Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/821 E. 2022/720 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/821 Esas
KARAR NO : 2022/720
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’de … adıyla kurulan bir şirket olduğunu, şirketin sermayesinin bir kısmının devlet hazinesine yani Türk Milletine ait olduğunu, hem Türkiye tarihinde hem de basın tarihindeki yeri itibariyle güvenirliği ile meşhur bir şirket olduğunu, müvekkili kurum hakkında davalıların sosyal medya aracılığıyla söylediği sözlerin hakaret boyutunda olduğunu, müvekkilinin kişilik haklarını ihlal ettiğini, toplumdaki itibarını zedelemeye çalıştığını, davalıların basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak yaptığı haber ve paylaşımın müvekkil şirketin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, somut olayda ifade özgürlüğünü aşan ifadeler olduğunu, davalı tarafın amacının müvekkil kurumu Türk kamuoyunda itibarsızlaştırarak yıpratmak olduğunu, bu kasıtlı ve kişisel değer yargısı içeren ifadelerin eleştiri sınırlarını aştığını beyan ederek, davanın kabulü ile davalı yan tarafından gerçekleştirilen haksız fiil sebebiyle 2.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasına dava şartı haline getirildiğini, davacının işbu şartı yerine getirmeden davayı açtığının, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini gerektiğini, husumet itirazlarının kabulünü, davacının asılsız ve mesnetsiz iddialarını kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle huzurda açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2022/… Esas sayılı dosyasında 28/10/2022 tarihli tensip zaptı 7 bendi ile, davacı vekiline arabuluculuk son tutanağının ibraz edilmesi için süre verildiği, verilen süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının ibraz edilmediği anlaşılmakla, Mahkememizin 08/12/2022 tarihli ara kararı gereğince davalı şirketler açısından davanın arabuluculuk dava şartı eksikliği yönünden tefrik edilmesine karar verilerek, Mahkememizin 2022/… Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir.
19.12.2018 tarihinde yürürlüğe giren 06.12.2018 tarih 7155 sayılı Kanunun 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, aynı tarihte yürürlüğe giren aynı yasanın 23. maddesiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-(2) maddesinin dördüncü cümlesinde “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkememizin 2022/702 Esas sayılı dosyası tensip zaptı ara kararı gereğince davacı vekiline arabuluculuk son tutanağının ibraz edilmesi için 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının ibraz edilmediği, Mahkememizin 08/12/2022 tarihli ara kararı gereğince davalı şirketler açısından yönünden davanın arabuluculuk dava şartı eksikliği yönünden tefrik işlemi yapılarak, Mahkememizin 2022/821 Esasına kaydedildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, TTK’nın 5.maddesinde yapılan değişiklik ile 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalarda tazminat ve alacak niteliğindeki davalarda, dava şartı niteliğindeki 6325 Sayılı arabuluculuk Yasasının zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre davadan önce arabulucuya başvurmak, dava açarken uzlaşmazlık tutanağının dava dilekçesine eklemek, arabulucuya başvurulduğu halde belge eklenmemiş ise kendisine belgeyi eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verileceği, arabuluculuğa başvurulmamış veya 1 haftalık kesin süre içerisinde uzlaşmazlık tutanağı ibraz edilmez ise davanın dava şartı noksanlığından dolayı reddedileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Davacı vekilince verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı anlaşıldığından, davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi ile 6325 sayılı yasanın18/A-2.maddesi delaletiyle 6100 sayılı yasanın 114/2 ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL başvuru harcı ve 80,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022

Katip … Hakim …
e-imza e-imza