Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/818 E. 2023/546 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/818 Esas
KARAR NO : 2023/546

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ….A.Ş aleyhine İstanbul … İcra Dairesi… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu 05.07.2022 tarihinde; …A.Ş.’ye karşı keşide edilen Kartal … Noterliği’nin 07.09.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “ödemezlik def’i hakkı” kapsamında durdurulmuştur denilerek icra takibine, ödeme emrine, borca, faiz oranına, işlemiş faize ve borcun tüm fer’ilerine açıkça itiraz etmiş ve aynı gün takip durdurulmuş olduğunu, her ne kadar davalı taraf borca itiraz dilekçesinde 15 Mart 2022, 15 Nisan 2022, 15 Mayıs 2022 ve 15 Haziran 2022 vade tarihli 350.000,00-TL’lik taksitlerin ödenmesi hususunda …A.Ş.’ye karşı keşide edilen Kartal … Noterliği’nin 07.09.2021 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “ödemezlik def’i hakkı” kapsamında durdurulmuştur denilmişse de bu durumun hukuki dayanağı bulunmadığını,
müvekkili ile davalı arasında imzalanan ilgili sözleşmelere göre müvekkili projede yüklenici sıfatı ile kendine düşen %60 payını arsa maliki olan davalıya devretmeyi, davalı yanda karşı edim olarak müvekkile 19.000.000,00-TL’yi aylık 350.000 TL taksitlerle ödemeyi taahhüt ettiğini, dolayısıyla davalının aylık taksitler halinde yaptığı ödemenin termal tatil köyünde kendisine yüklenici sıfatla uhdesinde olan %60 hissenin devri karşılığı olduğu hususu çok açık olmasına rağmen davalı yan kendi edimini yerine getirmemekte ve böylece …Tatil Köyündeki müvekkili hissesini bedelsiz edinme saikiyle hareket etmekte olduğunu, hal böyle iken anlaşmanın esaslı unsurunu bir kenara bırakarak sözleşmenin fer’ileri niteliğindeki hususlar üzerinden ödemezlik def’inin ileri sürülmesi kabul edilebilir nitelikte olmayıp, yargılamayı gerektirdiğini, buna rağmen davalı taraf kendisini mahkeme yerine koymakta ve hukuka aykırı olarak sözleşmenin fer’isi niteliğindeki hususların müvekkil şirket tarafından yerine getirilmediğinden bahisle sözleşmenin esaslı unsuru olan 350.000 TL tutarlı aylık taksitlerini ödememekte ve ödemezlik def’ini haksız olarak ileri sürdüğünü, yönlendirilen iddiaları bakımından haklılık payları da bulunmadığını, iddia edilen kısımlar müvekkili firmanın yerine getirdiği edimle alakalı olmadığını, asıl yerine getirilmesi gereken edim hisse devri olup, söz konusu ihtarnameden de anlaşılacağı üzere müvekkil firma sözleşme gereğince üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini,
İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı icra takibine itirazın iptaline,
aylık 350.000TL tutarındaki 15/03/2021, 15/04/2022, 15/05/2022 ve 15/06/2022 tarihli taksit toplamı olan 1.400.000 TL asıl alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine,
ayrıca kötü niyetli olarak davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan uhdesine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddini, 05.10.2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü ile …Tatil Köyü projesinin inşaatını yapmış olan yüklenici davacı … A.Ş, proje ile ilgili olarak kanundan, sözleşmelerden, fiili uygulamalardan doğan, başta 5000 devremülkteki ve ticari üniteler üzerindeki % 60 hissesi olmak üzere mevcutlarını, doğmuş/doğacak her türlü haklarını arsa sahibi müvekkil … A.Ş.’ye KDV dahil 29.000.000,00-TL’ye devretmiş/satmış olduğunu, protokolden sonra davacı … A.Ş, müvekkili … A.Ş.’nin de onaylayan sıfatıyla yer aldığı 09.10.2018 tarihli İşletme Devir Sözleşmesi ile … Tatil Köyü işletmesini tüm haklarıyla birlikte dava dışı … Turizm ve İşletmecilik Ticaret A.Ş. -Yeni İşletme Şirketi- (“… A.Ş.”)’ye devrettiğini, hem hisse devri ve tasfiye protokolü hem de işletme devir sözleşmesinde ifade edildiği üzere davacı … A.Ş., … Termal Tatil Köyü’ne gelen termal suyun çıkarıldığı arazinin kiralanma hakkı ile termal suyu işletme/kullanma hakkını dava dışı … A.Ş.’ye devretme edimini yerine getirmekle yükümlü olduğunu,
hal böyle iken muhatap … A.Ş. Protokol ve Sözleşme hükümlerine aykırı olarak 07.04.2021 tarihinde Balıkesir…Bölge Müdürlüğü aleyhine Edremit … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile…Tatil Köyü’ne gelen termal suyun çıkarıldığı arazideki kiracılık hakkının tespiti istemli dava ikame etmiş ve ihtiyati tedbir talebinde bulunarak Mahkeme tarafından “Balıkesir ili Edremit ilçesi … Mahallesi… parselde kayıtlı taşınmazda mevcut jeotermal su kuyusunun kullanılabilmesi için taşınmazın davacı şirkete tedbiren tahsisine” karar verilmesine neden olduğunu,
müvekkil … A.Ş., tüm yazılı/sözlü ihtarlarına rağmen davacı … A.Ş.’nin üzerine düşen edimlerini yerine getirmemiş olması sebebiyle “edimlerini yerine getirene kadar” ödemezlik def’ini ileri sürmüş ve hukuka uygun olarak Mart-Nisan-Mayıs 2020 dönemlerine ilişkin 350.000,00-TL’lik taksitlerin ödemesini durdurduğunu, Davacı… A.Ş.’ye arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için bir haftalık kesin süre verilmesi, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edilmesine, haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddine,
davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul … İcra Dairesi’nin… esas sayılı takip dosyasında taksit alacağından kaynaklanan 350.000,00-TL 15.03.2022 tarihli alacak, 350.000,00-TL 15.04.2022 tarihli alacak, 350.000,00-TL 15.05.2022 tarihli alacak, 350.000,00-TL 15.06.2022 tarihli alacak, 14.649,66-TL 15.03.2022 işlemiş faiz, 9.967,81-TL 15.05.2022 işlemiş faiz, 5.436,99-TL 15.05.2022 tarihli asıl alacak işlemiş faizi,755,14-TL 15.06.2022 tarihli asıl alacak işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.430.809,60-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 01/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 04/07/2022 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu görülmüştür.
İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … İnşaat, davalı …, davanın taraflar arasındaki protokole konu devremülklerin alıcılara zamanında teslim edilememesi nedeniyle davacının ödediği çevre temizlik ve emlak vergilerinden oluşan zararın tahsiline ilişkin olup, davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Edremit…Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … davalı… Genel Müdürlüğüne izafeten Balıkesir …Müdürlüğü, davanın kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkin olduğu, davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacıya ait(%60) arsa payının davalıya devri nedeniyle ödenmesi gereken 2022 Mart, Nisan , Mayıs taksitlerinin tahsili için tapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Arabuluculuk tutanağının aslının ibraz edilmediği itirazında bulunmuş ise de; arabuluculuk tutanağının bir sureti uyap üzerinden ibraz edildiği, arabuluculuk dosyasının UYAP üzerinden dosyamız ile irtibatlandırılabildiği, teyidinin kare kod ile sağlanabildiği dikkate alındığında 6325 S.K.’nun 18/A Maddesi 2. fıkrasındaki “aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorundadır.” koşulunu gerçekleştirildiğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamında arsa sahibi … İnşaat ile yüklenici…-…arasında 05/10/2018 tarihli hisse devri ve tasfiye protokolü akdedildiği, Yüklenici Hera-Mis, İşletmeci …, Onaylayan … arasında da 09/10/2018 tarihli işletme devir sözleşmesi akdedilmiştir.
Taraflar arasındaki 05/10/2018 tarihli hisse devri ve tasfiye protokolü incelendiğinde; tarafların arsa sahibi sıfatıyla …A.Ş. Ve yüklenici sıfatıyla … ve Ticaret A.Ş. olduğu, H…Köyü projesi ile ilgili olarak yüklenicinin projedeki %60 payının arsa sahibine devri ve bu şekilde aralarındaki ticari ilişkinin sona erdirilmesi yönünde protokolün imzalandığı, protokolün C-1 maddesinde yüklenicinin, … Tatil köyüne gelen termal suyun çıkarıldığı arazinin kiralanma hakkı ile termal suyu işletme/kullanma hakkını yeni işletme şirketine devredeceğinin imza altına alındığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşmeye dayalı ticari ilişkinin varlığı hususunda bir ihtilaf olmayıp, ödenmesi gereken taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali talebinde ödememezlik defi itirazının yerinde olup olmadığı, ödememezlik defi itirazında ispat yükünün kimde olduğu, ödememezlik defi itirazına konu yükümlülüklerin yan edim olup olmadığı, yan edim ise ödememezlik defi ileri sürmeye neden olacak nitelikte olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifada sırayı düzenleyen TBK. m. 97 hükmüne göre: “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir”.
Borçlu temerrüt halinde iken dahi ödemezlik def’ini kullansa, temerrüt, def’in kullanıldığı andan değil, def’in kullanılma şartlarının gerçekleştiği andan itibaren ortadan kalkmaktadır.
İspat kuralları gereği, davacının, sözleşmede yer alan “Yüklenici … Tatil Köyüne gelen termal suyun çıkarıldığı arazinin kiralanma hakkı ile termal suyu işletme/kullanma hakkını Yeni İşletme Şirketine devredecektir… İnternet, Facebook, Telefon ve sair elektronik ve iletişim sistemleri, tüm alt yapı ve hakları ile birlikte, yıl sonundan evvel Yeni İşletme Şirketine devredilmiş olacaktır…Yüklenici öncelikle başlatmış olduğu kat mülkiyeti müracatını yakından takiple hızla bitireceğini, kat mülkiyeti tapularını aldıktan sonra faturaları kesilen Alıcılara tapularını verme işlemlerini de 6 ay içinde tamamlayacağını ifade etmiştir” yönündeki yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirdiğini geçerli delillere ispat etmesi gerekmekte olup, aksi takdirde davalı ödemezlik def’inde bulunabilecektir.
Davacı Hera_mis şirketi Edremit … Sulh Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında açmış olduğu dava ile “davalı kuruma ait; Balıkesir İli Edremit İlçesi Tahtakuşlar Mahallesi… Parselde bulunan 2080 m2 taşınmazın 500 m2lik kısmının müvekkili firma tarafından 01/01/2014 tarihinde kiralandığını, taşınmazın kiralanma amacının Balıkesir… İdaresi tarafından 17/03/2014 tarihinde müvekkil firmaya tahsis edilen jeotermal kaynak ve işletme ruhsatı dolayısıyla jeotermal su kuyusu açılması ve kullanımı olduğunu, davalı kurum ile imzalanan kira sözleşmesinin, devam eden yıllarda kurum tarafından müvekkile gönderilen yenileme ihbarnameleri neticesinde imzalanan taahhütname ile her yıl yenilendiğini, belirlenen kira bedelinin davalı kurum hesabına eksiksiz ödendiğini, ancak 2021 yılı Ocak ayında kira ödemesi yapmak için davalı kurumun internet sistemine giriş yapamadığını gören müvekkil firma yetkilisinin davalı kurum ile haricen yapmış olduğu görüşme neticesinde kira ilişkisinin sonlandırıldığını ve kira ödemesi yapılamayacağı bilgisine ulaştığını, bu bilgi neticesinde 15/01/2021 tarihinde … sayı numaralı dilekçe ile davalı kuruma başvuru yapıldığını, mağduriyet oluşmaması için ve kiracılık ilişkisinin kira ödememe sebebiyle feshine sebep olmamak için davalı kurumdan bilgi ve çözüm talep edildiğini, bu başvuruya davalı kurumun 22/02/2021 tarihli dilekçesi ile cevap verdiğini ve özetle Balıkesir… Noterliği 08/06/2020 tarih ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile müvekkil firmanın kiracısı olduğu taşınmazın … A.Ş. Firmasına kiralandığı bilgisini ilettiğini, yapılan devir sözleşmesine dayanak olarak da müvekkil firmanın 15/05/2019 tarihli devir talepli dilekçesini gösterdiğini, davalı kurumun bu izah ile yapmış olduğu devir sözleşmesini kabul etmenin mümkün olmadığını, bu işlemin yasaya ve usule açıkça aykırılık oluşturduğunu, davalı kurumdan kiralamış olduğumuz yukarıda detay bilgisi verilen taşınmazın kiracılık ilişkisinin … A.Ş. firmasına devri ile ilgili 15/05/2019 tarihinde davalı kuruma müvekkil firma tarafından devir talepli dilekçe verildiğini, bu dilekçeye herhangi bir cevap verilmediğini ve talep konusu işlem gerçekleşmemişken yaklaşık 8 ay sonra müvekkil firma ile … A.Ş. ile yaşanan ticari uyuşmazlık sebebiyle devir talebinden vazgeçildiğini ve devir işleminin yapılmaması talepli dilekçenin 27/01/2020 tarihinde 12336 sayı numarası ile davalı kuruma teslim edildiğini, devam eden süreçte davalı kurumun devir talebinden vazgeçilmesi dolayısıyla devir işlemine devam edilmeyeceğini belirtir 17/02/2020 tarih ve 46792844-160.03.04-E.23438 sayılı yazısı ile taraflara bildirdiğini, hatta devir işlemine devam edilmeyeceğine dair yazının taraflara bildirilmesi dolayısıyla 2020 yılı kira yenilemesi için müvekkil firmaya bildirimde bulunduğunu, müvekkil firmanın da 2020 yılı için taahhütname imzalayarak 2020 yılı kirasını ödediğini, bu sürecin sonunda 2021 yılı Ocak ayında belirlenecek kirayı ödemek ve 2021 yılı taahhütnamesini imzalamak için davalı kuruma başvuruda bulunan müvekkil firmanın kiracılık ilişkisinin sonlandırıldığını ve … A.Ş. İle 08/06/2020 tarihinde devir dolayısıyla kira sözleşmesi imzalandığı bilgisinin verildiğini, 2020 yılı kirasının tam ödenmiş olmasına rağmen herhangi bir bildirim veya kira iadesi dahi yapılmaksızın müvekkil firmanın kiracılık ilişkisinin sonlandırılması ve dolayısıyla … A.Ş. ile devir nedeniyle kira sözleşmesi yapılmasını hukuken izah etmenin mümkün olmadığını, bu sebeple açılan davanın kabulüne karar verilerek davalı kurum ile müvekkili firmanın kiracılık ilişkisinin tespitine, taşınmazın müvekkili firmaya tedbiren tahsisine karar verilmesini” talep etmiştir.
Edremit .. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında… sayılı gerekçeli kararda aynen
“Taraflarca imzalanan protokol, işletme devir sözleşmesi ve kuyu kullanım hakkı devir sözleşmesinin sonucunda davacı şirket ve müdahil şirket, kiraya veren davalı idareye ayrı dilekçeler ile başvuru yaparak, aralarında imzalanan devir sözleşmesi uyarınca Balıkesir ili Edremit ilçesi… ada … parselde (eski …) kayıtlı taşınmazın 500 m2lik kısmının kira sözleşmesinin müdahil şirkete devri ile idare ile müdahil şirket arasında kira sözleşmesi yapılmasını talep etmişlerdir.
Davacı şirket ile davalı idare arasında yapılan kira sözleşmesinin 10. maddesinde taşınmazın ancak idarenin uygun gördüğü şartlar altında devre, iş değişikliğine, iş ve kar ortağı almaya konu olacağı, kiracının kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak ve idareden yazılı izin almak koşuluyla kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiraya verebileceği ya da kullanım hakkını başkasına devredebileceği hüküm altına alınmıştır.
Kira devir talebi üzerine idare tarafından gerekli izinlerin alınması sonucu idarece taraf şirketlere devir işlemine onay verildiği bildirilmiş, müdahil firmaya gerekli teminatlar dahilinde sözleşme yapması için 15 gün süre verilmiş, müdahil firma tarafından davete icabet edilmemesi ve bu sırada davacı şirket tarafından devir talebinden vazgeçildiğinin bildirilmiş olması nedeniyle 2020 yılı için davacı şirket ile kira sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Müdahil şirket, davalı idarenin devir işleminden vazgeçildiğini ve kira devir sözleşmesi yapılmayacağını bildirmesi üzerine, tarafına sözleşme yapılması talepli dilekçenin tebliğ edilmediği ve devir sözleşmesinden tek taraflı vazgeçmenin sonuç doğurmayacağını idareye dilekçe ile bildirmiş, bunun üzerinde davalı idarece müdahil firmaya sehven tebligat çıkarılmadığı, müdahil firmanın davete icabet etmemesinde kusur ve kastının bulunmadığı, iki şirket arasında yapılan devir sözleşmesinin fiilen uygulandığı anlaşılmakla devir sözleşmesi uyarınca müdahil firma ile 18/06/2020 tarihinde kira sözleşmesi imzalanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323. maddesinde kira ilişkisinin devri düzenlenmiş olup madde içeriğinde “Kiracı, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemez. Kiraya veren, işyeri kiralarında haklı sebep olmadıkça bu rızayı vermekten kaçınamaz.
Kiraya verenin yazılı rızasıyla kira ilişkisi kendisine devredilen kişi, kira sözleşmesinde kiracının yerine geçer ve devreden kiracı, kiraya verene karşı borçlarından kurtulur.
İşyeri kiralarında devreden kiracı, kira sözleşmesinin bitimine kadar ve en fazla iki yıl süreyle devralanla birlikte müteselsilen sorumlu olur.” düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda kiralanan taşınmazın su kuyusu olduğu, genel hükümlere tabi olacağı, davacı şirket ile müdahil şirket arasında imzalanan 14/05/2019 tarihli kuyu kullanım hakkı devri sözleşmesi uyarınca kiralanan kuyunun işletme ve kiralanması hakkının davacı tarafından müdahil şirkete devredildiği, kiraya veren davalı idare tarafından devir işlemine onay verildiği, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmede devir işleminin yasaklandığına dair bir düzenleme bulunmadığı, davacı tarafça devir işleminden vazgeçildiği beyan edilmişse de tek taraflı vazgeçme işleminin müdahil şirket ve davalı idare bakımından sonuç doğurmayacağı, taraflar arasında imzalanan ve davalı idarece onaylanan devir sözleşmesi uyarınca kira sözleşmesi kendisine devredilen müdahil şirketin kira sözleşmesinde davacı şirket yerine geçtiği ve devreden davacı şirketin, müdahil şirket ile davalı idare arasında 2020 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi uyarınca bu tarihten itibaren kiracılık sıfatının kalmadığı, sözleşme tarihinden itibaren kiracılık sıfatının müdahil şirkete ait olduğu, davalı idarenin 2020 tarihinde davacı ile sözleşme yapmış olmasının müdahil şirket açısından etkili ve geçerli olmayacağı, müdahil şirketin kiracılık sıfatına bir etkisinin bulunmadığı, bu hususun davacı şirket ile davalı idare arasında çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dava her ne kadar 2021 tarihinde açılmışsa da, davacı şirketin dava dilekçesindeki ve yargılama aşamasındaki beyanları, müdahil şirket ile davalı arasındaki kira sözleşmesinin 2020 tarihinde imzalanmış olması, davacı tarafın 2020 yılında idarenin iki farklı şirket ile sözleşme yapmış olmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğine ve kiracılık sıfatının kendisine ait olduğuna dair beyanları dikkate alındığında davacının talebinin 2020 yılında kiracılık sıfatının kendisinine ait olduğunun tespitine yönelik olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan hususlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı idare arasında Balıkesir ili Edremit ilçesi Tahtakuşlar Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazın 500 m2lik kısmının Devlet İhale Kanunu kapsamında kiralanması hususunda 26/11/2014 tarihinde anlaşmaya varıldığı, kiralanan taşınmazın kiracılık ilişkisinin devri için davacı şirket ile müdahil şirket arasında 14/05/2019 tarihinde devir sözleşmesi yapıldığı, devir işleminin gereği için davalı idareye başvurulduğu, davalı idarece devir işleminin onaylandığı ve sözleşme yapılması için müdahil şirkete gönderilmesi gereken yazının sehven gönderilmediği, müdahil şirketin davete uymamasında kusur ve hatasının bulunmadığı, davacı şirketin 27/01/2020 tarihli tek taraflı devir sözleşmesinden vazgeçme beyanının devir sözleşmesini sona erdirmeyeceği, şirketler arasında yapılan devir sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca davalı idare ile müdahil şirket arasında yapılan kira sözleşmesi uyarınca kiracılık sıfatının müdahil şirkete ait olduğu, davacı şirketin kiracılık sıfatının kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.”
Şeklinde tespitlerin yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Edremit … Sulh Hukuk Mahkemesinin… esas ve… karar sayılı ilamının 01.12.2022 tarihinde kesinleşmiş olduğu “başka birimden dosya görüntüleme” ekranından yapılan inceleme anlaşılmıştır. Davaya konu icra takibi ise 28.06.2022 tarihinde açılmıştır. Def’in kullanıldığı anda değil, def’in kullanılma şartlarının gerçekleştiği andan itibaren hüküm ifade edecek olduğundan -daha önceki cevabi ihtarların yanında- iş bu davaya karşı cevap dilekçesiyle ileri sürülen ödememezlik def’i takip tarihi olan 28.06.2022 tarihi itibariyle de geçerlidir.
Tüm bu nedenlere göre ödememezlik defi itirazı yerindedir.
Yukarıda da açıklandığı gibi ödememezlik defi itirazında ispat yükü davacıdadır.
Davayı konu ödememezlik defi itirazına konu yükümlülüklerin yan edim olup olmadığı, yan edim ise ödememezlik defi ileri sürmeye neden olacak nitelikte olup olmadığı hususları açısından ise taraflar arasındaki ihtilafın termal tatil köyüne ilişkin olup, Edremit … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının ise termal tatil köyünün termal suyunun işletilmesine ilişkin olması, söz konusu dosyada alınan tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin “04.06.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının otelde konaklayan yerli ve yabanci turistlerin ve çalışanların sağlığını riskle karşı karşıya bıraktığı, fiili işletenin ticari hayatını zora sokacak nitelikte” olduğu tespiti dikkate alındığında davacı tarafın bu hususa ilişkin ediminin yan edim niteliğinde de olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, sözleşmede yer alan yukarıdaki yükümlülüklerin tam ve zamanında yerine getirildiğine ilişkin herhangi bir somut delil sunulmadığı, bu bakımdan davalı tarafından ödemezlik def’inde bulunma şartlarının gerçekleştiği, takip tarihi itibariyle alacağın takip edilebilir nitelikte olmadığı değerlendirilmekle ödemezlik def’i nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın ödememezlik def’i nedeniyle şimdilik usulden reddine,
2-Alınması gereken maktu 179,90-TL harcın, peşin alınan 23.908,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23.728,6‬0‬-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdı
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”