Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/782 E. 2023/142 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/782 Esas
KARAR NO : 2023/142
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … no’lu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigorta edilen ve davalının maliki olduğu … plakalı araç, 27.07.2021 tarihinde 8/8 kusurlu olarak ve olay yerini terk eden sürücü … … sevk ve idaresinde iken … plakalı araca çarptığını, hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu kaza sebebiyle … plakalı aracın maliki müvekkili şirkete Sigorta Tahkim Komisyonu 2022/… Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu değer kaybı tazminatı davası nedeniyle müvekkili şirket tarafırıdan … plakalı araç malikine 02.08.2022 tarihinde 5.007,23-TL ödeme yaptığını, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına yapılan ödemede yasal zorunluluk olarak kesilmesi gereken stopaj vergisi ve KDV Tevkifatı kesilerek ödeme yapıldığını, müvekkili şirkete sigortalı ve davalının maliki olduğu … plakalı aracın söz konusu kazada sürücüsünün olay yerini terk etmiş olduğunu, müvekkil şirketin Trafik Sigortası Genel Şartları B.4/f’ye göre sigortalıya/sigorta ettirene rücu hakkı bulunduğunu, müvekkili şirket, Trafik Sigortasi Poliçesi Genel Şartları B.4/f bendi hükmüne göre; yaptığı ödeme nedeniyle kendi sigortalısına rücu hakkı bulunduğundan …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalı yapılan icra takibine itiraz etmesi ile takip durduğunu, icra takibinin durması sebebiyle dava konusu olayla ilgili olarak arabuluculuk alternatif çözüm yoluna başvurulduğunu ve anlaşmazlık ile sonuçlandığını, davalının haksız ve kötünüyetli itirazının iptalı ile takibin devamını, davalının kötüniyetli itirazı sebebiyle aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için işbu davanın açılması zorunluluğu ortaya çıktığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptalı ile takibin devamını, davalının kötüniyetli itirazları sebebiyle aleyhlerine 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, işbu dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı araç dava dışı … …’a kiralama yapılmasından dolayı müvekkili şirket işleten sıfatını kaybettiğini, kaza tutanağında ismi geçen şahsı müvekkilinin tanımadığını, işbu nedenle işleten sıfatı ilgili şirkete geçmiş olduğundan bu davadan doğan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, öncelikle kusur durumuna ilişkin müvekkiline ait araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olmasının kesinlikle tek başına rücu sebebi olmadığını, somut olayın özelliklerinin yeniden değerlendirilmesini ve bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınması ve ağır kusur ile asli kusur değerlendirmesinin yapılması gerektiğini, kaldı ki, kaza tutanağı incelendiğinde de, … plakalı araç sürücüsünün imzası olmadığının görülebileceğini, tek yanlı olarak düzenlenen kaza tutanağına itibar edilmesi ve bu kapsamda bir kusur değerlendirmesi yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın … ‘a ihbar edilmesini, müvekkili şirketin … plakalı aracının karışmış olduğu trafik kazasında ağır kusurlu olmaması sebebiyle davacı sigorta şirketinin rücu talebinin reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu 13/02/2023 tarihli dilekçesiyle, açmış oldukları itirazın iptali davasından feragat ettiğini beyanda etmiştir.
Davalı vekili UYAP üzerinden göndermiş olduğu 15/02/2023 tarihli dilekçesi ile, ”davacı tarafından dava dosyasıan feragat dilekçesi sunulmuş olup, bu hususa ilişkin herhangi bir vekalet ücreti alacağı veya yargılama gideri talebimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat, HMK’nın 307. ve 309. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı tek taraflı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf usul işlemidir. Davacı vekilinin feragat yönünde özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür. HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından, bu hususta karar verilmemiştir. Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat ilk celseden önce vuku bulduğundan, 179,90-TL maktu harcın 1/3’ü oranında hesaplanan 59,97-TL harcın 80,70-TL peşin harçtan düşümü ile artan 20,73-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığına dair beyanları gözetilerek, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.16/02/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza