektiği, müvekkil şirket tarafından ödeme emri teblliğ edilmesinden önce ödeme yapılması nedeniyle tahsil harcının talep edilemeyeceğinin açık olduğu, bu nedenle tahsil harcı talebinin red edilmesi gerektiği, bu konuda Yargıtayın yerleşik kararlarının mevcut olduğu, müvekkil tarafından takip borcunun tamamının ödendiği, bu nedenle alacaklı vekilinin vekalet ücreti alacağının bulunmadığı, kabul anlamına gelmemek üzere Sayın Mahkemece vekalet ücreti alacağı bulunduğunun takdir edilmesi halinde, ödeme emri tebliğ edilmeden önce ödendiğinden ¾ oranında hesaplama yapılması gerektiği, davanın reddi ile takip masraflanın davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket tarafından takip öncesi faiz talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın aleyhine ekte ibraz edilen sözleşmeden kaynaklı 600,00 TL tutarındaki fatura alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket üzerine düşen edimi yerine getirilerek, sağlık hizmetini verdiğini ve karşılığında tahakkuk eden bedeli faturalandırarak davalıya göndermiş ise de, davalı tarafça iş bu tahakkuk eden borcun ödenmediğini, bunun üzerine haklı alacağının tahsili için kanuni yola başvurma zaruretinin hasıl olduğunu ve ödenmeyen fatura bedellerine binaen İstanbul …İcra Dairesinin… esas sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığını, davalı tarafından sunulan 28/12/2022 tarihli itiraz dilekçesiyle, müvekkili firmanın alacaklı olarak gözüken şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, bu sebeple borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, ancak mesnetsiz iddiaları ileri sürerek borca itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, icra takibine dayanak e-faturaların davalıya gönderildiğini, davalı tarafça iş bu e-faturalara ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığını, veya bu e-faturalara ilişkin iade faturasının kesilmediğini bildirip, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yönelik haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, itirazında haksız olan davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasın davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya herhangi bir cevap verilmemiştir.
Asıl dava ve birleşen dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.

İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 46.596,34-TL asıl alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiği görülmüştür.
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 600,00 -TL asıl alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiği görülmüştür.
Bilirkişinin düzenlediği 16/08/2023 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı ile davalı şirketin e-defter e-fatura mükellefi oldukları, davacı şirket tarafından düzenlenen e-faturaların sistem üzerinden davalı şirkete intikal ettiği, söz konusu faturaların davalı şirket tarafından da aynen hesaplara yansıtıldığı, fatura tutarları ve içerikleri konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlığın olmadığı, tarafların defter kayıtlarının bir birini teyit ettiği, davacı tarafından 46.569,34 TL alacak için İstanbul …İcra Müdürlüğünde… E. dosya numarası ile 46.569,34 TL asıl alacak için 01.11.2022 tarihinde İlamsız Takiplerde Ödeme Emri ile icra takibi başlatıldığı, söz konusu takibe davalı tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durduğu, itirazın iptali ile takibe devam edilmesi için davacı tarafından 09.12.2022 tarihinde dava açıldığı, esas dosya kapsamındaki 46.569,34 TL asıl alacak tutarının 31.10.2022 tarihinde ödendiği, tarafların defterlerinin birbirlerini teyit ettiği, söz konusu alacak için açılan dava giderleri olan 7.921,21 TL nin bu tutardan mahsup edilmesi, mahsup sonucunda asıl alacaktan yapılan ödeme tutarının (46.569,40 TL – 7.921,21 TL =) 38.648,13 TL olarak kabul edilerek kalan 7.921,21 TL için itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesinin uygun olabileceği, bu konuda kararın Sayın Mahkemenize ait olduğu davacı tarafından birleşen dosyada iki adet fatura toplamı olan 600,00 TL için başlatılan icra takibine yapılan itiraz sonucu takibin durduğu, davacı tarafından itirazın iptali ve takibe devam edilmesi için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. dosyada 26.01.2023 tarihinde dava açıldığı, söz konusu dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosya ile birleştirildiği, birleşen dosya kapsamındaki 600,00 TL asıl alacağın dava tarihi itibariyle ödenmemiş olduğu, görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında 28/10/2022 tarihinde icra takibi başlattığı, takip başlatıldıktan sonra davalı tarafından 31/10/20222 tarihinde icra takibine konu borcun ödendiği, anlaşıldığından takip tarihi itibariyle davacının icra takibinde haklı olduğu anlaşılmış, icra aşamasındaki takip masrafları ve vekalet ücreti miktarının tespiti yönünden takip hukukuna ilişkin takdir ve tasarruf yetkisinin icra müdürlüğünde olmak kaydıyla, takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir. Dava alacağın ferilerine ilişkin olmakla davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Mahkememizde birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde mahkememizce yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davaya konu 600,00 TL borcun tahsil edilmediği tespit edilmiş olup denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
– Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir. (Y.3.H.D. 2016/19580E. 2018/5496K., İstanbul BAM 13.H.D. 2018/446E. 2019/120K.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına; takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
-Dava alacağın ferilerine ilişkin olmakla davacı yararına inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,
2-Mahkememizde birleşen İstanbul …liye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davanın kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına,
-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatı 120,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Asıl Davada;
3-Karar ve ilam harcı 541,09-TL nin peşin alınan 80,70-TL den düşümü ile kalan 460,39-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 3.120,00.-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 161,40-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.527,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 7.921,21-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen Davada;
8-Karar ve ilam harcı 269,85-TL nin peşin alınan 179,90-TL den düşümü ile kalan 89,95-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 3.120,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan 359,80-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 68,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde tarafların iadesine,
Dair, parasal miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır