Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/813 E. 2023/647 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/813 Esas
KARAR NO : 2023/647

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/12/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında paslanmaz çelik plaka mallarının teslimi hususunda anlaşılmış fakat davalı tarafça sözleşmeye aykırı davranılarak malların tesliminin sağlanmadığını, 16.06.2021-17.06.2021-24.06.2021-04.08.2021 tarihli faturalar düzenlendiğini, davacı taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde tedarik edilecek paslanmaz çelik plakaların toplam bedelinin %30’unu proforma faturada gösterilen banka hesabına vaktinde havale ettiğini, ilk ödemenin yapılmasını müteakip Eylül ayı sonrasında mal teslimi sağlanacaksa da söz konusu teslimatın yapılmaması üzerine davacı şirket yetkilileri tarafından tedarikin sağlanması yönünde davalı ile iletişime geçilmiş fakat davalı 04.08.2021 tarihinde malların sevkiyata hazır olduğu ancak kalan ödemenin gönderilmesini istemiş kalan 44.611,25-Euro da 16.08.2021 tarihinde davacı tarafından yine gösterilen hesaba ödendiğini, mallar gönderilmeyince bedelin iadesini talep edilse de ne mal teslimatı ne de bedel iade edilmediğini, bunun üzerine … 3. İcra Dairesi … Esas ayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itirazı ile takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili icra takibinde alacaklı görünen şirket yabancı tüzel kişi olduğundan MÖHUK-Madde 48 uyarınca teminat göstermek zorunda olduğunu, arabuluculuğa konu edilmemiş olan herhangi bir talebin, açılmış olan davada ileri sürülemeyeceği, bu nedenle de söz konusu ”icra inkar tazminatı” talebinin reddi gerektiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve 6100 sayılı HMK ilgili madde hükümleri gereğince zorunlu unsurları taşımadığı ve usulüne ve kanuni düzenlemelere uygun, geçerli bir icra takip dosyasının mevcut olmadığını, ilgili dava dosyasına delil olarak sunulan bir kısım belgeler, işbu belgelere icra takibinde dayanılmadığından, itirazın iptali davası kapsamında delil olarak ileri sürülemeyeceğin, takip talebi dayanağı olarak dosyaya yalnızca fatura suretleri sunulduğunu, davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerli olduğunu, itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan, alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere de dayanması ve bunları alacağın varlığını ispatlamaya yönelik delil olarak ileri sürmesi mümkün olmayacağını, müvekkilinin elinde olmayan, pandemi, ekonomik ortam vb. gibi bir çok nedenden dolayı aksayan lojistik sorunu nedeniyle söz konusu ürünler davacı şirkete süresinde teslim edilememiş sonraki dönemlerde ise, müvekkili şirket tarafından, davacı şirkete söz konusu ürünler gereği gibi teslim edilmek istenmiş ve bu hususta gereği gibi ifa teklifinde bulunulmuş ise de davacı şirket, bu teslimi kendisi kabul etmediğini dolayısıyla, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu ticari satımda davacı şirket, ifayı -hiçbir haklı sebep mevcut değilken- kabul etmeyerek, temerrüde düştüğünü, davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan davacının, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … 3. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan toplam 61.813,05-EURO için takip yapıldığı, ödeme emrinin 03/07/2022 tarihinde e-tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 28/06/2022 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı tarafa ödenen avansın, anlaşma doğrultusunda malların süresi içinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönüldüğü iddialarına dayalı avansın iadesi için açılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bedelin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ne kadarlık kısmının ödendiği, karşılık malın teslim edilip edilmediği, mücbir sebep koşullarının bulunup bulunmadığı, malın teslimin geçerli bir şekilde teklif edilip edilmediği konularında toplanmaktadır.
Dışişleri Bakanlığı’nın… tarih ve … sayılı yazısı ile 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi’nin 17’nci maddesi hükmünün tüzel kişileri de kapsayacak şekilde yorumlandığı belirtilmiştir. Davacının adresinin bulunduğu Hırvatistan, Lahey Sözleşmesine taraf ülkeler arasındadır. Bu nedenle Davalının 1954 tarihli Lahey Sözleşmesi gereği davacı tarafça yabancılık teminatı gösterilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf, somut gerekçeler sunmaksızın geçerli bir takip dosyanın mevcut olmadığı itirazını ileri sürmüş ise de takibin yok hükmünde sayılmasını gerektirecek bir neden mahkememizce bulunamamıştır.
Davada dayanılan bir kısmı belgelerin, icra takibinde dayanılan belgeler kapsamında olmaması nedeniyle, davada delil olarak ileri sürülemeyeceği davalı tarafından ileri sürülmüştür. İtirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. Genel hükümlere göre her türlü ispat olanağının varlığı, takip talepnamesinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece İcra Hakimliğinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadı Bu açıklamadan anlaşılması gereken delil hasretme değil, takip ile talep edilen alacak kapsamını aşmamaktır. İcra takibinden kaynaklanan bir delil sınırlandırmasından bahsedilemez.
Davacının takibe dayanak yaptığı faturalarda, davalı tarafından düzenlenen ancak dava konusu da yapıldığı üzere teslim edilmeyen mallara ilişkin olup, takip ile istenen alacak ile itirazın iptali ile istenen alacak aynı alacaktır.
Davalı malın teslim edilmediği ve bu nedenle de sözleşmeden dönerek ödenen paranın iadesinin istendiğinin davacı tarafça ispatı gerektiğini iddia etmiş ise de; olumlu eylem olan malın tesliminin davalı tarafça ispatı gerekmekle bu savunmaya katılınmamıştır. Dönme iradesinin daha önce gösterildiğine ilişkin bir delil sunulmamış ise de; takip ile açıkça bu iradenin gösterilmesi nedeniyle bu savunmanın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı malların süresinde teslim edilmemesini mücbir sebebe bağlamış ise de, buna ilişkin somut ve delillendirilmiş bir iddia bulunmamakta, sadece pandemi genel bir gerekçe olarak ileri sürülmektedir. Bu nedenlerle bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Sonraki dönemlerde ifa teklifinde bulunduklarını iddia etmişler ise de, gerek öncesinde mücbir sebebin ispat edilememesi, gerek ise ifayı kabul zorunluluğunun devam ettiği süreçte usulüne uygun ifa teklifinde bulunulduğu da ispat edilememiştir.
Ürünlerin geri kalan ödemlerinin gönderilmediği beyan edilmiş ise de; … Bankasının cevabi yazısından 2021 6 aının 21,24 ve 28’de sırasıyla 4801,8, 5655 ve 6735 Euro ile 8. Ayın 16’da 44.611,25 Euro gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verimiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 3. İcra Müdürülüğünün … sayılı takip dosyasında 61.803,05 Euro asıl alacağa ve Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı şeklindeki işleyecek faiz oranına itirazın iptaline, Bunların dışında takibin ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
2- 61.803,05 Euro’nin takip tarihindeki karşılığı olan 1.091.682,89 TL’nin % 20’si olan 218.336,57 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-15 Euro açısından davanın reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 83.204,68-TL ilam harcından peşin alınan 20.760,41-TL’nin mahsubu ile bakiye 62.444,27-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 20.760,41-TL peşin harç ve 80,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 20.841,11-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 145.443,63-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 295,62-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.559,62-TL’nin davalıdan, 0,38-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan 103,25-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 103,22-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/09/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”